İzlenimcilik veya empresyonizm, ışık, renk ve an kavramını öne çıkartan, doğadaki görünümlerin sürekli değişim içinde olduğundan herhangi bir zamanın herhangi bir anına denk gelen görünümün bir daha aynı şekilde görünemeyeceğini fikrini temel alan sanat akımdır.
Reggae, Jamaika'ya özgü bir müzik türü. Ritmini kalp atışından aldığı söylenir. Jamaika usulü rock olarak da geçer. Kökleri calypso, ska/rocksteady, rock'n roll ve hatta rythm and blues'a dayanır.
Ryland "Ry" Peter Cooder,, Amerikalı blues gitaristi.
Rock, 1950'lerde ABD'de "rock and roll" olarak doğan, 1960'larda ve sonrasında farklı tarzlara ayrılarak özellikle İngiltere ve ABD'de gelişen bir müzik türüdür. Kökleri 1940'ların ve 1950'lerin rock and roll'una dayanır. Rock and roll ise blues, rhythm and blues ve country müzikten yoğun biçimde esinlenmiştir. Rock müzik; electric blues ve folk, caz, klasik müzik gibi diğer müzik kaynaklarından da esinlenir.
Aretha Louise Franklin, Amerikalı şarkıcı ve müzisyen. Franklin, kariyerine rahip babası C. L. Franklin'e kilisede gospel müzik söyleyerek başladı. 1960'ta 18 yaşındayken Columbia Records için kayıtlar yaptı. Ancak bu dönemde sınırlı başarılar elde edebildi. 1967'de Atlantic Records'la anlaşan Franklin, "Respect", "(You Make Me Feel Like) A Natural Woman" ve "Think" gibi şarkılarla beraber ticari başarılar elde etti. Bu hit şarkılar neticesinde 1960'ların sonuna doğru "Soul Müziğin Kraliçesi" unvanını aldı.
Herakleios veya Heraklius, Bizans İmparatorluğu'nun 610–641 yılları arasındaki imparatorudur. İslam'ın Muhammed tarafından kuruluşu ve yayılışı sırasında Bizans tahtında yer alan imparatordur.
Roderick David Stewart, İngiliz poprock ve blues-rock sanatçısıdır. Londra'da doğup büyümüş, İskoç ve İngiliz kökenlidir. Stewart, dünya çapında 100 milyondan fazla plak satmış, tüm zamanların en çok satan müzik sanatçılarından biridir. Sanatçı zirvedeki sanat hayatına "The Jeff Beck Group" adlı grubu ile başlamıştır, daha sonra solo kariyerine 1969'daki ilk albümü "An Old Raincoat Won't Ever Let You Down" ile adım atmıştır. Sanatçının yaklaşık 50 yıllık sanat hayatında başta İngiltere olmak üzere birçok ülkede başarı elde eden şarkıları ve albümleri bulunmaktadır. 150 milyona varan albüm satışıyla İngiltere'nin en çok albüm satan şarkıcısıdır.
Muddy Waters, gerçek adıyla McKinley Morganfield, Amerikalı blues müzisyenidir. Yaygın kanıyla " Chicago blues'un babası".
Billie Holiday, Amerikalı şarkıcı, şarkı sözü yazarı, besteci.
The M+M's Tour, aynı zamanda House of Blues Tour olarak da bilinir, Amerikalı şarkıcı-söz yazarı Britney Spears'ın bir promosyon turnesidir. Turne, Spears'ın önceki turnesi "The Onyx Hotel Tour"dan yaklaşık üç yıl sonra gerçekleşmiştir. Gösteri sadece Kuzey Amerika'da birkaç şehre ulaşmıştır.
En İyi Prodüksiyon Tasarımı Akademi Ödülü, 1928'den günümüze kadar verilen Akademi Ödülü'dür.
Jerry Lee Lewis, Amerikalı rock and roll ve country müzik şarkıcı-söz yazarı ve piyanist.
