İçeriğe atla

Liberal otokrasi

Liberal otokrasi, liberalizm prensiplerini takip eden demokratik olmayan bir hükûmettir.[1] 20. yüzyıla kadar Batı Avrupa'daki çoğu ülke "liberal otokrasiler veya en iyi ihtimalle yarı-demokrasiler" olarak nitelendiriliyordu.[2] Bir örnek olarak "klasik liberal otokrasi", Avusturya-Macaristan İmparatorluğu idi.[3] Fareed Zakaria'ya göre, daha yakın tarihli bir örnek, 1 Temmuz 1997'ye kadar Britanya Kraliyetinin yönettiği Hong Kong'tu. Zakaria, 1991'e kadar "anlamlı bir seçim hiç yapılmamış olsa da, hükümeti anayasal liberalizmi temsil ediyordu, vatandaşlarının temel haklarını koruyor ve adil bir yargı sistemi ve bürokrasi yönetiyordu" diyor.[4]

Bu otokrasilerde gerçek sivil özgürlüklerin varlığı oldukça şüphelidir. Örneğin, 19. yüzyıl otokrasileri genellikle kölelik, loncalar, soylulara ayrıcalıklar ve eşit olmayan yasa önünde eşitsizliği kaldırdı, ancak en iyimser durumda bile, ifade özgürlüğü ve dernek kurma özgürlüğü sınırlıydı. Bu nedenle, liberal otokrasi genellikle bu ulusların evriminde çeşitli seçimli demokrasi biçimlerinden önce gelir, feodal monarşilerden daha açık olmasına rağmen, modern liberal demokrasilerden daha az özgürdür. Hong Kong ise muhtemelen özel bir durumdur, çünkü Britanya sömürge yönetiminin son aşamalarında ifade özgürlüğü ve dernek kurma özgürlüğü oldukça yaygındı, ancak aynı zamanda Çin'in bağımsız ve özgür seçimlere izin vermeyeceği konusunda yaygın bir bilinç vardı. Ayrıca, Mısır'ın 2005'ten bu yana liberal otokrasiye doğru eğildiği öne sürülmüştür.[5]

Kaynakça

  1. ^ Plattner, Marc F. (1998). "Liberalism and Democracy: Can't Have One without the Other". Foreign Affairs. 77 (2). Council on Foreign Relations. ss. 171-180. ISSN 0015-7120. JSTOR 20048858. 5 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2023. 
  2. ^ Zakaria, Fareed (Kasım/Aralık 1997). "The Rise of Illiberal Democracy". Foreign Affairs. 15 Ekim 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  3. ^ Myers, Sondra (2002). The Democracy Reader (İngilizce). IDEA. s. 174. ISBN 978-0-9702130-3-7. 6 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Ağustos 2023. 
  4. ^ Zakaria, Fareed (1997). "The Rise of Illiberal Democracy". Foreign Affairs. 76 (6). Council on Foreign Relations. ss. 22-43. ISSN 0015-7120. JSTOR 20048274. 27 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2023. 
  5. ^ "Liberal Autocracy in Egypt". Brookings Institution. 24 June 2008. 1 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

<span class="mw-page-title-main">Demokrasi</span> tüm bireylerin eşit haklara sahip olduğu yönetim biçimi

Demokrasi veya el erki, halkın yasaları müzakere etme ve yasal düzenlemelere karar verme yetkisine veya bunu yapmak için yönetim görevlilerini seçme yetkisine sahip olduğu bir yönetim biçimidir. Kimin "halk" kabul edildiği ve yetkinin insanlar arasında nasıl paylaşıldığı veya hangi yetkilerin verildiği konuları zaman içinde ve farklı ülkelerde farklı oranlarda değişiklik göstermiştir. Demokrasinin özellikleri arasında genellikle toplanma özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, mülkiyet hakları, din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, vatandaşlık, yönetilenlerin rızası, genel oy hakkı, özgürlük hakkından ve yaşam hakkından haksız yere mahrum bırakılmamak ve azınlık hakları yer alır. Türkçeye kelimesinden geçmiştir.

