İçeriğe atla

Laskarina Bubulina

Laskarina Bouboulina, Taş baskı Adam Friedel 1827

Laskarina Bouboulina (Yunanca Λασκαρίνα Μπουμπουλίνα; Arnavutça Dhaskarina Pinoçi, d. 11 Mayıs 1771, Kostantiniyye - ö. 22 Mayıs 1825, Spetses), Yunan kurtuluş savaşının kadın kahramanlarından biridir.

Erken dönemler

Arvanit bir aileden gelen Bouboulina, denizci Stavrianos Pinotsis (arnavutça Stavro Pinoçi) ve onun karısı Skevo'nun kızıdır.[1] Kostantiniyye'de, annesinin babasını 1770 Mora'da Kont Orlov kışkırtmasıyla çıkan Orlov ayaklanmalarına katılması nedeniyle tutuklu bulunduğu bir hapishanede ziyareti sırasında doğmuştur. Babasının ölümünden sonra annesi ile birlikte 4 yıl yaşamış, annesinin yeniden evlenmesi üzerine Spetses'te 8 üvey kardeşiyle birlikte büyümüştür.

Bouboulina 17 yaşındaki Dimitrios Giannouzas ile ve 30 yaşındaki Dimitrios Bouboulis ile evlilik yaşamıştır. Her ikisi de denizci olarak korsanlarla savaşırken hayatlarını kaybetmişlerdir. 1811 yılına gelindiğinde Bouboulina 2 kez dul kalmış ve 7 çocuğun annesi durumunda olmasına rağmen, aynı zamanda da kocalarından sahip olduğu miraslar sayesinde oldukça zengindi.

1816 yılında Osmanlı yönetimi, Bouboulina'nın ikinci kocası Bouboulis'in 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Rus kuvvetlerine destek verdiği gerekçesiyle onun mirasına el koymak istedi. Gerçekten de Bouboulis hizmetleri nedeniyle Ruslar tarafından Rus marinesi kaptanı olarak onurlandırılmış ve fahrî vatandaşlık sahibi olmuştu. Varlığını korumak isteyen Bouboulina gemilerinden birisi olan Koriezos ile Rus destekçisi Graf Stroganoff'un ikamet ettiği Kostantiniyye'ye kaçtı. Gemilerine Rus bayrakları asan Bouboulina bu sayede o dönemde Rusya ve Türkiye arasında yapılmış olan bir ticaret anlaşması sebebiyle güvendeydi. Stroganof onu olası bir tutuklamadan korumak için Ukrayna'ya gönderdi. Ukrayna'da Çar I. Aleksandr onun hizmetine bir malikane verdi.

Rusya seyahatinden önce Sultanın annesi ile görüştü ve mirasının korunması yönünde yardım talep etti. Rusya'da yaklaşık 3 ay kadar kalan Bouboulina emrin yatışmasını beklerken Sultan'ın oğlu II. Mahmud çıkarttığı bir kararname ile Bouboulina'nın varlığını teslim etti. Bunun üzerine Bouboulina Spetses'e geri döndü.

Yunan İsyanına Katılışı

Hazırlıklar

Kostantiniyye'de kaldığı süre içerisinde ya da belki de oraya yaptığı sonraki bir seyahatinde Filiki Eterya'nın tek kadın üyesi olarak toplantılara katıldı. Bu örgüt, temel olarak Yunan bağımsızlığı üzerine hazırlıklar yapıyordu.

Spetses'e döndükten sonra isyan için hazırlıklarını arttıran Bouboulina, illegal silahlar ve cephaneler satın almaya başladı. Bu malları, sahip olduğu gemileriyle yabancı limanlardan getirtiyor ve gerek evinde gerekse adanın belli başlı bölgelerinde saklıyordu. 1820 yılında bir tersanede meşhur Bayrak gemisi Agamemnon'un yapımı tamamlandı. Yaklaşık 33 metre uzunluğunda bir korvet olan bu gemi, 18 adet top taşıyordu. Geminin yapımı adanın yerlileri tarafından Türklere haberdar edildi. Bouboulina, bu büyüklükte ve silahlı bir gemi yapmak yasak olduğu için suçlu görüldü. Ancak gemiyi teftişe gelen bir memura verdiği rüşvet karşılığında geminin inşa faaliyetlerine devam etmekle kalmadı, onu suçlayan adanın yerlilerini adadan attırdı.

1819 yılında muhtemelen hakkında yöneltilen suçlamalara savunma yapmak üzere Kostantiniyye'ye yelken açan Bouboulina orada Ortodoks Patrik V. Gregor ile buluştu ve onunla ayaklanmanın planlarını görüşüp tartıştı.

