İçeriğe atla

Lenf nodu

lenf düğümleri
Latince isimnodus lymphoideus
Tanımlayıcılar
JSTORlymph-nodes
Microsoft Academic2780958448, 2909821931, 2909825530, 2910425219, 2910646141, 2910859685 2780849966, 2780958448, 2909821931, 2909825530, 2910425219, 2910646141, 2910859685
MeSHD008198
TA5192
FMA5034
Lenf düğümlerinin bulunduğu yerler

Lenf düğümü, lenf nodu veya lenf bezi,[1] lenfatik sistemin ve adaptif bağışıklık sistemi'nin böbrek şeklinde bir ikincil lenfoid organ'ıdır.

Çok sayıda lenf düğümü, tüm vücutta lenf damarları ile bağlantılıdır. Bunlar B ve T hücrelerini kapsayan lenfositlerin ana bölgeleridir.

Lenf düğümleri, bağışıklık sisteminin düzgün çalışması için önemlidir, kanser hücreleri dahil yabancı parçacıklar için filtre görevi görür ancak detoksifikasyon işlevi yoktur.

Lenf düğümü, fibröz bir kapsül içindedir ve bir dış korteks ve bir iç meduladan oluşur.

Lenf düğümleri, farenjit gibi önemsiz boğaz enfeksiyonlarından yaşamı tehdit eden kanserlere kadar değişebilen çeşitli hastalıklarda iltihaplanır veya şişerler.

Kullanılacak tedaviye karar veren ve prognozu belirleyen kanser evrelemesi'nde lenf düğümlerinin durumu çok önemlidir.

Lenfadenopati büyümüş veya şişmiş bezleri ifade eder. İltihaplandığında veya büyüdüğünde lenf düğümleri sert veya hassas olabilir.

Lenf düğümleri vücudun her yerindedir ve beyaz kan hücrelerini görevi görürler. Bu yüzden bağışıklık sisteminin aksaksız işlemesinde önemleri büyüktür.

Lenf düğümleri yangısallaştığında biyopsiyle tanı konulabilir. Şüphesiz hastalıklar lenf düğümlerini özellikleri ve yerleşim yerleriyle etkilerler.

Yapısı

Bölümleri etiketli bir lenf düğümünün kesiti.1) Kapsül; 2) Subkapsüler sinüs; 3) Germinal merkez; 4) Lenfoid nodül; 5) Trabeküller

Lenf düğümleri böbrek veya oval şekillidir ve 0,1 ila 2,5 cm uzunluğundadır.[2] Her lenf düğümü, trabeküle oluşturmak üzere bir lenf düğümü içinde uzanan lifli bir kapsül ile çevrilidir.[3]

Lenf düğümünün maddesi dış korteks ve iç medulla olarak ikiye ayrılır.[3] Bunlar hücrelerce zengindir.[2]

Hilum (Hilus), lenfatik damarların ayrıldığı ve kan damarlarının girip çıktığı lenf düğümünün içbükey yüzeyi üzerinde bir girintidir.[2]

Lenf, birden fazla aferent lenf damarı yoluyla lenf düğümünün dışbükey tarafına girer ve oradan bir dizi sinüse akar.[3]

Afferent lenfatik damarlardan lenf noduna girdikten sonra, lenf, kapsülün altındaki subkapsüler sinüs olarak adlandırılan boşluğa oradan da kortikal sinüslere akar.[3]

Korteksten geçtikten sonra lenf medüller sinüslerde toplanır.[3] Bu sinüslerin tümü, içbükey taraftaki hilustaki düğümden çıkmak için efferent lenf damarlarına boşalır.[3]

Kortex: primer ve seconder foliküller B lenfosit kendilerine ait bölgelerde bulunur.

Parakortex: T lenfositten zengindir. Ayrıca HEV bölgesidir ve dentritik hücreler de burdadır.

Medulla: Çeşitli hücreler bulunur.

Konum

Lenf düğümleri tüm vücutta bulunur, gövdenin yakınında ve içinde daha yoğundur ve gruplara ayrılır.[2]

Erişkinlerde yaklaşık 450 lenf nodu vardır.[2]

Kol altındaki aksiller lenf düğümleri, baş ve boyundaki servikal lenf düğümleri ve kasık kıvrımına yakınındaki kasık lenf düğümleri gibi bazı lenf düğümleri büyüdüğünde (ve bazen olmadığında) hissedilebilir.

Lenf düğümlerinin çoğu gövde içinde, paraaortik lenf düğümleri ve trakeobronşiyal lenf düğümleri gibi vücuttaki diğer büyük yapılara bitişiktir.

