İçeriğe atla

Libya-Malta Kıta Sahanlığı Davası

Libya-Malta Kıta Sahanlığı Davası, Libya ile Malta'nın taraf oldukları ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 3 Haziran 1985 tarihinde karara bağladığı kıta sahanlığı sınırlandırma ihtilafı.[1]

İhtilaf

1958 yılında imzalanıp 1964 yılında yürürlüğe giren Kıta Sahanlığı Sözleşmesi'nin 6. maddesi kıta sahanlığı sınırlandırmasında ortay hat/eşit uzaklık hattı kıstasını belirlemiş,[2] ancak Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 1969 tarihinde Kuzey Denizi Kıta Sahanlığı Davalarında aldığı kararla bu kıstasın sınırlandırmada tek yöntem olamayacağına hükmetmişti.[3]

Bu çerçevede Malta, sözkonusu Sözleşme uyarınca Libya'yla arasındaki kıta sahanlığı sınırının ortay hattan geçmesi gerektiğini savunarak 1965 yılında Libya hükûmetine bu yönde teklifte bulundu ve 1966 yılında bu doğrultuda bir yasa çıkardı. Libya hükûmeti ise bu yasayı 1973 yılında reddetti. 23 Mayıs 1976 tarihinde taraflar bir tahkimname anlaşması imzalayarak ihtilafın UAD'a havalesi hususunda mutabık kaldılar ve 19 Temmuz 1982'de davayı Divan'a sevkettiler.

Değerlendirme ve karar

Libya-Malta kıta sahanlığı davasının değerlendirilmesi ve karar

Davada Malta, Kıta Sahanlığı Sözleşmesi uyarınca kıta sahanlığı sınırının ortay hattan geçmesi gerektiğini savundu (sağdaki haritada A-B hattı).

Buna mukabil Libya, doğal uzantı ve kıyı şeridi uzunluğu gibi etkenlerin gözönünde bulundurularak Malta adalarına kısıtlı etki verilmesi gerektiğini iddiayla, çok daha kuzeyden geçen bir sınırı savundu (sağdaki haritada C-D hattı).

İtalya ise bölgede hakları olduğunu iddiayla, davaya müdahil olma talebini Divan'a iletti.

Libya, Kıta Sahanlığı Sözleşmesi'ne (1958) taraf olmadığından, ayrıca bu Sözleşmenin yerine geçecek olan BM Deniz Hukuku Sözleşmesi de (1982) henüz yürürlüğe girmediğinden, taraflar bu iki Sözleşmedeki sınırlandırma yöntemleri yerine teamül hukukunun geçerli olması gerektiğinde mutabıktılar.

Divan, öncelikle coğrafî uzantı fikrinden uzaklaşarak Libya'nın fay hattı bölgesi (rift zone) tezini reddetti. Buna mukabil, Divan Malta'nın da sınırlandırmanın ortay hattan geçmesi yönündeki tezini de reddetti ve 1982 tarihli Tunus-Libya Kıta Sahanlığı Davası kararına da atıfla, hakkaniyete (equity) dayalı sınırlandırmayı vurguladı. Malta, 1977 tarihli Birleşik Krallık-Fransa Kıta Sahanlığı Davası'na[4] atıfla bu davadaki sınırlandırmada anakaraya bağımlı adalara (Manş Adaları) kısıtlı etki verilirken ada ülkesi olan Birleşik Krallık'a tam etki verilmesi ve iki ülke arasında ortay hattın sınır kabul edilmesini örnek vererek, Malta'nın da ada devleti olmasından hareketle, devletlerin eşitliği prensibinden yola çıkarak sınırlandırmada ortay hattı savunmaya devam etti. Buna karşılık Libya da kıyı uzunlukları arasındaki büyük farka işaret ederek orantısallık (proportionality) ilkesini öne çıkardı.

Divan, orantısallığı tek kıstas olarak benimsememekle birlikte, hakkaniyete dayalı bir sınırlandırmada sınırın ortay hattın kuzeyinden geçmesi gerektiğini kabul etti. Devamla, sınırlandırmanın Sicilya ile Libya arasındaki afakî ortay hattın da (sağdaki haritada X noktası) güneyinden geçmesi gerektiğine hükmetti (zira aksi takdirde Malta'ya karasuları haricinde hiç etki tanınmamış olacaktı). Buna göre, Libya-Malta ortay hattı ile Libya-Sicilya afakî ortay hattı arasındaki 24 dakikalık farkın 3/4'ünü (18 dakika) Libya'ya veren Divan bu şekilde ortay hattın 18 dakika kuzeyinden geçen hattı sınırlandırma çizgisi olarak kabul etti.

