İçeriğe atla

Lex Canuleia

Lex Canuleia, M.Ö. 445 yılında yürürlüğe girmiş olan Roma Cumhuriyeti kanunudur.[1][2]

Teklifi yapan tribün Gaius Canuleius'un ismiyle anılan kanun ile 12 Levha Kanunları'na göre yasak olan patrici ile pleb arasındaki evlilik yasal hale getirildi. Çocuğun sosyal statüsü de babaya bağlandı. Kanun, Latincede Lex de conubio patrum et plebis adıyla da bilinmektedir.

Ayrıca bakınız

  • Morganatik evlilik
  • Roma hukuku
  • Roma kanunları listesi
  • Latince hukuk terimleri listesi

Kaynakça

  1. ^ "The Roman Law Library, incl". 31 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2016. 
  2. ^ Harriet I. Flower (6 Eylül 2011). Roman Republics. Princeton University Press. ss. 210-. ISBN 1-4008-3116-4. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hukuk</span> genellikle devlet otoritesi tarafından desteklenen kurallar ve yönergeler sistemi

Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.

<span class="mw-page-title-main">Yargı</span> hukuku yorumlayan ve uygulayan mahkemeler sistemi

Yargı, yasal anlaşmazlıkları/uyuşmazlıkları karara bağlayan ve yasal davalarda yasayı yorumlayan, savunan ve uygulayan mahkemeler sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Kanunu Medenisi</span> Türkiyede medeni hukuk sisteminin temelini oluşturan yasal kanun (1926-2001)

Türk Kanunu Medenisi, Türkiye'de 17 Şubat 1926'da İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak TBMM'de kabul edilen ve 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe konulan 743 sayılı kanundur. 1 Ocak 2002 kabul tarihli Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kalkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Ceza hukuku</span>

Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel veld Bailey, özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır.

De facto veya defakto, "gerçekte", "uygulamada", "fiilen", "fiilî" ya da "pratikte" anlamında kullanılan Latince deyiş. "Kanuna göre" veya "hukuki olarak" anlamına gelen "de jure" ile karşıt olarak sıkça kullanılır. Yasal bir durum tartışılırken, "de jure" kavramı, konu hakkında kanunların ne söylediğini, "de facto" kavramı ise gerçek hayatta uygulamanın nasıl olduğunu belirtir. Bu uygulama, yasal olabilir ya da olmayabilir.

12 Levha Kanunları, MÖ 451–MÖ 449, Roma Hukukunun gelişiminde, yazılı olmayan hususların yazılı biçimde hukuki kurallar haline getirilmesi devrine ait olan ve günümüz Avrupa Hukukunun temelini oluşturan hukuk kaynağıdır. Roma İmparatorluğu dönemine ait ilk yazılı kanunlar olan 12 Levha Kanunları, Roma toplumundaki Patrici ve Pleb arasındaki sınıf mücadelesi sonucu hazırlanmıştır.

Eşcinsel evlilik, hemcins evliliği veya evlilik eşitliği, aynı cinsiyetten bireylerin evlenmesi ve karşı cinsiyetten bireylerin evliliği ile eşit haklara ve statüye sahip olması durumu.

Arthur C. Clarke altta sıralanan şekliyle üç öngörü yasası ortaya atmıştır:

  1. Tanınmış ve yaşını almış bir bilimci bir şeyin mümkün olduğunu iddia ediyorsa, neredeyse kesinlikle haklıdır. Aynı kişi bir şeyin imkânsız olduğunu iddia ettiğinde ise, büyük olasılıkla yanılıyordur.
  2. Mümkünatın hudutlarını keşfetmenin tek yolu, imkânsız alana taarruza geçmektir.
  3. Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez.

Corpus Iuris Civilis ya da modern alfabeyle Corpus Juris Civilis, 529-534 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından hazırlatılan, Roma Hukuku konusunda en geniş ve derinlemesine bilgi veren, sonradan bu ismiyle anılan hukuk külliyatıdır.