Sosyal liberalizm, bireysel özgürlük ve sosyal adalet arasında denge kurmayı amaçlayan politik bir ideolojidir. Klasik liberalizm gibi bireyci ekonomiyi, sivil ve siyasi hak ile özgürlüklerin genişlemesi bakımıyla uyuşur ancak bunlara ek olarak hükûmetin meşru rolünün yoksulluk, sağlık ve eğitim gibi ekonomik ve sosyal konuları olduğunu da içeren sosyal piyasayı temel alır. Sosyal liberalizmde toplumun iyiliği bireyin özgürlüğü ile uyumlu görülür. İkinci Dünya Savaşı sonrasında sosyal liberal fikirler dünyanın birçok ülkesinde benimsenmiştir. Sosyal liberal düşünceler ile partiler merkez veya merkez sol olarak kabul edilir. Bununla birlikte, ülkelere göre farklı isimlendirmeler sosyal liberalizmi tarif etmektedir. Birleşik Krallık'ta yeni liberalizm, ABD'de modern liberalizm, Almanya'da sol liberalizm ve İspanyolca konuşulan ülkelerde ilerici liberalizm olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Hükûmet</span> organize bir topluluğu yöneten sistem, kişi veya bir grup insan, genellikle bir devlet

Hükûmet, genellikle bir devlet olan düzenli bir topluluğu yöneten sistem veya insan grubudur.

Sivil toplum, toplumun "üçüncü ayağı" olarak anlaşılabilir ve hükûmet ve iş dünyasından ayrı olarak aile ve özel alanı da içerir. Diğer yazarlar tarafından, sivil toplum, 1) vatandaşların çıkarlarını ve iradesini ilerleten sivil toplum kuruluşları ve kurumlarının toplamı veya 2) hükûmetten bağımsız olan toplumdaki bireyler ve kuruluşlar anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Liberal demokrasi</span> Siyasi ideoloji ve hükûmet biçimi

Liberal demokrasi veya Batı demokrasisi, temsilci demokratik bir hükûmet biçimi altında işleyen liberal siyasi bir ideolojinin birleşimidir. Birden fazla ayrı siyasi partinin katıldığı seçimler, hükûmetin farklı kollarına güçler ayrılığı, günlük yaşamda açık bir toplumun bir parçası olarak hukukun üstünlüğü, özel mülkiyetle piyasa ekonomisi, insan haklarının, medeni hakların, medeni özgürlüklerin ve siyasi özgürlüklerin eşit şekilde korunması gibi özelliklere sahiptir. Uygulamada sistemini tanımlamak için liberal demokrasiler genellikle hükûmetin yetkilerini belirleyen ve toplumsal sözleşmeyi güvence altına alan bir anayasaya başvururlar, bu anayasa ya kodifiye edilmiş ya da kodifiye edilmemiş olabilir. 20. yüzyılın ikinci yarısında genişleme döneminden sonra liberal demokrasi, dünyadaki yaygın bir siyasi sistem haline geldi.

Mustafa Erdoğan, Ankara Hukuk Fakültesi mezunu. Aynı fakültede yüksek lisans ve doktorasını yaptı (1981-88). İdari yargıda hâkim olarak çalışırken 1985 yılında, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde akademik mesleğe intisap etti. Erdoğan, 1991 yılında Anayasa Doçenti oldu, 1997 yılında Profesörlüğe yükseldi. 1997-98 akademik yılında Amerika'nın Virginia eyaletindeki George Mason Üniversitesinde Fulbright bursiyeri olarak araştırmalar yaptı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde bir dönem dekanlık yaptı.

