İçeriğe atla

Laodikya

Laodikeia
Laodiceia
Laodikeia yolu
Laodikeia antik kenti
KonumTürkiye Denizli
BölgeKarya
Koordinatlar37°50′12″K 29°6′28″D / 37.83667°K 29.10778°D / 37.83667; 29.10778
TürYerleşim
Tarihçe
Kurucu2.Antiokhos
KuruluşM.Ö. 261-263
Terk edilişM.S.60
Devir(ler)Helenistik Dönem, Roma Dönemi, Erken Bizans Dönemi,
Sit ayrıntıları
Buluntu(lar)Meclis binası, tapınak a, büyük kilise, stadyum ve gimnazyum, küçük tiyatro, büyük tiyatro
DurumRestore
Kamusal erişimAçık
Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmiştir.

Laodikeia, veya Lykos'un kıyısındaki Laodikeia (Yunanca: λαοδίκεια πρὸς τοῦ λύκου Laodikia pros tou Lykou; Latince: Laodicea ad Lycum, Laodiceia veya Laodikeia olarak da transliterasyonu yapılır) (Modern Türkçe: Laodikeia, Leodikya veya Laodikya), Lycus nehri kenarında (Çürüksu) kurulmuş bir antik kenttir.

Helenistik dönemde Caria ve Lydia, Roma döneminde ise Phrygia Pacatiana adıyla anılan vilayet sınırlarında bulunuyordu. Günümüzde modern Denizli şehrinin 6 km kuzeyinde yer almaktadır. 2013 yılında, Dünya mirası geçici listesinde yerini almıştır.[1]

Laodikeia ayrıca Vahiy kitabında belirtilen Yedi Asya Kilisesi arasındadır.[2]

Tarihçe

Bronz Roma Madalyası (45 mm, 45,6 g), Caracalla portresini ve imparatorun Laodicea ad Lycum (MS 216/217) ziyareti sırasında Agora'da, iki yanında askerlerin sıralandığı iki sütunlu tapınağın önünde kent vatandaşları tarafından karşılandığını gösterir.
Batı Agora’sının kenarı
2021’deki restorasyondan sonra batı tiyatrosu

Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent MÖ 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir.

M.Ö. 130/129 yılında ise bölge tamamen Roma’ya (önce Cumhuriyet, sonra İmparatorluk) bağlanmıştır. Hıristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip olan kent, Erken Bizans Dönemi’nde metropollük seviyesinde dini bir merkez haline gelmiştir.[3]

Kentteki büyük sanat eserlerinin MÖ 1. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir. Romalılar'da Laodikeia'ya özel bir önem vermişler ve Kıbyra (Gölhisar-Horzum) Conventus'unun merkezi yapmışlardır []. İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın 7 ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. MS 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir.

Strabon'un bildirdiğine göre Leodikya, kuzguni siyah yününün yumuşaklığı ile ünlü bir tür koyun yetiştiriyordu. Yazar bu hayvanların Leodikyalılara büyük gelir sağladığını da anlatmaktadır. Kent ayrıca tanınmış bir tekstil endüstrisi geliştirmiştir. "Laodicean" olarak adlandırılan bir tür kumaştan Diocletianus fermanında söz edilmektedir. Leodikya'da yapılan ve "Trimita" adıyla bilinen tünikler o denli ünlüydü ki, kent "Trimitaria" olarak anılıyordu. Leodikya'daki kazılar 1961-1963 yılları arasında Kanada Quebec Laval Üniversitesi'nin araştırmacıları tarafından, Jean des Gagniers yönetiminde yapılmış ve çok ilginç bir çeşme yapısı bütünüyle ortaya çıkarılmıştır. Bu başarılı çalışmalar, özellikle çeşme yapısı üzerine çok iyi etüdler kapsayan bir bölümle birlikte yayımlanmıştır.

Konum

Laodikya, sularını Lycus'a boşaltan küçük Asopus ve Caprus nehirlerinin dar vadileri arasındaki bir tepenin uzun çıkıntısında yer almaktadır.

