Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.
Konstantinopolis veya Kostantiniyye, Roma İmparatorluğu (330–395), Bizans İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu (1204–1261) ve Osmanlı İmparatorluğu'na (1453–1922) başkentlik yapmış tarihî bir şehir. Günümüzde şehir, Atatürk'ün inkılaplarından biri olarak 1928'de Latin harflerine geçilmesi sonrası, kentin Türkçe adının Latin harfleriyle yazılmış hali olan İstanbul olarak adlandırılmaktadır.
Latin veya Romen dilleri, kökeni Roma İmparatorluğu'nda konuşulmuş Latince lehçelerine dayanan, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna mensup bir dil grubudur. Dünya çapında Latin dillerini anadil olarak konuşan 600 milyondan fazladır. Dil grubunun modern dağılımı Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarında yoğunlaşmakla birlikte, genel olarak dünyada geniş bir yayılıma sahiptir.
Bizans imparatorları listesi, Bizans İmparatorluğu'nun imparatorları hakkında kısa ayrıntılar sağlayan ve bu uzun süren imparatorluğun başına geçmiş olan kişileri hepsini bir arada gösteren bir bilgi kaynağıdır. Bu genel olarak, tek başına imparatorluk yapmayan ya da kıdemli imparator unvanını hiçbir zaman taşımayan birçok Bizans hükümdarlarının isimlerini kapsamamaktadır.
Eider Irmağı, Almanya'nın kuzeyinde, Schleswig-Holstein eyâletinde nehir.
Septimius Severus, sadece Severus olarak da anılır, 193'ten 211'e kadar Roma imparatoruydu. Afrika eyaletinin Leptis Magna şehrinde doğdu. Afrika kökenli ilk Roma imparatorudur. Marcus Aurelius ve Commodus'un hükümdarlıkları döneminde devlet kademelerinde yükseldi. Beş İmparator Yılı'nda İmparator Pertinax'ın ölümünü takiben Severus gücü ele geçirdi.
Tiber nehri, İtalya'da bir nehir. İtalya'nın üçüncü büyük nehridir ve Toskana'daki Apenin Dağları'ndan doğar, 406 km'lik bir akıştan sonra Tiren Denizi'ne dökülür. Su toplama havzası 17.375 km2'dir. Nehir, meşhur ana su yolu olarak sonunda, doğu ağzında kurulmuş olan Roma şehrine ulaşır.
Nova Roma, İstanbul şehrinin Roma İmparatorluğu'nun başkenti ilan edildiği dönemde imparator I. Konstantin tarafından konulmuş, fakat benimsenmemiş kısa süreli (330-337) Latince adıdır.
Korint veya Gördes Kıstağı, tarihî Korint şehri yakınlarında anakara Yunanistan'ı ve Peloponnez yarımadası arasında yer alan dar karaköprüsü. Kıstağın İngilizce dilindeki karşılığı olan Isthmus of Corinth adındaki "isthmus" sözcüğü Antik Yunanca'da "kıstak" anlamına gelir ve arazinin darlığını vurgu yapmak için kullanılmıştır. Kıstağın Batısında Korint Körfezi, Doğusunda ise Saronik körfezi bulunur.
Comitatenses, Geç Roma İmparatorluğu döneminde bir yerden bir yere kolaylıkla sevk edilebilen sahra birlikleri.
Chester, Birleşik Krallık'ta İngiltere'nin Kuzey Batı bölgesinde törensel Cheshire kontluğunun merkezi olan ve 2009'dan itibaren "Tek-seviyeli bir yerel idare" şeklinde "Cheshire West ve Chester" adlı bir yerel idare merkezi ve kenttir. 1541'den şehir olma statüsünü taşımaktadır.
Benevento, güney İtalya'da Campania Bölgesi'nde, Benevento ili'nin merkezi bir kent ve bir komün.
Kelenderis, günümüzde Mersin'e bağlı Aydıncık ilçesinde yer alan antik kent ilk kez 1987 yılında kazılmaya başlanmıştır.
Zerzevan Kalesi, Diyarbakır ile Mardin arasında, Çınar ilçesine bağlı Demirölçek mahallesi sınırları içinde yer alan ve Roma İmparatorluğu döneminde sınır garnizonu olarak kullanılan askeri tahkimâttır..
Yukarı Germanik-Rhaetya Surları ya da Limes Germanicus, Roma İmparatorluğu'nun dış sınırını oluşturmaktaydı. Ren ile Tuna arasında 550 km boyunca uzanmaktaydı. 2005 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edildi. Miras Alanını oluşturan Hadrian Duvarı 1987 Dünya Mirası olarak ilan edilmiş, daha sonra Yukarı Germanik-Rhaetya Surları (2005) ve Antoninus Duvarı eklenerek "Roma İmparatorluğunun Sınırları" adı ile genişletilmiştir.
İmparatorluğun tarihi boyunca değişkenlik gösteren Roma İmparatorluğu'nun sınırları, askeri yollar ve bunlarla bağlantılı kaleler, doğal sınırlar ve imparatorluğun ötesindeki ülkeler ile topraklarını birbirinden ayıran insan yapımı tahkimatların bir birleşimi olarak oluşturuldu.
Aşağı Germanik Limesi, Roma eyaleti Germania inferior ve Germania Magna arasındaki eski sınırdır. Aşağı Germanik Limesi, Renanya'nın Ren'den kalan kısmını ve Roma İmparatorluğu'nun bir parçası olan Hollanda'yı Ren'in doğusundaki daha az sıkı kontrol edilen bölgelerden ayırdı.
Yukarı Germanik-Raetia Limesi veya ORL, Ren ve Tuna nehirleri arasındaki Roma İmparatorluğu'nun eski dış sınırının 550 kilometrelik bir bölümüdür. Rheinbrohl'dan Tuna Nehri üzerindeki Eining'e kadar uzanır. Yukarı Germaikn-Raetia Limesi bir arkeolojik sit alanıdır ve 2005'ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Aşağı Germanik Limesi ile birlikte Limes Germanicus'un bir parçasını oluşturur.
Tuna Limesi veya Donaulimes, Avusturya, Slovakya, Macaristan, Hırvatistan, Sırbistan, Bulgaristan ve Romanya'da günümüz Alman Bavyera eyaletinde Tuna boyunca uzanan Roma askeri sınırını veya limesini ifade eder.
Roma askeri sınırları ve tahkimatları, Roma İmparatorluğu'ndaki toprak savunma stratejisinin en büyük parçasıydı. 2. yüzyılın başlarında, Roma İmparatorluğu toprak olarak genişlemesinin zirvesine ulaşmıştı ve daha önce İmparatorluk ve Cumhuriyet'te olduğu gibi sınırlarını sürekli genişletmek yerine, Romalılar stratejik konumlarını bir dizi tahkimat ve yerleşik hatlarla güçlendirerek konumlarını sağlamlaştırdı. Tarihçi Adrian Goldsworthy, Romalıların askerî güçlerinin fethetmelerine izin verdiği doğal sınırlara ulaştıklarını ve birçok Roma galibiyetine rağmen, askeri gelenekleri onları askeri olarak işgal edilemez kılan halkların erken-orta dönemlerde İmparatorluğun sınırlarının genişlemesine engel olduğunu söylüyor. Goldsworthy, özellikle Partlar, Sarmatyalılar ve Perslerin süvari tabanlı ordularının, Roma'nın piyade tabanlı ordularına karşı oldukça güçlü bir direniş gösterdiğini vurguluyor.