İçeriğe atla

Lefkoşa Mevlevihanesi

Koordinatlar: 35°10′50″K 33°21′43″D / 35.18056°K 33.36194°D / 35.18056; 33.36194
Lefkoşa Mevlevihanesi
Açılış17 Aralık 2002
KonumGirne Kapısı, Lefkoşa, Kıbrıs
Koordinatlar35°10′50″K 33°21′43″D / 35.18056°K 33.36194°D / 35.18056; 33.36194
TürMevlevi Kültürü müzesi
Koleksiyon boyutuMevlevi giysileri, Mevlevi müzik aletleri, halılar, şerri mahkeme sicilleri, fermanlar, beratlar

Lefkoşa Mevlevihanesi veya Mevlevi Tekkesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Kuzey Lefkoşa'da 1593 yılında Kıbrıs fatihlerinden Arap Ahmet Paşa tarafından kurulan mevlevihanedir. Semahane ve türbe kısmı günümüze kadar gelebilmiştir ve Mevlevi-Tekke Kültürü müzesi olarak kullanılmaktadır. Girne Kapısı yakınlarındaki Mevlevihane, Kıbrıs'ın Osmanlı döneminde en önemli yapılarından birisidir.[1] Tarihi boyunca gemi ile hacca gidenlerin uğrak yeri olan mevlevihane, yetiştirdiği insanlar ve verdiği hizmetlerle Kıbrıs Türk tarihinin önemli kurumlardan birisi olmuştur.[2] Dânişî ve İlmî mahlaslarıyla şiirleri olan Dânişî Ali Dede, Siyahi Mustafa Dede, Hızır Handi Dede, Siyahi Mustafa Dede'nin oğlu Arif Dede, Sadri Dede, Danişi Ali Dede'nin oğlu Muhammed Mukim Dede, Talib Dede, Nesib Dede, Müneccimbaşı Ahmed Dede, Derviş Lebib Lefkoşa Mevlevihanesi'nde yetişmiş şairler arasındadır.[3] 17. yüzyılda bina bakımsızlıktan harap olunca Rumeli Beylerbeyi Ferhad Paşa Mevlevihane'yi yeniden inşa ettirmiş ve tekke kendi adıyla anılmıştır.

1925'te Türkiye'deki tekkelerin kapatılmasından sonra Halep Mevlevihanesi'nden Şeyh Şamlı Dede Lefkoşa Mevlevihanesi'ne şeyh olarak atandı. Şeyh Şamlı Dede, 1953 yılındaki ölümüne kadar bu görevi sürdürmüş; onun ölümünden sonra tekke yaşamı tarihe karışmıştır.[4] Evkaf'ın Türk toplumuna devredildiği 1956'dan itibaren tekkenin bazı odaları "Türk Çocuk Yuvası" olarak kullanıldı.[5] Kalan bazı odalar 1963'te Kıbrıs Türk Etnoğrafya Müzesi olarak hizmete açıldı. 2001-2002 yılında yeniden düzenlendikten sonra 17 Aralık 2002 tarihinde Şeb-i Arus töreni ile Mevlevi Müzesi olarak yeniden ziyarete açıldı.[5]

Tarihi

Lefkoşa'nın en önemli tarihi ve mimari yapılarından biri olan Mevlevi Tekkesi, Girne Kapısı'nın hemen gerisinde yer almaktadır. Yapı, müstesna vakıflar arasında yer alan Celâliye Vakfı'na aittir. Bir zamanlar sıkça ziyaret edilen en önemli ibadet ve adak yerlerinden biriydi.[6] Lefkoşa Mevlevi Tekkesi'ne bağlı olan birçok tekke ve dergahlar yapılmıştır.[7] Türkiye'deki tekkelerin 30 Kasım 1925 tarihinde kapatılmasına rağmen İngiliz Sömürge İdaresi tekke şeyhlerini Halep'teki Mevlevi tekkesinden getirme kararı almıştır.[7] İlk zamanlar semahane, türbe, derviş odaları, mutfak, misafir odaları gibi bölümlerini içeren tekke, 1954 yılı sonrası işlevini yitirmiştir. Odaları önce Türk Çocuk Yuvası olarak kullanılmış ancak semahane ile türbelerin dışında kalan yapılar bakımsızlık sonucu orijinal çoğu özelliklerini yitirip harap oldukları gerekçesiyle yıkılmış ve yerlerine şimdiki Vakıflar Pasajı inşa edilmiştir.[8] 1961 yılında Türk Cemaat Meclisi, mevlevihaneden geriye kalan semahane, türbe ve doğusundaki bazı odaların bir müze olarak kullanılması için faaliyete geçmiş ve dönemin Konya Müze Müdürü Mehmet Önder Bey'i Kıbrıs'a davet etmiştir.[8] Önder tarafından hazırlanan raporda Mevlevi Tekkesi'nin Türk Etnografya Müzesi olarak düzenlenmesinin uygun görüldüğü belirtilmiştir.[9] Böylece 1962'de restorasyonuna başlanmış ve sergilenmelerin tamamlanmasından sonra 30 Nisan 1963'te Kıbrıs Türk Etnografya Müzesi adıyla hizmete açılmıştır.[9] Müzenin başına Cevdet Çağdaş getirilmiştir.[10] Müzenin tamamının bir Mevlevi Tekke Müzesi olarak yeniden düzenlenmesi düşünüldüğünden, bina 2001-2002 yılları arasında restore edilmiş, sergilenmesi yenilenerek düzenlenmiş ve 7 Aralık 2002 tarihinde resmi törenle yeniden hizmete sokulmuştur.