Büyük bir ticaret yolu üzerinde bulunuyordu[4] ve çevresinde pek çok önemli antik kent bulunuyordu; Kolossai'nin 17 km batısında, Hierapolis'in 10 km güneyindedir.[5] Efes'in 160 km doğusundadır. Her ne kadar bazı eski yazarlar Laodikya'yı farklı eyalet bölgelerine yerleştirse de, bu bölge antik Frigya bölgesindeydi; bu şaşırtıcı değildir çünkü bu bölgelerin kesin sınırları hem kötü tanımlanmış hem de değişkendi; örneğin Batlamyus[6] ve Philostratus[7] burayı Karya'nın bir kenti olarak adlandırırken, Bizanslı Stefanos burayı Lidya'ya ait olarak tanımlıyordu.

Büyük Tiyatro

Antik kentin kuzeydoğu tarafında, Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak Roma inşa tarzında yapılmıştır. Sahnesi tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrası oldukça sağlam durumdadır. Yaklaşık 20.000 kişiliktir.

Küçük Tiyatro

Küçük tiyatro ve arka planda Pamukkale

Büyük tiyatronun 300 metre kadar kuzeybatısında yer almaktadır. Grek tiyatrosu tipinde araziye uygun olarak, Roma tarzında inşa edilmiştir. Sahnesi tamamen yıkılmış olup, cavea ve orkestrasında da bozulmalar mevcuttur. Yaklaşık 15.000 kişi alabilecek büyüklüktedir.

Stadyum ve Gimnazyum

Stadyum

Kentin güneybatısında, doğu-batı doğrultusunda uzanmaktadır. Stadyumun ek yapıları ile gimnazyum bir bütünlük teşkil edecek şekilde yapılmıştır. MS 79 yıllarında yapılan stadyumun uzunluğu 350 metre, genişliği 60 metredir. Amfiteatr şeklinde yapılmış olan yapının, 24 oturma basamak sırası bulunmaktadır. Büyük bölümü tahrip olmuştur. MS 2. yüzyılda yapılan gimnazyum Proconsul Gargilius Antioius tarafından inşa ettirilerek imparator Hadrianus ve eşi Sabina'ya ithaf edildiğine dair yazıt bulunmuştur.

Anıtsal Çeşme

Kentin ana caddesi ile ara caddesi köşesindedir. Roma dönemi yapısıdır. İki cepheli olarak yapılmış havuz ve nişleri vardır. Bizans zamanında onarım görmüştür.

Anıtsal çeşmede 1961-1963 yılları arasında Kanada Québec Üniversitesi adına Fransız arkeologlarca kazı yapılmıştır. Çeşme, Suriye Caddesi ve bunu güneybatı yönde kesen ve stadyuma doğru uzanan caddenin köşesindedir. Köşede yer alan kare bir havuz ve bunu iki yanda saran biri kuzeye, diğeri batıya bakan, iki niş havuzdan oluşmaktadır. Çeşmeye ikinci ana dağıtım terminalinden künklerle getirilen su, iki depoda toplanarak veriliyordu. Çeşme, Roma İmparatoru Caracalla'nın (MS 211-217) MS 215 yılında Laodikeia'yı ziyareti şerefine yapılmış olup, daha sonra birbiri arkasına dört onarım evresi geçirmiştir. En son onarım ise MS 5. yüzyılın başında yapılmıştır. Daha sonra çeşme yapısı vaftizhaneye dönüştürülmüştür. Havuzun korkuluk duvarları Theseus'un Minatauros'u öldürmesi, Zeus'un Ganimedes'i kaçırması gibi, mitolojik konuları anlatan kabartmalarla süslenmiştir. Çeşme yapısının bulunduğu alanda yayılmış durumda arşitrav, arşitrav-friz blokları, konsollu geison, postamentli Attik İon kaideleri, burma yivli sütun parçaları, kabartmalı tavan kasetleri gibi mimari parçalara yoğun şekilde rastlanmaktadır. Bu mimari kabartmalarda çeşmenin yapım aşamalarını görmek mümkündür.

