İçeriğe atla

Ludwig von Bertalanffy

Ludwig von Bertalanffy
Ludwig von Bertalanffy, 1926
Doğum19 Eylül 1901(1901-09-19)
Viyana yakınlarındaki Atzgersdorf, Avusturya-Macaristan
Ölüm12 Haziran 1972 (70 yaşında)
Buffalo, New York, ABD
Mezun olduğu okul(lar)Viyana Üniversitesi
Tanınma nedeniGenel sistem teorisi
Von Bertalanffy fonksiyonu
Kariyeri
DallarıBiyoloji ve sistem teorisi
TezFechner und das Problem der Integration höherer Ordnung (Fechner ve Yüksek Dereceli Bütünleşme Sorunu) (1926)

Karl Ludwig von Bertalanffy (19 Eylül 1901 - 12 Haziran 1972), 20. yüzyılın başlarında önemli kuramsal biyolog; bilim felsefesi üzerine, psikoloji, biyofizik üzerinde karşılaştırmalı fizyoloji araştırmaları yapmıştır. Avusturya kökenli Kanadalı düşünür felsefe sorunlarına biyoloji verilerine dayanarak Genel Sistem Teorisi ve sabit açık sistemlerin kinetik teorisini geliştirdi. Genel Sistem Teorisi Cemiyeti'nin kurucularından aynı zamanda başkan yardımcılarındandı. Sistem metodolojisini psikolojiye ve sosyal bilimlere uygulayan ilk kişilerden biriydi.

Bertalanffy Avusturya'da büyüdü ve daha sonra Viyana, Londra, Kanada ve ABD'de çalıştı.

Biyografi

19 Eylül 1901 yılında Viyana yakınlarında küçük bir kasabada doğdu. On yaşına kadar evde özel eğitmenlerden ders aldı. Almış olduğu eğitimlerle kendini geliştirmeye devam etti. İlk olarak 1918 yılında üniversite seviyesinde felsefe ve sanat tarihi çalışmalarına Innsbruck Üniversitesi'de başladı daha sonra da Viyana Üniversitesi'nde devam etti. 1926 yılında Alman fizikçi ve filozof Gustav Fechner ile doktora tezini tamamladı. İki yıl sonra teorik biyoloji de ilk kitabı olan Kalkınma Modern Teoriler kitabını yayınladı.[1]

Bertalanffy Avusturya Alpler'inde Nisan 1924 yılında eşi Maria ile tanıştı ve sonraki kırk sekiz yıl hiç ayrılmadılar. Kanser çalışma alanında babasının ayak izlerini takip edecek bir oğulları oldu.

Bertalanffy, profesör olarak Viyana Üniversitesi (1934-1948), University of London (1948-1949), Montreal Üniversitesi (1949), Ottawa Üniversitesi(1950-1954), University of Southern California (1955-1958), Menninger Foundation (1958–60), Buffalo Üniversitesi (SUNY) (1969–72) görev yaptı.

Roux 'Archiv für Entwicklungsmechanik, Doğa, Bilim, Amerikan Naturalist, Biyoloji Aylık Dergisi, Bilim Felsefesi dergilerinde, kitaplarda ve ansiklopedilerde teorik biyoloji ve Genel Sistem Teorisi üzerine 200'den fazla makale, 10'nun üzerinde monografi yazdı.

12 Haziran 1972 yılda 70. doğum gününü kutladı ve ani bir kalp krizi geçirdi ve kısa bir süre sonra gece yarısı öldü.

Çalışması

Genel Sistem Teorisi çalışmalarında iki yöntemden söz edilebilir. Birincisi, Ludwig Von Bertalanffy'nin geliştirdiği temelde deneysel olan bir yöntemdir. Buna göre, sistemler algılandıkları biçimde gözlenip incelenir ve daha sonra bu gözlem sonuçları ifade edilir.

İkinci olarak ise W.Ross Ashby'nin düşünülebilen bütün sistemleri göz önüne alarak, bunları üzerinde işlem yapılabilecek, yargılara varılabilecek en uygun boyuta indirgediği yöntem yer almaktadır.

Bertalanffy, o güne kadar fizik alanında çalışılan tüm sistemlerin kapalı olduğuna, dış dünya ile etkileşim içinde olmadıklarına dikkat çekmiştir. Oysa bir biyolog olarak çoğu fenomen için böyle bir yaklaşımın imkânsız olduğunu bilinmekteydi. Yaşayan bir organizmanın çevresinden ayrıldığında, kısa bir süre içinde oksijen, besin ve su yetersizliğinden öleceğini hatırlatarak organizmaların açık sistemler olduğunu ve açık sistemlerin sürekli olarak çevreleriyle madde ve enerji değişimi yapmadan yaşayamayacaklarını dile getirmiştir. Böylece ilk kez dış çevre faktöründen bahsedilmiştir.