Kurtuluş Mücadeleleri

13 Mart 1821'de, Yunan İsyanının başlangıcından yaklaşık 12 gün önce, gemisi Agamemnon üzerine ayaklanmayı işaret eden bir bayrak astı ve Spetses'ten yelken açtı. Bayrağında görünen kartalın bir ayağının altında çapa, diğer ayağının altında ise alevler içinde tasvir edilen feniks kuşu vardı. 3 Nisan'da ilk isyanını Spetses'de başlattı. Bu aynı zamanda Yunan İsyanı'nda yapılan ilk deniz savaşıydı. Birkaç gün sonra Hydra ve Psara adalarından gelen deniz kuvvetleri de onun ekibine katıldı. Bu 3 ada ekibinden oluşan isyancı grup, 300'ün üzerinde gemiye sahip ve yunan isyanında büyük rol oynamaktalardı. Güçsüz bir deniz kuvvetiyle Yunan bağımsızlığının mümkün olacağından söz etmek zordur.

Yunan isyanı sırasında ada yerlilerinden oluşan kendi özel ordusuna sahip olan Bouboulina, onları kendisi silahlandırıyor, besliyor ve maaşlarını ödüyordu. Yıllarca süren bu harcamaları, onun Yunan bağımsızlığında oynadığı rolü anlamak açısından da önemlidir. Yunan isyanının henüz ilk 2 yılı bitmemişken, Bouboulina'nın tüm serveti neredeyse tükenmişti.

Bouboulina Agamemnon Gemisinde, Peter von Hess

Spetses ardından Bouboulina yaklaşık 8 geminin filo kumandanı olarak -ki bunlardan 5'i kendisine aitti- Nafplion'a yelken açtı ve bölgeyi denizden abluka altına aldı. Bu bölge, 3 kalesi ve 300 adet topuyla zapt edilemez kabul edilen yerlerden birisi idi. Bouboulina daha sonra orduları ile Nafplion yakınlarında bulunan Myli'ye çıktı, burada ordularına ateşleyici bir konuşma yaptı. Bu konuşmanın bölgenin alınmasında katkısı olduğu da düşünülür. Kaleye yapılan saldırılar kayıtlarda kahramanvari bir biçimde anlatılır. Nihayet, ancak 2 yıl sonra 30 Kasım 1822 Yunanlar Nafplion'u fethetmeyi başardılar.

Bunun dışında Bouboulina Monemvasia kuşatmasına da katıldı ve gerçekleştirdiği deniz ablukası ile burada da önemli bir rol oynadı. Gemilerinin kaptanları çoğu zaman oğulları yahut üvey kardeşleri idi. Argos Savaşı'nda aralarında Bouboulina'nın ilk oğlu olan Giannis Giannouzas'ın da bulunduğu ada yerlilerinden oluşan bir grup Veli Bey komutasındaki 2000 civarında Türk ile çarpışır. Bu savaşta Veli Bey'i yaralayan Giannouzas hayatını kaybeder.

Mora'nın başkenti ve aynı zamanda bölgeden sorumlu Osmanlı yerel yöneticisinin de makamı olan Tripolis'in düşüşünden birkaç gün önce ada yerlilerinden oluşan ordusuyla bölgenin dışında kurulan kampa ulaşan Bouboulina burada büyük bir neşe ve sevinç ile karşılandı. Bölgede Yunan bağımsızlık savaşının önemli isimlerinden Theodoros Kolokotronis ile tanıştı. Aralarında kurulan dostluk ilişkisi daha sonra ikisinin çocukları Eleni Boubouli ve Panos Kolokotronis evliliğiyle pekişti. Bu dönemde Bouboulina diğer generaller ile birlikte aynı statüde toplantılara katılan tek kadındı. Bu toplantılarda kendisine Kapetanissa (Kaptan) ve Megali Kyra unvanları ile hitap edilirdi.

11 Eylül 1821'de Tripolis Yunan kuvvetlerince fethedildi. Şehrin düşüşünü yaklaşık 3 gün 3 gece süren ve yaklaşık 30 bin insanın hayatını kaybettiği bir katliam izledi. Bu katliam sırasında Bouboulina kendi hayatı pahasına bölgeden sorumlu Hürşit Paşa'nın haremini kurtardı. Bu girişimi 1816 yılında Kostantiniyye'de görüştüğü ve onun mirasını korumasında destekçisi olan Sultanın eşinin bir ricası olduğu düşünülmektedir.