Ayrıca bakınız

  • Birleşik Krallık-Fransa Kıta Sahanlığı Davası (1977)
  • Tunus-Libya Kıta Sahanlığı Davası (1982)

Kaynakça

  1. ^ "Uluslararası Adalet Divanı resmî sitesi, Libya-Malta Kıta Sahanlığı Davası karası (3 Haziran 1985)" (PDF). 24 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 31 Ekim 2022. 
  2. ^ "Birleşmiş Milletler resmî sitesi, "Kıta Sahanlığı Sözleşmesi"" (PDF). 15 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Ekim 2022. 
  3. ^ "Uluslararası Adalet Divanı resmî sitesi, Kuzey Denizi Kıta Sahanlığı Davaları kararı-20 Şubat 1969" (PDF). 6 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Ekim 2022. 
  4. ^ "Birleşmiş Milletler resmî sitesi, "Birleşik Krallık-Fransa Kıta Sahanlığı Davası"" (PDF). 22 Temmuz 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 31 Ekim 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Malta</span> Avrupada bir ada ülkesi

Malta veya resmî adıyla Malta Cumhuriyeti, Güney Avrupa'da, Orta Akdeniz'de yer alan, Sicilya'nın güneyindeki adalar devleti. Malta takımadaları 3 büyük, 2 küçük adadan oluşur. Büyükleri: Malta, Gozo ve Comino'dur. Takımadalar arasında en büyüğü olan Malta 237 km², Gozo 68 km² ve Comino 2 km² yüz ölçümüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Trinidad ve Tobago</span> Karayiplerde bir ada ülkesi

Trinidad ve Tobago, Karayipler'de yer alan, Trinidad ve Tobago adlı iki farklı adadan oluşan ülke. Ülkenin para birimi Trinidad ve Tobago dolarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Adalet</span> Yasalarla sahip olunan hakların herkes tarafından kullanılmasının sağlanması

Adalet, en geniş bağlamda, hem adil olanın sağlanmasını hem de felsefi açıdan neyin adil olduğunun tartışmasını içerir. Adalet kavramı; etik, akılcılık, hukuk, din, eşitlik ve hakkaniyeti de içeren birçok alana, farklı görüşlere ve perspektiflere dayanmaktadır. Sıklıkla adaletin genel tartışması felsefe, dinbilim ve dindeki genel durumu ve hukuk bilimi ve hukukun uygulanması gibi prosedürel adalette bulunan iki farklı alana yoğunlaşır.

<span class="mw-page-title-main">Esas hat</span>

Esas hat, uluslararası deniz hukukunda kıyı ülkesi ile karasularının sınırını belirtmektedir. Kıyı devletinin toprakları ve iç sular ise esas hattın içinde yer alır. Esas hat, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre belirlenmektedir. Kıyı devletine dahil sayılan karasularının azami genişlikleri de bu sözleşmeyle tanımlanan esas hattan itibaren ölçülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kıta sahanlığı</span>

Kıta sahanlığı, jeolojik olarak ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadardır. Kıta sahanlığı, kara platformu olarak da bilinir, bir kıtayı ya da kara parçasını çevreleyen görece sığ ve eğimli deniz tabanına verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin dış ilişkileri</span>

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), sadece Türkiye tarafından tanınmakta, diğer ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınmamaktadır. Ülke, hukuken Kıbrıs Cumhuriyeti'ne bağlıdır. Birçok devlet ve uluslararası kuruluş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni de facto (fiili) devlet olarak tanımlamaktadır. Buna karşılık, uluslararası camianın Kıbrıslı Türklere karşı tutumu 2004'teki Annan Planı oylaması sonucu sempatiye dönüşmüştür. Bu sayede, KKTC devleti/kurumları bazı uluslararası politik, sportif, bilimsel, turistik ve kültürel örgütlere üye olmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Timor Denizi</span> Hint Okyanusuna açık bir dışdeniz

Timor Denizi, 610,000 km² yüzölçüme ve 3300 metre derinliğe sahip, Hint Okyanusu'na açık bir dışdenizdir. Hint Okyanusu'nun doğusundaki en geniş koludur.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Münhasır ekonomik bölge</span>

Münhasır ekonomik bölge (MEB), Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgâr enerjisi de dâhil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler İşkenceye Karşı Sözleşme</span> 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme

Birleşmiş Milletler İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı veya Küçültücü Muamele ve Cezaya Karşı Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 10 Aralık 1984 tarihli oturumunda 39/46 sayılı kararla kabul edilmiş ve 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş sözleşmedir. Bu protokol, insan hakları ihlalleri olduktan sonra müdahale etme mantığı üzerine kurulmuştur.

