
93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı, Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Aleksandr döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti'nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi'nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi'nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devleti'nde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Hristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya'nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupa'nın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbul'da Tersane Konferansı'nı toplamışlar, ancak Osmanlı Devleti'ne yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir.

Türk askerî tarihi yaklaşık 2200 yıl öncesinden günümüze kadar süren dönem içinde ilk Türklerden günümüzdeki Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kadarki askerî yapılanmayı ve savaşları içine alır. Türklerdeki askerî düzen siyasi düzen ile iç içe geçmiş ve tarih boyunca birlikte gelişmiştir. Orta Asya'da başlayan bu tarih tüm anakaralara yayılarak süregelmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu reform dönemi, Türk ve Türkiye tarihi için önemli bir dönem. Bu dönem 1828'de başlayıp 1908'e kadar devam eder.

Plevne Savunması ; 93 Harbi sırasında Plevne kentinin Rus İmparatorluk Ordusu tarafından kuşatılmasının ardından, kentin Gazi Osman Paşa komutası altındaki Osmanlı Ordusu tarafından Rus ve daha sonra Rumen taarruzlarına karşı 19 Temmuz ve 10 Aralık 1877 arasında 145 gün boyunca savunmasıyla gerçekleşen, 93 Harbi'nin en önemli muharebelerinden biridir. Osmanlı Ordusu, 145 gün boyunca sayıca kendisinden kalabalık olan Rus ve Rumen ordularının gerçekleştirdiği üç büyük taarruzu püskürtmüş ve Plevne'yi başarılı bir şekilde savunmuştur. Ancak, tüm bu taarruzlardan sonra Osmanlı kuvvetlerinin yiyecek ve cephaneleri tükenmiş ve buna ek olarak kış mevsiminin gelmesiyle şiddetli soğukla karşı karşıya kalıp bitap düşmüşlerdir. Kuşatmayı yarmak için düzenledikleri son bir huruç harekâtının da başarısızlıkla sonuçlanması ile, Osman Paşa kenti Rus ve Rumen ordularına teslim etmiştir.

Çıldır Muharebesi, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre, Osmanlı İmparatorluğu ile Safevî Devleti orduları arasında 9 Ağustos 1578'de Çıldır'da yapılan ve Osmanlıların kesin zaferiyle sonuçlanan askerî çarpışmadır.

Gorni Dubnik Muharebesi Osmanlı Devleti ile Rus İmparatorluğu arasında savaşılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın muharebelerinden biridir. Muharebe günümüzdeki Bulgaristan topraklarında yer alan Gorni Dubnik köyü civarında gerçekleşmiştir. Plevne kalesini düşürmek için Rus ordusu tarafından daha önce zayıflatılmış olan lojistik taburunu tamamen yok etmek ve desteği keserek kalenin düşüşünü hızlandırmak amacıyla Osmanlı güçlerine saldırması ile meydana gelmiştir.
Elena Muharebesi (12 Temmuz 1877; 4 Aralık 1877 ve 14 Aralık 1877 tarihlerinde Osmanlı Devleti ve Rus İmparatorluğu arasında gerçekleşen 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın Tuna Cephesindeki muharebelerinden biri olan bir muharebeler silsilesidir. Gerçekleşen 3 ayrı muharebeden 1. ve 3. muharebeler Rus buna karşın 2. muharebe Osmanlı zaferi ile neticelenmiştir.

Osman Nuri Paşa, Osmanlı Ordusu'nda askerlik görevi boyunca birçok savaşta başarılı sonuçlar almış, Plevne Muharebeleri'ndeki üstün savunmasının ardından Sultan II. Abdülhamid tarafından "Gazi" unvanına layık görülmüş, o günden bugüne Gazi Osman Paşa olarak da anılan Türk askerdir.

Lüleburgaz Muharebesi veya Karaağaç Muharebesi ya da Pınarhisar Muharebesi, Birinci Balkan Savaşı'nda, 29 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında; Bulgaristan Krallığı ile Osmanlı İmparatorluğu ordusu arasında yapılan ve Bulgar ordusunun kesin zaferi, Osmanlı ordusunun ağır yenilgisi ile sonuçlanan muhârebedir. Bu muhârebe de Kumanova Muharebesi, Kırkkilise Muharebesi ve İmroz Deniz Muharebesi ile birlikte, Osmanlı İmparatorluğu'nun Birinci Balkan Savaşı'nı kaybetmesine sebep en önemli muhârebelerden biri olarak görülmektedir. Ayrıca I. Balkan Savaşı'nın asker katılımı bakımından en büyük ve en geniş katılımlı muhârebelerinden biridir.

Erzurum Muharebesi (1877), Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 8-9 Kasım 1877'de yapılan savaştır. Ruslar, Erzurum'u almak için hücuma geçtiler. Şehrin eteklerine kadar gelen, Aziziye tabyalarını ele geçiren ve şehir merkezine saldırmaya hazırlanan Ruslara karşı, Nene Hatun ve Erzurum halkı, tabyadan kalan askerlerle birleşip karşı saldırıya geçti. Geceden başlayıp sabaha kadar süren bir savaşın ardından Ruslar, Aziziye Tabyalarını boşaltıp kentten geri çekildiler.