<i>Demokrasi Endeksi</i> Demokrasinin 167 ülkedeki durumunun ölçümü

Demokrasi Endeksi, The Economist'in araştırma bölümü Economist Intelligence Unit (EIU) tarafından derlenen bir dizindir. Endeks, 167 ülkede demokrasinin durumunu ölçmeyi ve beş temel kategoride derlemeyi amaçlamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İslami demokrasi</span> seküler veya dini olabilen siyasi ideoloji

İslami demokrasi veya İslam ve demokrasi, 21. yüzyılda İslam dünyasında ortaya çıkan bir ideolojik akımdır. İslami demokrasi, "Müslüman ülkelerin, dinlerini kaybetmeden demokratik, özgür, çoğulcu ve çağdaş yaşaması" olarak özetlenebilir. İslam'ın demokrasiyle ikiz kardeş gibi tutulması akımın bir görüşüdür. İnsan haklarına saygı, özgürlükçülük, çoğulculuk gibi fikirler İslami demokrasiden beslenir.

Klasik liberalizm, serbest piyasayı ve laissez-faire ekonomisini; sınırlı devleti, ekonomik özgürlüğü ve siyasi özgürlüğü vurgulayan, hukukun üstünlüğünün güvenceye aldığı sivil özgürlükleri savunan; liberalizmin bir dalı, felsefi ve politik ideolojidir. Klasik liberalizm, 19. yüzyılın başlarında, Avrupa ve Kuzey Amerika'da kentleşmeye ve Sanayi Devrimi'ne bir yanıt olarak önceki yüzyılın fikirleri üzerine inşa edilmiştir.

Sosyal bilimlerde, siyasi ideoloji, belirli bir toplumsal hareketin, kurumun, sınıfın veya büyük bir grubun etik ideallerini, prensiplerini, doktrinlerini, mitlerini veya sembollerini açıklayan ve toplumun nasıl çalışması gerektiğini ve belirli bir toplumsal düzen için bazı siyasi ve kültürel bir plan sunan bir dizi fikirler bütünüdür. Siyasi ideoloji, gücün nasıl dağıtılması gerektiği ve hangi amaçlar için kullanılması gerektiği konularıyla ilgilenir. Bazı siyasi partiler belirli bir ideolojiyi sıkı bir şekilde takip ederken diğerleri genel olarak ilgili ideolojiler grubundan ilham alabilir, ancak belirli bir ideolojiyi açıkça benimsemezler. Bir ideolojinin popülaritesi, bazen çıkarları doğrultusunda hareket eden ahlaki girişimcilerin etkisiyle de ilgilidir. Siyasi ideolojilerin iki boyutu vardır: (1) hedefler: toplumun nasıl organize edilmesi gerektiği; ve (2) yöntemler: bu hedefe ulaşmanın en uygun yolu.

İlliberal demokrasi veya kısmî demokrasi ya da “düşük yoğunluklu” demokrasi olarak da adlandırılır, rejim terimi olarak kullanılır. “boş demokrasi” ya da “hibrit rejim” anlamına gelir. İlliberal demokrasi terimini ilk kez siyaset bilimci yazar Fareed Zakaria 1997’de yazdığı “İlliberal Demokrasinin Yükselişi” makalesinde kullandı.

<span class="mw-page-title-main">Ulusal Demokrasi Vakfı</span>

Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), yurtdışında demokrasiyi teşvik etmek amacıyla 1983 yılında kurulmuş bir ABD ajansıdır. Bazen bir sivil toplum kuruluşu olarak anılmakla birlikte, NED yarı özerk bir sivil toplum kuruluşu olarak işlev görür. Esas olarak ABD Kongresinden yıllık bir ödenekle finanse edilen NED, Demokrasi Programı tarafından iki partili, özel, kâr amacı gütmeyen bir şirket olarak oluşturuldu. Hibe veren bir vakıf olarak hareket ediyor. NED, hibe programına ek olarak, Journal of Democracy, World Movement for Democracy, International Forum for Democratic Studies, Reagan-Fascell Fellowship Program, Network of Democracy Research Institutes ve Center for International'ı da destekler ve barındırır.

Uluslararası Cumhuriyet Enstitüsü (IRI), siyasi partilerin daha konu temelli ve duyarlı hale gelmesine yardımcı olarak, vatandaşların hükûmet planlamasına katılmalarına ve çalışmasına yardımcı olarak dünya çapında özgürlük ve demokrasiyi ilerletmeyi taahhüt eden, kâr amacı gütmeyen, partizan olmayan bir Amerikan kuruluşudur. marjinal grupların siyasi süreçteki rolünü artırmak - kadınlar ve gençler dahil.