Açık sistemlerin kendileri dışındaki sistemlerle etkileşim içinde olmaları, bu tür sistemlerin en büyük özelliğidir. Bu etkileşimin iki yolu vardır: Girdi ve Çıktı. Girdi, sisteme dışarıdan gelen her şey, çıktı ise sistemden çevreye gitmek için ayrılan her şey olarak tanımlanabilir. Sistem ve çevre bir sınırla birbirlerinden ayrılırlar. Örneğin canlı sistemlerde deri, sınır görevini görür. Bir sistemin çıktısı, genellikle girdinin direkt ya da endirekt sonucudur. Dışarı çıkan her şey daha önceden içeri girmiş olmalıdır. Tabii ki sistem girdi ve çıktı arasında kalan bir geçiş tüneli değildir; aktif bir işlemcidir. Örneğin aldığımız oksijen vücudumuzdan karbondioksit olarak çıkar. Girdinin sistem tarafından çıktıya dönüştürülmesi işlemine dönüşüm (transformation) denir.

Modern organizasyon teorisinin temelini oluşturan sistem yaklaşımı, ikinci dünya savaşından sonra egemen olmaya başlamış ve temelde biyoloji ve fizikte kullanılan bu teori, organizasyonlarda da başarılı bir şekilde uygulanmaya başlamıştır. Karmaşık yapılı organizasyonların incelenmesi ve beşeri ilişkilerin öneminin anlaşılmasıyla organizasyonlar sosyal sistemler olarak ele alınmıştır. Sistem yaklaşımı analitik bir özelliğe sahiptir ve Bertalanffy tarafından 1920'lerde ortaya atılan genel sistem teorisiyle başlamıştır.

Sistem teorisinde sistemin genel amaçlarının neler olduğunun belirlenmesi önemlidir. Sistemin stratejik açıdan önemli kısımları, bunlar arasındaki karşılıklı bağlılığın özelliklerinin araştırılması ve bu kısımları birleştiren süreçlerin neler olduğu temel noktadır. İşletmenin alt sistemleri ve üst sistemleri çevreyle devamlı ilişki halindedir.

Bertalanffy'nin biyoloji teorisi altında yapmış olduğu çalışmaların sonucu; günümüzde durağan olmayan yapıları ve öz örgütlenmenin dinamiklerini inceleyen modern sistem teorilerinin gelişimini ileri itmiş olmasıdır. Son söz Ludwig von Bertalanffy'in:

"…Sistemlerin geleneklere göre özelliklerini ele alan genel bir sistem kuramının varlığını, değişken ve parametreleri tanımlayarak, özel uygulamalar somut gerçekleri ile göstermektedir. Yine de başka ifadeyle, bu tür örnekler, doğanın muntazam bir istikrarını gösteriyor"[2]

Kaynakça

  1. ^ Bertalanffy Center for the Study of Systems Science, page: His Life - Bertalanffy's Origins and his First Education 25 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Retrieved 2009-04-27
  2. ^ Ludwig von Bertalanffy, "General System Theory. Foundations, Development, Applications", New York, 1968, sayfa 62

İlave Kaynaklar

İlgili Araştırma Makaleleri

Fizik, maddeyi, maddenin uzay-zaman içinde hareketini, enerji ve kuvvetleri inceleyen doğa bilimi. Fizik, Temel Bilimler'den biridir. Temel amacı evrenin işleyişini araştırmaktır. Fizik en eski bilim dallarından biridir. 16. yüzyıldan bu yana kendi sınırlarını çizmiş modern bir bilim olmasına karşın, Bilimsel Devrim'den önce iki bin sene boyunca felsefe, kimya, matematik ve biyolojinin belirli alt dalları ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Buna karşın, matematiksel fizik ve kuantum kimyası gibi alanlardan dolayı fiziğin sınırlarını net olarak belirlemek güçtür.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

Dizge ya da sistem, birbiriyle etkileşen veya ilişkili olan, bir bütün oluşturan cisim veya varlıkların bileşkesidir. Bu varlıklar soyut veya somut olabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich August von Hayek</span> Avusturyalı ve İngiliz ekonomist (1899-1992)

Friedrich August von Hayek, Avusturya ekolüne bağlı ekonomist ve siyaset bilimcidir. Serbest piyasa ekonomisini 20. yüzyıl ortasında yükselen sosyalist dalgaya karşı savunmasıyla tanındı. Hukuk ve epistemolojiye önemli katkılar yaptı. 1974'te Nobel Ekonomi Ödülü'nü düşünsel rakibi Gunnar Myrdal ile paylaştı.