Mahmut Goloğlu, Türk hukukçu, tarihçi ve siyasetçidir.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Libya İç Savaşı'nda Türkiye</span> Türkiyenin Libyaya müdahalesi

İkinci Libya İç Savaşı'nda Türkiye, Arap Baharı sonrası Libya'da düzenin kurulamaması ile birlikte başlayan İkinci Libya İç Savaşı'nda Türkiye'nin Ulusal Mutabakat Hükûmeti tarafına yardım etmesiyle ve Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile bir dizi anlaşmalar yapmasıyla gerçekleşen askerî müdahale.

<span class="mw-page-title-main">Mavi Vatan</span> Türkiye Cumhuriyetinin Karadeniz, Akdeniz ve Egede ilan ettiği deniz yetki alanlarında hakimiyet iddiasını kapsayan doktrin

Mavi Vatan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de ilan ettiği deniz yetki alanlarını kapsayan doktrin.

<span class="mw-page-title-main">Ege sorunu</span> Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıklar bütünü

Ege sorunu veya Ege ihtilafı, Ege Denizi bölgesindeki egemenlik ve ilgili haklar konusunda Yunanistan ile Türkiye arasında birbiriyle ilişkili bir dizi anlaşmazlık. Bu tür çatışmalar, 1970'lerden beri Yunan-Türk ilişkilerini güçlü bir şekilde etkiledi ve iki kez 1987 ve 1996'nın başlarında, askeri çatışmanın patlak vermesine neden olabilecek krizlere yol açtı. Ege'deki sorunlar birkaç kategoriye ayrılır:

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası Adalet Divanı’nın yargı yetkisi</span>

Uluslararası Adalet Divanı’nın yargı yetkisi iki yönlüdür: Devletler tarafından kendisine sunulan hukuki nitelikteki uyuşmazlıkları uluslararası hukuka uygun olarak karara bağlamak ve Birleşmiş Milletler organlarının, uzmanlık kuruluşlarının veya böyle bir talepte bulunmaya yetkili bir kuruluşun isteği üzerine hukuki sorunlar hakkında tavsiye niteliğinde danışma görüşleri vermektir. Uluslararası Adalet Divanı’nın gerçek bir zorunlu yargı yetkisi yoktur. Uluslararası Adalet Divanı Statüsü’ nün 38.maddesi gereğince Divan kendisine sunulmuş olan uyuşmazlıkları hukuka uygun olarak çözmektedir.

Türk Ceza Kanunu'nun 299. maddesi, 5237 nolu Türk Ceza Kanunu'nun ikinci kitap, dördüncü kısım, üçüncü bölümünde yer alan ve cumhurbaşkanına hakaret suçunu düzenleyen kanun maddesidir. "Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar" başlığı altında ele alınmaktadır. Suçu sabit görülen kişi bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına mahkûm edilir. Suçun alenen işlendiği durumlarda ise cezada altıda bir oranında artırım uygulanır. Bu suçtan dolayı adalet bakanının izni olmadan kovuşturma yapılamaz. Günümüzde bu madde hakkında pek çok tartışma yaşanmaktadır.

Fransa-Kanada Deniz Sınırı Davası, Kanada ile Fransa'nın Saint Pierre ve Miquelon adaları arasında deniz sınır ihtilafının 1992 yılında taraflarca oluşturulan Tahkim Mahkemesi tarafından çözümlenmesi.

Kuzey Denizi Kıta Sahanlığı Davaları, Federal Almanya ile Hollanda ve Danimarka'nın taraf oldukları ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 20 Şubat 1969 tarihinde karara bağladığı kıta sahanlığı sınırlandırma ihtilafları.

<span class="mw-page-title-main">Fonseca Körfezi</span>

Fonseca Körfezi, Pasifik Okyanusu'nun bir parçası olarak, Orta Amerika'da bulunan, El Salvador, Honduras ve Nikaragua ile sınırları olan bir körfezdir.

<span class="mw-page-title-main">Bitişik bölge</span>

Bitişik bölge karasularının ötesinde, düz esas hat üzerinden kıyıdan 24 deniz miline kadar uzanan, kıyı devletinin denetim hakkına sahip olduğu deniz alanıdır. Devletin tam egemenlik hakkına sahip olmadığı bu bölgede, kıyı devleti yalnızca sağlık, gümrük, göç ve maliye alanlarındaki ihlalleri önlemek amacıyla kendi mevzuatını uygulamaktadır.