Lenfatik boşalma modelleri kişiden kişiye farklılık gösterir ve hatta aynı vücudun her iki tarafında asimetriktir.[4][5]

Vücuttan kan-beyin bariyeri ile ayrılan merkezi sinir sistemi (İngilizce: central nervous system kısaca: CNS) içinde lenf düğümleri yoktur. CNS'deki meningeal lenfatik damarlar'dan gelen lenf derin servikal lenf düğümleri'ne akar.[6]

Büyüklük

Yetişkinlerde lenf nodu boyutlarının üst sınırı
Genellikle10 mm[7][8]
Kasık10[9] – 20 mm[10]
Pelvis (Alt karın)10 mm oval lenf düğümleri için, 8 mm yuvarlak için[9]
Boyun
Genellikle (non-retropharyngeal)10 mm[9][11]
Jugulodigastric lenf düğümleri11mm[9] veya 15 mm[11]
Retropharyngeal8 mm[11]
  • Yanal retropharyngeal: 5 mm[9]
Mediastinum
Mediastinum, Genel olarak10 mm[9]
Üst mediastinum ve yüksek paratracheal7mm[12]
Alt paratracheal ve subcarinal11 mm[12]
Üst karın
Retrocrural boşluk6 mm[13]
Paracardiac8 mm[13]
Gastrohepatik bağ(kiriş)8 mm[13]
Üst paraaortik bölge9 mm[13]
Portacaval boşluk10 mm[13]
Porta hepatis7 mm[13]
Daha aşağı paraaortic bölgesi11 mm[13]

Alt Bölümler

Lenf düğümü, her biri kombine folikül B hücreleri ile bir korteks bölgesi, T hücrelerinin parakorteksi ve medulladaki nodülün bir kısmından oluşan "nodüller" (veya lobüller) adı verilen bölmelere ayrılır.[14]

Lenf düğümünün maddesi, dışta "korteks" ve içte "medulla"ya bölünmüştür.[3] Bir lenf düğümünün korteksi, düğümün dış kısmıdır, kapsülün ve subkapsüler sinüsün altındadır.[14]

Bir dış kısmı ve "parakorteks" olarak bilinen daha derin bir kısmı vardır.[14]

Dış korteks, folikül adı verilen esas olarak inaktive edilmiş B hücre gruplarından oluşur.[2]

Aktive edildiğinde, bunlar tohum merkezi (İngilizce:germinal centre) denilen şeye dönüşebilir.[2]

Daha derindeki parakorteks esas olarak T hücrelerinden oluşur.[2] Burada T hücreleri esas olarak dendritik hücrelerle etkileşime girer ve retiküler ağ yoğundur.[15]

Medüller kordonlar lenfatik doku kordonlarıdır ve plazma hücreleri, makrofajları ve B hücrelerini içerir.[16]

Medulla, antikor salgılayan plazma hücreleri içeren büyük kan damarları, sinüsler ve medüller kordonlar içerir. Medullada daha az hücre vardır.[2] Medullada korteksten daha az hücre vardır.[2]

Hücreler

Lenfatik sistemde lenf düğümü bir ikincil lenfoid organı'dır.[2] Lenf düğümleri, bir tür beyaz kan hücresi olan lenfositleri içerir ve esas olarak B hücrelerinden ve T hücrelerinden oluşur.[2]

B hücreleri esasen dış kortekstedir ve burada lenfoid foliküllerde foliküler B hücreler olarak kümelenirler ve T hücreleri ve dendritik hücreler esasen “parakorteks”tedir. Medulla, medüller sinüslerde bulunan plazma hücrelerin yanı sıra makrofajları içerir.[16]

Retiküler ağın bir parçası olarak, B hücre folikülünde foliküler dendritik hücreler ve T hücre korteksinde fibroblastik retiküler hücre'ler vardır. Retiküler ağ yapısal destek ve dendritik hücrelerin, makrofajların ve lenfositlerin yapışması için bir yüzey sağlar. Ayrıca yüksek endotelyal venüller yoluyla kanla madde alışverişine izin verir ve bağışıklık hücrelerinin aktivasyonu ve olgunlaşması için gerekli büyüme ve düzenleyici faktörleri sağlar.[17]

Lenf akışı

İnsan lenf düğümü
lenf akışını gösteren insan lenf düğümünün etiketli diyagramı.
Afferent ve efferent damarlar

Lenf, lenf damarları ağı (latince:pleksus) oluşturan birden çok aferent lenf damarı yoluyla bir lenf düğümünün dışbükey tarafına girer ve buradan subkapsüler sinüs adı verilen kapsülün altındaki boşluğa akar.[2][3] Buradan lenf, korteks içindeki sinüslere akar.[3] Korteksten geçtikten sonra lenf medüller sinüslerde toplanır.[3] Bu sinüslerin tümü, içbükey taraftaki hilustaki düğümden çıkmak için efferent lenfatik damarlar içine boşalır.[3]

Bunlar, fibroblastik retiküler hücrelerle birlikte endotel hücreleri tarafından döşenen düğüm içindeki kanallardır ve lenflerin düzgün akışına izin verir. Subkapsüler sinüsün endotelyumu, afferent lenf damarınınkiyle ve ayrıca trabekülleri çevreleyen ve korteks içindeki benzer sinüslerinkiyle süreklidir. Bu damarlar daha küçüktür ve makrofajların geçişine izin vermezler, böylece bir lenf düğümü içinde işlev yapmak için içeride kalırlar. Lenf sırasında, lenfositler adaptif bağışıklık tepkisi'nin bir parçası olarak etkinleştirilebilir.

