İçeriğe atla

Lisbeth Nypan

Lisbeth (Elisabeth) Nypan
DoğumElisabeth Pedersdotter
1610 civarı
Høllandet (günümüzde Hølonda), Trøndhjems amt
(günümüzde Sør-Trøndelag), Norveç
Ölüm1670 (59-60 yaşlarında)
Trondheim, Trøndhjems amt
(now Sør-Trøndelag, Norveç
Tanınma nedeniCadı olduğunun iddia edilmesi
SuçlamaCadılık
Mahkûmiyet cezasıKazığa bağlanarak yakılarak öldürüldü
EvlilikOle Nyapan
Çocuk(lar)Ingeborg, Ane, Marit, Peder
Ebeveyn(ler)Peder Kulgrandstad, annesi bilinmiyor

Lisbet Nypan (doğum adı Elisabeth Pedersdotter Kulgrandstad) (tahminen 1610 – Eylül 1670) cadılık suçlamasıyla öldürülen Norveçli kadın. Norveç'teki en tanınmış cadı avı kurbanlarından biridir. Aynı zamanda, Norveç'te cadılık suçlamasıyla idam edilen sondan ikinci kadındır.

Lisbet ve kocası Ole Nypan'a karşı olan dava, Rossell Hope Robbins tarafından yazılmış 1959 tarihli “Cadılık ve Demonoloji Ansiklopedisi” kitabında anlatılan tek Norveçli cadı avıdır.[1] Nypan'ın bilinirliği, 1962'de Torbjørn Prestvik tarafından yazılmış Lisbet Nypan : Den siste hekseprosess i Trøndelag som førte til bål og brann (Lisbet Nypan : Trøndelag'deki Son Cadı Davası, Başlangıcından yakılmaya kadar) isimli kitapla beraber artmıştır.

Arka planı

Elisabeth Pedersdatter adıyla vaftiz edilen Lisbet, Trondheim'in 40 kilometre güneybatısındaki Trøndheim ("Trøndhjems amt", günümüzde Sør-Trøndelag) ilçesinde doğdu.[2] Babasının adının bilinmesine rağmen, annesinin adı bilinmemektedir. Lisbet, ailesinde cadı olarak suçlanan tek kişi değildi. Kız kardeşi de cadı olarak suçlandı.[2] Lisbet'in çiftçi ve hancı Ole Nypan ile ne zaman ve nerede evlendiği tam olarak bilinmemektedir. (tahminen 1602–1670). Çünkü Høllandet için bölge kayıtları 1732 yılına kadar başlamamıştır.[3] Ancak, yargılandıkları 1670 yılında, altmışlı yaşlarında oldukları ve dört yetişkin çocuk sahibi oldukları bilinmektedir. Çocuklarının adları Ingeborg, Ane, Marit ve Peder'di.[2] Ailenin soyadı, Sør-Trondelag'daki Trondheim kentinin hemen güneyinde yer alan, Leinstrand'daki Nypan çiftliğinden alınmıştır.

Cadı davası

Lisbet ve Ole aleyhine olan suçlamalar, 1670'te iftira mahkemelerinde ele alındı. Ancak dava, hızla onların aleyhine döndü. Bu dava, onların Leinstrand'da ve daha sonra Trondheim'deki mahkeme salonlarında sorgulanmalarına yol açtı. Dava, marttan eylüle kadar altı ay sürdü. Lisbet, tanıkların ifadesine göre, 1640'lardan beri şifacı olarak ün yapmıştı. İnsanlar, sık sık hastalıkları ve ıstırapları ile ona geliyordu. Kullandığı yöntemler, Hristiyan inancının, kara büyünün ve doğal tıbbın bir karışımıydı. Lisbet'in yöntemlerinden biri, eski bir halk geleneği olan "tuzda okuma" idi. Lisbet, tuzun üzerinde bir dua okurdu. Daha sonra okunmuş tuz, hasta tarafından yenirdi. Birkaç tanık, Lisbet tarafından yapılan tedaviden sonra daha iyi olduklarını iddia etti. Dualarından dördü, davanın belgelerinde kaydedildi ve korundu. Bu dualardan biri, Lisbeth tarafından duruşmada okundu.

Lisbet hizmetlerinden ücret alırdı. Bu durum, insanlarda şüphe uyandırdı. Lisbet'in kendilerini hasta edip para kazanmak istediğini düşünmeye başladılar. İnsanlar ya da hayvanlar hastalandığında, bu söylentiler yayılmaya başladı. Lisbet, mahkemeye insanları iyileştirmek için Tanrı'nın adını kullandığını itiraf etti, ama hiç kimseyi incitmek için güçlerini kullanmadığını da belirtti. O ve kocasının yalan ve dedikodu kurbanı olduğunu söyledi. Mahkeme, Lisbet'in Tanrı'dan değil, Şeytan'dan yardım istemek için dua okuduğunu iddia ederek ona inanmadı.

