İçeriğe atla

Lepton

Lepton, temel parçacıklardan birisidir ve maddenin yapı taşıdır. En çok bilinen lepton, atomda bulunarak atomun kimyasal özelliklerini belirleyerek neredeyse tüm kimyayı oluşturan elektrondur. İki temel lepton sınıfı vardır: yüklü leptonlar (ya da elektron benzeri leptonlar olarak da adlandırılır) ve nötr leptonlar (nötrino olarak bilinir). Yüklü leptonlar diğer parçacıklarla birleşerek atom ya da pozitronyum gibi bileşik parçacıklar meydana getirirken nötrinolar diğer parçacıklarla etkileşime girmezler ve bu sebepten algılanmaları çok zordur.

Üç nesil oluşturan ve çeşni adı verilen bilinen altı tip lepton vardır.

  1. İlk nesil leptonlar elektronik leptonlar olarak anılır, elektron ve elektron nötrinosunu;
  2. ikinci nesil müonik leptonlar olarak bilinir, müon ve müon nötrinosunu;
  3. üçüncü nesil ise tauonik leptonlar olarak bilinir, tau ve tau nötrinosunu içerir.

Elektron, yüklü leptonlardan en küçük kütleye sahip olandır. Daha büyük kütlelere sahip olan müonlar ve taular hızlı bir şekilde parçacık bozunumu (daha büyük kütleli bir parçacığın daha küçük kütleli bir parçacığa bozunması) ile elektrona dönüşür. Elektron en istikrarlı olan leptondur ve evrende çoğunlukla bulunan leptondur(tau ve müonlar ancak kozmik ışınlar veya hızlandırıcı çarpışmaları gibi yüksek enerji çarpışmalarında oluşur).

Leptonların elektrik yükü, spin ve kütleyi içeren temel özellikleri vardır. Kuarkların tersine leptonlar güçlü kuvvetin konusu değildir. Leptonlar diğer üç temel kuvvetle (yerçekim kuvveti, elektromanyetik kuvvet (elektrik yükü nötr olan nötrinolar hariç) ve zayıf kuvvet) etkileşime girer. Her bir leptona karşılık gelen karşı-lepton olarak bilinen bir karşı-parçacık vardır. Bunlar leptonlardan sadece bazı özellikleri eş büyüklük zıt işaret şeklinde farklılık gösterir. Ancak bazı belirli teorilerde, nötrinonun kendi karşı-parçacığı olduğunu savunur, ancak bunun doğruluğu hala tartışılmaktadır.

İlk yüklü lepton olan elektron 19. yüzyılın ortalarında teorize edilmiş ve 1897 J. J.Thomson tarafından keşfedilmiştir. İkinci keşfedilen müon 1936'da Carl D. Andeerson tarafından keşfedilmiş, ancak o zaman için yanlış sınıflandırılarak mezon olarak anılmıştır. Yapılan incelemelerden sonra mezonların özelliğini taşımadığı, daha çok elektron gibi davrandığını, sadece daha ağır bir kütleye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. 'Leptonlar'ın bir aile olarak kabul edilişi 1947'ye kadar sürmüştür. İlk nötrino elektron nötrinosu 1930'da Wolfgang Pauli tarafından beta bozunmasını açıklamak için öngörülmüştür. Bu nötrino ilk defa Cylde Cowan ve Frederick Reines tarafından yapılan Cowan-Reines nötrino deneyinde bulgulanmıştır. Müon nötrinosu 1962'de Leon M. Lederman, Melvin Schwartz ve Jack Steinberger tarafından ve tau nötrinosu 1974 ile 1977 arsında Martin Lewis Perl ve işbirlikçileri Stanfor Doğrusal Hızlandırıcı Merkezi ve Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı tarafından keşfedilmiştir. Tau nötrinosu Fermilab'daki DONUT işbirliği Temmuz 2000'de keşfini duyurana kadar algılanamamıştır.

Leptonlar Standart Model'de önemli bir yer tutar. Elektron, proton ve nötron yanında atomun bir parçasıdır. Lepton karşı lepton birleşimi pozitronyum gibi elektron yerine tau veya müonun olduğu egzotik atomlar da oluşturulabilir.

