İçeriğe atla

Loizidu Davası

Loizidu Davası, eski evlerine ve mülklerine dönmek isteyen mültecilerin haklarına ilişkin tarihi bir davadır.[1] Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Loizidu ve dolayısıyla diğer tüm mültecilerin eski mülklerine dönme hakları olduğuna karar verdi. AİHM, Türkiye'nin Loizidu'nun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin I. Protokolünün I. Maddesi kapsamındaki insan haklarını ihlal ettiğine,[2][3] evine dönmesine izin verilmesi ve Türkiye'nin Loizidu'ya tazminat ödemesi gerektiğine karar verdi. Türkiye başlangıçta bu kararı görmezden geldi.[4]

22 Temmuz 1989'da Kıbrıs uyruklu bir Titina Loizidu adlı bir Kıbrıslı Rum kadın, Kıbrıslı Rum avukat Ahilles Demetrides tarafından temsil edilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Türkiye aleyhine başvuruda bulundu. Loizidu, 1974 Kıbrıs Harekâtı sırasında, yaklaşık 200.000 Kıbrıslı Rum ile birlikte evinden çıkmaya zorlanmıştı. 20 yıldan fazla bir süre boyunca Girne'deki evine dönmek için bir dizi girişimde bulundu, ancak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC) girişi yerel otoriteler tarafından reddedildi.

Loizidu'nun başvurusu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'yi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin genel kontrolü altındaki Kuzey Kıbrıs'taki insan hakları ihlallerinden sorumlu tutan üç kararıyla sonuçlandı.

Mahkeme ayrıca, hükmedilen zararların mülkün başlı başına bir tazminat olmadığını, sadece mülkün mülkiyetinin ve kullanımının reddi için olduğunu ve Loizidu'nun mülkünün tam yasal mülkiyetini elinde tuttuğunu açıkça belirtmiştir.

2003 yılında Türkiye, Loizidu'ya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından hükmedilen tazminat miktarını (1 milyon doların üzerinde) ödedi.[5]

Emsaller

Dava, Kıbrıs sorununa ilişkin uluslararası hukuk mahkemelerinde verilen kararlar için önemli bir emsal teşkil etmektedir.[6][7] AİHM'e taşınan benzer davalar karar bekliyor ve iki dava da benzer şekilde sonuçlandı:

  • Mayıs 2007: Mira Ksenides Davası'nda Mira Ksenides'in Mağusa'daki mülkünü kullanma kaybı nedeniyle Türkiye tazminata hükmedildi.
  • Nisan 2008: İoannis Demades'in Girne mülkünün kullanım kaybı nedeniyle Türkiye 835.000 € tutarında tazminata hükmedildi.[8]

Loizidu Davası, devletlerarası Kıbrıs-Türkiye Davası'na ilişkin 2001 tarihli kararda da yer almıştır.

Kaynakça

  1. ^ Vasilios S. Spyridakis, "Loizidou v. Turkey and the Future of Property Compensation for Refugees in Cyprus and Beyond," Journal of Modern Hellenism no. 25-26 (2008-2009), pp. 129-156.
  2. ^ Loizidou and Cyprus (intervening) v Turkey, App No 15318/89, §64, ECHR 1996-VI
  3. ^ First Protocol to the Convention for the Protection of Human Rights and Fundamental Freedoms (Council of Europe) 213 UNTS 262, UKTS 46 (1954), ETS No 9, UN Reg No I-2889, Cmd 9221, Art.1
  4. ^ "H54-1 Loizidou against Turkey, Judgments of 18 December 1996 and 28 July 1998 Application of Article 54 of the ECHR". Council of Europe, Human Rights Meeting. 8-9 Eylül 1999. 22 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2021. 
  5. ^ "Turkey compensates Cyprus refugee". BBC News. 2 Aralık 2003. 19 Şubat 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2021. 
  6. ^ "European Court of Human Rights finds Turkey Guilty". 30 Kasım 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Markides noted that the decision sets a "precedent" and can be characterised as a "landmark in the history of law". 
  7. ^ "Property Wars in Cyprus" (PDF). 19 Şubat 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. The case has served as a precedent for dozens of cases that have been concluded in a similar fashion. 
  8. ^ "Case of Demades vs Turkey". HUDOC. European Court of Human Rights HUDOC Portal. 22 Nisan 2008. 14 Şubat 2009 tarihinde kaynağından (.doc) arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Aralık 2021. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs Harekâtı</span> Türkiyenin 1974te Kıbrısa düzenlediği askerî harekât

Kıbrıs Harekâtı, 20 Temmuz 1974'te Başbakan Bülent Ecevit’in emriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta başlattığı askerî harekât. Harekâtın ilk ayağı Yunanistan Hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla -Kuzey Lefkoşa da dâhil olmak üzere- adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı. 140 bin ila 200 bin Rum, adanın kuzeyinden; 42 bin ila 65 bin Türk, adanın güneyinden göçmen oldu.