<span class="mw-page-title-main">Sri Lanka-Türkiye ilişkileri</span>

Sri Lanka-Türkiye ilişkileri, Sri Lanka ile Türkiye arasındaki dış ilişkilerdir. Türkiye'nin 2013'ten beri Kolombo'da, Sri Lanka'nın ise 2012 yılından beri Ankara'da Büyükelçiliği bulunmaktadır.

Anayasal liberalizm, klasik liberalizm ve hukukun üstünlüğü ilkelerini destekleyen bir hükûmet formudur. Liberal demokrasiden farkı, hükûmeti seçme yöntemiyle ilgili olmamasıdır. Gazeteci ve akademisyen Fareed Zakaria, anayasal liberalizmin "hükûmetin hedefleriyle ilgili olduğunu" açıklıyor. Bu, Batı tarihinin derinlerinde yer alan ve kaynağı ne olursa olsun bireyin özerkliğini ve saygınlığını baskıya karşı korumayı amaçlayan geleneğe atıfta bulunuyor. Anayasal olarak liberal bir devlette, liberal bir piyasa anayasa düzeyinde düzenlenir ve korunur ve bu nedenle ticaret çoğunlukla serbesttir, ancak tamamen engellenmemiş değildir. Anayasal liberalizm, liberal anayasacılıktan farklıdır. İlki anayasal düzeyde kişisel egemenliğin değerlerini öne sürerken, ikincisi anayasada kendi değerlerini ileri sürme özgürlüğünü korur.

Hibrit rejim veya melez rejim genellikle otoriter bir rejimden demokratik bir rejime geçişin tamamlanamaması sonucunda ortaya çıkan karma bir siyasi sistem türüdür. Hibrit rejimler otokratik özelliklerle demokratik özelliklerin bir kombinasyonu olarak kategorize edilir ve aynı anda hem siyasi baskıları hem de düzenli seçimleri barındırabilir. Hibrit rejimler genellikle petro-devletler gibi bol doğal kaynaklara sahip gelişmekte olan ülkelerde görülür. Bu rejimler sivil huzursuzluklar yaşasa da on yıllar boyunca nispeten istikrarlı ve inatçı olabilirler. Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana hibrit rejimlerde bir artış olmuştur.

Demokrasi endeksleri, farklı demokrasi tanımlarına göre farklı ülkelerin demokrasi durumunun nicel ve karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesidir.

Demokrasi Sıralaması, tarafsız bir Avusturya merkezli kuruluş olan Democracy Award Derneği tarafından derlenen bir endekstir. Demokrasi Sıralaması, liberal demokrasilerin yıllık global sıralamasını oluşturur. Uygulanan kavramsal formül, demokrasinin kalitesini ölçerken, demokrasiyi ve politik sistemle ilgili diğer özellikleri cinsiyet, ekonomi, eğitim, sağlık ve çevre gibi politik olmayan boyutların performansıyla entegre eder. Demokrasi Sıralaması, demokrasiye daha geniş bir anlayış getirmek için politika ile toplumun çıktıları ve performansı arasında kavramsal bir bağlantı kurmuştur. Demokrasi Sıralaması, birkaç yıllık aralıkları karşılaştırarak sıralama sonuçları sunar ve sıralama pozisyonlarının ve puan seviyelerinin son zamanlarda nasıl geliştiğini gösterir. Bu bilgilere dayanarak, Demokrasi İyileştirme Sıralaması düzenli olarak yayınlanır.

<span class="mw-page-title-main">Seçim otokrasisi</span> otoriter yönetime yakın hibrit rejim türü

Seçim otokrasisi, ülkelerin demokratik kurumların müdahalelere uğradığı ve otoriter yöntemlere doğru sürüklendiği hibrit rejim türüdür. Bu yönetimlerde düzenli olarak adil kabul edilen seçimler düzenlenir, ancak bu kampanya süreci özgürlük ve adalet açısından demokratik standartlara ulaşamamaktadır.