Genellikle sadece bir efferent damar vardır, ancak bazen iki tane olabilir.[18] Medüller sinüsler histiositler (hareketsiz makrofajlar) ve retiküler hücreler içerir.

Bir lenf düğümü, içinde beyaz kan hücresi'ler bulunan "retikulum" adı verilen bir ağ veya lif gibi lenfoid doku içerir. Ağ örgüsü içinde az sayıda hücrenin bulunduğu bölgeler “lenf sinüsü” olarak bilinir. Retiküler hücreler, fibroblast'lar ve sabit makrofaj'lar ile kaplıdır.[19]

Kapsül

Trabekülleri gösteren lenf düğümü dokusu

Retiküler bağ dokusu ince retiküler lifler (retikülin) düğüm içinde destekleyici bir ağ oluşturur.[2]

Lenf düğümü kapsülü, bir miktar düz kollajen lifler ile yoğun düzensiz bağ dokusu'ndan oluşur ve iç yüzeyinden bir dizi membranöz süreç veya trabekül uzanır. Trabeküller içe doğru geçerek düğümün merkezine doğru yayılır, çevre ile düğümün merkezi arasındaki boşluğun yaklaşık üçte biri veya dörtte biri kadardır. Bazı hayvanlarda, düğümün periferik veya kortikal kısmını bir dizi bölmeye (nodüllere) bölmek için yeterince iyi işaretlenmiştir, ancak insanlarda bu düzenleme açık değildir. Kapsülden çıkan daha büyük trabeküller daha ince bantlara bölünür ve bunlar düğümün merkezi veya medüller kısmında bir ağ çalışması oluşturmak üzere birbirine geçer. Birbirine geçen trabeküllerin oluşturduğu bu trabeküler boşluklar, uygun lenf düğüm maddesini veya lenfoid dokuyu içerir. Ancak, düğüm hamuru (İngilizce:node pulp) boşlukları tamamen doldurmaz, ancak dış kenarı ile çevreleyen trabeküller arasında bir kanal veya boyunca eşit genişlikte boşluk bırakır. Buna subkapsüler sinüs (lenf yolu veya lenf sinüsü) denir. Karşısında, çoğunlukla dallanan hücrelerle kaplı bir dizi daha ince retiküler lif trabekülleri vardır.

İşlev

Lenfatik sistemde lenf düğümü ikincil lenfoid organdır.[2]

Lenfositleri gösteren lenf düğümü diyagramı.

Lenf düğümlerinin birincil işlevi, enfeksiyonu tanımlamak ve bunlarla savaşmak için lenfleri filtrelemektir. Bunu yapmak için, lenf düğümleri lenfositler, B hücrelerini ve T hücrelerini içeren bir tür beyaz kan hücresi içerir. Bunlar kan dolaşımında dolaşır ve lenf düğümlerine girer ve orada bulunur.[20]

B hücreleri antikorlar üretir. Her antikorun bağlanabileceği önceden belirlenmiş tek bir hedefi, bir antijen vardır. Bunlar kan dolaşımında dolaşır ve bu hedefi bulurlarsa antikorlar ona bağlanır ve bir bağışıklık tepkisini uyarır. Her B hücresi farklı antikorlar üretir ve bu süreç lenf düğümlerinde yürütülür. B hücreleri kan dolaşımına kemik iliğinde üretilen "saf" hücreler olarak girer. Bir lenf noduna girdikten sonra, her biri farklı bir antikor üreterek çoğaldıkları ve bölündükleri bir lenfoid folikülüne girerler. Bir hücre uyarılırsa, daha fazla antikor (bir plazma hücresi) üretmeye devam edecek veya vücudun gelecekteki enfeksiyonlarla savaşmasına yardım etmek için bir bellek hücresi olarak hareket eder.[21] Hücre uyarılmazsa, apoptoz geçirecek ve ölecektir.[21]

Antijenler, bakteriyel hücre duvarlarındaki moleküllerdir, bakterilerden salgılanan kimyasal maddelerdir ve hatta bazen vücut dokusunun kendisinde bulunan moleküllerdir. Bunlar, dendritik hücreler gibi antijen sunan hücre adı verilen tüm vücuttaki hücreler tarafından alınır.[22] Bu antijen sunan hücreler, lenf sistemine ve ardından lenf düğümlerine girerler. Antijeni T hücrelerine sunarlar ve uygun T hücre alıcılı T hücresi varsa aktifleşir.[21]