Mimarisi

Kesme taştan yapılmış[11] tekkenin ana giriş kapısı basık kemerlidir.[12] Tekkeye giriş kapısının üst başında "Ya Hazreti Mevlana. Ketebe Ahmet Burhanettin" cümlesi kayıtlıdır.[13] Kapıdan sonra L şeklinde bir avluya girilmektedir.[12] Burada, çoğunluğu tarihi Girne Kapısı Mezarlığı'na ait mezar taşları ile günümüze kadar gelemeyen bazı yapıların kitabeleri sergilenmektedir.[13] Avlunun doğusundaki basık kemerli giriş kapısından kare planlı semahaneye girilmektedir.[12][13] Eğimli ahşap tavanı taşıyan iki fil ayak ile bunları birbirlerine ve duvarlara bağlayan kemerlerle iki bölüme ayrılan semahanenin birinci kısmı giriş kapısının önündeki bölüm olup enine dikdörtgen planlı iken kare ayaklardan sonra başlayan ikinci kısım, güney yönüne doğru bir kemerle uzanmaktadır.[12] Burada bir mihrap, sema ayinlerinin icra edildiği bir platform, ahşap mutrib mahfili ve bir mutfak sergilenmesi bulunmaktadır.[13] Cephesinde ahşap parmaklıklar bulunan mutrip mahfiline kuzeybatı köşesindeki ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır.[14] Karşısında "tennure" olarak bilinen beyaz elbiseleriyle sema ayini yaptıkları ve etrafı ahşap bir parmaklık ile çevrili yuvarlak bir bölüm bulunmaktadır.[14] Semahanenin güney duvarında alçıdan yapılmış sade bir mihrap bulunmaktadır.[14] Mihrabın doğusunda semahaneye bağlı olarak uzanan bir takım hacimler yer almaktayken bu hacimler, son yapılan restorasyon çalışmaları sırasında ara duvarları ortadan kaldırılarak semahaneye dahil edilmişlerdir.[14] Semahane kısmı, sivri kemerler üzerine kırma çatı ile ve türbe bölümü yine daha küçük sivri kemerler üzerinde 6 kubbe ile örtülmüş ve yapının iç duvarları alçı ile sıvanmıştır.[11]

Tekkenin giriş kapısının sol kısmında ise bir çeşme bulunmaktadır.[11] Gerisindeki mevlevihane avlusunda kare planlı bir deposu vardır.[11] Çeşmenin önündeki sivri kemerin oluşturduğu niş içerisinde mermer bir yazıt, musluk ve bir yalak bulunmakta ve çeşmesinin yazıtında çeşmenin yapımında katkı sağlamış olduğu düşünülen "Ya Atta Shapari" yazılmaktadır.[11]

Tekke türbeleri

Mevlevihanenin giriş cephesi boyunca sıralanmış kubbeli altı türbede Mevlevi ileri gelenlerine ait yazıtsız on altı mezar bulunur. Beş mezarın kimliği belirlenebilmiştir: İlk mezar son Şeyh Selim Dede, ikincisi tekkenin kurucusu Ahmet Paşa, üçüncü şeyh Celaleddin Efendi'ye, onuncusu Arap Abdullah Efendiye, on altıncısı ise Şeyh Feyzullah Dedeye aittir.[2]

Lefkoşa Mevlevihanesine gömülen Mevlevi şairleri arasında Siyahî Mustafa Dede, Hızır Handî Dede, Danişî Ali Dede (İlmi Dede), Mehmet Arif Dede, Sadri Dede ve Mustafa Dede'nin adlarından söz edilmesine karşın bunların türbelerdeki hangi mezarlara gömülü oldukları bilinmemektedir.[5]