Bağımsızlık Sonrası

Nafplion'un fethinden sonra, orada kendisine bir ödül olarak verilen evde kaldı. 1824 yılının sonlarında ülke bu kez politik sebeplerden ötürü bir iç savaşa düştü. Bouboulina'nın üvey oğlu Panos Kolokotronis bu iç karışıklıkta öldürüldü ve General babası tutuklandı.

Bouboulina General'in tutuklanmasına karşı çıktı, dönem içerisindeki politik atmosferden dolayı devlet yönetimi onu da tehlikeli görüp iki kez tutukladı. Nihayet Spetses'e geri dönen Bouboulina orada fakir ve politikadan çok çekmiş bir biçimde öldü. 12 Aralıkta Kavalalı İbrahim Paşa yaklaşık 4400 askeri ile Mora'nın güneyine doğru hareket etti ve bölgede egemenlik kurmayı başardı. Bu çıkartma, bölgeye yapılacak artçı saldırıların ve hatta bölgenin olası bir yeniden fethinin habercisiydi. Kendilerini ve bağımsızlıklarını yeniden tehlike içinde hisseden Yunanlar bunun üzerine General Kolokotronis'i serbest bırakıp, ordu kontrolünü ona devrettiler.

Tüm bunlar dışında Bouboulina yeni savaş hazırlıkları içinde de bulundu. Ancak bu süreç içerisinde beklenmedik bir biçimde hayatını kaybetti; Spetses ailelerinden Koutsis'lerin bir üyesi ile yaptığı tartışma sonucu vurularak öldü. Yaşanan tartışmanın sebebi ise Bouboulina'nın oğlu Giorgios Giannouzas'ın Koutsis'in kızını kaçırmasıydı.

Atina'da bulunan Bouboulina heykeli

Ölümü sonrası

Ölümü sonrası Bouboulina Rus Donanması tarafından fahrî amiral rütbesi ile ödüllendirildi. Bugün Yunanistan'da sayısız cadde ve sokak, onun adıyla adlandırılmıştır. 1978 yılında basılan drahmi banknotları ile 1988-2001 arası kullanılan madeni paralarda (1 drahmi) resmi bulunmaktaydı.

Aynı şekilde Yunan donanmasına ait firkateynler ve birçok gemiye onun adı verilmiştir.

Bouboulina'ın ünlü bayrak gemisi Agamemnon Bouboulina'nın ölümü sonrası, geliri için devlet tarafından satıldı. İsmi Spetses olarak değiştirilen gemi, Amiral Andreas Miaoulis tarafından 1831 yılında patlak veren iç savaşta kullanıldı ve yandı.

Bouboulina, günümüzde Yunanlar tarafından bilinir ve bir Yunan kahramanı olarak kabul görür.[2]

Nikos Kazancakis tarafından yazılan ünlü roman Zorba'da romanın ana karakteri Zorba, sevgilisine Bouboulina diye hitap etmektedir. Romanın Türkçe çevirisinde Bouboulina adı Türkçeleştirilerek "bubulina" şeklinde yazılmıştır.

Kaynakça

  1. ^ "Robert Elsie (Yayıncı), A Biographical Dictionary of Albanian History, London 2012, S.48 ISBN 978-1780764313". 5 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Nisan 2017. 
  2. ^ Michael von Griechenland, „Bouboulina, Heldin von Hellas“ deutsch München 1996 ISBN 3-426-63061-3

İnternet

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Navarin Deniz Muharebesi</span> Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında 1827 deniz savaşı

Navarin Deniz Muharebesi, Osmanlı ve Mısır donanmalarıyla, birlikte hareket eden Britanyalı, Fransız ve Rus donanmaları arasında, 20 Ekim 1827 tarihinde geçmiş olan bir deniz muharebesidir. Bu muharebe Osmanlı tarihinde Navarin Olayı, Navarin Baskını veya Navarin Faciası adlarıyla da geçmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Odisseus</span> Yunan mitolojisinde İthaka kralı

Odisseus, Yunan mitolojisinde İthaka kralıdır. Laertes ile Antikleia'nın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Hurşid Ahmed Paşa</span> 167. Osmanlı sadrazamı

Hurşid Ahmed Paşa, II. Mahmud saltanatında 5 Eylül 1812 - 1 Nisan 1815 tarihleri arasında iki yıl altı ay yirmi yedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Rus İmparatorluğu arasında 1828-1829 yılları arasında yapılmış savaş

1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı, Navarin Deniz Savaşı'nı takiben Rusya'nın Yunanların bağımsızlığını desteklemesi yüzünden çıkmış bir savaştır.