B hücreleri antijeni doğrudan afferent lenften alır. B hücresi, kendi akraba antijenine bağlanırsa aktifleşir. Bazı B hücreleri hemen antikor salgılayan plazma hücrelerine dönüşür ve IgM salgılar. Diğer B hücreleri, antijeni içselleştirecek ve onu B ve T hücre bölgesi arayüzündeki foliküler yardımcı T hücrelerine sunar. Aynı kökten bir FTh hücresi bulunursa, CD40L'yi yukarı regüle eder ve B hücresinin somatik hipermutasyonu ve izotip sınıfı geçişini destekler, antijen bağlama afinitesini artırır ve efektör fonksiyonunu değiştirir. Lenf düğümü içindeki hücrelerin çoğalması düğümün genişlemesine neden olur.

Lenf tüm vücutta bulunur ve lenf damarları içinde dolaşır. Bunlar lenf düğümü afferent damarlarından düğümlere ve düğümlerden gelenlerse efferent damarlara akar. Lenf sıvısı bir düğüme girdiğinde, subkapsüler sinüs adı verilen bir boşlukta kapsülün hemen altındaki düğüme akar. Subkapsüler sinüs, trabeküler sinüslere ve son olarak da medüller sinüslere boşalır. Sinüs boşluğu, yabancı partikülleri yakalayan ve lenfleri filtreleyen makrofajların psödopodları tarafından çaprazlanır. Medüller sinüsler hilusta birleşir ve lenf daha sonra lenf düğümünü efferent lenfatik damar yoluyla ya daha merkezi bir lenf düğümüne doğru ya da nihayetinde merkezi bir venöz subklavyen kan damarı'na boşalmak için terk eder.

  • B hücreleri nodüler kortekse ve medullaya göç eder.
  • T hücreleri derin kortekse göç eder. Bu, medullayı hemen çevreleyen parakorteks olarak adlandırılan bir lenf düğümü bölgesidir. Hem saf(toy) T hücreleri hem de dendritik hücreler CCR7'yi ifade ettiğinden, aynı kemotaktik faktörler tarafından parakortekse çekilirler ve T hücresi aktivasyon şansını arttırırlar. Hem B hem de T lenfositleri, parakortekste bulunan özelleşmiş yüksek endotelyal venüller yoluyla dolaşımdaki kandan lenf düğümlerine girerler.

Dağılımları

İnsanlarda yaklaşık olarak 500-600 lenf düğümü boydan boya kol altlarında, kasıklarda, boynunda, göğüste ve karında bulunarak vücutta dağılmıştır.

Klinik önemi

Şişme

Büyütülmüş lenf düğümlerini gösteren bir 3D tıbbi animasyondan hareketsiz bir görüntü.

Lenf düğümü büyümesi veya şişmesi lenfadenopati olarak bilinir.[23] Şişme, enfeksiyonlar, tümörler, otoimmün hastalık, ilaç reaksiyonları, amiloidoz ve sarkoidoz veya lenfoma veya lösemi nedeniyle gibi hastalıklar dahil olmak üzere birçok nedene bağlı olabilir.[24][23] Sebebe bağlı olarak, özellikle büyüme hızlıysa ve enfeksiyon veya iltihaplanma nedeniyle şişme ağrılı da olabilir.[23] Lenf düğümü büyümesi, yerel bir enfeksiyon kaynağı veya o bölgede lenf düğümüne yayılmış bir tümörü akla getirebilecek bir bölgede yerini belirleyebilir.[23] Enfeksiyon, bağ dokusu veya oto immün hastalığı (yani doğuştan gelen bağışıklıkla ilgili hastalık) veya lenfoma veya lösemi gibi kan hücrelerinin kötü hastalığını düşündürecek şekilde genelleştirilebilir.[23] Nadiren, konuma bağlı olarak, lenf nodu büyümesi nefes almada zorluk veya bir kan damarının sıkışması gibi sorunlara neden olabilir (örneğin, superior vena cava obstrüksiyonu [25]).