Meclis Binası

Stadyumun kuzey tarafında yer almaktadır. Tahrip olan yapının bir kısım oturma sıraları görülmektedir. MS 2. yüzyılda yapılan bina, ön kısmındaki Güney Agora'ya bitişik olarak traverten ve mermer bloklardan yapılmıştır. Yapıya ait yüzeyde mermerden yapılmış, kompozit düzende başlıklar, sütunlar, postamentler, arşitrav-friz blokları, ranke bezemeli bloklar, konsollu geison gibi mimari parçaları görmek mümkündür. Ayrıca Meclis Binası'nın doğu yanında Prythaneion olabilecek yuvarlak bir yapı yer alır. Bu yapıya ait postament, kavisli arşitrav-friz blokları, geison gibi mimari parçaları görmek mümkündür.

Tapınak A

Tapınak A

Suriye Kapısı'na ulaşan Sütunlu Ana Cadde'nin kuzey yanında avlusuyla birlikte bir tapınağın temelleri yer almaktadır. Dikdörtgen şeklindeki tapınak temenosu (kutsal avlu) içine sütunlu caddeden girilmektedir. Avlu etrafında görülen postamentler tapınak kutsal alanının üç tarafını çeviren portiklere aittir. Kutsal avlunun kuzey kısmında cephesi güneye bakan tapınak yer alır. Büyük olasılıkla prostylos planlı tapınağın sadece temelleri kalabilmiştir. Cephede mermerden yapılmış postamentli Attik-İon sütun kaideleri, burmalı ve yivli sütun parçaları, kabartmalı arşitrav ve geison gibi üst yapı elemanları görülmektedir. Yine aynı alanda görülen Korinth düzeninde sütun başlığı ve köşe başlığı parçaları yapının Korinth düzeninde olduğunu göstermektedir. Tapınağın mimari bloklarının çoğunluğu MS 4. yüzyıl sonunda yakınındaki başka yapılarda kullanılmak üzere taşınmıştır. Bununla ilgili blokların bir kısmı Suriye Caddesi kazılarında ortaya çıkarılmıştır.

A tapınağı

İmparator Commodus (MS 180-192) ve Caracalla (MS 211-217) Dönemi'nde Laodikeia'ya “Laodikewn Newkorwn”, "Laodikeon Neokoron - Tapınak Koruyucusu" sıfatının verildiğini yazılı belgelerden öğrenmekteyiz. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda yukarıda tanımlanan bu yapının Sebasteion olabileceğine ilişkin bizim de desteklediğimiz fikirler ortaya atılmıştır. Mevcut mimari kalıntılar MS 2. yüzyıl sonu-3. yüzyıl başına tarihlenebilmektedir.

Büyük Kilise

Sütunlu caddenin güneyinde caddeye bitişik olarak inşa edilmiştir. Sadece taşıyıcı bölümlerinden bir kısmı ayakta kalmıştır. Ana giriş batısındadır.

Galeri

Kaynakça

  1. ^ Centre, UNESCO World Heritage. "Archaeological site of Laodikeia". UNESCO World Heritage Centre (İngilizce). 7 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2021. 
  2. ^ VAHİY 3 | TCL02 Kutsal Kitap | YouVersion. 25 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Kasım 2021. 
  3. ^ "Laodikeia Antik Kenti (Denizli)". Araştırma yazısı,Yönetmen Tekin Gün. Mootol,Kültür Sanat.Tarih: Ekim 2019. 22 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ Strabo 14.2.19.
  5. ^ Antonine Itinerary p. 337; Tabula Peutingeriana; Strabo xiii. p. 629.
  6. ^ v. 2. § 18.
  7. ^ Lives of the Sophists i. 25

Dış bağlantılar

  1. laodikeia
  2. laodikeia 17 Eylül 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Pergamon</span> Günümüzdeki İzmir, Bergama ilçe merkezinin yerinde kurulmuş, UNESCO dünya mirası listesinde yer alan antik kent. (Pergamon)