Etimolojisi

Lepton ismi 'ufak, küçük şey' anlamına gelen Yunanca "λεπτόν" (lepton)(cinsiyetsiz hali "λεπτός" (leptos)) kelimesinden gelmektedir. Lepton ilk olarak 1948'de fizikçi Léon Rosenfeld tarafından kullanılmıştır.

Tarihçe

İlk lepton 1897'de J. J. Thomson ve İngiliz ekibi tarafından keşfedilmiştir. Ardından 1930'da Wolfgang Pauli tarafından beta bozunmasında enerjinin korunumu, momentumun korunumu ve açısal momentumun korunumunu sağlamak için elektron-nötrinosunu öngörülmüştür. Pauli giren ve çıkan parçacıklar arasındaki enerji, momentum ve açısal momentum farkını taşıyan bir parçacığın varlığını öngörmüştür. Elektron-nötrinosu o zamanlar nötrino çeşnileri (ya da "nesil"leri) olup olmadığı bilinmediğinden sadece nötrino olarak adlandırılmıştı.

Elektronun keşfinden 40 yıl sonra, 1936'da Carl D. Anderson, müonu keşfetti. Kütlesinden dolayı bunu lepton yerine önce mezon olarak sınıflandırıldı. Daha sonrasında müonun mezondan çok elektron gibi davrandığı keşfedildi, çünkü müon güçlü kuvvetle etkileşmez. Bunun ardından elektron, müon ve elektron-nötrinosu, lepton olarak sınıflandırıldı. Öncesinde teorik olarak tahmin edilse de, nötrino çeşnisi olduğu ancak 1962'de Leon M. Ledeman, Melvin Schwartz ve Jack Steinberger tarafından müon-nötrinosunun keşfiyle kanıtlanmış ve bilimadamları bu çalışmaları sayesinde 1988'de Nobel Ödülü'nü almıştır.

Tau ilk olarak 1974 ve 1977 arasında Martin Lewis Perl ve SLAC LBL grubundaki iş arkadaşları tarafından yapılan bir dizi deneyde keşfedilmiştir. Tıpkı elektron ve müonda olduğu gibi tauya da karşılık gelen bir nötrinonun varlığı tahmin edilmiştir. Tau-nötrinosunun varlığı ile ilgili ilk ipucu, tıpkı elektron-nötrinosunu bulmada yol göstermiş olan tau bozunumundaki eksik enerji ve momentum oldu. Tau-nötrinosunun ilk algılanışını Fermilab'daki DONUT işbirliği tarafından 2000'de yapıldı ve standart modelin doğrudan gözlemlenebilen son parçacığı oldu.

Mevcut verilerin tamamı üç lepton nesli olduğunu tutarlı biçimde göstermesine rağmen, bazı parçacık fizikçileri dördüncü bir neslin olduğu görüşünü savunnur. Bu dördüncü nesil leptonun kütlesi için alt sınır 100.8 GeV/c² ve ona karşılık gelen nötrinonun kütlesi için alt sınır 45.0 GeV/c² olarak öngörülüyor.

Özellikler

W bozonunda Tau leptonu

Spin ve kıralite

Leptonlar ½ spine sahiptir, bu sebepten fermiyondurlar ki bu onları Pauli dışlama ilkesine uymaları gerektiği anlamına gelir: aynı türe ait iki lepton tam olarak aynı seviyeye sahip olamaz.Bunun anlamı leptonların sadece iki farklı spine sahip olabilirler, aşağı ya da yukarı.

Diğer ilişkilei bir özellikte sarmallıkla ilişkili olan kiralitedir.Parçacığın sarmallığı, spininin momentumuna göre durumuyla belirlenir: momentumuyla aynı yönde spine sahip parçacıklar sağ-yönlü sarmallığa, tersi durumda sol-yönlü sarmallığa sahiptir.Eğer bir parçacık kütlesiz ise spinine göre momentumunun yönü bağımsızdır; ancak kütleli parçacıklarda momentumun yönü baskın gelerek Lorentz dönüşümleriyle sarmallığı çevirebilir.Kıralite teknik bir terimdir (Poincare grubu altında dönüşüm davranışı üzerinden tanımlanır), kütlesiz parçacıkların sarmallığına yakınsar ve kütleli parçacıkların sarmallığını açık bir şekilde tanımlar.