Yeni Ülke, Kürt yanlısı bir Türk gazetesiydi. Ekim 1990'da haftalık bir gazete olarak kuruldu ve 1993 yılında günlük Özgür Gündem ile birleşti. Gazetenin kuruluş motivasyonu esas olarak PKK'dan geldi ve PKK üyeleri gazete için çeşitli köşe yazıları ve makaleler yazdı. Gazete kısa sürede popüler oldu ve 50.000'e ulaştığı söylenen geniş bir okuyucu kitlesine sahip oldu.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs Cumhuriyeti</span> Akdenizde bir ada ülkesi

Kıbrıs Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz'de yer alan Kıbrıs'ta, fiilî olarak adanın güneyini, hukuki olarak adanın tamamını yöneten devlettir.

<span class="mw-page-title-main">Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi</span> İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile kurulan, Avrupa Konseyine bağlı, Strazburgda bulunan uluslararası mahkeme

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) veya İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM), uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak 1959 yılında kurulmuş uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleriyle güvence altına alınmış olan temel hakların çiğnenmesi durumunda bireylerin, toplulukların, tüzel kişilerin ve diğer devletlerin, belirli usul ve kurallar dahilinde başvurabileceği bir yargı merciidir. 46 Avrupa Konseyi üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini tanımaktadır. Mahkeme, Fransa'nın Strazburg şehrinde bulunmaktadır.

Ramazan Sodan, Türk bürokrat.

Orams Davası, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşı Meletis Apostolides'ın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra terk ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Lapta'daki evinin Britanyalı çift Linda ve David Orams tarafından alınması sonrasında Lefkoşa Kaza Mahkemesi'nde açtığı ve daha sonra Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi ile Avrupa Toplulukları Adalet Divanı'na taşınan dava.

Taşınmaz Mal Komisyonu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarındaki taşınır ve taşınmaz mallar üzerinde iddia edilen haklar üzerinde değerlendirme yapmak ve bunun sonucunda mal iadesi, takas veya tazminata ilişkin bağlayıcı kararlar vermek amacıyla Aralık 2005'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisinin kabul ettiği 67/2005 sayılı yasa ile kurulan ve 17 Mart 2006 tarihinde faaliyete geçen komisyondur. Taşınmaz Mal Komisyonunun değerlendirme kapsamına giren mallar, 1974 Kıbrıs Harekâtı öncesinde sahipli olan ancak Kıbrıs Türk Federe Devletinin ilan edildiği 13 Şubat 1975 tarihinde terk edilmiş bulunan veya bu tarihin sonrasında KKTC yasalarınca terk edilmiş veya sahipsiz olarak nitelenen mallardır.

Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Türkiye Komünist Partisinin (TKP) birleşmesiyle kurulmuş bir siyasi parti.

İbrahim Aziz, Güney Lefkoşa'nde ikamet eden bir Kıbrıs Türkü siyasi analizcidir. Aziz'in 1998 yılında Yeni Kıbrıs Derneği'nin başkanlığını yaptığı bilinmektedir. AKEL'in eski bir üyesidir ve 1981 yılında partiden ihraç edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kudret Özersay</span> Kıbrıslı Türk siyasetçi

Kudret Özersay (d. 16 Aralık 1973, Alaminyo, Larnaka) Kıbrıs Türkü akademisyen, uluslararası hukuk uzmanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın uzun süreli müzakerecisi, Toparlanıyoruz Hareketi kurucusu. 2015 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı oldu. Halkın Partisi Genel Başkanı. 2 Şubat 2018 itibarıyla KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı. 2020 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimi'ne bağımsız aday olarak katılmıştır.

Akkoç-Türkiye davası, 2000, No. 22947 ve 8/93, AİHM 2000-X, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) yaşam hakkı konusunda aldığı bir karardı.

<span class="mw-page-title-main">Polonya'da LGBT hakları</span>

Polonya'da lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireyler, LGBT olmayan sakinlerin karşılaşmadığı yasal ve toplumsal zorluklara uğrayabilir. Polonya'da hemcins cinsel ilişkileri hem erkekler hem de kadınlar için yasaldır. Bu durum, 1932 yılında resmen kanun halinde toplandı, ayrıca hem eşcinseller hem de heteroseksüeller için eşit bir cinsel rüşt yaşı (15) uygulandı. Polonya, bazı alanlarda LGBT bireylere heteroseksüellerle eşit olan haklar mevcut kılar: eşcinsel ve biseksüel erkeklerin kan bağışı yapmasına izin verilir; eşcinsel ve biseksüellerin Polonya Silahlı Kuvvetleri'nde kimlikleri açık şekilde askerlik hizmetini yapılmasına izin verilir; ve trans bireyler, hormon replasman tedavisini geçirmek gibi bazı gereksinimleri karşılamak şartıyla kendi yasal cinsiyetlerini değiştirebilirler. Polonya hukukunda cinsel yönelime dayalı istihdam ayrımcılığı yasaktır. Buna karşın, sağlık hizmetleri, nefret suçları ve nefret söylemi gibi alanlarda korunmalar henüz yoktur. 2018'de Polonya Yüce Mahkemesi, mal ve hizmet sunumunda cinsel yönelime dayalı ayrımcılık yapmanın yasadışı olduğuna karar verdi. Bu karar ancak temyiz yoluyla geri çevrildi.