Pergamon, günümüzde İzmir iline bağlı Bergama ilçesinin merkezinin yerinde kurulu antik kentin adıdır. Pergamon, eski çağlarda Misya bölgesinin önemli merkezlerinden biriydi. MÖ 282-133 arasında da Pergamon Krallığı'nın başkentiydi. Pergamon adı, bir söylence kahramanı olan Pergamos'tan gelir. Pergamos'un, Teuthrania kralını öldürdükten sonra kenti ele geçirdiği ve kendi adını verdiği sanılır. Başka bir söylenceye göre de Teuthrania Kralı Grynos savaşta Pergamos'tan yardım istemiş, zaferden sonra iki kent kurdurarak birine onun onuruna Pergamon, ötekine de Gryneion adını vermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Efes</span> Anadoluda bir antik kent

Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin üç kilometre güneybatısında yer alan antik bir Luvi şehriydi. Şehir Anadolu'da Yunan sömürgeciliğinin başlamasıyla birlikte İyonya ve daha sonra Roma dönemlerinde de önemini korumuştur. Kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne yani MÖ 6000 yıllarına dayanır. MÖ 10. yüzyılda eski Arzava başkentinin yerine Attik ve İyonyalı Yunan kolonistleri tarafından inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Syedra</span> Antalyada antik kent

Syedra, Antalya il sınırları Alanya ilçesi yakınlarındaki antik kent. Alanya'nın 20 kilometre doğusundadır. Alanya Arkeoloji Müzesi'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izni ve desteğiyle çalışmaları sürdürülen Syedra Antik Kenti'nde kazı çalışmaları ilk olarak 1994-1999 tarihleri arasında yapılmış ve kazı çalışmaları sonunda çıkan veriler ışığında, kent tarihinin MÖ 7. yüzyıla kadar uzandığı ve iskan faaliyetlerinin olduğu düşünülmektedir.

Hamaksya, Antalya il sınırları Alanya ilçesi yakınlarındaki antik kent.

<span class="mw-page-title-main">Antioheia tu Kragu</span>

Antiocheia ad Cragum, Antalya ili Gazipaşa ilçesi yakınlarında antik kent. Alanya'nın 60 kilometre doğusundadır. Antik çağda Dağlık Kilikya olarak bilinen bölgede ve Akdeniz kıyısındadır. Kent adını, M.S. 1. yüzyılda yaşamış Kommagene Kralı IV. Antiochus'dan almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Knidos</span> Muğlanın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşim

Knidos, Muğla'nın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Afrodisias</span> Aydındaki antik kent

Afrodisias veya Afrodisyas, Tanrıça Afrodit'e adanmış birçok eski çağ kentinin ortak adı. Afrodisyas adlı kentlerin en ünlüsü, Anadolu'nun güneybatısında, eski Karia bölgesinde, günümüzde Aydın ilinin Karacasu ilçesine bağlı Geyre mahallesinin bulunduğu yerde bulunan Antik Yunan kentidir. Arkeolojik kazılar başladıktan sonra Geyre taşınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Priene</span>

Priene, Aydın Söke'de Selçuk-Efes'e yaklaşık 100 km uzaklıkta kurulmuş bir İyon şehridir. Şehir Menderes nehrinin 10 km kuzeyindedir. Şehir kurulduğunda deniz kıyısındaydı. Menderesin alüvyonu nedeniyle şehir şimdi kilometrelerce kara içerisindedir.

<span class="mw-page-title-main">Stratonikeia (Muğla)</span>

Stratonikeia, Muğla'nın Yatağan ilçesinde bulunan, Karya ve Roma dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Hierapolis</span> Denizlide bir antik Roma kenti

Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Antioheia (Pisidya)</span>

Antakya, Pisidya, Türkiye'nin Akdeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinin kesiştiği noktadaki Göller Yöresi'nde, tarihi Pisidya ve Frigya'nın sınırında bulunan antik kenttir. Pisidya Antakyası olarak da bilinir. Isparta ilinin modern ilçesi Yalvaç'ın kuzey şeridinde 1 km'lik bir alanı kapsar. Kent, kuzeyindeki 1236 metrelik en yüksek noktası ile bir vadi görünümündedir.

