Lihtenştayn veya resmî adıyla Lihtenştayn Prensliği, Orta Avrupa'nın güneybatısında yer alan ve Almanca konuşulan bir mikrodevlet. Lihtenştayn, meşrutiyet ile yönetilen bir prensliktir. 160 km²'lik yüzölçümüyle Avrupa'nın dördüncü en küçük ülkesidir. İsviçre ve Avusturya arasında yer alır.
Lihtenştayn tarihi bugünkü Liechtenstein Prensliği topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.
Lihtenştayn pasaportu Lihtenştayn vatandaşlarına uluslararası seyahatler yapabilmeleri amacıyla verilen resmi belgedir. Ayrıca pasaport Lihtenştayn vatandaşlığını kanıtlamak için belge olarak kabul edilir.
Seküler devlet ya da laik devlet, resmî bir dini bulunmayan ve yasaların belli bir dine göre şekillendirilmediği devlettir. Laik devletler, herhangi bir dine inanan veya hiçbir dine inanmayan tüm vatandaşlarına eşit mesafede bulunur, bu tür devletlerde kişiler dinî inançlarına bakılmaksızın aynı mahkemelerde aynı yasalarla yargılanır. Dinî kurumların siyasete karışması yasaktır. Laik devlet yapısının egemen olduğu ülkelerde din ve vicdan özgürlüğü vardır ve bu yüzden herkes inandığı dinin gereklerini yerine getirme, inansa bile o gerekleri yerine getirmeme veya hiçbir dine mensup olmama özgürlüğüne sahiptir.
Kazakistan'da uzun geçmişi olan Kazak Yahudileri'nin nüfusu 12,000 ila 30,000 olup toplam nüfusun %1'inden azını oluşturur.
II. Dünya Savaşı'ndan önce Monako'da yaklaşık 300 kişilik küçük bir Yahudi cemaati vardı. Savaş sırasında eyalet Yahudilere sahte kimlikler çıkararak Naziler tarafından sürülmelerini engelledi. Monako Prensi II.Louis Yahudi hizmetçilerini elden çıkarmayı reddederek Edouard de Rothschild'in sürülmesine karşı çıkıp onu korudu. Fakat Monako polisi 42 Orta Avrupa Yahudisini yakalayıp Nazilere teslim etti.
Vaduz Kalesi veya Vaduz Şatosu Lihtenştayn Prensi'nin resmî olarak ikamet ettiği kale. Lihtenştayn'ın başkenti Vaduz, adını kaleden almaktadır. Vaduz şehrine hakimdir.
Nikaragua Yahudileri, Nikaragua'da doğmuş veya oraya göç etmiş Yahudilere veya onların nesillerinden gelenlere denir. Yahudi diyasporasının bir parçasıdır.
İsrail'de din, ülkenin merkezi bir özelliğidir ve İsrail kültürünü ve yaşam tarzını şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır. Din İsrail tarihinin merkezinde rol oynamıştır. İsrail, aynı zamanda, vatandaşların çoğunluğunun Yahudi olduğu dünyanın tek ülkesidir. İsrail nüfusunun 2016 yılı itibarıyla %74'ü Yahudi, %18'i Müslüman, %2'si Hristiyan ve %1.5'i Dürzi ve geriye kalan'ı Samiriler ve Bahâîlik gibi küçük inançlardan insanları kapsar.
Kosova'da din, devletten ayrıdır. Anayasa, Kosova'yı dini inanç konularında tarafsız olan laik bir devlet olarak tanımlıyor ve herkesin kanun önünde eşit olduğu ve inanç, vicdan ve din özgürlüğünün garanti edildiğini ifade ediyor.
Lihtenştayn ekonomisi, kabaca eşit derecede küçük ama önemli bir tarım sektörüne sahip hizmetlere ve endüstriye dayanmaktadır. Ülke, İsviçre ile bir gümrük birliğine katılmış ve İsviçre Frangı]]'nı kendi ulusal para birimi olarak kullanmaktadır. Enerji ihtiyacı % 85'inden fazladır. Lihtenştayn 1991'den beri Avrupa Serbest Ticaret Birliği'ne (EFTA) üye oldu . Mayıs 1995'ten bu yana pasaportsuz Avrupa içi seyahatleri için Schengen Anlaşması'na katılmıştır.