Büyümüş lenf düğümleri fizik muayene kapsamında hissedilebilir veya tıbbi görüntüleme üzerinde bulunabilir.Tıbbi öykünün özellikleri, şişmenin başlama hızı, ağrı ve ateş veya kilo kaybı gibi diğer yapısal semptomlar gibi nedene işaret edebilir.[26] Örneğin, bir meme tümörü kolların altındaki lenf düğümlerinin şişmesine[23] ve kilo kaybına neden olabilir ve gece terlemeleri lenfoma gibi bir kötücül hastalığı düşündürebilir.[23]Pratisyen hekim tarafından fizik muayeneye ek olarak asıl hastalık nedenini bulmak için tıbbi testler, kan tahlili ve tarama'lara gerek duyulabilir.[23] Lenf nodu biyopsi de gerekli olabilir.[23]

Kanser

Adenokarsinom olan bir mezenterik lenf düğümü mikrografı

Lenf düğümleri, hem birincil kanser lenf dokusundan hem de vücudun diğer kısımlarını etkileyen ikincil kanserlerden etkilenebilir. Lenf dokusunun birincil kanserleri lenfoma olarak adlandırılır ve Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma içerir.[27] Lenf düğümleri kanseri, tümörün derecesine bağlı olarak semptomlarla günler veya haftalar içinde ağrısız, uzun süreli yavaş büyüyen şişlikten ani, hızlı büyümeye kadar çok çeşitli semptomlara neden olabilir.[27] Lenfomaların çoğu B hücrelerinin tümörleridir.[27] Lenfoma, hematologlar ve onkologlar tarafından yönetilir.

Vücudun birçok yerindeki yerel kanser, düğüme metastaz girmiş tümör hücreleri nedeniyle lenf düğümlerinin büyümesine neden olabilir.[28] Lenf nodu tutulumu genellikle kanserin tanı ve tedavisinde anahtar bir parçadır, yerel hastalığın "nöbetçileri" olarak hareket eder, TNM evrelemesi ve diğer kanser evreleme sistemlerine dahil edilir. Kansere yönelik araştırmaların veya çalışma kapsamında, lenf düğümleri görüntülenebilir ve hatta cerrahi olarak çıkarılabilir. Lenf düğümlerinin etkilenip etkilenmediği, kanserin evresini ve genel tedavi ve prognozu etkiler.

Lenfödem

Lenfödem, lenfatik sistem tarafından yetersiz boşluğa bağlı olarak dokunun şişmesi (ödem) durumudur.[29] Genellikle gelişmemiş veya eksik lenf nodlarının bir sonucu olarak doğuştan olabilir ve primer lenfödem olarak bilinir. İkincil lenfödem genellikle meme kanseri ameliyatı sırasında lenf düğümlerinin çıkarılmasından veya radyasyon gibi diğer zararlı tedavilerden kaynaklanır. Bazı paraziter enfeksiyonlardan da kaynaklanabilir. Etkilenen dokular büyük bir enfeksiyon riski altındadır. Lenfödem tedavisi, kilo vermek, egzersiz yapmak, etkilenen uzuvu nemli tutmak ve etkilenen bölgeyi sıkıştırmak için tavsiyeleri içerebilir.[29] Bazen cerrahi tedavi de düşünülür.[29]

Benzer lenfoid organlar

Dalak ve bademcikler, lenf düğümlerine biraz benzer işlevler sunan daha büyük ikincil lenfoid organlardır ancak dalak lenf yerine kan hücrelerini filtreler.

Bademcikler bazen yanlışlıkla lenf düğümleri olarak adlandırılır. Bademcikler ve lenf düğümleri belirli özellikleri paylaşsalar da aralarında konumları, yapıları ve boyutları gibi birçok önemli fark da vardır.[30] Ayrıca bademcikler doku sıvısını filtrelerken lenf düğümleri lenfleri filtreler.[30]

Ek lenfoid doku içerir ve bu nedenle sadece sindirim sisteminde değil, aynı zamanda bağışıklık sisteminde de rol oynadığına inanılır.[31]

Ayrıca bakınız

Resimler

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Lymphatic system ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

