İçeriğe atla

Lanolin

Verviers, Belçika'daki Centre touristique de la Laine et de la Mode (Yün ve Moda Turizm Merkezi), yün yağı (adeps lanae) teneke kutuları

Lanolin (Latince yün manasında lāna ve yağ manasında oleum kelimelerinin birleşik olarak Türkçe yünyağı anlamında bir kelimedir), aynı zamanda yün yağı, yün sarısı, yün mumu veya yün gresi de denen, yün'lü hayvanların yağ bezlerince salgılanan bir çeşit mumdur.[1] İnsanlar tarafından kullanılan lanolin özellikle yünleri için yetiştirilen evcil koyun ırklarından gelir.

Tarihsel olarak, birçok pharmacopoeia lanolinden yün yağı (adeps lanae olarak bahsetmiştir; ancak lanolin gliserit'ler (gliserol esterleri) içermediğinden gerçek yağ değildir.[2][3]

Lanolin öncelikle sterol esterlerden oluşur.[4] Lanolin'in su geçirmezlik özelliği koyunların kürklerinden suyu atmalarına yardımcı olur. Bazı koyun türleri büyük miktarda lanolin üretir.

Lanolin'in doğadaki rolü yünü ve cildi iklimden ve çevreden korumaktır; aynı zamanda cilt (dokusal) hijyeninde de rol oynar.[2] Lanolin ve türevleri insan derisinin korunmasında, tedavisinde ve güzelleştirilmesinde kullanılmaktadır.[2]

Kompozisyon

Tipik bir yüksek saflıkta lanolin, ağırlıklı olarak uzun zincirli mumsu esterlerden (ağırlıkça yaklaşık %97) oluşur ve geri kalanı lanolin alkol’leri, lanolin asitleri ve lanolin hidrokarbon'larıdır.[2]

Lanolinde tahminen 8.000 ila 20.000 farklı tipte lanolin esteri var olup, şimdiye kadar tanımlanan 200 veya daha fazla farklı lanolin asidi ile 100 veya daha fazla farklı lanolin alkolü arasındaki kombinasyonlardan kaynaklanır.[2][3]

Lanolin'in uzun zincirli esterler, hidroksiesterler, diesterler, lanolin alkoller ve lanolin asitlerinden oluşan karmaşık bileşimi, kendi başına değerli bir ürün olmasının yanı sıra, aynı zamanda geniş kapsamlı kimyasal ve fiziksel özellikli tüm lanolin türevleri yelpazesi üretimi için başlangıç noktasıdır.

Ana türetme yolları, hidroliz, fraksiyonel solvent kristalizasyon, esterifikasyon, hidrojenasyon, alkoksilasyon ve kuaternizasyondur.[2][3][5][6] Bu işlemlerden elde edilen lanolin türevleri hem yüksek değerli kozmetik hem de cilt tedavisi ürünlerinde yaygın olarak kullanılır.

Lanolin'in hidrolizi lanolin alkollerini ve lanolin asitlerini verir. Lanolin alkolleri zengin kolesterol kaynağıdır (önemli bir cilt lipididir) ve yağda su emülsifiye edicidir. Lanolin, 100 yılı aşkın süredir cilt bakım ürünlerinde yaygın olarak kullanılır.[2] Lanolinden türetilen asitlerin yaklaşık %40'ı alfa-hidroksi asitlerdir (AHA).[2][3] AHA'ların cilt bakım ürünlerinde kullanımı son yıllarda büyük ilgi görmüştür. Lanolinden izole edilen AHA'ların ayrıntıları aşağıdaki tabloda görülebilir.

Lanolik asit türü Karbon zincir uzunluğu Tanımlanan numara
Alfa-hidroksi normal C13–C2412
Alfa-hidroksi izo C13–C236
Alfa-hidroksi antiizo C12–C247

Üretim

Ham lanolin, yeni kırkılmış yün ağırlığının yaklaşık %5-25'ini oluşturur. Bir Merinos koyunundan elde edilen yün, yaklaşık 250-300 ml geri kazanılabilir yün yağı üretir. Lanolin, kiri, yün yağını (ham lanolin), suint (ter tuzları) ve yüne yapışan diğer şeyleri çıkarmak için yünün sıcak suda özel bir yün temizlik deterjanıyla yıkanmasıyla çıkarılır.