Kaynakça

  1. ^ Mevlevi Tekke Müzesi, Lefkoşa Belediyesi web sitesi, Erişim tarihi:14.05.2015[]
  2. ^ a b "Lefkoşa Mevlevihanesi, Semazen.net, Erişim tarihi:14.05.2015". 16 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015. 
  3. ^ "İlhan Genç, Kıbrıs Lefkoşe Mevlevîhânesi'nde Yetişmiş Mevlevî Divan Şâirleri, II. Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları Kongresi, 24-27 Kasım l998 Doğu Akdeniz Üniversitesi, Gazimağusa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti" (PDF). 16 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015. 
  4. ^ "Lefkoşa Mevlevihanesi, Kıbrıs Vakıflar İdaresi web sitesi, Erişim tarihi:14.05.2015". 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015. 
  5. ^ a b c "Tuncer Bağışkan, Lefkoşa Mevlevi Tekkesi, Yeni Düzen gazetesi, 12.04.2014". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2015. 
  6. ^ Evkaf Arşivi, Dosya No:45, Gömlek No:1124 (E 14/9/91), Yıl: 30.1.1891; Bağışkan, T., Kıbrıs'ta Osmanlı, s.20.
  7. ^ a b Arslangazi, Havva (2007), Lefkoşa Kent Dokusunda Mimari Üsluplar, İstanbul: Marmara Üniversitesi, s. 120 
  8. ^ a b Arslangazi 2007, s. 121.
  9. ^ a b "Semazen - Mevlâna Müzesi [ Lefkoşa Mevlevihânesi ]". muze.semazen.net. 16 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2019. 
  10. ^ "KKTC Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Müdürlüğü - Mevlevi Tekkesi". www.eemd.gov.ct.tr. 16 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2019. 
  11. ^ a b c d e Arslangazi 2007, s. 124.
  12. ^ a b c d Arslangazi 2007, s. 122.
  13. ^ a b c d Mehmet, Vatan. "Beratlı: "Dr. Küçük Mevleviliği bitirdi"". 17 Şubat 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Şubat 2019. 
  14. ^ a b c d Arslangazi 2007, s. 123.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Galata Mevlevihanesi</span> İstanbulda müze

Galata Mevlevihanesi veya diğer adıyla Kulekapı Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Beyoğlu ilçesinde bulunan eski bir mevlevihane. Günümüzde Galata Mevlevihanesi Müzesi adıyla müze olarak faaliyet göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mevlevihane</span>

Mevlevihane, Mevlevi tarikatına mahsus tekkelere verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Yahya Efendi Türbesi</span> 1571 tarihli Mimar Sinan eseri kâgir türbe

Yahya Efendi Türbesi, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde, Çırağan Sarayı karşısında, Yahya Efendi Tekkesi'nin bitişiğinde bulunan 1571 tarihli Mimar Sinan eseri kâgir türbedir.

<span class="mw-page-title-main">Sema (tasavvuf)</span>

Sema veya Sama,, sufinin musiki nağmelerini dinlerken sesi ve anlamı işitmesi, vecde gelip hareket etmesi ve kendinden geçip dönmesi anlamında bir tasavvuf terimidir.

Âdem Dede, Osmanlı Devleti Türk Mevlevi şairi. Doğum tarihi bilinmemektedir ama 1591 olduğu tahmin edilmektedir. Antalya’da doğmuştur. Din eğitimini yörenin ünlü dervişlerinden alan Adem Dede daha sonra bilgisini artırmak ve mevlevi olmak için İstanbul'a gitti. Galata Mevlevihanesi'nde, İsmail Ankaravi'nin yanına yerleşti ondan eğitim aldı. İsmail Ankaravi'nin ölümüyle aynı mevlevihaneye şeyh oldu. Dostlarıyla birlikte sohbet toplantıları düzenler, bu toplantılarda dini konuşmalar yapılır, müzik dinlenir, sema yapılır ve zikredilirdi. Galata Mevlevihanesi'nde Kur'an ve Mesnevi okunuyor, sema yapılıyordu.

Eskişehir Mevlevihanesi, Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine bağlı Paşa mahallesindeki Kurşunlu Külliyesi içinde yer alan eski bir mevlevihane.

<span class="mw-page-title-main">Şahidi Camii</span>

Şahidi Camii, Muğla'nın Camikebir mahallesinde bulunan Osmanlı dönemine ait yapı.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Remzi Akyürek</span>

Ahmet Remzi Akyürek, Türk mutasavvıf ve şair.

Muğla Mevlevîhânesi, Muğla'da 15. yüzyıl Osmanlı dönemine ait mevlevî dergâhıdır.

Samsun Mevlevîhânesi, Türkiye'nin Samsun ilinin İlkadım ilçesinde yer alan ve 1940-50 yılları arasında yıkılmış olan mevlevîhâne.

