Heykel ya da yontu, sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlara denir. Heykel temelde mekânın kapsanması, kavranması ve mekân ile ilişki kurulması ile ilgilenir.
Hümanizm, insan odaklılık veya insanmerkezcillik, kanunların düzenlenmesinde Tanrı'nın değil insan aklının esas alındığı rasyonalizm ile ampirizme odaklanan, 14. yüzyıl ile 16. yüzyıl sonlarında Avrupa'nın geniş bir kesiminde kabul görmüş felsefi düşünce öğretisi ve edebiyat akımıdır.
Zurna, Türkiye'nin birçok yerinde kullanılır. Tahta, metal ve kamış kullanılarak yapılan, yüksek sesli, bu yüzden büyük davul ile birlikte çalınan, yine bu yüzden açık havada kullanıma uygun, nefesli saz çeşididir.
Amfora, gövdesinden daha ince olan boyun kısmının altında dibe doğru daralarak sonlanan iki kulplu, Antik dönemlere özgü bir çeşit Yunan çömleği.
Nargile, Balkanlar, Orta Doğu ve Güney Asya'ya özgü geleneksel bir tütün içme aracıdır. Kullanıcının bir hortum aracılığıyla sudan geçerek süzülen dumanı içine çekmesini sağlayan bir düzenek olan nargile, içim şekli ve adabı, yüzlerce yılda oluşmuş kullanım geleneği ile basit bir aletten fazlasını ifade etmekte olup, doğu kültürünün bir parçası haline gelmiştir.
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.
Tarih, geçmiş zamanın incelenmesi bilimidir. "Tarih", geçmişte yaşanan olayların incelenmesinin yanı sıra, bu olaylarla ilgili bilgilerin keşfi, toplanması, organizasyonu, sunumu ve yorumlanması ile ilgilenen disiplindir.
Retorik ya da eski ismiyle Belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatıdır. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır. Kavram Yunanca rhētorikos (ῥητορικός) "hitabet" kavramından türemiştir. Antik Yunanistan'da MÖ 5. yüzyılda Sokrates çevresindekiler tarafından kullanılmış olan bu kelime, ilk kez Platon’un Gorgias adlı eserinde geçmiştir.
Anatomide üretra, mesaneyi vücut dışına bağlayan bir borudur. Her iki cinsiyette de üretranın bir boşaltım sistemi vardır, erkeklerde ayrıca meninin geçmesini sağlayarak üremeyle ilgili de bir işlevi de bulunur.
Tiyatro, bir sahnede, seyirciler önünde oyuncuların sergilemesi amacıyla hazırlanmış gösterilerdir. Farklı bir şekilde duyguların ve olayların hareket (jest) ve konuşmalarla anlatılmasıdır. Genel olarak temsil edilen eser anlamında da kullanılır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak Shakespeare'in sözüyle de ifade edilir.
Korno, salyangoz kabuğu gibi kıvrımlı, bakır borudan yapılan, üflemeli bir çalgıdır. İtalyancada "boynuz" anlamına gelen "corno" sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Antik Mısır'da, Antik Roma'da ve Mezopotamya'da boynuzdan yapılan ilk örnekleri, işaret vermek ve avcılara yol göstermek için kullanılırdı. Günümüzde bazı ülkelerde çobanlar ve sürek avlarında avcılar hala bu amaçla boynuz kullanırlar.
