İçeriğe atla

Leff ü neşr

Leff ü Neşr, söz simetrisidir. Genellikle bir beyit içinde birinci dizede en az iki şeyi söyleyip ikinci dizede bunlarla ilgili benzerlik ve karşılıkları verme sanatıdır. Sözlükte toplama, dürme, bükme anlamına gelen leff ile dağıtma, yayma anlamına gelen neşr kelimelerinden oluşan leff ü neşr cümlenin kuruluş ve dizilişiyle ilgili, anlama güzellik katan söz sanatlarından biridir. Bu sanatta önce iki veya daha fazla unsur ayrı ayrı ya da kısaca zikredilir (leff), ardından bunlardan her biriyle ilgili ögeler anılır (neşr). İlk bölümde yer alan ögelerin ikinci bölümdeki unsurlardan hangisine ait olduğu açıkça belirtilmeden aralarındaki ilgiye göre, bunları belirleme işi okuyucuya bırakılır. Neşr'e ait unsurlar, leff bölümündekileri tamamlayıcı ve açıklayıcı nitelikte olur. Bu unsurlar ayrı ayrı zikredilmişse buna tafsili, birden çok cüz veya unsuru içine alan bir tek lafız halinde anılmışsa icmaili (mücmel) denir.

İkiye ayılır:

Örnekler:

bakıp ol şuh ile naz u niyaze meşkederiz

gülün tebessümüne bülbülün teranesine

Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz.

Bir neşatın da gamın da rüzgarın görmüşüz.

Bâran değil, şafak değil, ebr-i seher değil

Gözyaşıdır, ciğer kanıdır, dûd-ı ah'tır.

Bahçıvan güller ekmiş, Dikeniyle bahçeye...

Gönlümde ateştin, gözümde yaş...

Su Kasîdesi'nden

Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun diriğ

Hayrdur virmek karanu gîcede bîmâra su

Leff ü neşr: “gam güni- karanu gice”, “dil-i bimâr- bimâr”, “tîg-su” kelimeleri arasinda.

Ârızun yâdıyla nemnâk olsa müjgânım n'ola

Zayi' olmaz gül temennâsiyle vermek hâre su

Leff ü neşr: “ârız-gül, “yâd-temennâ”, “nem-nâk-su”, “müjgân-hâr”

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür. Müellif İsmail Durmuş İslam ansiklopedisinde “mübalağa sanatı”nın şiirin temel karakteristiği olduğu üzerinde durmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Kaya</span> Kürt şarkıcı

Ahmet Kaya, Türk protest müzik şarkıcısıdır. Türkiye'de albümleri en çok satan şarkıcılar arasında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Divan (edebiyat)</span> Divan edebiyatı şairlerinin eserlerini topladıkları antolojik eser

Divan, Divan edebiyatı şairlerinin belli bir düzene göre şiirlerini topladıkları yapıt.

<span class="mw-page-title-main">Fuzûlî</span> 15. ve 16. yüzyılda yaşamış Türk şair

Fuzûlî, Azerbaycan Türkçesi, Arapça ve Farsça eser veren Osmanlı dönemi Türk divan şâiridir. Asıl adı Mehmed bin Süleyman'dır. Oğuzlar'ın Bayat boyuna mensuptur. Arapça ve Farsça eserleri de bulunmakla birlikte Azerbaycanca'nın en önemli lirik şairi olarak kabul görmüştür. Mehmed Fuzûlî Alevî Müslümanların Yedi Ulu Ozanlarından birisidir.

Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

<span class="mw-page-title-main">Koşma (edebiyat)</span>

Koşma, coşturucu duyguların dile getirildiği, İslamiyet öncesinde yazılan koşuk türünün bir devamı olan ladinî (dinî olmayan) Türk halk edebiyatı nazım biçimi. Koşmalar genellikle 11'li hece ölçüsü ile söylenir, en az 3 en çok 12 dörtlükten oluşur. Türk halk edebiyatının en çok kullanılan nazım şekli olan koşma, halk ozanları tarafından geliştirilmiş bir nazım şeklidir. Bu nazım biçimi Türk Dil Kurumu tarafından:

<span class="mw-page-title-main">Türkmence</span> Türkmenistanın resmî dili olan Türk dili

Türkmence, çoğunluğu Türkmenistan'da yaşayan Türkmenlerin konuştuğu Türk dil ailesine bağlı Doğu Oğuz dili. Dil, Türkmenistan'daki yaklaşık 7 milyon konuşuru ile resmî dil olup, çevresindeki Afganistan ile İran'ın sınır bölgelerinde de konuşulur.

Hoyrat, halk edebiyatında maninin bir türüdür. “Kesik Mani, Cinaslı mani” adlarıyla geleneksel halk edebiyatımızda yer almaktadır. Bu tür manilere, Azerbaycan Türkleri, “Bayatî”, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Irak Türkleri “Hoyrat” demektedir.

Tevriye, anlamla ilgili edebî sanatlardan biri. Sesteş bir kelimenin bir dizede, beyitte, dörtlükte iki gerçek anlama gelecek biçimde kullanılmasına ve bir sözcüğün yakın anlamını söyleyip uzak anlamını kastetmeye tevriye sanatı denir. Örtmek, meramı gizlemek demektir. Bazı kaynaklarda tevriye ve iham sanatları eş anlamlı kabul edilirler. Fakat ihamda, ikiden fazla anlamı olan kelimenin bir mısra veya beyitte bütün anlamları kasdedilirken, tevriyede yakın anlamı verilerek uzak anlamı kastedilir.