Yün yağı, bu yıkama işlemi sırasında, yün yağını yaklaşık 38 °C (100 °F) sıcaklıkta eriyen mum benzeri bir madde halinde yoğunlaştıran santrifüj ayırıcılar tarafından sürekli uzaklaştırılır.[7]

Uygulamalar

Lanolin merhemi

Lanolin ve birçok türevi hem kişisel bakımda (örn. çok değerli kozmetikler, yüz kozmetikleri, dudak ürünleri) hem de topikal merhemler gibi sağlık sektöründe yaygın olarak kullanılır. Lanolin ayrıca yağlayıcılarda, pas önleyici kaplamalarda, ayakkabı cilasında ve diğer ticari ürünlerde de vardır.[8]

Lanolin nispeten yaygın bir alerjendir ve genelde yün alerjisi olarak yanlış anlaşılır. Bununla birlikte, lanolinli bir ürüne karşı alerjinin kesin olarak belirlenmesi zordur ve lanolinli diğer ürünlerin kullanılması uygun olabilir. Lanolin alerjisinden şüpheleniliyorsa yama testi yapılabilir.[8]

Lanolin, bebek cilt koruma tedavisinde ve emzirmeden kaynaklanan ağrılı meme uçlarında sık kullanılır[9] ancak sağlık otoriteleri bunu tavsiye etmese de, meme ucu temizliğini önermez[10] ve bunun yerine bebeğin daha iyi konumlandırılmasını ve elle süt sağılmasını önerir.[11]

Lanolin ticari olarak pas geçirmez kaplamalardan yağlayıcılara kadar birçok endüstriyel üründe kullanılır.

Bazı denizciler, pervaneleri ve kıç dişlileri üzerinde midyelerin tutunamayacağı kaygan yüzeyler oluşturmak için lanolin kullanırlar. %85'e kadar lanolin[12] içeren ticari ürünler (örn. Lanocote), özellikle iki farklı metalin birbiriyle ve tuzlu su ile temas halinde olduğu durumlarda denizcilik bağlantı elemanlarında korozyonu önlemede kullanılır. Su geçirmez özellikleri lanolini aksi durumda korozyon probleminin ortaya çıkabileceği birçok uygulamada yağlayıcı gres olarak değerli yapar.

Lanolinden elde edilen 7-Dehidrokolesterol, ultraviyole ışıkla ışınlanarak D3 vitamini üretiminde hammadde olarak kullanılır.[13]

Beyzbol oyuncu'ları lanolini sıksık beyzbol eldivenlerini yumuşatma ve bükmede kullanırlar (bunun için yaygın olarak lanolinli tıraş kremi kullanılır).

Susuz sıvı lanolin, paraben'lerle bir araya getirilerek, kuru göz tedavisinde yapay gözyaşı olarak denemelerde kullanılmıştır.[14][15]

Susuz lanolin aynı zamanda pirinç enstrüman akort kızakları için yağlayıcı olarak da kullanılır.

Lanolin yünlü giysilere, örneğin kumaş bebek bez örtüleri gibi su ve kir tutmaz hale getirilmek üzere geri dönüştürülebilir.

Lanolin ayrıca Carmex gibi dudak kremi ürünlerinde de kullanılır. Bazı kişilerde dudakları tahriş edebilir.

Lanolin bazen sürekli pozitif hava yolu basınç terapisi gören kişiler tarafından maskelerle, özellikle burun deliklerinde ağrılı noktalar oluşturabilen burun yastık maskeleriyle tahrişi azaltmada kullanılır.

Lanolin, bıyık mumu, özellikle 'ekstra sert' çeşitler için popüler bir katkı maddesidir.

Lanolin, mühimmat yeniden yükleme işleminde aerosol temelli pirinç yağlayıcılarda birincil yağlama bileşeni olarak kullanılır. Yüksek konsantrasyonlu etanol (genellikle %99) ile sıcak 1:12 oranında karıştırılan etanol, uygulamadan sonra hızlı şekilde buharlaşan taşıyıcı görevi yapar ve yeniden boyutlandırma kalıplarında pirincin sıkışmasını önlemek için arkasında ince bir lanolin filmi bırakır.

Lanolin, temiz ayak yağı, balmumu ve gliserol gibi bileşenlerle karıştırıldığında çeşitli deri tedavilerinde örneğin bazı eyer sabunlarında ve deri bakım ürünlerinde kullanılır.