Leinstrand'ın rahibi, Ole Mentsen ve kefil Hans Evertsen Meyer (1615-1688) çifti itirafta bulunmaları için zorladı. Ancak çift, hapis ve işkenceden sonra bile, herhangi bir suçluluk kabul etmedi. Ayrıca herhangi bir pişmanlık göstermeden duruşlarını korudu. Bu durum, mahkemeye karşı bir küçümseme eylemi olarak görülmüş ve muhtemelen cezanın ağırlığına katkıda bulunmuştur. Mahkeme kararı, çiftin Şeytan'la olan yakın bağlantıları nedeniyle "doğru itiraf" ile gelemediklerini söyledi. Yargıç Willem Knutsen ve mahkeme, Lisbet'i Ole'ye kıyasla daha suçlu olarak görüyordu. Bu nedenle, kocasının sadece başı kesilmesine karar verilirken, kendisi kazığa bağlanarak canlı olarak yakılmaya mahkûm edildi. Verilen kararlar lagmann (Üst Yargıç) Hans Mortensen Wesling (1620-1671) tarafından 5 Eylül 1670 tarihinde onaylandı ve aynı ayda uygulandı. Lisbet'in nerede yandığına dair ayrıntılar kaynağa bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Bazı kaynaklar infazın Trondheim'daki Başpiskoposluk Sarayı'nda, diğer kaynaklar balık pazarında gerçekleştiğini söylemektedir. Lisbet Nypan, idam edildiğinde 60, kocası ise yaklaşık 67 yaşındaydı.

Anısına yapılanlar

17 Mayıs 2005'te Leinstrand'daki Nypvang İlkokulu'nda Lisbet Nypan'ı anmak için bir heykel açıldı. Heykel, Steinar Garberg tarafından tasarlanmıştır.[4][5] Kattem'deki bir yol da Lisbet Nypan'dan sonra adlandırılmıştır.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ (en) Rossell Hope Robbins (1912-1990), Encyclopedia of Witchcraft and Demonology (New York: Crown Publishers, 1959)
  2. ^ a b c (no) "Lisbet Nypan"; DIS-Norge, Slektsforum, Etterlysninger, Sør-Trøndelag [DIS-Norge, Family Forum, Inquiries, South Trøndelag], Trondheim; Retrieved 6 February 2013, a discussion in Norwegian about the possible descendants of Lisbet and Ole Nypan. It began on 18 May 2005 with the news of the dedication of the Nypan monument at the Nypvang Primary School and lasted for a year.
  3. ^ (en) FamilySearch.org, "Melhus, Norway", https://www.familysearch.org/learn/wiki/en/Melhus,_Norway 4 Mart 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Retrieved 6 February 2013.
  4. ^ (no) Einar Myrenget: Til minne om Lisbet Nypan 16 Mayıs 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [In Memory of Lisbet Nypan], HøgskoleAvisa ["College Newspaper", the newspaper of the College of South Trønderlag] (about the monument at the Nypvang Primary School).
  5. ^ (no) Harald Langås, Lisbet Nypan æres i heimbygda 11 Şubat 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. [Lisbet Nypan honored in her hometown], Trønderbladet [The Trønder Magazine], 19 May 2005 (about the monument at the Nypvang Primary School).

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Richard Nixon</span> 37. Amerika Birleşik Devletleri başkanı (1969–1974)

Richard Milhous Nixon, 1969'dan 1974'e kadar 37. Amerika Birleşik Devletleri başkanı olarak görev yapan Amerikalı siyasetçi ve avukat. Cumhuriyetçi Parti üyesi olan Nixon, daha önce Kaliforniya temsilcisi ve senatörü olarak ve 1953 ile 1961 yılları arasında Başkan Dwight D. Eisenhower'ın başkan yardımcısı olarak görev yaptı. Başkanlık döneminde ABD'nin Vietnam Savaşı'na katılımının azaltılması, Sovyetler Birliği ve Çin ile yumuşama, Apollo 11'in Ay'a inişi ve Çevre Koruma Ajansı ile İş Güvenliği ve Sağlığı İdaresi'nin kurulması gerçekleşti. Nixon'ın ikinci dönemi, Watergate skandalının bir sonucu olarak görevinden istifa eden tek ABD başkanı olmasıyla erken sona erdi.