Felsefe tarihi, felsefenin mantık, epistemoloji, ontoloji, etik, estetik gibi alt bölümlerinden birisidir. Genel olarak felsefe derslerinin başlangıcında verilir. Bunun temel nedeni, felsefe tarihinin içeriğiyle ilintilidir. Felsefe tarihi, felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından, çeşitli felsefe ögretilerinin tarihsel yerlerinin ve öğretisel ayrımlarının belirlenmesine ve bu öğretilerin felsefenin alt bölümleri açısından değerlendirilip ortaya konulmasına kadar çok yönlü ve çok boyutlu bir içeriğe sahiptir. Felsefe tarihi bu anlamda sadece bir mevcut felsefelerin ansiklopedik bir araya getirilmesi meselesi değildir; felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından neyin felsefe-içi neyin felsefe-dışı sayılacağına değin bir dizi kuramsal/felsefi sorunla yüz yüzedir. Bu anlamda, felsefenin bir altbölümü olarak felsefe tarihi, hem felsefi çalışmanın başlangıcı hem de en önemli alanıdır. Genelde felsefe tarihi kitapları, bu bakımdan öğretilerin ve bunların felsefi sorunları çözme denemelerinin art arda etkileşimlerle gelişen tarihini ele alır. Bu tarihin hazırlanmasında hem düşünürlerin metinleri hem de bu metinlerin tarihsel toplumsal koşulları iç bağlantıları açısından değerlendirilir, öğretilerin birbirine etkileri ve karşıtlıkları, benzerlikleri ve ayrımları serimlenir. Dolayısıyla, genel anlamda felsefe tarihinin varlık, bilgi ve değerlerle ilgili soruları ve sorunları belirli özgül yöntemlerle değerlendiren ya da inceleyen ve bu incelemeyi sonuçları bakımından da sistemaktikleştirilmesine yönelik çalışan bütün düşünce girişimlerini ortaya koymayı hedeflediği söylenebilir.
Sardis, Manisa'nın Salihli ilçesine bağlı Sart kasabası yakınlarında bulunan ve Lidya (Lydia) devletine başkentlik yapmış antik kent. MÖ 1300'de kurulup MS 1200'de yıkılmıştır. Salihli merkezine 9 km, İzmir'e 82 km uzaklıkta olup, İzmir-Ankara karayolunun iki yanına yayılmıştır.
Trompet, bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgıdır. (~Fr trompette / İt trompetta [küç.] bir nefesli çalgı, askerî borazan < İt tromba boru +ette) Aerophone sınıfına ait bir bakır üflemelidir.
Kornet, bakırdan veya pirinçten yapılmış bakır nefesli çalgılar grubuna bağlı üflemeli bir çalgıdır.
Vazo, genellikle çiçek koymak için kullanılan, cam, porselen, toprak gibi farklı malzemelerden, türlü boyut ve şekillerde yapılabilen açık bir kaptır. Sözcük Türkçeye, İtalyanca vaso kelimesinden geçmiştir.
Sandalet, giyicinin ayağına üst kısmından ve bazen topuğundan kayışlarla tutunan, tabandan oluşan açık tip dışarı ayakkabısı. Sandalet ve diğer ayakkabılar arasındaki fark bazen bulanık da olsa, genel anlayış sandaletin ayağın çoğu üst kısmını, özellikle ayak parmaklarını açık bırakmasıdır.
Su ısıtıcısı veya kettle, ısıtma elemanı cihaza entegre yapıda olan, ocaksız ve açık ateş yakmadan suyu çok hızlı bir şekilde ısıtan küçük ev aletleri kategorisindeki elektrikli bir mutfak aletidir. Modele bağlı olarak, pişirme kabının kazan, teneke veya sürahi şeklindeki tasarımları vardır. Birçok cihaz, daldırma ısıtıcısı prensibine bağlı olarak metal borulu bir ısıtma bobininde bulunan bir cihazla çalışır. Isıtma elemanının bir taban plakasının altında olduğu cihazlarla temizlik daha kolaydır. Birçok su ısıtıcısında, pişirme kabı temas soketinden çıkarılabilir ve böylece devreden kolayca ayrılabilir. Dolayısı ile ayrılan bölüm serbestçe hareket ettirilebilir.
Şarap aksesuvarı şarabı depolamada ya da sunmada kullanılabilen ekipmandır. Şarap aksesuarları şarap kadehlerini, tirbuşon ve şarap rafı gibi pek çok ürünü içerir.
Grapčeva mağarası, Neolitik ve Tunç Çağı arkeolojik sit alanıdır. Mağarada üç farklı tarih öncesi kültür keşfedildi: Nakovan, Cetina ve Hvar kültürü.