Standartlar ve mevzuat

Genel saflık gerekliliklerine ek olarak lanolin, izin verilen pestisit kalıntı seviyelerine ilişkin resmî gereksinimleri karşılamalıdır. 1992'de yayınlanan Amerika Birleşik Devletleri Farmakopesi XXII'nin Beşinci Eki, adı geçen 34 pestisit için sınırları belirleyen ilk ektir. Genel kullanım lanolin için toplam 40 ppm (yani 40 mg/kg) toplam pestisit sınırı öngörülmüştü ve bireysel sınır 10 ppm'den fazla değildi.[2]

1992'de ABD Farmakopesi XXII'ye eklenen ikinci bir monograf da 'Modifiye Lanolin' başlığını taşıyordu. Bu monografia uygun lanolin, örneğin açık yaralar gibi daha titiz uygulamalarda kullanılmak üzere tasarlanmıştır. Bu monografide, toplam pestisitlerin sınırı 3 ppm toplam pestisite düşürüldü ve hiçbir bireysel sınır 1 ppm'den büyük değildi.

2000 yılında, Avrupa Farmakopesi, lanolin monografisine pestisit kalıntı sınırlarını dahil etti. Genel olarak yeni kalite standardı olarak kabul edilen bu gereklilik, pestisitlerin listesini 40'a çıkarmakta ve daha da az konsantrasyon sınırları getirmektedir.

Bazı çok yüksek saflıktaki lanolin türleri monografi gerekliliklerini aşar. Karmaşık saflaştırma teknikleri kullanılarak elde edilen yeni ürünler, doğal hallerinde lanolin esterleri üretir, oksidatif ve çevresel safsızlıkları gidererek beyaz, kokusuz, hipoalerjenik lanolin elde edilir. Bu ultra yüksek saflıktaki lanolin sınıfları, egzama gibi dermatolojik bozuklukların ve açık yaraların tedavisi için idealdir.[16]

Lanolin, hassaslaştırma potansiyeline ilişkin bir yanlış anlaşılma nedeniyle dikkat çekti.[17] 1950'li yılların başında New York Üniversite Hastanesi'nde yapılan bir araştırma, dermatolojik rahatsızlıkları olan hastaların yaklaşık %1'inin o dönemde kullanılan lanolin'e alerjisi olduğunu göstermişti. Bir tahmine göre, genel sağlıklı nüfus ile dermatolojik bozukluğu olan hastalar arasında ayrım yapma konusundaki bu basit yanlış anlama lanolinin hassaslaştırma potansiyelini 5.000–6.000 kat abartır.[17][18]

Temmuz 1976'da yürürlüğe giren Avrupa Kozmetik Direktifi, lanolin içeren kozmetiklerin bu yönde etiketlenmesi gerektiğine dair bir hüküm içeriyordu. Bu karara hemen itiraz edildi ve 1980'lerin başında karar bozuldu ve direktiften çıkarıldı. Kısa bir süre için yürürlükte olmasına rağmen, bu karar hem lanolin endüstrisine hem de genelde lanolinin itibarına zarar verdi.[17] Kozmetik Direktifi kararı yalnızca kozmetik ürünlerde lanolin varlığına uygulanıyordu. Tehlikeli cilt durumlarının tedavisi için tasarlanan dermatolojik ürünlerdeki yüzlerce farklı kullanım için geçerli değii.

Modern analitik yöntemler, epidermisteki su kaybı oranını düzenlemeye yardım eden ve cildin nem durumunu düzenleyen lipidler olan lanolinin insan stratum korneum lipitleri ile birçok önemli kimyasal ve fiziksel benzerliği olduğunu ortaya çıkarmıştır.[2][19][20]

Kriyojenik Taramalı elektron mikroskobu, lanolinin, insan stratum korneum lipitleri gibi, sıvı kristal malzeme kütlesinden oluştuğunu göstermiştir. Çapraz polarize ışık mikroskobu, lanolin tarafından oluşturulan çok katmanlı keseciklerin insan stratum korneum lipitleri tarafından oluşturulanlarla aynı olduğunu göstermiştir. Bağlı suyun stratum corneum'a dahil edilmesi, çok katmanlı keseciklerin oluşumunu içerir.[2][20]

Cilt biyomühendisliği çalışmaları, lanolin tarafından üretilen krem (cilt yumuşatma) etkisinin uzun süreli etkisinin çok önemli olduğunu ve saatlerce sürdüğünü göstermiştir. Cilde 2 mg/cm2 oranında uygulanan lanolin'in cilt pürüzlülüğünü bir saat sonra yaklaşık %35 ve iki saat sonra %50 oranında azalttığını ve genel etkinin sekiz saatten çok daha uzun sürdüğü gösterilmiştir.[2] Lanolin'in ayrıca cilt üzerinde yarı tıkayıcı (nefes alabilen) filmler oluşturduğu da bilinmektedir.[3] Beş gün boyunca yaklaşık 4 mg/cm2 oranında günlük olarak uygulandığında, lanolinin olumlu nemlendirici etkileri, son uygulamadan 72 saat sonrasına kadar tespit edildi.[2] Lanolin, nemlendirici etkilerinden bazıları ciltte ikincil bir nem deposu oluşturarak elde edebilir.[19][20]