Birçok kuantum alan teorisinde - kuantum elektrodinamiği ve kuantum renk dinamiği gibi- sol-yönlü ve sağ-yönlü olması eştir. Ancak standart modelde sağ-yçnlü ve sol-yönlü olanlar karşı-simetrik olarak davranırlar.Sadece sol-yönlü fermiyonlar zayıf kuvvetle ortaklaşırken, sağ-yönlü nötrino yoktur. Bunlar denklik ihlaline örnektir.Literatürde sol-yönlü alan L alt indisi ile, sağ-yönlü ise R alt indisi ile gösterilir.

Elektromanyetik etkileşim

Lepton ile fotonun etkileşimi

Leptonların en baskın özelliklerinden birisi elektrik yüküdür, Q. Yükün büyüklüğü elektromanyetik etkileşimin etkisini belirler. Parçacığın yükü ürettiği elektrik alanın gücünü (Coulomb yasasına bakınız) ve dış bir elektrik ya da manyetik alanla etkileşme gücünü(Lorentz kuvvetine bakınız) belirler. Tüm nesiller Q= -1 (geleneksel olarak bir parçacığın yükü temel yük biriminde ifade edilir) olan bir lepton ve yükü sıfır olan bir lepton içerir. Yüklü lepton genel olarak "yüklü artı lepton" ve yüksüz olan lepton ise nötrino olarak anılır.Örneğin birinci nesil negatif yüklü olan e- ve yüksüz olan νe içerir.

Kuantum alan teorisinde yüklü bir parçacığın elektromanyetik etkileşimi yüklü parçacığın elektromanyetik alanın kuantumu olan fotonla etkileşmesi olarak ifade edilir.

Leptonların spin şeklinde içkin bir dönmeleri olduğundan, yüklü leptonlar manyetik alan üretir.Manyetik dipol momenti μ'nün büyüklüğü:

,

m, leptonun kütlesi; g leptonun g-faktörüdür. Kuantum mekaniğinin birinci derece yaklaşımı g faktörünün tüm leptonlar için 2 olduğunu kabul eder. Ancak daha yüksek derecede kuantum etkileri Feymann diyagramındaki döngülerden dolayo değerde düzeltme yapar. Anormal manyetik dipol momenti olarak anılan bu değerdeki düzeltme kuantum alan teorisinden çok etkilenir ve standart modelin doğruluğunu kontrol etmek için kullanılabilir. Teorik ve deneysel anarmol manyetik dipol momenti değerleri anlamlı sekis figure kadar tutarlıdır.

Zayıf etkileşim

Birinci nesil leptonların zayıf etkileşimi.

Standart modelde sol-yönlü yüklü lepton ile sol-yönlü nötrino, zayıf izospin SU(2) ayar simetrisinin spinöruna (T=1/2) dönüşen ikili(νeL,eL-) olarak düzenlenir. Bunun anlamı, bu parçacıklar sırasıyla izospin yansıması T3 'ün 1/2 ve -1/2 öz-değerleriyle öz-düzenleridir. Sağ-yönlü nötrinolar yoktur, ancak sağ-yönlü leptonlar zayıf izospin sabitine (T=0) dönüşür ve bunlar zayıf kuvvetle etkileşime girmezler.

Higgs mekanizması zayıf izospin SU(2) ayar alanı ile zayıf aşırı yük SU(1) simetrisini bileştirerek zayıf etkileşimi sağlayan üç kütleli bozon vektörü (W+, W-, Z0) ve elektromanyetik etkileşime sebep olan kütlesiz bir bozon, foton, kabul eder.Elektrik yükü Q'yüz hesaplamada izospin yansıması T3 ve zayıf aşırı yük YW ile Gell-Mann-Nishijina formülünün yardımıyla hesaplanabilir.

