Aslan veya arslan, Panthera cinsindeki büyük kedilerden biridir ve kedigiller (Felidae) ailesinin bir üyesidir. 184-208 cm (72-82 in) kafa-gövde uzunluğuna sahip yetişkin erkek bireyler, 160-184 cm (63-72 in) uzunluğundaki dişilerden daha büyüktür. Pride adı verilen gruplar oluşturan sosyal bir türdür. Bir aslan grubu, birkaç yetişkin erkekten, ilgili dişilerden ve yavrulardan oluşur. Dişi aslan grupları genellikle birlikte avlanır ve çoğunlukla büyük toynaklıları hedef alır. Aslan bir süper avcı ve kilittaşı avcısıdır. Her ne kadar bazı aslanların fırsatlar ortaya çıktığında insanları avladıkları bilinse de, tipik olarak bunu yapmazlar.
İnsan ya da modern insan, primatların en yaygın türüdür. İki ayaklılığı ve yüksek zekâsıyla karakterize edilen büyük insansı maymun olan insan, çeşitli ortamlarda gelişip son derece karmaşık araçlar geliştirmiş, karmaşık toplumsal yapılar ve medeniyetler oluşturmuştur. İnsanlar son derece sosyaldir; tek bir insan, ailelerden ve yaşıt gruplarından şirketlere ve siyasi devletlere kadar iş birliği yapan, farklı ve hatta rekabet eden sosyal grupların çok katmanlı bir ağına ait olma eğilimindedir. Bu nedenle, insanlar arasındaki sosyal etkileşimler, her biri insan toplumunu destekleyen çok çeşitli değerleri, sosyal normları, dilleri ve gelenekleri oluşturmuştur. İnsanlar aynı zamanda son derece meraklıdır: Olguları anlama ve etkileme arzusu, insanlığın bilim, teknoloji, felsefe, mitoloji, din ve diğer bilgi çerçevelerindeki gelişimini motive etmiştir; insanlar aynı zamanda antropoloji, sosyal bilimler, tarih, psikoloji ve tıp gibi alanlar aracılığıyla da kendilerini incelerler.
İnsanın evrimi, modern insanın evrimsel kökenini ve ne tür evrimsel süreçlerle ortaya çıktığını incelediği gibi insanın en eski atalarını ve atasal kökenlerini de konu edinir. Bunun yanında insanla ortak ataları paylaşan ve insan ile yakın akraba olan türlerin evrimini ve kökenini de araştırır. İnsan evrimi, konu olarak 1863 yılında T. H. Huxley tarafından oluşturulan bilim dalı primatolojiyi ve günümüz maymunlarının tüm canlılar ile onların eski atalarının fosillerini de dikkate almaktadır. Bunun yanında insanın evrimsel tarihi üzerindeki çalışma ve araştırmalar fiziksel antropoloji, paleoantropoloji, primatoloji, arkeoloji, dilbilim, genetik ve embriyoloji dâhil olmak üzere birçok bilimsel alanı de içerir.
Homo erectus, en eski kalıntıları 2 milyon yıl öncesine tarihlendirilen, Pleistosen'de yaşamış soyu tükenmiş bir arkaik insan türüdür. Örnekleri Homo (insan) cinsinin ilk tanınabilen üyeleri arasındadır.
Homo floresiensis ya da Flores insanı Pleyistosen'de Flores Adası'nda yaşamış bir arkaik insan türüdür. Bu türe ait ilk fosillerin 2003 yılında keşfedilmesi ve çok az olması nedeniyle bu insanlar hakkındaki bilgiler oldukça azdır. İlk aşamada bu insanların kretenizm hastalığına sahip olan bir Homo sapiens alt türü olduğu düşünülse de Homo erectus'un küçülmüş bir versiyonu olduğu da ortaya atılmıştır. Yeni incelemeler ışığında Homo floresiensis fosillerinin, Homo sapiens'lere ait olmadığı kesinleşmiştir.