Lihtenştayn Kupası, Lihtenştayn Futbol Federasyonu tarafından 1946'dan beri her sene düzenlenen ulusal kupa organizasyonudur. Kupası kazanan, UEFA Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazanır.
İslam, Angola'da azınlık bir dindir. 2014 nüfus sayımına göre Angola'da 195.000 Müslüman yaşamaktadır ve bu sayı toplam nüfusun %1'i kadardır. Angola'daki çoğu Müslüman Sünnidir. Bunlar da genellikle Batı Afrika ve Orta Doğu'dan gelenlerdir.
2009 Pew Araştırma Merkezi raporuna göre, Lihtenştayn'da yaşayan tahmini 2.000 Müslüman vardır, bu da genel nüfusun yaklaşık %4.8'üne tekabül eder. 2010 nüfus sayımında nüfusun %5,4'ü Müslümandı, 2015 nüfus sayımında bu sayı %5,9'a yükseldi. Pew Araştırma Merkezi'ne göre bu sayının 2030 yılına kadar sabit kalacağı tahmin ediliyor.
Lihtenştayn-Türkiye ilişkileri, Lihtenştayn ile Türkiye arasındaki dış ilişkilerdir.
Nazi yağması, Almanya'nın iktidardaki Nazi Partisi adına hareket eden ajanlar tarafından Üçüncü Reich döneminde Avrupa ülkelerinin organize yağmalanması sonucunda sanat eserlerini ve diğer eşyaları çalınması olayına denir. Yahudi mülklerinin yağmalanması, Holokost'un önemli bir parçasıydı. Yağma, 1933'ten, Alman Yahudilerinin mülklerine el konulmasından başlayarak, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar, özellikle de Kunstschutz olarak bilinen askeri birimler tarafından yapıldı, ancak çoğu yağma savaş sırasında elde edildi. Altın, gümüş ve paranın yanı sıra, resimler, seramikler, kitaplar ve dini hazineler dahil olmak üzere büyük öneme sahip kültürel öğeler çalındı. Bu öğelerin çoğu, Savaşın hemen ardından Müttefikler adına Anıtlar, Güzel Sanatlar ve Arşivler programının ajanları tarafından kurtarılmış olsa da, çoğu hala kayıp. Öğeleri hak sahiplerine, ailelerine veya kendi ülkelerine iade etmek amacıyla, hala hesaba katılmamış olan Nazi yağmasını tespit etmek için uluslararası bir çaba gerçekleştirilmektedir.
Lihtenştayn mutfağı Lihtenştaynda bulunan yemek ve malzemeleri ifade eder. Mutfak çeşitlidir ve yakın ülkelerin mutfağından, özellikle İsviçre ve Avusturya'dan etkilenmiştir ve ayrıca Orta Avrupa mutfağından da etkilenmiştir. Peynirler ve çorbalar Lihtenştayn mutfağının ayrılmaz bir parçasıdır. Süt ürünleri, geniş bir süt endüstrisi nedeniyle ülke mutfağında da yaygındır. Yaygın sebzeler arasında yeşillikler, patates ve lahana bulunur. Yaygın olarak tüketilen etler arasında sığır eti, tavuk ve domuz eti bulunur. Günde üç öğün yemek yemek yaygındır.
Estonya'da Holokost, 1941 ile 1944 yılları arasında Nazi Almanyası'nın Estonya'yı işgali boyunca Holokost'un Estonya'daki tezahürlerini kapsar.
II. Johann, kendisine yönetiminden dolayı İyi lakabı verilmiştir. 12 Kasım 1858'den 1929'da hayatını kaybedene kadar Lihtenştayn Prensiydi.
I. Franz, 11 Şubat 1929'dan 1938'de hayatını kaybedene kadar Lihtenştayn Prensiydi.