Q = T3 + YW/2

Gözlenmiş tüm yüklü parçacıkları açıklayabilmek için sol-yönlü zayıf izospin ikilisinde (νeL,eL- YW= -1 olmalısı gerekirken, sağ-yönlü izospin sabiti e-R 'nin YW= -2 olması gerekir.

Kütle

Standart modelde leptonlar içkin bir yükü olmadan başlar. Yüklü leptonlar (elektron, müon ve tau) Higgs alan ile etkileşimlerinde kütle kazanırken, nötrinolar yüksüz kalmaya devam ederler. Nötrinoların yüksüz kalması farklı nesillerin karışarak kuark oluşturmaması anlamına gelir. Bu güncel verilerle tutarlıdır.

Ancak yapılan deneylerde -çoğunlıkla nötrino salınımı deneylerinde- nötrinonun 2 [[eV/c2]]'den az çok küçük bir kütlesi olduğunu göstermektedir. Bu standart modelin ötesinde de bir fizik olduğunun ipucunu verir. Şu an için en geçerli olan yaklaşım Seesaw mekanizması sol-yönlü nötrinoların karşılık geldikleri leptonlara göre neden çok küçük kütlelere sahip olduğunu ve neden sağ-yönlü nötrinoların gözlemlenmediğini açıklayabilmektedir.

Leptonik sayılar

Standart modelde her neslin zayıf izospin ikilisine değişmeyen birer leptonik sayı atar.Elektron ve elektron nötrinosunun elektronic sayı Le =1; müon ve müon nötrinosunun müonik sayı Lμ =1; tau ve tau nötrinosunun tauyik sayı Lτ =1 vardır. Her nesle karşılık gelen karşı-leptonların da -1 leptonik sayıları vardır.

Leptonik sayıların korunumu, parçacıklar etkileştiğinde ayna nesle ait lepton sayısının sabit kaldığı anlamına gelir.Bu lepton ve karşı-leptonların bir nesilde çift olarak yaratıldığını ifade eder. Örneğin aşağıdaki süreçler leptonik sayıların korunumu dahilinde gerçekleşebilir:

e- + e+ = Y+Y,
τ-+ = Z0+Z0,

ancak aşağıdakiler gerçekleşemez:

Y= e-+,
W-=e-τ,
Z0-+.

Ancak nötrino salınımının tek olarak leptonik sayıların korunumunu ihlal ettiği biliniyor. Bu ihlal standart modelin ötesinde bir fiziğin olması ihtimali için önemli bir göstergedir. Topalm lepton sayısı (L) korunumu daha geçerli bir yasadır; ancak bu da kısmi olarak kiral anarmallik tarafından ihlel edilir.

Evrensellik

Leptonlar ile ayar bozonu arasındaki çiftleşme çeşni den bağımsızdır (etkileşimleri tüm leptonlar için aynıdır). Bu özelliğe lepton evrenselliği adı verilir ve özellikle Stanford Doğrusal Hızlandırıcı Merkezi ve büyük Elektron-Pozitron Çarpıştırıcısı deneylerinde müon ve taunun yaşam süresini ve Z bozonunun kısmi bozunma genişliğini test etmek için kullanılmaktadır.

Müonun [[μ-]]=[[e-]]+[[~νe]]+[[νμ]] sürecindeki bozunma oranı (Γ) için yaklaşık olarak şu ifade verilebilir (daha ayrıntılı bilgi için müon bozunmasına bakınız):

K1 bir sabit, GF Fermi eşleşme sabiti.Taunun [[τ-]]=[[e-]]+[[~νe]]+[[νμ]] sürecindeki bozunma oranı aynı şablondaki bir ifadeyle verilir:

K2 bir sabit. Elektron-müon evrenselliği K1=K2 getirir:

Bu tau bozunmasının elektron modu (%17.85) ve müonik mode (%17.36) için dallanma oranı (küçük bir hatayla) eşit olamsını açıklar.Bir leptonun (τ1) yaşam süresi ile bozunma oranı arasındaki ilişki:

B(x→y) ve Γ(x→y) dallanma oranı ve x→y sürecindeki resonans aralığı.