Zivin Muharebesi 25-26 Haziran 1877 tarihinde, Rus İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında gerçekleşen ve Osmanlı zaferi ile sonuçlanan muharebedir.
Halyaz Muharebesi 21 Haziran 1877 tarihinde, Rus İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında gerçekleşen ve Osmanlı zaferi ile sonuçlanan muharebedir.
Ruslar 2. Plevne Savaşı ardından Niğbolu-Rusçuk ve Şıpka üçgeninde sıkıştırılmıştı. Osman Paşa Rusların bu durumundan yararlanmak ve Rumenlerle birlikte girişecekleri taarruzun önüne geçmek ve hazır zor durumda iken Rusları tümden bozguna uğratmak maksadı ile Tuna Doğu Ordusu ve Balkan Kolordusunun taarruza geçmesini ve kendi Plevne'deki birliklerinin de düşmanın sağ kanadı üzerine saldırıya girişmesini; padişah ve Osmanlı Başkumandanlığından istese de, kendisine Plevne'de kalması için emir verilmiştir. Tuna Doğu Ordusu komutanı Mehmet Ali Paşa ile Balkan kolordusu komutanı Süleyman Paşa'dan ise mümkün mertebe yapacakları saldırılarla Plevne'nin üstündeki yükün hafifletilmesi istendi.

Boze Muharebesi ya da Rymnik (Rimnik) Muharebesi, 22 Eylül 1789'da Osmanlı ordusu ile Rus ve Avusturya orduları arasında yapılan ve ağır Osmanlı yenilgisi ile sonuçlanan bir muharebedir. Bu muharebe neticesi kuşatma altındaki İzmail, Akkerman ve Bender kalelerinin Rusların eline geçmesi, kuşatma altındaki Belgrad'ın Avusturya eline geçmesi iyice kolaylaştı. Savaşın yapıldığı Râmnicu Sărat Romanya'da bulan bir yerdir, bu bölge günümüzde Buzău (Boze) yönetim birimine bağlıdır. Bu bölgede Râmnicu Sărat nehri diğer adıyla Rimnik nehri olarak bilinen ve Siret Nehri'nin bir kolu olan nehir bulunmaktadır. Yine Siret'in bir kolu olan Buzau Nehri bu yakınlardan geçmekte ve Siret Nehri ile birleşmektedir. Bu sebeple bu muharebe Ramnicu Sarat şehri yakınlarında Ramnicu Sarat Nehri ve yakınlarında bulunan Boze Nehrinde yapıldığından Türk kaynakları bu muharebeyi Boze Muharebesi, yabancı kaynaklar ise Rymnik (Rimnik) Muharebesi olarak adlandırmaktadır. Bununla birlikte çeşitli yabancı kaynaklar, bu savaşın komutanı olarak yanlışlıkla Koca Yusuf Paşa'yı gösterirler oysaki Koca Yusuf Paşa Osmanlı kaynaklarına göre başarısızlıkları nedeniyle 1789 Mayıs ayında veziriazamlık görevinden alınıp, haziran 1789'da bu görev Cenaze Hasan Paşa'ya verildiğinden; bu muharebe de Osmanlı Veziriazamı komutasındaki bir ordu ile yapıldığından, bu muharebede Osmanlı Ordusunun komutanı Cenaze Hasan Paşa'dır. Hasan Paşa'ya bağlı Osmanlı süvari kuvvetlerinin komutanı ise Kemankeş Mustafa Paşa'dır.
Maçka Muharebesi , 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nın doğu cephesine meydana gelen bir çatışmadır.

Kalafat Muharebesi ve Kuşatması, Kırım Harbi'nin Tuna Cephesi'nde, Vidin'in karşısında, Tuna Nehrinin kuzey kıyısında bulunan Romanya'nın Kalafat Kasabası'nda meydana gelmiştir.
Gribova Muharebesi, Osmanlı Yanya Kolordusu ve Yunan Epir Ordusu arasındaki muharebelerden biridir. İki ordunun karşı karşıya geldiği ilk muharebe olan Komçiadis Muharebesi tam hedeflenen gibi olmasa da Osmanlı zaferi ile 23 Ekim günü sonuçlanmış ve Komçiadis geçidindeki Yunan ordusu birlikleri Arta (Narda)'ya kadar ötelenmiştir. Ancak Yunan Epir ordusu Gribova tepelerindeki yamaçları ellerinde tutmaktadır. Komçiadis muharebesinin zaferle sonuçlandığı anda Esad Paşa Gribova yamaçlarının alınması için birliklerine emir verir. Komçiadis muharebesindeki başarı ve zaferin nimetlerinden yararlanabilmek için bu mevziilerinde alınması elzemdir.

Kırım Seferi, Osmanlı İmparatorluğu'nun isyan eden Kırım Hanı II. Mehmed Giray'ı cezalandırmak, Kırım Hanlığı'nda hakimiyetini tesis etmek ve yeni Han II. İslam Giray'ı tahta çıkarmak amacıyla 1584 yılında düzenlediği iki askerî harekât.