<span class="mw-page-title-main">Konstandinos Kanaris</span> Yunan siyasetçi

Konstantinos Kanaris Yunan amiral ve siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan Krallığı</span> 19. ve 20. yüzyılda Güney Avrupada bir krallık

Yunanistan Krallığı, 1832 yılında dönemin süper güçleri Birleşik Krallık, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Prusya, Fransa ve Rus İmparatorluğu tarafından ilân edilen devlettir. Bağımsızlık duyurusunun yapılmasının ardından, Osmanlı İmparatorluğu'ndan tam bağımsızlığını eline almış olduğu 30 Ağustos 1832 tarihli antlaşmayla uluslararası düzeyde tanınmıştır. Yunan Bağımsızlık Savaşı'nı yöneten geçici Yunan hükûmetinin üzerine kurulmuş ve 1924 yılında krallık devrilerek yerine ikinci Yunan Cumhuriyeti kurulana dek ayakta kalmıştır. Daha sonra cumhuriyetin 1935 yılında yeniden yerini krallığa bırakmasıyla bu kez 1974 yılına dek Yunanistan topraklarında egemen olmuş ve yedi yıllık bir askerî darbe döneminin ardından bugünkü modern Yunanistan Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla tarihe karışmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yunan İsyanı</span> Yunanların, 1821-1829 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu egemenliğine karşı başlattığı isyan olayı

Rum İsyanı/Yunan İsyanı,, Yunan Bağımsızlık Savaşı, Yunan İhtilali veya Yunan Devrimi, Yunanların Osmanlı egemenliği ve isyan bölgelerindeki Müslüman halka karşı başlattığı, 1821-1829 yılları arası süren ve Yunanistan'ın Osmanlı Devleti'nden bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlanan bağımsızlık savaşı, devrim ve etnik temizliktir. 1832 yılında imzalanan İstanbul Antlaşması ile Yunanistan'ın bağımsız bir ülke olarak tanınmasıyla sonuçlanmış bağımsızlık sürecidir.

<span class="mw-page-title-main">Selefkî İmparatorluğu</span> Antik Helen devleti

Seleukos İmparatorluğu, Türkçe kullanımlar ile Selefkos veya Selevkos, İskender'in ölümünden sonra Makedonya İmparatorluğu'nun parçalanmasıyla İskender'in generallerinden I. Seleukos tarafından kurulan Helenistik imparatorluk. Başkentleri önce Seleukia, sonraları ise Antakya'ydı. Doğu Akdeniz'de, Irak'ta, İran'da, Türkmenistan'da, Pamir'de ve Hindistan'ın batısında bulunan topraklarda egemenliklerini sürdürmüşlerdir. Toprakları Roma İmparatorluğu tarafından ele geçirilinceye kadar Doğu Akdeniz'in hâkimiydiler. Seleukosların geniş toprakları 25 civarında eyalete bölünmüştü. “Strategos” veya “satrap” unvanlı valilerce yönetilen bu eyaletler Pers zamanındaki satraplıklardan daha küçüktü.

<span class="mw-page-title-main">Çeşme Deniz Muharebesi</span> muharebe

Çeşme Deniz Muharebesi, 5-7 Temmuz 1770 tarihleri arasında Rus donanması ve Osmanlı Donanması arasında Çeşme Körfezi açıklarında yapılmıştır. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı'nın bir parçası olan bu çatışmanın sonucunda Osmanlı Donanması Ruslar tarafından tamamen yok edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Yunanistanı</span>

1828 yılında yapılan Edirne Antlaşması ile bağımsızlığını kazanana kadar Yunanistan'ın büyük bir kısmı Osmanlı Devleti sınırları içindeydi.

<span class="mw-page-title-main">Dramalı Mahmut Paşa</span> Osmanlı generali

Dramalı Mahmut Paşa, kısaca Dramalı diye de bilinir, Yunanlar Dramalis diye yazar.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Balkan Savaşı</span> Balkan Birliği ile Osmanlı Devleti arasında 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913 tarihleri arasında gerçekleşen savaş

Birinci Balkan Savaşı, 7 Ekim 1912-30 Mayıs 1913'te Bulgaristan Krallığı, Sırbistan Krallığı, Yunanistan Krallığı ve Karadağ Krallığı'ndan oluşan Balkan Birliği'nin Osmanlı Devleti'ne karşı başlattığı savaş. Bu savaş ile Balkan devletleri, Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki topraklarının büyük bir bölümünü ele geçirmiştir. Bu savaş sonucunda Osmanlı Devleti Edirne ve Kırklareli'ne kadar olan Midye-Enez Hattı'nın batısındaki tüm topraklarını Balkan devletlerine bırakmak zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Yunan Bağımsızlık Savaşı sırasında katliamlar</span>