Gülen sırtlan olarak da bilinen benekli sırtlan, günümüzde Sahra Altı Afrika'ya özgü Crocuta cinsinin mevcut tek üyesi olarak sınıflandırılan bir sırtlan türüdür. Geniş çeşitliliği ve 27.000 ila 47.000 arasında tahmin edilen fazla popülasyonları nedeniyle IUCN tarafından asgari endişe sınıfında listelenmiştir. Bununla birlikte, türler, habitat kaybı ve kaçak avlanma nedeniyle korunan alanların dışında nüfus kaybı yaşamaktadır. Türler Asya'da ortaya çıkmış olabilir ve bir zamanlar Geç Pleistosen'in sonuna kadar en az bir milyon yıl boyunca Avrupa'da yer almış olabilir. Benekli sırtlan, Hyaenidae familyasının bilinen en büyük üyesidir ve belirsiz bir şekilde ayıya benzer yapısı, yuvarlak kulakları, daha az belirgin yelesi, benekli postu, çift amaçlı diş yapısı ve daha az meme başı ile diğer türlerden fiziksel olarak ayırt edilir. Ayrıca dişilerin dış genital organları da erkeklerinkine çok benzerlik göstermektedir. Dişi benekli sırtlanlar, dış vajinal açıklığı olmayan, bunun yerine pseudo-penis olarak adlandırılan sahte penise sahip olan tek memeli türüdür.
İnsanlık tarihi, insanlığın geçmişinin tasviridir. Arkeoloji, antropoloji, genetik, dilbilim, epigrafi, filoloji, paleografi ve diğer disiplinler ile yazının icadından bu yana kayıtlı tarih, ikincil kaynaklar ve araştırmalar yoluyla incelenir.
Azerbaycan, Avrasya'nın Kafkasya bölgesinde bir ülke. Doğuda Hazar Denizi, kuzeyde Rusya'nın Dağıstan bölgesi, kuzeybatıda Gürcistan, güneybatıda Ermenistan ve Türkiye ve güneyde İran ile sınırlıdır. Azerbaycan Cumhuriyet'nin yaklaşık 10 milyona yaklaşan nüfusunu bir Türk etnik grubu olan Azerbaycanlılar ve çeşitli diğer etnik gruplar oluşturmaktadır.
İşango Kemiği veya Ishango kemiği, kemikten yapılma arkeolojik bir araçtır ve yaklaşık olarak milattan önce 23.000 yılına tarihlendirilmektedir. Yaklaşık olarak milattan önce 33.000 senesine tarihlendirilen Lebombo kemiğinden sonra üretildiği anlaşılmaktadır. Belçikalı Jean de Heinzelin de Braucourt tarafından 1950 yılında Afrika'da bulunmuştur. Kemiğin üzerinde üç sıra oluşturacak şekilde bulunan çentikler nedeniyle ilk zamanlarda çentikle sayıları belirttiği düşünülmüş olup birçok farklı iddia bulunmaktadır ve ne için kullanıldığı günümüzde tam olarak bilinmemektedir. Bir babun fibulası olduğu belirlenen kemik, adını Afrika'nın İşango bölgesinde keşfedilmesinden almıştır. Başlarda kemiğin M.Ö. 9.000 - 6.500 arasından olduğu düşünülmüşse de bulunduğu arkeolojik alanın daha ayrıntılı incelenmesi sonucu bugün yaklaşık olarak 20.000 seneden daha eski olduğu düşünülmektedir.
