İçeriğe atla

Lav domları

Lav domları veya Lav domu, riyolit, dasit ve trakit gibi asit karakterdeki çok yapışkan ve yoğun lavların,içinden çıktıkları bacanın ağız kısmında meydana getirdikleri kubbe şeklindeki tepelerdir.

Volkanik domlar genellikle bacanın ağzına yükselen lav kütlesinin basınç nedeniyle iç kısmından şişmesiyle oluşmaktadır. Bunun dışında peş peşe çıkan lavların içten ya da dıştan üst üste yığılmalarıyla veya katılaşmış baca tıkacının alttan gelen basınçlarla yukarıya doğru itilmesi gibi yollarla da domlar meydana gelmektedir. Yükseklikleri genellikle birkaç yüz metreyi bulabilir.[1]

Lakolitlerin üstünde yer alan tortul katmanların yükselmesiyle oluşan domlar bunlara örnek oluşturur.

Kriptovolkanik dom

Mono–Inyo Kraterlerinde bir riyolit kubbe örneği.

Bazı domlar yerin derin bölümlerinde serbest kalan volkanik gazların basıncı sonucu üstte yer alan katmanların kıvrılmalarıyla oluşur. Bunlara kriptovolkanik dom denir. Bu domların çekirdeğinde magmatik kaya bulunmaz.

Lav kubbeleri

St. Helens Yanardağında bir lav kubbesi krateri.

Bunlara kümülodom ya da ekstrüzif kümbez adları da verilir.Lav kubbeleri çabuk katılaşan ağdalı magma türlerine bağlı olarak ortaya çıkan reliyef formlarıdır. Asit lavlar akışkan olmadıklarından çevreye yayılamazlar; tersine, kubbemsi yığın olarak katılaşıp kalırlar. Böylece magma bir karnabahar ya da mantar görünümü kazanır. Lav kubbesi bazen subvolkanik bir formasyon olarak ortaya çıkar ve hatta tavan katmanlarını da kubbeleştirmiş olabilir. Böyle subvolkanik domlar ancak üzerlerindeki örtü aşındıktan sonra ortaya çıkarlar. Örneğin; Afyonkarahisar kalesinin üzerinde bulunduğu trakit kütlesi olasıdır ki, böyle olmuş subvolkanik bir lav kütlesinin sonradan aşınmalarla ortaya çıkmış kafa bölümüdür.

Kaynakça

Özel
  1. ^ Fink, Jonathan H., Anderson, Steven W. (2001), "Bernard Lewis", Sigursson, Haraldur (Ed.), Encyclopedia of Volcanoes, Academic Press, ss. 307-319. 
Genel
  • Prof. Dr. M. Yıldız, Hoşgören. Jeomorfoloji'nin ana çizgileri II. 3. baskı. İstanbul: Çantay Kitabevi, 2003. s.107-108
  • Prof. Dr. Emrullah, Güney. Yerbilim 2 Jeomorfolojisi. 1. Baskı. Yayınevi:Literatür Yayıncılık, 2011. s.70-187

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yanardağ</span> Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ

Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">Fümerol</span>

Fümerol, çoğunlukla yer kabuğu sıcaklığının çok yüksek olduğu, yakın dönemde etkin yanardağların yer aldığı bölgelerde, karbondioksit, kükürt dioksit, hidrojen klorür ve hidrojen sülfür gibi gazların, buhar şeklinde salındığı, yer kabuğundaki açıklıklardır (ağızlar). Püskürmelerin öncesinde, püskürme sırasında ya da püskürtmeden sonra, lavların her zaman krater merkezinden itibaren yayılmadığı durumlarda ortaya çıkarlar.