Tau ve müon yaşam süresi oranı:

2008 Parçacık Fiziği İncelemesi'nin değerleri göz önüne alındığında mau ve tau yaşam süresi oranı ~1.29x10−7 olarak bulunur. Ölçülmüş yaşam süresi oranı ~1.31x10-7 karşılaştırıldığında K1 ve K2 sabit olmadıkları, leptonun kütlesine bağlı olduğu görülmektedir.

Leptonlar tablosu

Parçacık / antiparçacıkNötrino / antinötrino
İsim Sembol Elektrik yükü (e) Kütle (MeV) İsim Sembol Elektrik yükü (e) Kütle (MeV)
Elektron / Pozitron−1 / +1 0.511 Elektron nötrino / Elektron antinötrino 0 <0.000003
Müon / Antimüon −1 / +1 105.6 Müon nötrino / Müon antinötrino 0 <0.19
Tau / Antitau −1 / +1 1777 Tau nötrino / Tau antinötrino 0 <18.2

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Sakurai, J.J. (1994). Modern Quantum Mechanics (Revised Edition), pp 361–363. Addison-Wesley Publishing Company, ISBN 0-201-53929-2.
  • Srednicki, Mark (2007). Quantum Field Theory25 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Cambridge University Press, ISBN 978-0521864497.
  • "Lepton (physics)". Encyclopædia Britannica. Retrieved 2010-09-29
  • R. Nave. "Leptons". HyperPhysics. Georgia State University, Department of Physics and Astronomy. Retrieved 2010-09-29.
  • W.V. Farrar (1969). "Richard Laming and the Coal-Gas Industry, with His Views on the Structure of Matter". Annals of Science 25: 243–254. doi:10.1080/00033796900200141.
  • T. Arabatzis (2006). Representing Electrons: A Biographical Approach to Theoretical Entities. University of Chicago Press. pp. 70–74. ISBN 0226024210.
  • J.Z. Buchwald, A. Warwick (2001). Histories of the Electron: The Birth of Microphysics. MIT Press. pp. 195–203. ISBN 0262524244.
  • J.J. Thomson (1897). "Cathode Rays". Philosophical Magazine 44: 293.
  • S.H. Neddermeyer, C.D. Anderson (1937). "Note on the Nature of Cosmic-Ray Particles

İlgili Araştırma Makaleleri

Fermiyon, parçacık fiziğinde, Fermi-Dirac istatistiğine uyan parçacıktır. Başka bir deyişle, Enrico Fermi ve Paul Dirac'ın gösterdiği üzere, Bose-Einstein istatistiğine sahip bozonların aksine fermiyonlar, belirtilen zamanda sadece bir kuantum durumuna karşılık gelebilen parçacıklardır. Eğer iki ayrı fermiyon uzayda aynı yerde tanımlanmışsa her bir fermiyonun özelliği birbirinden farklı olmak zorundadır. Örnek olarak, iki elektron bir çekirdeğin etrafında aynı orbitalde bulunacaklarsa, bu kez aynı spin durumunda olamazlar ve her orbitalde elektronun biri yukarı diğeri aşağı spin durumundadır.

<span class="mw-page-title-main">Parçacık fiziği</span>

Parçacık fiziği, maddeyi ve ışınımı oluşturan parçacıkların doğasını araştıran bir fizik dalıdır. Parçacık kelimesi birçok küçük nesneyi andırsa da, parçacık fiziği genellikle gözlemlenebilen, indirgenemez en küçük parçacıkları ve onların davranışlarını anlamak için gerekli temel etkileşimleri araştırır. Şu anki anlayışımıza göre bu temel parçacıklar, onların etkileşimlerini de açıklayan kuantum alanlarının uyarımlarıdırlar. Günümüzde, bu temel parçacıkları ve alanları dinamikleriyle birlikte açıklayan en etkin teori Standart Model olarak adlandırılmaktadır. Bu yüzden günümüz parçacık fiziği genellikle Standart Modeli ve onun olası uzantılarını inceler.