William James "Willie" Dixon Amerikalı blues müzisyeni, vokalist, şarkı sözü yazarı, aranjör ve müzik yapımcısı idi. Hem kontrbas ve gitarda, hem de şarkı söyleme alanında sesi ve becerisi ile Grammy Ödülü ile ödüllendirilmiştir. Dixon, yaşadığı dönemin, en üretken şarkı yazarı olarak bilinmektedir. Chicago blues tarzı müziğin kurucularından biri olarak kabul edilmektedir. Şarkıları sadece kendisi tarafından veya dahil olduğu gruplar tarafından değil, aynı zamanda sayısız müzisyen tarafından kaydedilmiş ve seslendirilmiştir. "Little Red Rooster", "Hoochie Coochie Man", "Evil", "Spoonful", "Back Door Man", "I Just Want to Make Love to You", "I Ain't Superstitious", "My Babe", "Wang Dang Doddle" ve "Bring It on Home" isimli şarkılar, Dixon'un en ünlü şarkılarındandır. Bu şarkılar 1950 ve 1965 yılları arasında, Chess Records isimli plak şirketinin doruk noktasında iken yazılmış ve Muddy Waters, Howlin' Wolf, Little Walter tarafından seslendirilmiş ve dünyanın çeşitli yerlerinden, çeşitli nesilden müzisyenleri etkilemiştir. Muddy Waters ile birlikte, 2. Dünya Savaşı döneminde Chicago Blues tarzı müziği en çok etkileyen kişi idi. Aynı zamanda, 1950'li yılların sonlarında, Chuck Berry ve Bo Diddley ile birlikte çalışarak Blues ve Rock and Roll müzikleri arasında bir köprü vazifesi görmüştür. Dixon'un şarkıları, Styx, Bob Dylan, Cream, Jimi Hendrix, Led Zeppelin, Foghat, The Yardbirds, The Rolling Stones, Queen, Megadeth, The Doors, The Allman Brothers Band, Steppenwolf, Eric Clapton gibi yakın zamanların en büyük grupları tarafından yorumlanmıştır.
Little Red Rooster, Howlin' Wolf tarafından kaydedilen blues şarkısıdır. Şarkının sözleri Willie Dixon tarafından yazılmıştır. Sam Cooke ve The Rolling Stones dahil birçok müzisyen ve müzik grubu tarafından yorumlanmıştır.
John Roger Stephens ya da sahne adıyla John Legend Amerikalı şarkıcı, söz yazarı ve aktör. Yedi Grammy Ödülü sahibi, ayrıca 2007'de Songwriters Hall of Fame'den Starlight özel ödülü almıştır.
John Robert "Joe" Cocker İngiliz rock ve blues sanatçısı. 1960'lı yıllarda ünlenen Cocker, The Beatles gibi pek çok sanatçının popüler şarkılarına yaptığı cover'larla tanınmaktaydı.
Finlandiya, Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenen 2009 Eurovision Şarkı Yarışması'na katılmıştır. Finlandiya'yı Eurovision'da "Lose Control" şarkısıyla Waldo's People temsil etmiştir.
Roe Erister "Rick" Hall, Amerikalı müzik yapımcısı, yayıncı ve söz yazarı. Alabama, Muscle Shoals'taki FAME Stüdyolarının sahibidir. "Musca Shoal'un Müzik Babası" olarak biliniyordu.
Mavis Staples Amerikalı bir ritim, blues ve gospel şarkıcısı ve sivil haklar aktivisti. Hayatta kalan son üyesi olduğu ailesinin grubu The Staple Singers'ın bir üyesi olarak ün kazandı Grupta geçirdiği süre boyunca " Seni oraya götüreceğim " ve " Tekrar yapalım " hit single'larını kaydetti. 1969'da Staples, kendi adını taşıyan ilk solo albümünü çıkardı.
Elektrik blues, müzik aletleri için elektrik amplifikasyonunun kullanılmasıyla ayırt edilen blues müziğidir. Gitar, 1930'ların sonlarında ilk öncüler T-Bone Walker ve 1940'larda John Lee Hooker ve Muddy Waters tarafından popüler bir şekilde güçlendirilen ve kullanılan ilk enstrümandı. Tarzları, daha önceki ağırlıklı olarak akustik tarzdaki blues'lardan farklı olan West Coast blues, Detroit blues ve II. Dünya Savaşı sonrası Chicago blues'a dönüştü. 1950'lerin başlarında, Little Walter, bir gitar amplifikatörüne beslenen küçük bir el mikrofonu kullanan blues armonikasında öne çıkan bir solistti. Biraz daha uzun sürse de, 1960'ların başında yavaş yavaş stand-up basların yerini elektro bas gitar aldı. Elektrikli orglar ve özellikle klavyeler daha sonra elektrik blues'da yaygın olarak kullanılmaya başlandı.