Kaynakça

  1. ^ "Swollen glands NHS inform". www.nhsinform.scot (İngilizce). 6 Temmuz 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2020. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l m n o Standring, Susan, (Ed.) (2016). "Lymphoid tissues". Gray's anatomy : the anatomical basis of clinical practice (41.41yer=Philadelphia bas.). ss. 73-4. ISBN 9780702052309. OCLC 920806541. 
  3. ^ a b c d e f g h i j k Young, Barbara; O'Dowd, Geraldine; Woodford, Phillip (2013). Wheater's functional histology: a text and colour atlas (6.6sayfalar=209-210 bas.). Philadelphia: Elsevier. ISBN 9780702047473. 
  4. ^ Themes, U. F. O. (6 Ocak 2018). "Lymphatic Anatomy and Clinical Implications". Ento Key (İngilizce). 2 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Eylül 2020. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 30 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 30 Temmuz 2021. 
  6. ^ Dupont G, Schmidt C, Yilmaz E, Oskouian RJ, Macchi V, de Caro R, Tubbs RS (January 2019). "Our current understanding of the lymphatics of the brain and spinal cord". Clinical Anatomy. 32 (1): 117-121. doi:10.1002/ca.23308Özgürce erişilebilir. PMID 30362622. 
  7. ^ Ganeshalingam, Skandadas; Koh, Dow-Mu (2009). "Nodal staging". Cancer Imaging. 9 (1): 104-111. doi:10.1102/1470-7330.2009.0017. ISSN 1470-7330. PMC 2821588 $2. PMID 20080453. 
  8. ^ Schmidt Júnior, Aurelino Fernandes; Rodrigues, Olavo Ribeiro; Matheus, Roberto Storte; Kim, Jorge Du Ub; Jatene, Fábio Biscegli (2007). "Distribuição, tamanho e número dos linfonodos mediastinais: definições por meio de estudo anatômico". Jornal Brasileiro de Pneumologia. 33 (2): 134-140. doi:10.1590/S1806-37132007000200006Özgürce erişilebilir. ISSN 1806-3713. PMID 17724531. 
  9. ^ a b c d e f Torabi M, Aquino SL, Harisinghani MG (September 2004). "Current concepts in lymph node imaging". Journal of Nuclear Medicine. 45 (9): 1509-18. PMID 15347718. 
  10. ^ "Assessment of lymphadenopathy". BMJ Best Practice. 15 Kasım 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mart 2017.  Last updated: Last updated: Feb 16, 2017
  11. ^ a b c Page 432 21 Ocak 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. in: Luca Saba (2016). Image Principles, Neck, and the Brain. CRC Press. ISBN 9781482216202. 
  12. ^ a b Sharma, Amita; Fidias, Panos; Hayman, L. Anne; Loomis, Susanne L.; Taber, Katherine H.; Aquino, Suzanne L. (2004). "Patterns of Lymphadenopathy in Thoracic Malignancies". RadioGraphics. 24 (2): 419-434. doi:10.1148/rg.242035075. ISSN 0271-5333. PMID 15026591. 28 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Temmuz 2021. 
  13. ^ a b c d e f g Dorfman, R E; Alpern, M B; Gross, B H; Sandler, M A (1991). "Upper abdominal lymph nodes: criteria for normal size determined with CT". Radiology. 180 (2): 319-322. doi:10.1148/radiology.180.2.2068292. ISSN 0033-8419. PMID 2068292. 
  14. ^ a b c Willard-Mack CL (25 Haziran 2016). "Normal structure, function, and histology of lymph nodes". Toxicologic Pathology. 34 (5): 409-24. doi:10.1080/01926230600867727Özgürce erişilebilir. PMID 17067937. 
  15. ^ Katakai T, Hara T, Lee JH, Gonda H, Sugai M, Shimizu A (Ağustos 2004). "A novel reticular stromal structure in lymph node cortex: an immuno-platform for interactions among dendritic cells, T cells and B cells". International Immunology. 16 (8): 1133-42. doi:10.1093/intimm/dxh113. PMID 15237106. 
  16. ^ a b Davidson's 2018, s. 67.
  17. ^ Kaldjian EP, Gretz JE, Anderson AO, Shi Y, Shaw S (October 2001). "Spatial and molecular organization of lymph node T cell cortex: a labyrinthine cavity bounded by an epithelium-like monolayer of fibroblastic reticular cells anchored to basement membrane-like extracellular matrix". International Immunology. 13 (10): 1243-53. doi:10.1093/intimm/13.10.1243Özgürce erişilebilir. PMID 11581169. 
  18. ^ Henrikson, Ray C.; Mazurkiewicz, Joseph E. (1 Ocak 1997). Histology (İngilizce). Lippincott Williams & Wilkins. ISBN 9780683062250. 30 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Temmuz 2021. 
  19. ^ Warwick, Roger; Williams, Peter L. (1973) [1858]. "Angiology (Chapter 6)". Gray's anatomy. illustrated by Richard E. M. Moo re (Thirty-fifth bas.). Londra: Longman. ss. 588-785. 
  20. ^ Hoffbrand's 2016, s. 103,110.
  21. ^ a b c Hoffbrand's 2016, s. 111.
  22. ^ Hoffbrand's 2016, s. 109.
  23. ^ a b c d e f g h i Davidson's 2018, s. 927.
  24. ^ Hoffbrand's 2016, s. 114.
  25. ^ Davidson's 2018, s. 1326.
  26. ^ Davidson's 2018, s. 913.
  27. ^ a b c Davidson's 2018, s. 961.
  28. ^ Davidson's 2018, s. 1324.
  29. ^ a b c Maclellan RA, Greene AK (Ağustos 2014). "Lymphedema". Seminars in Pediatric Surgery. 23 (4): 191-7. doi:10.1053/j.sempedsurg.2014.07.004. PMID 25241097. 
  30. ^ a b Lakna (31 Ocak 2019). "What is the Difference Between Tonsils and Lymph Nodes". Pediaa.Com (İngilizce). 2 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2019. 
  31. ^ Kooij IA, Sahami S, Meijer SL, Buskens CJ, Te Velde AA (October 2016). "The immunology of the vermiform appendix: a review of the literature". Clinical and Experimental Immunology. 186 (1): 1-9. doi:10.1111/cei.12821. PMC 5011360 $2. PMID 27271818. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Bağışıklık (immünite), belirli bir mikroorganizmaya karşı vücudun direncidir.