Basilika, yaklaşık 892 yılında VI. Leon tarafından tamamlanan Bizans hukuk derlemesi. Basilika, I. Basileios'un adından gelmekle beraber Yunancada "Kraliyet Kanunları" anlamına da gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yazılı hukuk</span> Kanun koyucu tarafından yazılı bir metne bağlanan hukuk

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ulusal hukuk sistemleri listesi</span>

Modern hukuk sistemleri dünyada genel olarak üç temel sistem veya bu sistemlerin kombinasyonları üzerine oturmaktadır: Anglo-Sakson Hukuku, Kıta Avrupası Hukuk Sistemi ve dinsel hukuk. Bununla birlikte her ülkenin hukuk sistemi kendi tarihi ile şekillendiğinden kendisine özgü farklılıklar içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">XV. Benedictus</span> 258. Katolik Kilisesi papası (1854-1922; pd. 1914-1922)

XV. Benedictus, asıl adı Giacomo Paolo Giovanni Battista della Chiesa, 3 Eylül 1914 tarihinden 22 Ocak 1922 tarihindeki ölümüne dek görevde kalmış papadır. Papalığı I. Dünya Savaşı ve Avrupa'daki siyasi, sosyal ve insani sorunlar ile gölgelendi.

<span class="mw-page-title-main">Bizans hukuku</span>

Bizans hukuku, artan Hristiyan etkisi ile özünde Roma hukukunun devamıdır. Çoğu kaynak Roma hukuk geleneği olarak Bizans hukuku'nu 6. yüzyılda I. Justinianus hükümdarlığı ile başlatıp 15. yüzyılda İstanbul'un Fethi ile bitirir.

"Göze göz" karşılıklı adalet ilkesini ifade eden Çıkış Kitabı 21:23–27'de bulunan bir emirdir. Roma uygarlığında lex talionis, yaralayan kişinin, zarar gören tarafça aynı ölçüde cezalandırılması ilkesidir. Daha yumuşak yorumlarda mağdur yaralanmanın [tahmini] değerini tazminat olarak alabilirdi. Tazminat zarar ile orantılı olmalıydı.

Lex fori bir hukuk kuralı seçimidir. Mümkünse, yasal işlemin yapıldığı mahkeme kuralları veya ülke kanununun uygulanmasını sağlar.

Lex rei sitae, bir eşya hukuku ve uluslararası özel hukuk kavramıdır. Latince "Mülkün bulunduğu yer kanunu" anlamına gelmektedir. Mülkiyet hakkının geçişini düzenleyen kanun lex rei sitae'ye bağlıdır ve mülkiyet hakkı buna göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Roma vatandaşlığı</span> Antik Romada vatandaşlık

Antik Roma'da vatandaşlık özgür bireylerin yasalar, mülkiyet ve yönetim ile ilgili olarak elde ettiği ayrıcalıklı siyasi ve hukuki bir statüdür.

Yasal tarih veya hukuk tarihi, hukukun nasıl geliştiği ve neden değiştiğini inceler. Hukuk tarihi, medeniyetlerin gelişimi ile yakından bağlantılıdır ve sosyal tarihin daha geniş bağlamında işler. Bazı hukukçular ve hukuk süreci tarihçileri hukuk tarihini, kanunların evriminin kaydı ve çeşitli hukuki kavramların kökenlerini daha iyi anlatan bir bakış açısıyla bu kanunların nasıl geliştiğine dair bir teknik açıklama olarak görmüşlerdir; bazıları ise hukuk tarihini entelektüel tarihin bir dalı olarak görür. Yirminci yüzyıl tarihçileri hukuk tarihini, sosyal tarihçilerin düşüncesiyle paralel bir çizgide, daha bağlamsal bir tarzda ele aldı. Hukuk kurumlarına; karmaşık kurallar, oyuncular ve sembollerden oluşan sistemler olarak baktılar ve bunları toplumla, sivil toplumun belirli yönlerini değiştirmek, onları uyarlamak, direnmesini sağlamak veya teşvik etmek için etkileşime giren unsurlar olarak gördüler. Bu tür hukuk tarihçileri, sosyal bilimler araştırma yöntemleriyle vaka geçmişlerini analiz etme, istatistiksel yöntemler kullanma, davacılar, dilekçe sahipleri ve yasal süreçlerdeki diğer taraflar arasındaki sınıf ayrımlarını ayrımlarını analiz etme eğiliminde oldular. Vaka sonuçlarını, işlem maliyetlerini ve karara bağlanmış dava sayısı analiz ederek, hukuk ve toplumun sadece hukuk teorisi, içtihat hukuku ve medeni hukuk çalışmalarıyla yapılabilecek olandan daha karmaşık bir resmine yasal kurumların, uygulamaların, prosedürlerin ve özetlerin bir analiziyle ulaşır.