<span class="mw-page-title-main">Satanizm</span> Şeytana dayalı ideolojik ve felsefi inançlar grubu

Satanizm, Şeytan'ı temel alan bir grup ideolojik ve felsefi inançtır. Satanizmin çağdaş dini uygulamaları, birkaç tarihsel emsali olmasına rağmen, 1966 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde Anton LaVey tarafından ateist Şeytan Kilisesi'nin kurulmasıyla başlamıştır. Halka açık uygulamalardan önce Satanizm, bir öz kimlikten ziyade çeşitli Hristiyan grupların ideolojik rakiplerine yönelik bir suçlama olarak varlığını sürdürmekteydi. Satanizm ve Şeytan kavramı aynı zamanda sanatçılar ve şovmenler tarafından sembolik ifade için de kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sabataycılık</span> 17. yüzyılda baskı nedeniyle görünüşte Müslüman olan ve gerçek inançlarını gizlice sürdürmeye zorlanan bir grup Yahudi

Dönmeler, Osmanlı İmparatorluğu'nda zorlama sonucu dışarıdan İslam'a dönen, ancak Yahudi inançlarını ve Kabalistik inançlarını gizlice koruyan bir grup Sabetaycı kripto Yahudi'ydi. Hareket esas olarak Selanik merkezliydi. Grup köken olarak 17. yüzyılda Sefarad Haham ve Kabalist Sabatay Sevi'nin Yahudi Mesih olduğunu iddia etmesiyle ve daha sonra Sultan IV. Mehmed'in ölüm cezasına çarptırmasıyla Sabatay Sevi'nin zorla İslam'a dönmesiyle ortaya çıktı. Sevi'nin zorla İslam'ı kabul etmesinden sonra, bazı Sabetay Yahudileri de İslam'ı seçip "Dönme" oldular. Sabetaycıların bir kısmı, Dönmelerin torunları olarak 21. yüzyıl Türkiye'sine kadar yaşadı.

<span class="mw-page-title-main">Varg Vikernes</span> Norveçli müzisyen, yazar ve cinayetten hüküm giymiş katil

Varg Vikernes olarak da bilinen Louis Cachet, Norveçli bir müzisyen ve yazardır. 1991 yılında en etkili black metal eylemlerinden biri haline gelen tek kişilik müzik projesi Burzum'u kurdu. 1994 yılında cinayet ve kundakçılıktan suçlu bulundu ve ardından 15 yıl hapis yattı.

<span class="mw-page-title-main">Anne Boleyn</span> İngiltere Kralı VIII. Henrynin ikinci eşi

Anne Boleyn, İngiltere kraliçesi, VIII. Henry'nin ikinci karısı ve I. Elizabeth'in annesidir.

<span class="mw-page-title-main">Salem cadı mahkemeleri</span>

Salem cadı mahkemeleri, Massachusetts'e bağlı kontluklarda Şubat 1692 ile Mayıs 1693 arasında gerçekleştirilen ve sonrasında cadılık ile suçlanan bir grup insan için sulh yargıçları tarafından yönetilen yerel mahkemeler ile devam eden duruşmalara denir.

Kan iftirası veya kan suçlaması, dini azınlıkların çocukların kanlarını dini ayinlerde ve bayramlarda kullandıkları yönündeki iftira ve suçlamalardır. Kan iftirası -kuyu zehirlemek ve ekmek pisletmek iddialarıyla birlikte- Avrupa'da Yahudilere karşı yapılan zulümlere neden oldu.

<span class="mw-page-title-main">Anders Behring Breivik</span> Norveçli aşırı sağcı terör eylemcisi

Anders Behring Breivik, Norveçli aşırı sağcı, göçmen karşıtı ve beyaz üstünlükçüsü terör eylemcisi. Tarihe 2011 Norveç saldırıları olarak geçen, 77 kişinin öldüğü, 242 kişinin ise yaralandığı terör eylemlerinin failidir. Polis Breivik'in saldırıda tek başına hareket ettiğini düşünse de, bir yardım ihtimalini de elden bırakmadı.