<span class="mw-page-title-main">Bahariye Mevlevihanesi</span>

Bahariye Mevlevihanesi veya önceki adıyla Beşiktaş Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Eyüpsultan ilçesinde bulunan eski bir mevlevihane. Daha önceleri Beşiktaş'ta bulunduğundan Beşiktaş Mevlevîhânesi olarak anılmaktaydı. Günümüzde ise bir sivil toplum kuruluşuna tahsis edilmiş olup çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Üsküdar Mevlevihanesi</span>

Üsküdar Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Üsküdar ilçesinde yer alan eski bir mevlevihanedir. Günümüzde Klasik Türk Sanatları Vakfı binası olarak faaliyet göstermektedir. Galata Mevlevihanesi Şeyhi Üsküdarlı Numan Dede'nin 1790'da görevinden ayrılması sonrasında, kendisi tarafından kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kasımpaşa Mevlevihanesi</span>

Kasımpaşa Mevlevihanesi, 17. yüzyılda İstanbul'un Kasımpaşa semtinde kurulan mevlevihane.

<span class="mw-page-title-main">Aziziye Tekkesi</span> Kuzey Lefkoşada bir tekke

Aziziye Tekkesi veya Aziz Efendi Tekkesi, Kıbrıs'ın Lefkoşa şehrinde bulunan tarihî bir tekke yapısı ve bu tekkeye ait haziresidir. Lefkoşa'nın Belediye Pazarı semtinin güneydoğusunda yer alır. Türbenin içinde medfûn bulunan Aziz Efendi'nin, 1570-1571 yıllarında Lefkoşa'nın fethi sırasında bir alay müftüsü olduğuna inanılır. Osmanlılar'ın Lefkoşa'ya girdiği gün Ayasofya Katedrali bölgesinde öldü. Öldüğü yere önce bir kabir, daha sonra Padişah II. Selim'in emri ile kabrin üzerine bir türbe inşâ edildi. Sonraki yıllarda türbenin çevresine bir mescit ve odalar yapılarak bölge bir tekkeye dönüştürüldü.

Karababa Türbesi ya da Karabuba Tekkesi veya mescidi, Lefkoşa'nın fethi sırasında ölen bir Osmanlı askerine ait olduğu düşünülen türbe. Türbe Lefkoşa'nın Surlariçi bölgesinde bulunur. Türbenin bulunduğu yerde eskiden başka odaların da bulunmasına rağmen günümüze kadar gelememişlerdir. İçerisinde bir adet sanduka bulunan bu yapı tek katlı, küçük bir ev şeklindedir ve bir odası vardır.

<span class="mw-page-title-main">Dükkânlar Önü Camii</span> Lefkoşadaki bir cami

Dükkânlar Önü Camii, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Kuzey Lefkoşa'nın Karamanzade Mahallesi'nde yer alan bir camidir. Yapı, günümüzde KKTC Milli Arşiv Dairesinde tercümesi bulunan Hicri 1254/Miladi 1838 tarihli vakfiyede, Baf Kapısı civarında Tevfik Camii olarak geçmektedir. Özgün hâli ile günümüze ulaşamayan cami, 1962 yılında bakımsızlıktan yıkılmıştır. Yıkılışından sonra tekrar inşa edilmeyen yapı, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında yaşanan toplumsal çatışmalar neticesinde ayırıcı olarak çekilen yeşil hattın yanından geçmiş olması nedeniyle kaderine terk edilmiştir. 2017 yılında KKTC Vakıflar İdaresi ve TC Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün işbirliği ile hazırlanan restitüsyon-rekonstrüksiyon projeleri ile caminin yeniden inşa çalışmaları başlatılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yenikapı Mevlevihanesi</span>

Yenikapı Mevlevihanesi, Türkiye'nin İstanbul ilinin Zeytinburnu ilçesinde 16. yüzyılda kurulmuş bir mevlevihane.

Tokat Mevlevihanesi, Tokat'ta 18. yüzyılda kurulan Mevlevi tekkesidir.

Ankara Mevlevihanesi, Türkiye'nin başkenti Ankara'da yer alan tarihi bir Mevlevi tekkesidir. Mevlevi tarikatına mensup dervişlerin ibadet, eğitim ve sema törenlerini gerçekleştirdiği bu mekan, Mevlevilik kültürünün önemli bir simgesidir.

<span class="mw-page-title-main">Gelibolu Mevlevihanesi</span> 17. yüzyılda Geliboluda kurulmuş bir mevlevihane

Gelibolu Mevlevihanesi, 17. yüzyılın başlarında Gelibolu'da kurulmuş bir mevlevihanedir. On beş Mevlevi asitanesi arasında en büyük mevlevihane olmasının yanı sıra dünyadaki bütün mevlevihaneler arasındaki en geniş araziye; aynı zamanda en detaylı ve görkemli semahaneye sahiptir. Ziyarete açıktır ve her pazar günü semazen gösterisi yapılmaktadır.