Bağlaçlar veya rabıt (bağlama) edatları; kelimeleri, kelime gruplarını veya cümleleri biçim veya anlam yönüyle birbirine bağlayan kelimeler: ve, veya, ile, ama, de (da), ancak, çünkü, eğer, hâlbuki, hem … hem …, hiç değilse, ise, ki, lâkin, meğer, nasıl ki, ne … ne …, öyle, öyle ki, sanki, şu var ki, üstelik, yahut, yalnız, yani, yoksa, zira vs. Bağlaçlar, ifadeleri ilgi ve önem sırasına koyarak düzenlememize yardımcı olur.

<span class="mw-page-title-main">Eklektisizm</span> Seçmecilik

Eklektisizm, farklı felsefî veya sanat sistemlerinden alınan unsurların yeni bir sistem içinde yeniden kullanılmasıdır. Sanattaki farklı çağ ve üsluplardan seçilip devşirilen unsurların yeni bir tasarım, ürün ya da düşünce akımı oluşturmak için ele alınması olgusunu ifade eder.

Kafiye ya da uyak, şiirde mısra sonlarında bulunan sözcüklerin son heceleri arasındaki ses benzerliğidir. Şiirde uyak, dize sonlarında bulunan farklı görevlerdeki ekler veya anlamları ayrı sözcükler arasında görülür. Dize sonlarında yinelenen aynı görevdeki ekler ya da sözcükler uyak değildir. Bunlara redif denir.

<span class="mw-page-title-main">Etnografya</span> İnsanın toplumsal varlığını niteliksel ve niceliksel olarak inceleyen bilim dalı

Etnografya, kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran, kültür bilimidir. İnsanın toplumsal varlığını niteliksel ve niceliksel olarak inceler. Bu incelemeleri alan çalışmasına göre gerçekleştirir. Bütünlükçü bir yöntem tercih eder. Bu yönteme göre insan-toplum ilişkisi birbirinden ayrı ögeler olarak anlaşılamaz. Geleneği gezi yazıları ve sömürgecilik dönemi raporlarına da dayanmaktadır.

Beyit, iki mısradan meydana gelen nazım parçası. Batı edebiyatında beyte "kuple" denir. Divân edebiyatında nazım birimi sayılan beyit, aynı vezinde olan ve birbiri peşinden gelen iki mısradır. Çoklukla anlamın tamamlandığı bir bölüm beytin bir nazım birimi olarak kabul edilmesi yüzünden, divan edebiyatı şiirlerinde konu birliği pek az görülür. Divan şairinin bütün düşüncesi, beyitleri meydana getirecek kafiyelerle ikişer mısra söyleyebilmekti. Divan edebiyatındaki bu şiir anlayışı, Türkiye'de "Edebiyat-i Cedide" ile değişmeye başlamıştır. Anlamın bir beyitte tamamlanmasının şart olmadığı sonraki beyitte, hattâ daha sonraki beyitlere geçebileceği hakkındaki örnekler, bu edebiyat akımı ile edebiyatımızda gelişmiştir. Böylece, bir nâzım şeklinde konu birliğine önem verilmesi yoluna geçilebilmiştir.

Kaynaştırma ünsüzü veya yardımcı ünsüz, Türkçede iki ünlü harf yan yana gelemeyeceği için, ünlü ile biten bir kök veya gövdenin sonuna eklenen ve yine bir ünlü ile başlayan ekin önüne gelen ünsüzü belirtir. Sadece Türkiye Türkçesi için değil, bütün tarihî ve çağdaş Türk yazı dillerinde temel kaynaştırma ünsüzü veya yardımcı ünsüz /y/ ve /n/ sesleridir. Bu ünsüz; kök+ek veya ek+ek durumlarında, iki ünlü yan yana geldiğinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Phuket (il)</span> Taylandın bir ili

Phuket (Tayca:ภูเก็ต), eskiden batı dilinde Tha-Laang, Talang veya Junk Ceylon olarak bilinen Güneydoğu Asya ülkesi Tayland'ın Dünyaca ünlü Turizm adası. Başkenti Phuket City'dir. Phuket Uluslararası Havaalanına sahip olan Phuket'e Dünya'nın her yerinden özellikle Batılı Turistler akın etmektedir. Adanın en ünlü ve kalabalık plajı ise batı kıyısında bulunan Patong plajıdır. Diğer popüler plajları ise Karon ve Kata plajlarıdır.

Biçimbilim, yapıbilim, biçim bilgisi, şekil bilgisi, morfoloji veya yapı bilgisi dilbilimde sözcüklerin içyapısını inceleyen alt dalıdır. Temel inceleme nesnesi, dilin anlam taşıyan en küçük parçaları olan biçimbirimlerdir. Biçimbilim, sözcükleri, nasıl oluşturulduklarını ve diğer sözcüklerle ilişkilerini inceler ve sözcüklerin kök, gövde ve ek gibi bileşenlerinin yapısını çözümler.

Düzenli leff ü neşr (mürettep), leff ü neşr söz sanatının bir türüdür. Eğer parallelik kurulan öğeler, aynı sıra ilişkisi ile verilirse buna düzenli leff ü neşr denir. Batı edebiyatındaki karşılığı paralelizmdir.

<span class="mw-page-title-main">Söz sanatı</span>

Söz sanatları ya da edebî sanatlar, ifade edilmek isteneni kelimelerin düz anlamlarının dışına çıkarak ifade etmeye denir. İfadeye zenginlik katmak, etkiliğini artırmak, monotonluğu kırmak ya da az sözle çok şey ifade etmek için yapılır. Türk edebiyatında söz sanatları genellikle aşağıdaki gibi gruplanır.