<span class="mw-page-title-main">Smirni</span> İzmirde bulunan antik şehir

Smirni, İzmir sınırları içinde iki farklı konumda yer alan tarihî kentler. Körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu.

<span class="mw-page-title-main">Assos</span> Ayvacıkda bir antik kent

Assos, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinin yaklaşık 17 km güneyindeki Behramkale Köyü'nde yer alan bir antik kent.

<span class="mw-page-title-main">Salamis</span>

Salamis veya Salamis harabeleri, Kıbrıs adasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Gazimağusa şehrinin 6 km kadar kuzeyinde yer alan bir antik kenttir. Kent Trodos dağından doğan Pedios (Kanlıdere) nehrinin denize döküldüğü havzaya yakın bir yerde kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kibira</span>

Kibyra; Burdur ili'ne 110 km uzaklıktaki Gölhisar ilçesinin batısındaki Akdağ kütlesinin eteklerinde, Gölhisar ovasına hakim tepeler üzerinde bulunan Likya antik kentidir.

<span class="mw-page-title-main">Korikos</span>

Korykos; Anadolu'nun güneyinde, günümüzde Mersin'in Erdemli ilçesi sınırları içinde yer alan antik bir kent. UNESCO, 2014'te kenti Dünya Mirası Geçici Listesi'ne ekledi.

<span class="mw-page-title-main">Didyma</span>

Didyma, İyonya sahili üzerinde yer alan bir Antik Yunan kutsal alanıdır. Bu yer Apollo tapınağını içermektedir. Delphi'nin yanında Didyma, Helen dünyasının en ünlü kehanet merkezidir. İlk olarak Homeros'un Apollo'ya ilahisinde bahsedilmiştir. Kuruluşu okuma-yazma öncesi, hatta Ionia'nın Helen kolonizasyonundan da öncedir.

<span class="mw-page-title-main">Tralleis</span>

Tralleis antik kenti Aydın ilinin kuzeyinde, Kestane Dağı'nın (Mesogis) güney yamacındaki geniş ve yüksek plato üzerinde konumlanır. Antik metinlerde Menderes Nehri veya Mesogis Dağı'nın sınır kabul edilmesi kentin bazen Karia, bazen de Lidya Bölgesi içinde gösterilmesine neden olmuştur. Strabon, Magnesia'dan gelerek Tralleis'e ulaşan antik yolun solunda Mesogis Dağı'nın, sağında ise Maiandros Irmağı Ovası'nın bulunduğunu ve kentin etrafı korunmuş yaşayan halkın Anadolu'daki diğer kentler kadar zengin bir halk tarafından iskan edildiğini ve kentte yaşayan bazı kişilerin başka eyaletlerde önemli mevkilere geldiğini söyler.

<span class="mw-page-title-main">Magnesia (Aydın)</span>

Magnesia veya Menderes Magnesia'sı, tarihi İyonya bölgesinde yer almış bir Antik Yunan kenti. Kent kalıntıları günümüzde Aydın ilinin Germencik ilçesinde yer alan Ortaklar-Söke kara yolu üzerinde, Ortaklar'a 4 km mesafede bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Iasos</span> Antik Karya şehri

Iasos Antik Kenti, Muğla ili, Milas ilçesi, Kıyıkışlacık Mahallesi sınırları içinde, Milas ilçesinin yaklaşık 26 km batısında Ege Denizi'ne kıyısı olan Güllük Körfezi'ndeki küçük bir koyun bitiminde yer almaktadır. Antik yerleşim Iasos birçok Yunan şehri gibi kökenleriyle övünmüştür. Şehrin sakinleri iasos’un Peloponnesos’taki Argos’tan deniz yoluyla gelenler tarafından kurulduğuna inanıyordu.