<span class="mw-page-title-main">Atomaltı parçacık</span> Atomdan küçük, atomu da oluşturan maddeler.

Atomdan küçük, atomu da oluşturan maddeler. En çok bilinenleri, alt parçacıklardan (kuarklardan) oluşan proton ve nötron; lepton olan elektrondur. Yapısı tamamen keşfedilmemiş atomaltı parçacıklara örnek olarak foton (ışık), bozon, mezon, fermiyon, baryon ve graviton verilebilir.

Tau; tau leptonu, tau parçacığı veya tauon olarak adlandırılır. Tau negatif yüklü, elektron benzeri bir temel parçacıktır. Yarım spinlidir. Elektron, müon ve üç nötrinolara birlikte tau lepton kategorisindedir. Tau da tüm parçacıklar gibi, bir antimadde karşılığına sahiptir; Tau'nun bu durumuna "antitau" denir..

<span class="mw-page-title-main">Standart Model</span>

Standart Model, gözlemlenen maddeyi oluşturan, şimdiye dek bulunmuş temel parçacıkları ve bunların etkileşmesinde önemli olan üç temel kuvveti açıklayan kuramdır.

<span class="mw-page-title-main">Beta bozunması</span> Elektron içeren çöküş

Nükleer fizikte ve nükleer kimyada beta çözünmesi, bir adet beta parçacığının yayımlandığı radyoaktif çözünmedir. Eksicik (elektron) yayımında, "beta eksi" (β-) ve artıcık (pozitron) yayımında "beta artı"dan (β+) söz edilir.

Fizikte ve matematikte, matematikçi Hermann Minkowski anısına adlandırılan Minkowski uzayı veya Minkowski uzayzamanı, Einstein'ın özel görelilik kuramının en uygun biçimde gösterimlendiği matematiksel yapıdır. Bu yapıda, bilinen üç uzay boyutu tek bir zaman boyutuyla birleştirilerek, uzay zamanını betimlemek için dört boyutlu bir çokkatlı oluşturulmuştur.

'Müon, elektron benzeri-1 e yük ve 1/2 spinli ancak daha yüksek kütleye sahip bir temel parçacık. Müon parçacığı, lepton olarak sınıflandırılmıştır. Diğer leptonlar gibi, Müonun da daha küçük parçacıklara indirgenemeyen bir parçacık olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Nötrino</span> atom altı ya da temel parçacıklardan biri

Nötrino, ışık hızına yakın hıza sahip olan, elektriksel yükü sıfır olan ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçebilen temel parçacıklardandır. Bu özellikleri nötrinoların algılanmasını oldukça zorlaştırmaktadır. Nötrinoların çok küçük, ancak sıfır olmayan durgun kütleleri vardır. Yunan alfabesindeki ν (nü) ile gösterilir.

Parçacık fiziğinde şu anda bilinen ve kuramsal olan temel parçacıkları ve bu parçacıklarla oluşturulabilen bileşik parçacıkları içeren listedir.

<span class="mw-page-title-main">Pion</span>

Parçacık fiziğinde pion π0, π+ ve π'den oluşan üç atom atomaltı parçacığın ortak adıdır. Pionlar en hafif mezonlardır ve güçlü nükleer kuvvetin düşük enerjili durumlarını açıklamakta önemli bir rolü vardır.

<span class="mw-page-title-main">Temel parçacık</span> Başka parçacıklardan oluştuğu bilinmeyen parçacıklar.

Temel parçacıklar, bilinen hiçbir alt yapısı olmayan parçacıklardır. Bu parçacıklar evreni oluşturan maddelerin temel yapıtaşıdır. Standart Model'de kuarklar, leptonlar ve ayar bozonları temel taneciklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Nesil (parçacık fiziği)</span>

Parçacık fiziğinde nesil veya aile temel taneciklerin oluşturduğu şubelerden her birine verilen addır. Nesillerde yer alan parçacıklar yalnızca kütleleri ile birbirlerinden ayrılırlar. Bütün etkileşimler ya da kuantum sayıları aynıdır.