Gönyeli katliamı, 12 Haziran 1958 tarihinde Kördemen köyünden bir grup Kıbrıslı Rum'un, Gönyeli köyünden Kıbrıslı Türkler tarafından saldırıya uğraması olayı. Katliamda sekiz Kıbrıslı Rum öldürüldü, beş kişi ağır yaralandı.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs Türk milliyetçiliği</span>

Kıbrıs Türk milliyetçiliği, Kıbrıs'ta Rumlar'ın domine ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti'nden ayrı bir ülke kurmayı hedefleyen bir tür etnik milliyetçiliktir. Adanın iki entite arasında bölüşülmesi fikrine taksim denmektedir. Kıbrıs Türk milliyetçilerinin bir özelliği de Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı olmayan bir ülkede yaşamayı istemeleridir.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs Cumhuriyeti'nde din</span>

Kıbrıs Cumhuriyeti'nde din, iki ana dini inanç ve pratikleri ile karakterizedir. Hristiyanlık ada nüfusunun %73'ünü oluşturmaktadır. Kıbrıslı Rumların çoğu ve dolayısıyla Kıbrıs nüfusunun çoğunluğu otosefal Kıbrıs Kilisesi üyeleridir, oysa Kıbrıslı Türklerin çoğu resmi olarak Sünni Müslümanlardır. Kıbrıs'ta Bahai, Katolik, Yahudi, Protestan, Maruni, Ermeni Apostolik ve dini olmayan topluluklar da vardır.

Non bis in idem Latince'de 'aynı [şey] için iki kez değil' anlamına gelen, aynı dava nedeni için iki kez yargılama yapılamayacağına dair hukuki bir ilkedir. Roma medeni hukukuna dayanan hukuki bir kavramdır, ancak esas temellerini common law hukuk sistemlerinde bir suçtan beraat edilen ya da mahkûm edilen bir kişinin aynı suçla ilgili olarak ikinci defa suçlanmamasını ifade eden "aynı suçtan dolayı iki defa yargılanmama / double jeopardy " doktrininde bulmaktadır.

Tumazu Davası, Kıbrıslı Rumlar ve diğerleri tarafından Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Temsilciliklerine ve HSBC Bank USA'ye karşı bir grup davasıydı. Başlangıçta davada Türkiye'ye yöenlik iken 16 Şubat 2010'da Türkiye beraat etti. Amerika Birleşik Devletleri, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni resmi olarak tanımadığından KKTC Temsilcilikleri ticari bir varlık olarak faaliyet göstermektedir. Temsilci bürolarının personeli diplomatik vizeye sahip değildir ve yalnızca Amerika Birleşik Devletleri'nde ticari vize kullanarak faaliyet göstermektedir. Washington'daki Tsimpedes Yasası, "kuzeyde tutulan arazi ve mülklere erişimin ve bunlardan yararlanmanın reddi" için dava açtı. İlk olarak 1974'teki Kıbrıs Harekâtı sırasında yerinden edilen Kıbrıslı Rumlar tarafından açılan davaya, satın aldıkları mülklerin bedelini ödeyen ancak hiçbir zaman yasal mülkiyet hakkı verilmeyen diğer Kıbrıslı olmayanlar da katıldı.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs-Türkiye Davası</span>

Kıbrıs-Türkiye Davası (IV) (2001), Kıbrıs Cumhuriyeti tarafından 1994 yılında Türkiye aleyhine açılan ve 2001 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi tarafından esasa ilişkin karara bağlanan bir davadır. Dava, 1974'te Kıbrıs Harekâtı sonucunda adanın fiilen ikiye ayrılmasından sonra ortaya çıkan mevcut durumla ilgilidir.

Kypros Chrysostomides, Baf'ın Kathikas köyünde doğan Kıbrıslı siyasetçi ve Kıbrıs Parlamentosu üyesidir.

Türk-Ermeni gazeteci Hrant Dink'in 19 Ocak 2007 tarihinde İstanbul'da öldürülmesinin ardından, 20. yüzyılın başlarından bu yana Türkiye'de öldürülen gazetecilerin çeşitli listeleri yayınlandı. Bu listelerden biri Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından yayınlandı. Listede 1909-2022 yılları arasında öldürülen 68 gazetecinin ismi yer almaktadır. "Hapisteki Gazeteciler Platformu" Nisan 2012'de 112 isim içeren bir liste yayınlamıştır. Ancak, ölümlerin kurbanların meslekleriyle doğrudan bağlantılı suikastlar olup olmadığını belirlemek için özellikle ilk vakalar hakkında ayrıntılı bilgi edinmek zordur.