<span class="mw-page-title-main">Tendürek Dağı</span> Türkiyede bir volkanik dağ

Tendürek Dağı (Ermenice:Թոնդրակ) Ağrı ve Van illerinin arasında İran sınırının yakınında bulunan bir stratovolkandır. Nuh'un Gemisi'nin muhtemel konumu yakınlarında olmasıyla bilinen bu yanardağ oldukça büyüktür; kurumuş lav akıntıları düz bir arazi üzerinde yaklaşık 650 km²'lik bir alanı kaplar. Dağın iki ana yapısı, zirve krateri olan Büyük Tendürek ve ana kraterin doğusunda bulunan Küçük Tendürek'tir. Yamaçları çok yumuşak olup, ismini aldığı kalkanı andırır. Tendürek Dağı'nın, Hawaii adasındaki volkanlar gibi akışkan lav püskürttüğü bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kaldera</span>

Kaldera, volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekli. Bazen volkanik kraterlerle karıştırılmaktadır. Kelime, İspanyolcada ‘caldera’ ve Latincede ‘calderia’ denilen 'pişirilmiş çömlek' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Stratovolkan</span> lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan

Stratovolkan, pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Lav</span> yanardağ patlamasıyla çıkan erimiş kaya parçaları

Lav ya da püskürtü, yanardağ patlaması sırasında çıkan çok sıcak, sıvı ve akıcı erimiş maddeye denilmektedir. Yanardağ ağzından ilk çıktığında sıvı halde bulunmaktadır. Lavın sıcaklığı "700 °C "ile "1200 °C" arasında değişmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Magma</span> yeraltında bulunan, erimiş haldeki kayaçlar

Magma, yeraltında bulunan, ergimiş haldeki kayaçlar. Kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, H2O ilavesi gibi etkenler altında erimesi sonucu oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir. Yeryüzüne ulaşarak yanardağlardan püsküren magmaya lav denir. Magma, dünya yüzeyinin altında bulunur ve diğer karasal gezegenlerde ve bazı doğal uydularda da magmatizmanın kanıtı keşfedilmiştir. Erimiş kayanın yanı sıra, magma ayrıca kristaller ve volkanik gazlar içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Nemrut Gölü</span> Türkiyede bir krater gölü

Nemrut Gölü, dünyanın ikinci, Türkiye'nin en büyük krater gölü olup, adını MÖ 2100'de yaşamış Babil Hükümdarı Nemrut'tan almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Deniz altı volkanları</span>

Deniz altı volkanları, yeryüzünün denizlerle örtülü olduğu bölgelerinde bulunan yarıklardır. Yer altından gelen lavlar bu yarıklar sayesinde yüzeye çıkarlar. Dünya üzerine bir yılda yer altından gelen lavların %75 kadarını bu tür yarıklardan gelenler oluşturur. Çıkan malzemelerin büyük çoğunluğu tektonik hareketlerin yoğun olarak görüldüğü Orta Atlantik Yükselimi olarak da adlandırılan kıta levhalarının bulunduğu bölgelerde gerçekleşir. Pek çoğu okyanusların derin bölgelerinde olmasına karşın, bir bölümü de sığ sularda görülür. Bu tür durumlarda birikerek yükselen malzeme, küçük adacıklar oluşturabilir.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

Trakit, çoğunlukla alkali feldispattan oluşan magmatik bir kayaçtır. Genellikle ince taneli ve hafif renklidir. Az miktarda mafik mineral içerir.silika ve alkali metallerle zenginleştirilmiş lavların hızlı bir şekilde soğutulmasıyla oluşur. Siyenitin volkanik eşdeğeridir. Trakit, okyanus adalarının volkanizmasının geç evrelerinde ve kıta rift vadilerinde, manto tüylerinin üstünde de dahil olmak üzere alkali magmanın patladığı her yerde yaygındır. Mars'taki Gale kraterinde de Trakit bulunmuştur. Dekoratif yapı taşı olarak da Trakit kullanılmıştır. Trakit Roma İmparatorluğu ve Venedik Cumhuriyeti'nde boyut taşı olarak kullanılmıştır. Trakit patlayıcı bir volkanik kayadır. Bu nedenle felsik kayalar grubuna aittir. Yapıları esas olarak mikrolitiktir. trakitler lökokratik kayalardır, genellikle beyazımsı ila yeşilimsi gridir.