Doğrusal cebirde veya daha genel ifade ile matematikte matris çarpımı, bir matris çiftinde yapılan ve başka bir matris üreten ikili işlemdir. Reel veya karmaşık sayılar gibi sayılarda temel aritmetiğe uygun olarak çarpma yapılabilir. Başka bir ifade ile matrisler, sayı dizileridir. Bu yüzden, matris çarpımını ifade eden tek bir yöntem yoktur. "Matris çarpımı" terimi çoğunlukla, matris çarpımının farklı yöntemlerini ifade eder. Matris çarpımının anahtar özellikleri şunlardır: Asıl matrislerin satır ve sütun sayıları, ve matrislerin girişlerinin nasıl yeni bir matris oluşturacağıdır.

Elektromanyetizma fiziğinde, Abraham-Lorentz kuvveti elektromanyetik radyasyon yayması nedeniyle hızlanan yüklü bir parçacıktaki geri tepme kuvvet idir. Ayrıca radyasyon reaksiyon kuvveti veya kendinden kuvvet denir. Formül özel görelilik teorisini önceler ve ışık hızı düzeninin hızlarında geçerli değildir. Bunun göreli genellemesine "Abraham-Lorentz-Dirac kuvveti" denir. Bunların her ikisi de kuantum fiziği değil, klasik fizik 'in bilgi kapsamındadır. Bu nedenle yaklaşık olarak Compton dalga boyu veya altındaki mesafelerde geçerli olmayabilir. Ancak tamamıyla kuantum ve göreli olan benzer bir formül vardır, bu formül "Abraham-Lorentz-Dirac-Langevin denklemi" olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Elektrozayıf etkileşim</span>

Parçacık fiziğinde elektrozayıf etkileşim, doğanın bilinen iki veya dört temel etkileşiminin birleşimin bir tanımıdır: elektromanyetizm ve zayıf etkileşim. Her gün düşük enerjilerde, bu iki kuvvet çok farklı oluşsa da, teori modelleri aynı kuvvetin iki farklı etkisi gibidir. Yukarıdaki birleştirme enerjisi, yaklaşık 100 GeV, tek bir elektrozayıf kuvvet oluşturabilir. Bu yüzden, eğer evren yeterince sıcaksa (Big Bang'den kısa bir sonra olan bir sıcaklık ortalama 1015 K), elektromanyetik kuvvet ve zayıf kuvvet birleşmiş bir elektrozayıf kuvvete dönüşür. Elektrozayıf dönem boyunca, zayıf kuvvet güçlü kuvvetten ayrılır. Kuark dönem boyunca, elektrozayıf kuvvet elektromanyetik ve zayıf kuvvetten ayrılır.

Nötrino salınımları, üretilen ve belirli bir lepton türü olan bir nötrinonun daha sonradan farklı bir tür olarak ölçülebilmesine denen bir kuantum mekaniği fenomenidir. Uzaya yayılan nötrinoların türleri periyodik olarak değişir.

Süper-Kamiokande Hida, Gifu, Japonya'da kurulmuş bir nötrino gözlemevidir. Bu gözlemevi proton bozunması, güneş ve atmosfer nötrinolarını incelemek ve Samanyolu'ndaki süpernovalara gözcülük etmek için kurulmuştur.

Yüklü akım etkileşimi, atom altı parçacıkların zayıf kuvvet yoluyla etkileşime girme yollarından biridir.
W+
ve
W-
bozonları
buna aracılık eder.

<span class="mw-page-title-main">Fermi'nin etkileşimi</span>

Parçacık fiziğinde, Fermi etkileşimi beta bozunmasının 1933'te Enrico Fermi tarafından önerilmiş bir açıklamasıdır. Teori, dört fermiyonun birbiriyle direkt etkileştiğini varsayar. Bu etkileşim bir nötronun bir elektron, bir nötrino ve bir protonla doğrudan bağlanmasıyla bir nötronun beta bozunmasını açıklar.