İngiliz Reformasyonu, 16. yüzyılda İngiltere Kilisesi’nin Papa ve Katolik Roma Kilisesi’nden ayrılması ile sonuçlanan bir dizi olaylar serisidir. Bu olaylar, kısmen, bu dönem boyunca Avrupa'nın birçok bölgesine ulaşan ve Hristiyanlık uygulamalarını etkileyen bir dinsel ve politik hareket olan Avrupa Protestan Reformasyonu hareketinin yayılması ile bağlantılıdır. Bu süreci; feodalizmin çöküşü, milliyetçiliğin yükselişi, ortak hukukun yükselişi, matbaanın icadı ve ayrıca buna bağlı olarak İncilin dolaşımının artması, bilim adamları, üst ve orta sınıflar arasında yeni bilgi ve düşüncelerin yaygınlaşması gibi birçok gelişme etkilemiştir. Bununla birlikte, İngiliz reformasyonunun, Galler ve İrlanda'yı da kapsayan değişik aşamaları kamuoyu ile kendisini uyumlandıran devlet politikası değişiklikleriyle büyük ölçüde bir devlet politikası olarak sürdürülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Halid Şeyh Muhammed</span> Pakistanlı tutuklu

Halid Şeyh Muhammed, arasında sivillere yönelik saldırıların da bulunduğu çeşitli eylemler sebebiyle terörizm suçlamasıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlı Guantanamo Kampı'nda tutulan Pakistanlı tutukludur. El-Kaide'nin üst düzey yöneticilerinden biri olup, 1999 ile 2001 yılları arasında örgütün propaganda faaliyetlerinin başındaki isimdi. 9/11 Komisyonu Raporu'nda "11 Eylül saldırılarının baş mimarı" olarak tanımlanmış, kendisi de ifadesinde saldırıların tüm sorumluluğunu üstlenmiştir. Şu anda saldırılarla bağlantısı olduğu öne sürülen beş kişiyle birlikte, ölüm cezası istemiyle yargılanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Elspeth Reoch</span>

Elspeth Reoch, cadı olduğu öne sürülen ve bundan ötürü ölüm cezasına çarptırılarak öldürülen bir İskoçtur. Caithness'de doğdu ancak çocukluğunu Orkney anakarasına gideceği tarihe kadar Lochaber'deki bir adada akrabalarıyla geçirdi. O zamanlar İskoçya'nın yargı çevresi içerisinde olan Orkney Adaları'nda büyücülük, yürürlükteki 1563 İskoç Büyücülük Yasası'na göre ölüm cezası gerektiren bir suçtu.

<span class="mw-page-title-main">Erken modern İskoçya’da cadı mahkemeleri</span> Erken modern İskoçyadaki cadı mahkemelerine genel bakış

Erken Modern İskoçya'da cadı mahkemeleri, 16. yüzyılın başlarından 18.yüzyılın ortalarına kadar süren, büyücülük suçlarını konu alan yasal kovuşturmalardır. Bu mahkemeler, Erken Modern Avrupa'da yürütülen cadı mahkemelerinin bir parçasıydı. Orta Çağ'ın sonlarında büyücülük ile oluşturulan zararlar için mahkemeler yürütüldü, ancak 1563 Büyücülük Yasası'nın geçirilmesiyle hem büyücülük hem de cadılarla iletişime geçilmesi idamla cezalandırılabilecek suçlar hâline geldi. Yeni yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yürütülen ilk büyük mahkemeler dizisi, 1589’da başlayan ve Kral VI. James'in hem “mağdur” hem de araştırmacı olarak önemli roller oynadığı Kuzey Berwick cadı mahkemeleriydi. VI. James büyücülükle ilgilenmeye başladı ve 1597’de Daemonologie adlı tezinde cadı avlarını savunan bir metin yayımladı. Ancak sonrasında kuşkuya kapıldı ve şüpheleri giderek arttı. Bunun sonucunda davaları azaltmak için önlemler aldı.

Amerika Birleşik Devletleri'nde sansür, konuşma veya kamuya açık iletişimin bastırılmasını içermektedir ve Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nın Birinci Değişikliği ile korunan ifade özgürlüğü meselelerini gündeme getirir. Bu temel özgürlüğün yorumu, kutsandığından bu yana değişiklik göstermiştir. Örneğin, Amerikan Karşıtı Faaliyetleri İzleme Komitesi'nin duruşmalarında örneklendiği üzere, 1950'lerin yaygın anti-komünist duyarlılık döneminde kısıtlamalar arttı. Miller - California (1973) davasında, ABD Yüksek Mahkemesi, Birinci Değişikliğin, ifade özgürlüğünün müstehcenlik için geçerli olmadığını ve dolayısıyla sansürlenebileceğini söyledi. Bazı nefret söylemi biçimleri eyleme geçmedikleri veya başkalarını yasadışı eylemlerde bulunmaya teşvik etmedikleri sürece yasal olsa da, daha şiddetli eylemler insanların veya grupların yürüyüş izinlerinin veya Westboro Baptist'in reddedilmesine yol açtı. Kilise hakkında dava açıldı, ancak ikincisi aleyhindeki ilk olumsuz karar, daha sonra ABD Yüksek Mahkemesi'nin Snyder - Phelps davasına temyiz edildiğinde bozuldu.