İnsan evriminin fosil listesi, insanın evrimiyle ilgili birçok kayda değer primat fosilleri hakkında genel bir bakış sunmaktadır. Genellikle her ne kadar eksiksiz ve tam kafatasları veya bütün bir iskelet fosili nadir olarak bulunmasıyla beraber sadece birkaç kemik parçalarından veya dişten oluşan parçalar hâlinde binlerce fosil buluntular da mevcuttur. Bu liste eksiklikleri tamamlamaktan ziyade insan evriminde en önemli buluntulardan bazılarını göstermeyi amaçlamaktadır. Listede yer alan fosiller radyometrik tarihleme yöntemi veya bulundukları katmanların yaşlarının hesaplanmasıyla belirlenmiş olan tahmini yaşlarına göre sıralandırılmıştır. Listede gösterilen fosillerin çoğu Homo sapiens'in doğrudan atası olmamakla beraber insanın doğrudan atalarıyla yakın ilgilidir ve bu yüzden insan soy çizgisinin araştırılmasında önemlidir. Yalnızca insana şempanzeden daha yakın olan ya da daha yakın olabilecek türlere ait fosiller listelenmiştir.
Sanatın tarihi, insanlar tarafından yapılmış herhangi bir sayıda olabilen manevi, anlatısal, felsefi, sembolik, kavramsal, belgesel, dekoratif, işlevsel vs. amaçlar için yapılan ve görsel estetiğin ön planda olduğu nesnelere odaklanır. Görsel sanatlar, güzel sanatlar ve uygulamalı sanatlar gibi çeşitli şekillerde sınıflandırılabildiği gibi insan yaratıcılığının olduğu veya mimari, heykel, resim, film, fotoğraf ve grafik sanatlar gibi farklı medya formlarına odaklanan alanlarda bu kapsam içerisinde yer almaktadır. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler ile video sanatı, bilgisayar sanatı, performans sanatı, animasyon, televizyon ve video oyunları gibi yeni sanat formlarının oluşmasına yol açmıştır.
Orta Taş Devri, Erken Taş Devri ile Geç Taş Devri arasında yer alan bir Afrika tarih öncesi dönemiydi. Genellikle yaklaşık 280.000 yıl önce başladığı ve yaklaşık 50-25.000 yıl önce sona erdiği kabul edilir. Belirli MSA taş aletlerinin başlangıçlarının kökeni 550-500.000 yıl öncesine kadar uzanır ve bu nedenle bazı araştırmacılar bunu MSA'nın başlangıcı olarak görür. MSA'nın, özellikle kabaca çağdaş zaman aralıkları nedeniyle, Avrupa'nın Orta Paleolitik'i ile eş anlamlı olduğu sıklıkla yanlış anlaşılır, ancak Orta Paleolitik Avrupa, Afrika'nın MSA'sından tamamen farklı bir hominin popülasyonu olan Homo neanderthalensis'i temsil eder. Neandertal popülasyonuna sahip değildir. Buna ek olarak, Afrika'daki mevcut arkeolojik araştırmalar, MSA sırasında Afrika'da modern insan davranışının ve bilişinin Orta Paleolitik Dönem'de Avrupa'dakinden çok daha erken gelişmeye başladığını gösteren birçok kanıt ortaya koydu. MSA, hem anatomik olarak modern insanlarla hem de bazen Homo helmei olarak adlandırılan arkaik Homo sapiens ile ilişkilidir. Erken fiziksel kanıtlar Etiyopya'daki Gademotta Formasyonu, Kenya'daki Kapthurin Formasyonu ve Güney Afrika'daki Kathu Pan'dan elde edilmiştir.
Matupi Mağarası, kuzeydoğu Zaire ile Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki Ituri Yağmur Ormanı'nın Hoyo Dağı masifi arasında yer alan ve arkeologların yaptığı araştırmalar sonucunda Geç Taş Çağı insanlarının 40.000 yıldan uzun süredir yerleşim gördüğüne dair kanıtların bulunduğu bir tarihöncesi mağaradır. Mağara, mikrolitik araç teknolojileri örneklerinin en eski kanıtlardan bazılarını içermektedir.