<span class="mw-page-title-main">Aşırı duyarlılık</span> Tıbbi durum

Aşırı duyarlılık reaksiyonları, bağışıklık sistemi işlevlerinin kendi dokularına zarar verecek (patolojik) düzeylere ulaştığı olgular için yapılan bir tanımlamadır. Bağışıklık sistemi, organizmayı yabancı antijenlerden korumaya yönelik bir dizi işlev için kurgulanmıştır. Örneğin, bir birey daha önce karşılaştığı bir antijenle ikinci kez karşılaştığında, bu antijene karşı gerekenden çok daha güçlü immun yanıtlar meydana verelebilir. Doku zarar­larına neden olan bu yanıtlara aşırı duyarlılık reaksiyonları adı verilir. Aşırıduyarlılık reaksiyonlarının 2 ana grubu vardır:

<span class="mw-page-title-main">Lenfosit</span> akyuvar tipi

Lenfosit, bir lökosit (akyuvar) tipidir. Kanda dolaşan lökositlerin yaklaşık olarak yarısını oluştururlar. Pluripotansiyel kök hücrelerden (hemositoblast) ürerler. Kanda dolaşan lenfositler, alyuvarlardan biraz büyükçe oldukları halde yine de küçük hücre grubuna girerler. Ayrıca lenfosit bir bağ doku hücresidir. Perifer dolaşımda bulunan lenfosit alt grupları kabaca T, B ve NK hücreler olarak sınıflandırılabilir. Kanda dolaşan lenfositlerin ortalama %80'ini T hücre, %10'unu B hücre geri kalan %10'unu ise NK hücreler oluşturmaktadır. Bu oranlar hücrelerin alındığı dokuya göre değişebilmektedir. Timusta hücrelerin nerede ise %90'ı T hücre iken dalak ve lenf düğümünde %30-40 oranında T hücre görülmekte, B hücreler daha baskın oranda (%60-70) izlenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">T hücresi</span>

T hücreleri, lenfositlerin bir alt kümesini oluşturur ve bağışıklık yanıtında önemli bir yere sahiptir. 'T' kısaltması timüsden gelmektedir ki timüs bu hücrelerin son olgunlaşma evrelerinin geçtiği organdır.

<span class="mw-page-title-main">Lösemi</span> kemik iliğinde oluşan kan kanserleri

Lösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile kendini gösteren bir kanser türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Lenfatik sistem</span> lenf damarları ve lenfatik organlar ile lenfodik dokudan oluşan bir organ sistemi

Lenfatik sistem veya lenfoid sistem, omurgalılarda dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi'nin bir parçası olan bir organ sistemi'dir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.

<span class="mw-page-title-main">İnflamasyon</span> iltihaplanma

İnflamasyon, canlı dokunun her türlü canlı, cansız yabancı etkene veya içsel/dışsal doku hasarına verdiği sellüler (hücresel), humoral (sıvısal) ve vasküler (damarsal) bir seri vital yanıttır. İnflamasyon normalde patolojik bir durum olmasına karşın, inflamatuar reaksiyon fizyolojik olarak vücudun gösterdiği bir tepkidir. Halk arasında iltihap tabiri yangı için kullanılmasına rağmen sık sık apseler için de iltihap denmesinden dolayı inflamasyon (inflammare) terimini kullanmak daha yerinde olacaktır. Hücre dejenerasyonu ile birlikte inflamasyon konusu, hastalıkların patolojik temelini oluşturmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Plazma hücresi</span>

Plazma hücreleri, plazma B hücreleri ya da plazmositler, organizmanın sıvısal dirençliliğinde çok önemli rol oynayan, antikorları salgılayan immün sistem hücreleri

<span class="mw-page-title-main">Timüs</span>

Timüs, kemik iliği gibi birincil lenf organlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Edinilmiş bağışıklık sistemi</span> Özelleşmiş, sistemik hücreler ve süreçlerden oluşan bağışıklık sistemi alt sistemi

Edinilmiş bağışıklık sistemi ya da Edinilmiş bağışıklık ya da Akkiz (acquired) immunite yüksek oranda özelleşmiş bütün sisteme etki edebilen hücreler ve patojenik mücadeleleri ortaya çıkaran süreçlerle düzenlenen bağışıklık sistemi çeşididir.