<span class="mw-page-title-main">Zehir Davası</span>

Zehir Davası Kral XIV. Louis döneminde Fransa’da yaşanan büyük bir cinayet skandalıydı. 1677 ve 1682 yılları arasında, aristokrasinin bir dizi önde gelen üyesi zehirleme ve cadılık ile suçlandı. Skandal kralın iç çemberine girdi. 36 kişinin infaz edilmesine yol açtı.

<span class="mw-page-title-main">Orkney'de büyücülük</span>

Orkney'deki büyücülüğün kökeni muhtemelen sekizinci yüzyıldan itibaren takımadalar üzerindeki Norsemen yerleşimine dayanmaktadır. Erken modern döneme kadar sihirli güçler genel yaşam tarzının bir parçası olarak kabul edildi, ancak İskoçya anakarasında cadı avları başladı ve 1563 İskoç Cadılık Yasası cadılık veya cadılara danışmayı ölümle cezalandırılacak bir suç haline getirdi. Büyücülükten yargılanan ve infaz edilen ilk Orcadialılardan biri, 1594'te Allison Balfour'du. Balfour, yaşlı kocası ve iki küçük çocuğu, kendisinden bir itiraf elde etmek için iki gün boyunca şiddetli işkenceye maruz kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Isobel Gowdie</span>

Isobel Gowdie, 1662 yılında Nairn yakınlarındaki Auldearn'da büyücülük yaptığını itiraf eden bir İskoç kadındı. Yaşı ya da hayatı hakkındaki bilgiler kısıtlıdır, muhtemelen olağan uygulamalar doğrultusunda idam edilmiş olsa da, durumun böyle olup olmadığı ya da bir rençperin karısı olarak eski hayatının belirsizliğine geri dönmesine izin verilip verilmediği kesin değildir. Görünüşe göre şiddetli işkence kullanılmadan elde edilen ayrıntılı ifadesi, cadı avları döneminin sonunda Avrupa büyücülük folkloruna dair en kapsamlı bilgilerden birini sağlamaktadır.

Öcalan Davası; Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı 1984'ten beri isyan eden ve Avrupa Birliği, NATO, ABD ile Türkiye gibi çeşitli devlet ve kuruluşlar tarafından bir terör örgütü olarak kabul edilen yasa dışı ayrılıkçı silahlı örgüt PKK'nın kurucu Abdullah Öcalan'ın, "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçuyla Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından idama mahkûm edilmesiyle sonuçlanan yargı sürecidir.

Connecticut'ta Cadı Mahkemeleri, Conneticut'ın 17. yüzyıldaki cadı davaları, Salem, Massachusetts'a göre uzun bir süre gölgede kalmıştır. Bunun nedeni Salem ve Massachusetts'ta ki davaların daha çok sayıda ve daha çok ses getirmesidir. Ancak Connecticut'takiler, Salem'den kırk yıl önce, New England'daki ilk cadılık denemeleri arasındaydı. Mary Johnson'ın 1648'de Wethersfield'daki cadılık itirafı, kolonilerde türünün ilk örneğiydi. Toplamda, Connecticut'ta 43 büyücülük vakası duyuldu ve bunlardan 16'sı idamla sonuçlandı. Wethersfield, 1648 ile 1668 arasında belgelenmiş dokuz suçlama ve üç idam ile hikâyenin başladığı yerdir.

<span class="mw-page-title-main">Magda Logomer</span>

Magda Logomer veya Herucina olarak da bilinir, komşusu tarafından büyücülük ve zehirleme yapmakla suçlanan Križevci kasabasından bir bitki uzmanıydı.

Pappenheimer cadı Davası; 1600 yılında Almanya'nın Bavyera eyaletinde, büyücülük, cinayet ve hırsızlık suçundan yargılanan ve idam edilen bir ailenin yargılandığı dava. Aile, halkı suçtan caydırmak amacıyla yıllar önce işlenen bir dizi faili meçhul suç için günah keçisi ilan edildi ve göstermelik bir duruşmanın ardından, işkence altında isimlerini vermek zorunda kaldıkları suç ortaklarıyla birlikte idam edildi. Cadı davası on iki kişinin ölümüyle sonuçlandı: İlk duruşmada Pappenheimer ailesinden dört kişi ve suç ortaklarından ikisi, ikinci duruşmada ailenin geri kalan tek üyesi ve diğer beş suç ortağı idam edildi. İdamlar dönemin standarlarına göre bile oldukça acımasızdı. Duruşma, Alman tarihinde en çok bilinen cadı davalarından biridir.