<span class="mw-page-title-main">Kaos teorisi</span>

Kaos teorisi, kaos kuramı veya kargaşa kuramı; yapısal olarak bir fizik teorisi ya da matematiksel bir tümevarım değil, fiziksel gerçeklik parçalarının bir bütün olarak eğilimini açıklamaya yarayan bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Linnaeus</span> İsveçli botanikçi, hekim ve zoolog (1707-1778)

Carl Linnaeus, İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.

<span class="mw-page-title-main">Ludwig von Mises</span> Avusturyalı-Amerikalı ekonomist (1881 – 1973)

Ludwig Heinrich Edler von Mises Avusturyalı-Amerikalı Avusturya Okulu ekonomisti, tarihçi, mantıkçı ve sosyolog. Mises, klasik liberalizmin toplumsal katkıları ve tüketicilerin gücü üzerine kapsamlı yazılar yazdı ve dersler verdi. En çok komünizm ve kapitalizmi karşılaştıran praksiyoloji çalışmalarıyla tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Jean-Baptiste Lamarck</span> Fransız doğa bilimci (1744 – 1829)

Jean-Baptiste Lamarck, Fransız doğa bilimci, biyolog, akademisyen ve asker. Evrim konusunda yaptığı kapsamlı çalışmalarla bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Gottfried Leibniz</span> Alman matematikçi ve filozof (1646-1716)

Gottfried Wilhelm Leibniz, Alman matematikçi, filozof, hukukçu ve dönemin idarecilerine danışmanlık yapmış bir entelektüeldir. Matematik tarihi ve felsefe tarihinde önemli bir yer tutar. Leibniz, Isaac Newton’dan bağımsız olarak "Sonsuz küçük" teorisini geliştirdi. Leibniz'in bu formülü yayınlandığından bu yana hâlâ kullanılmaktadır. Geliştirdiği homojenitenin deneyüstü kanunu ve süreklilik yasası yirminci yüzyılda matematiksel karşılık buldu. Mekanik hesaplayıcılar alanında en üretken insanlardan biri oldu. Pascal’ın hesaplayıcısına otomatik çarpma ve bölme fonksiyonlarını eklemeye çalışırken, 1685'te çarklı hesaplayıcıyı ilk tanımlayan insan oldu ve aritmometre -ilk toplu üretilen mekanik hesaplayıcı- kullanarak Leibniz çarkını icat etti. Ayrıca ikili sayma sistemini rafineleştirdi, bu çalışması tüm dijital hesaplayıcıların soyut temelini oluşturdu.

<span class="mw-page-title-main">Carl Menger</span>

Carl Menger von Wolfensgrün, Avusturyalı iktisatçıdır. Klasik iktisat eleştirmeni ve Avusturya İktisat Okulu'nun kurucusudur. Marjinal fayda ve sübjektif değer kuramcısıdır.

Avusturya Okulu sosyal olguların yalnızca bireylerin motivasyonlarından ve eylemlerinden kaynaklandığı kavramı olan metodolojik bireyciliğe sıkı sıkıya bağlı kalmayı savunan heterodoks bir ekonomik düşünce okuludur. Avusturya Okulu teorisyenleri, ekonomik teorinin yalnızca insan eyleminin temel ilkelerinden türetilmesi gerektiğini savunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hesaplamalı fizik</span>

Hesaplamalı fizik, fizik sorunlarını çözebilmek için sayısal algoritmaların üretilmesi ve gerçeklenmesini içerir. Genelde kuramsal fizikin bir alt dalı olarak değerlendirilir ancak bazen de kuramsal ve deneysel fizik arasında orta bir dal olarak da düşünülür.

<span class="mw-page-title-main">Biyoloji tarihi</span> Biyoloji biliminin tarihi

Biyoloji tarihinde antik çağlardan günümüze yaşayan dünyanın incelenmesi ele alınmaktadır. Her ne kadar biyoloji kavramı belirli bir bilimsel alan olarak 19. yüzyılda ortaya çıkmış olsa da biyoloji bilimleri ayurveda, Antik Mısır tıbbı ve Greko-Romen dünyada Aristoteles ile Galen'in çalışmalarına kadar uzanan tıb tarihine ve doğa tarihine dayanmaktadır. Antik çağlarda ortaya çıkan bu çalışmalar Orta Çağ'da İbni Sina gibi müslüman bilimadamları ve doktorlar tarafından ilerletilmiştir. Avrupa Rönesans döneminde ve modern çağın başlarında ampirizme yeniden duyulan bir ilgi ve birçok yeni organizmanın keşfiyle birlikte biyolojik düşünce alanında bir devrim ortaya çıkmıştır. Bu dönemde öne çıkanlar arasında fizyoloji alanında deneysel çalışmalar ve çok dikkatli gözlemler yapmış olan Vesalius ile Harvey; fosilleri ve yaşam çeşitliliğini sınıflandırmaya başlayan ve organizmaların gelişmeleri ile davranışlarını izleyen Linnaeus ile Buffon gibi doğa bilimcileri sayılabilir. Mikroskobun bulunması ile daha önceden bilinmeyen mikroorganizmaların dünyası ortaya çıkmış ve hücre teorisinin ilk çalışmaları başlamıştır. Özellikle mekanik felsefenin çıkışına karşı doğal teolojinin giderek artan önemi doğa tarihi üzerine yapılan çalışmaların gelişmesine cesaret vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Evrimsel psikoloji</span> evrim teorisinin sosyal ve doğa bilimlerinde uygulanması