Dayk, jeolojide ortamdaki bir kayacın içerisinde daha önceden var olan ya da sonradan gelişen bir çatlak içerisine ilerleyen kaya tabakasına verilen addır. Eğer çatlak katmanlı bir kaya tabakası içinde gelişiyorsa burada oluşan yapıya “hendek” ya da “eşik” denir.

<span class="mw-page-title-main">Novarupta</span>

Novarupta, ABD'nin Alaska eyaletinin güneybatısında ve Alaska Yarımadası üzerinde bulunan bir aktif yanardağdır.

<span class="mw-page-title-main">Tüf</span>

Tüf, bir volkanik patlama sonucu ortaya çıkan volkanik küllerden oluşan kaya türüdür. Tüf kimi zamanlarda inşaat malzemesi olarak kullanılan farklı bir kaya anlamına da gelir. %50’den daha fazla tüf içeren kayalar tüflü olarak kabul edilir. Tüf tortul veya magmatik kayaçlar olarak sınıflandırılabilir. Sedimantolojik terimler ile açıklanmasına rağmen magmatik petroloji bağlamında incelenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Yastık lav</span>

Yastık lav olan lav su altında lav ekstrüzyon veya atfedilen karakteristik yastık şeklindeki yapıları içeren sualtı ekstrüzyon olarak tanımlanır. okyanus kabuğunun üst kısmında oluşan çapı genellikle bir metre kadar, süreksiz yastık şeklinde kitlelerin kalın dizileri ile karakterize edilir. Magmanın su içine çıkışıyla gelişen özel bir yapıdır.Bazik bileşimli, düşük viskoziteli değişken gaz oranına sahip bir lav akıntısıdır.Su içine çıktığında üstündeki hidrostatik basıncın etkisiyle ters damla şekilleri oluşturarak yayılırlar.

Volkanik yay. Adalar dizisi (yayı); çoğunlukla birbirine yaklaşan iki tektonik plaka arasında bulunan sınıra, paralel ve yakın olarak konumlanan, yay şeklinde hizalanmış, volkan zincirlerinden oluşan takımada, yani içinde çok ada olan bir deniz türüdür. Volkanik yay ada yayının alt başlığı altında incelenmektedir. Kısmen deniz seviyesinin altında olan ada yayları, tektonik olarak yay şeklindeki dağ kuşağını oluşturur. Aslında ada yayları, okyanusun altında kısmi olarak kalan bir dağ bendinde bulunan özel bir coğrafik-topoğrafik durumu simgeler. Bunların çoğu volkanlardan oluştuğu için volkanik ada yayları olarak da sınıflandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hidrotermal baca</span> Bir gezegenin yüzeyinde jeotermal olarak ısınmış suyun çıktığı bir yarık

Hidrotermal baca, jeotermal ısıya sahip suyun salındığı bir deniz tabağı yarığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dom (yerbilim)</span>

Dom, geniş ölçekte yer kabuğu yaylanmaları ve oynamaları sonucu bir bölgenin kubbeye benzer şekilde kabarması, kubbeleşme. iç basınçlar sonucu yeryüzünde oluşan kubbemsi yapılara denir. Dom, geniş anlamda tabakaların duruşu değişmeden epirojenik hareketler ile kubbeleşmesi ile oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Alacadağ (Seydişehir)</span>

Alacadağ, Konya ili güneybatısında, büyük kısmı Seydişehir ilçe sınırlarında bulunan volkanik dağ.

<span class="mw-page-title-main">Breş</span>

Breş, kırık çimentolu mineral parçalarından oluşan bir kaya veya ince taneli bir matris ile bir araya getirilmiş, kayaların bileşimine benzer veya bunlardan farklı olabilen bir kayadır.