Antijen sunumu, vücuttaki bağışıklık sisteminin, makrofajlar, dendritik hücreler ve diğer hücre çeşitleriyle antijenleri yakalama ve onları T-hücreleri ile tanımlama sürecidir. Edinilmiş bağışıklık sisteminin temelleri, bağışıklık sistemi hücrelerinin kendi hücreleri ile enfektöz patojenleri tanıması arasındaki kapasitede yatar.

<span class="mw-page-title-main">Lenfoma</span> Lenfositleri etkileyen hematolojik kanser

Lenfomalar bağışıklık sisteminin urlarıdır. Lenf düğümlerinde çıkan ve lenfositlerden oluşan urların tümüne lenfoma denir. Son geçen yüzyılda ve günümüzde bağışıklık sistemi üzerine süren çalışmalar bu kötücül urların daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Lenfomaların yalnızca altında yatan nedenleri ve oluşma süreçleri değil, aynı zamanda sağaltımları konusunda da önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Günümüzde Hodgkin dışı lenfoma olan her hasta için uygun bir sağaltım yöntemi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Agranülosit</span>

Agranulositler, beyaz kan hücrelerinin, sitoplazmalarının granül içermemesiyle karakterize alt birimleridir.

<span class="mw-page-title-main">Lenfadenopati</span> lenf düğümü hastalıkları

Lenfadenopati' veya adenopati, lenf düğüm'lerinin büyüklük veya kıvam açısından anormal olduğu bir lenfatik hastalık tır. İltihaplanma tipi lenfadenopatisi şişmiş veya genişlemiş lenf düğümleri üretiği lenfadenittir. Klinik uygulamada, lenfadenopati ve lenfadenit arasındaki ayrım nadiren yapılır ve kelimeler genellikle eş anlamlıdır. Lenfatik damarların iltihaplanmasına lenfanjit denir.

Hodgkin hastalığı, Hodgkin lenfoma ya da Hoçkin lenfoma, lenf nodüllerinde tümöral büyüme biçiminde başlayarak gelişen hastalık. 1832'de Thomas Hodgkin tarafından tanımlandığı için onun adıyla anılır. Ayrıca lenfogranülamatoz; lenfadenom, malin granuloma gibi adlarla da tanımlanır. Nedeni bilinmemektedir. En sık genç erişkinlerde ve 55 yaş üzerinde görülür. Hodgkin lenfomada hastanın yaşı, cinsiyeti ve hastalığın evresi, tümör yükü, histopatolojik alt tipine bağlı olarak radyoterapi, kemoterapi ya da hematopoietik kök hücre nakli tedavi için uygulanabilir. Hodgkin lenfoma, bir lenf nodu grubundan diğerine sırayla yayılır ve sistemik belirtilerin gelişmesiyle hastalık ilerler. Hodgkin hücreleri mikroskopla incelendiğinde, histopatolojik bulgu olarak karakteristik çok çekirdekli Reed-Sternberg hücreleri görülür. Geçmişinde, Epstein-Barr virüsünün neden olduğu Enfeksiyöz Mononükleoz hastalığı bulunanların Hodgkin lenfomaya yakalanma riski artmıştır.

Lenf nodu diseksiyonu lenf düğümlerinin kanserli olup olmadığını anlamak veya kanserliyse onları ortadan kaldırmak üzere uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Hemen hemen tümüyle kanser cerrahisi alanında uygulanmaktadır. Ünlü İngiliz cerrah Sir Berkeley Moynihan "kanser cerrahisi"nin organlar cerrahisi olmadığını, lenfatik sistem cerrahisi olduğunu vurgulamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Adenovirüs</span> Bir virüs ailesi

Adenovirüsler, Adenoviridae ailesi, DNA genomu çift sarmallı olan ve ikosahedral bir nükleokapsid içeren orta büyüklükte ~(90-100 nm), zarfsız, hastalığa sebep olan virüslerdendir.

Lenf düğümü stromal hücreleri, işlevleri aşağıdakileri içeren lenf düğümünün yapısı ve işlevi için esastır : hematopoietik hücrelerin desteği için bir iç doku iskelesi oluşturmak; hematopoietik hücreler arasındaki etkileşimleri kolaylaştıran küçük moleküllü kimyasal habercilerin salınımı; hematopoietik hücrelerin göçünün kolaylaştırılması; adaptif bağışıklık sisteminin başlangıcında antijenlerin bağışıklık hücrelerine sunulması; ve lenfosit sayılarının homeostazı. Stromal hücreler, multipotent mezenkimal kök hücrelerden kaynaklanır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan vücudunun lenf düğümleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

İnsanlarda koltuk altlarında, kasıklarda, boyunda, göğüste ve karında kümeler bulunan, vücudun her yerine dağılmış yaklaşık 500-600 lenf düğümü vardır.

Lenfatik hastalık, lenfatik sistemin bileşenlerini doğrudan etkileyen bir hastalık sınıfıdır.