Evrimsel psikoloji (EP), bellek, algı, dil gibi psikolojik özellikleri çağdaş evrimsel bir bakış açısıyla inceleyen bilim dalıdır. Evrimsel psikoloji, bunun yanında insanın hangi psikolojik özelliklerinin, ne tür bir uyarlanma geliştirdiğini, yani doğal seçilim veya cinsel seçilimin işlevsel sonuçlarını belirlemeye çalışır. Kalp, akciğer ve bağışıklık sistemi gibi fizyolojik mekanizmalar hakkındaki uyarlanımcı düşünce ile evrimsel biyolojideki düşünce ortaktır.

<span class="mw-page-title-main">Philip Anderson</span> Amerikalı fizikçi (1923 – 2020)

Philip Warren Anderson Nobel ödüllü Amerikalı fizikçi. Anderson lokalizasyonu, Antiferromıknatıslık, Simetri kırılması, Yüksek sıcaklık süper iletkenlik teorileri üzerine yazıları aracılığıyla bilim felsefesine belirmeleri olmuştur.

Sistem teorisi, disiplinlerarası bir bilim olup incelenen bir sorunu veya olguyu bir sistem olarak ele alan bilimsel ve düşünsel anlayıştır. Organizmaları, yapıları, örgütleri, mekanizmaları, doğal oluşumları bir bütün oluşturacak biçimde birbirleriyle ve çevreleriyle ilişkili veya bağıntılı unsurlar dizisi olarak inceler. Değişik oluşumları içindeki unsurları ve nitelikleri arasındaki ilişkiler topluluğu olarak algılayan ve açıklayan bir yaklaşımdır. Olayların, durumların ve gelişmelerin incelenmesinde kullanılan bir bakış açısı, bir düşünce tarzı, bir metottur. Sistem yaklaşımı, olaylar ve olgular arasındaki ilişkileri ve karşılıklı etkileşimleri inceleyerek analizlerde bulunur.

Yunanca αὐτo- ve ποίησις sözcüklerinden türetilen bir neolojizmdir. Temel olarak kendi devamlılığını sağlayan ve kendini yeniden üreten sistemleri tarif etmek üzere ilk kez 1971'de iki Şilili biyolog Humberto R. Maturana ve Francisco J. Varela tarafından ortaya atılmıştır. Yeniden üretimlerini sağlayan bileşenlerin bizzat sistem tarafından üretildiği otopoietik sistemler, ilk olarak canlılığın organizasyonunu açıklamak ve canlı sistemlerin ayırt edici özelliğini ortaya koymak üzere kullanılmıştır. Sonrasında toplum, hukuk, şirketler gibi sistemleri tarif etmek için ele alınmış ve biyoloji yanında sosyoloji ve sistem teorisi gibi alanlara taşınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sistemik düşünce</span>

Sistem düşüncesi, pek çok türde sistemi incelemek ve anlamak için çeşitli teknikler içerir. Doğada, sistem düşünme nesnelerinin örnekleri, çeşitli seviyelerin etkileşime girdiği canlı sistemleri içerir. Örgütlerde, sistemler girdiler, dönüşümler, çıktılar, geribildirim döngüleri, hedefler, paydaşlar ve organizasyonu sağlıklı veya sağlıksız hale getirmek için birlikte çalışan harici etkilerden oluşur. Sistem mühendisliği, sistemleri karmaşık mühendislik sistemlerini tasarlamak, oluşturmak, işletmek ve korumak için düşünen sistemleri uygulayan bir disiplindir.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Schmidt</span>

Wilhelm Schmidt, Avusturyalı dil bilimci, antropolog ve etnolog. İnsanların ilk inanç sisteminin çok tanrılı olmadığını iddia ettiği ilkel tek tanrıcılık teorisi ile tanınmaktadır.

Anatol Rapoport, Amerikalı matematik psikoloğu. Genel sistem teorisine, matematiksel biyolojiye ve sosyal etkileşimin matematiksel modellemesine ve bulaşmanın stokastik modellerine katkıda bulunmuştur.