Hem Osmanlı İmparatorluğu güçleri hem de Yunan devrimcileri tarafından işlenen Yunan Kurtuluş Savaşı sırasında birçok katliam vardı. Savaş, çatışmanın her iki tarafındaki sivil yaşamına ve savaş esirlerine yönelik saygı eksikliği ile nitelendirildi. Özellikle İyonya, Girit, İstanbul, Makedonya ve Ege adalarında Yunanlara yönelik katliamlar gerçekleşirken, Osmanlılar ile özdeşleşen Türk, Arnavut, Osmanlı yanlısı Yunanlar ve Yahudi nüfusu, özellikle Yunan kuvvetlerinin baskın olduğu katliamlara maruz kalmıştı. Ege, Girit, Orta ve Güney Yunanistan'da yerleşmiş Yunan toplulukları öldürülmüş ve Mora Yarımadası'ndaki Türk, Arnavut, Yunanlar ve küçük Yahudi cemaatleri de aynı şeyleri yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan askerî tarihi</span>

Modern Azerbaycan ordusunun tarihi, 1918'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri 26 Haziran 1918'de kurulduğunda, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'ne dayanmaktadır. ADR Savunma Bakanı Dr. Khosrov bey Sultanov olmuştur. Bakanlık resmi olarak kurulduğunda, General Samet bey Mehmandarov, bakan ve Lt-Gen, Aliağa Şıhlinski yardımcısı oldu. ADR Ordusu Genelkurmay Başkanı Maj-Gen'di. Habib Bey Salimov, Mammad Bey Şulkevich ve Maj-Gen. Abdulhamid Bey Gaytabaşı da rehber oldular.

<span class="mw-page-title-main">Teodoros Kolokotronis</span>

Theodoros Kolokotronis, Yunan Bağımsızlık Savaşı'nda başrol oynayan Yunan mareşali. Yunan tarihinin en önemli ve ünlü milli kahramanlarından biri olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Modern Yunanistan tarihi</span>

Modern Yunanistan tarihi, Yunanistan tarihinde 1828'de Yunan Bağımsızlık Savaşı'ndan sonra Büyük Güçler tarafından Osmanlı İmparatorluğu'ndan özerkliğini kazanmasından günümüze kadar geçen süreyi kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hekabe (oyun)</span> Evripides trajedisi

Hekabe, Euripides tarafından MÖ 424'te yazılmış trajedidir. Truva Savaşı'ndan sonra, Yunanlar Truva'dan ayrılmadan önce gerçekleşir. Ana karakter, düşmüş Truva Şehri'nin kraliçesi Hekabe'dir. Hikâye kısaca, Hekabe'nin kızı Polyksena'nun Akhilleus'un mezarına kurban edilmesinden ve oğlu Polydoros'un öldürülmesinden intikamını nasıl aldığını anlatır.

Birinci Balkan Savaşı Muharebeleri arasındadır. Yunan Zaferi ile sonuçlanan bu muharebe akabinde Yanya Kolordusu Yanya Müstahdem Mevkii'ne çekilmek zorunda kalmış ve Yanya'yı doğrudan ele geçirmek için Yunan saldırıları ve kuşatması başlamıştır.

Nostoi ("Dönüşler"), aynı zamanda Yunanların Dönüşleri olarak da bilinir, antik Yunan edebiyatının kayıp bir destanlarından biridir. "Epik Döngü" olarak bilinen, Antik Yunan'da daktilik ölçü ile yazılmış ve Truva Savaşı'nı konu alan destanlardan biriydi. Nostoi'nin hikâyesi kronolojik olarak Iliou persis'ten sonra gelir ve onu Odysseia takip eder. Nostoi'nin yazarı belirsizdir: Antik yazarlar, şiiri Agias'a, Homeros'a ya da Eumelos'a 'a atfetmişlerdir. Şiir, daktilik ölçü ile yazılmış beş kitaptan oluşuyordu. Nostos kelimesi "eve dönüş" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Yunan diasporası</span>

Omogenia olarak da bilinen Yunan diasporası, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi dışında yaşayan Rum topluluklarıdır. Bu yerler Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Balkanlar'ın bazı bölümleri, güney Rusya, Ukrayna, Anadolu, Doğu Karadeniz bölgesi, Doğu Anadolu, Gürcistan, Güney Kafkasya, Mısır, güney İtalya ve Korsika'daki Cargèse'dir. Terim aynı zamanda bu geleneksel alanların dışında Yunan göçüyle Avustralya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulan topluluklara da atıfta bulunur.