Köpekgiller (Canidae), etçiller takımında bulunan bir memeli familyasıdır. Evcil köpekleri, kurtları, kır kurtlarını, tilkileri, çakalları, dingoları ve diğer birçok mevcut ya da nesli tükenmiş köpek benzeri memelileri içerir. Bu familyanın üyesi tüm nesli tükenmemiş türler Caninae adındaki tek bir alt familyanın parçasıdır. Bağımsız olarak ya da insanlara uzun süre eşlik etmeleri nedeniyle Antarktika hariç tüm kıtalarda bulunurlar. Köpekgiller boyut olarak değişkenlik gösterir. Bozkurtun uzunluğu kuyruğuluyla beraber 2 metre iken çöl tilkisinin 46 cm'dir. Popülasyon büyüklükleri de değişkendir. Falkland tilkisinin 1876'dan beri soyu tükenmiştir. Kurdun ise evcil köpek alt türü dünya çapında 1 milyardan fazla popülasyona sahiptir. Köpekgillerin vücut biçimleri benzerdir, tipik olarak uzun buruna, dik kulaklara, kemik kırmak ve eti dilimlemek için uyarlanmış dişlere, uzun bacaklara ve gür kuyruklara sahiptir. Türlerin çoğu, aile birimlerinde veya küçük gruplarda birlikte yaşayan ve işbirliği içinde hareket eden sosyal hayvanlardır. Tipik olarak, bir grupta sadece baskın çift ürer ve bu çiftten olan yavrular bir yeraltı ininde büyütülür. Köpekgiller koku sinyalleri ve seslenme ile iletişim kurarlar. Bir köpekgil olan evcil köpek, en az 14.000 yıl önce insanlarla bir ortaklık içine girdi ve bugün en yaygın olarak tutulan evcil hayvanlardan biri olmaya devam etmektedir.
Franchthi Mağarası veya Frankhthi Mağarası, Yunanistan'ın güneydoğusundaki Argolis'teki Kiladha köyünün karşısında, Argolic Körfezi'ndeki Kiladha Koyu'na bakan bir arkeolojik sit alanıdır.
Yerli halkların soykırımı veya yerleşimci soykırımı, yerleşimci sömürgeciliği sürecinde yerli halk topluluklarının yok edilmesidir. Patrick Wolfe'a göre yerli nüfusun soykırımı özellikle yerleşimci sömürgecilik vakalarında muhtemeldir, bazı akademisyenler yerleşimci sömürgeciliğin doğası gereği soykırımcı olduğunu savunurken diğerleri soykırım teriminin geçerli olmadığını savunmaktadır.
Makapansgat Taşı veya Makapansgat Çakılı, Güney Afrika'nın Makapan Vadisi'nde yer alan, içerisinde Australopitesen kalıntılarını da barındıran, arka ve ön yüzü de olan ayrıca insan yüzünün kaba bir tasviriymiş gibi görünmesini sağlayan doğal çentik ve aşınma desenlerine sahip bir çakıl taşıdır. Bazı bilim adamları bu nesnenin bilinen en eski manuport olduğunu savunuyor.
Başlangıçta Pensilvanya Üniversitesi Arkeoloji ve Antropoloji Müzesi olarak bilinen Penn Müzesi, Pensilvanya Üniversitesi'nde bulunan bir arkeoloji ve antropoloji müzesidir. Philadelphia'nın University City semtinde, 33rd ve South Streets'in kesiştiği noktada Penn'in kampüsünde yer almaktadır. 1,3 milyondan fazla eser barındıran müze, dünyanın en kapsamlı orta ve yakındoğu sanat koleksiyonlarından birine sahiptir.
Wonderwerk Mağarası, Güney Afrika'nın Northern Cape Eyaleti'nde Danielskuil ve Kuruman arasında yer alan Kuruman Tepeleri'nin dolomit kayalarında eski bir çözelti boşluğu olarak oluşmuş arkeolojik bir alandır.