Lanolinin bariyer onarım özelliklerinin, hem vazelin hem de gliserol tarafından üretilenlerden daha üstün olduğu rapor edilmiştir.[2] Aşırı kuru (kserotik) el hastalığı olan gönüllü denekler üzerinde yürütülen küçük bir klinik çalışmada, lanolinin kuruluk ve pullanma, çatlaklar ve sıyrıklar ile ağrı ve kaşıntı belirti ve semptomlarını azaltmada vazelinden daha üstün olduğu gösterilmiştir. Başka bir çalışmada, yüksek saflıktaki lanolinin yüzeysel yaraların iyileşmesine yardımcı olma konusunda vazelinden önemli ölçüde daha üstün olduğu bulunmuştur.

Kaynakça

  1. ^ Malmstrom, Ivar (1949). "Technological aspects of lanolin". Journal of Cosmetic Science. 1 (4). 4 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2021. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l m n Hoppe, Udo, (Ed.) (1999). The Lanolin Book. Hamburg: Beiersdorf. ISBN 9783931146054. 
  3. ^ a b c d e Barnett, G. (1986). "Lanolin and Derivatives". Cosmetics & Toiletries. Cilt 101. ss. 21-44. ISSN 0361-4387. 
  4. ^ Ullmann's Encyclopedia of Industrial Chemistry. Weinheim: Wiley-VCH. doi:10.1002/14356007.a09_565.pub2. 
  5. ^ "Quaternise". Merriam-Webster Medical Dictionary. 15 Mart 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2011. quaternise: to convert (as an amine) into a quaternary compound 
  6. ^ "Alkoxylation". BASF. 16 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2011. Aminoalkoller üretmek için amonyak veya aminlerin etilen oksit veya propilen oksit ile reaksiyonu. İşlem aynı zamanda diğer epoksitlerden özel aminoalkoller üretmeye de uyarlanabilir. 
  7. ^ Sengupta, Amit; Behera (2014). "Comprehensive view on chemistry, manufacturing & applications of lanolin extracted from wool pretreatment,also used in vitamins" (PDF). American Journal of Engineering Research (AJER). 3 (7). ss. 33-43. 13 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Kasım 2018. 
  8. ^ a b Zirwas, M. J.; Stechschulte, S. A. (2008). "Moisturizer allergy: Diagnosis and management". Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology. 1 (4). ss. 38-44. PMC 3016930 $2. PMID 21212847. 
  9. ^ "HPA® Lanolin Cream". lansinoh.com. 4 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2014. 
  10. ^ Agence Nationale d'Accréditation et d'Évaluation en Santé (French Health Authority) (May 2022). "Allaitement maternel - Recommandations (Maternal breastfeeding - advice)" (PDF). Haute Autorité de Santé. 10 Aralık 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2023. 
  11. ^ National Health Service (UK). "Sore or cracked nipples when breastfeeding". 28 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mayıs 2023. 
  12. ^ "MSDS for Lanocote" (PDF). www.forespar.com/products/boat-lubricant-lanocote.shtml. 18 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 17 Mayıs 2018. 
  13. ^ Holick, M. F (2007). "Vitamin D deficiency". New England Journal of Medicine. 357 (3). ss. 266-81. doi:10.1056/NEJMra070553. PMID 17634462. 
  14. ^ Wang, I. J.; Lin, I. C.; Hou, Y. C.; Hu, F. R. (2007). "A comparison of the effect of carbomer-, cellulose- and mineral oil-based artificial tear formulations". European Journal of Ophthalmology. 17 (2). ss. 151-159. doi:10.1177/112067210701700202. PMID 17415686. 
  15. ^ Pucker, A. D.; Ng, S. M.; Nichols, J. J. (2016). "Over the counter (OTC) artificial tear drops for dry eye syndrome". Cochrane Database of Systematic Reviews. 2016 (2). ss. CD009729. doi:10.1002/14651858.CD009729.pub2. PMC 5045033 $2. PMID 26905373. 
  16. ^ Arden Jones, M. R.; Steel, I.; Powell, S. M. (July 2002). "British Contact Dermatitis Group: Summaries of Papers". British Journal of Dermatology. 147 (Suppl. 62). s. 71. doi:10.1046/j.1365-2133.147.s62.19.x. 
  17. ^ a b c Steel, I. (1994). "Lanolin Allergy: Hype or Hypersensitivity?". Journal of the National Eczema Society (Exchange), 75. ss. 16-17. 
  18. ^ Steel, I.; White, I. R.; Beck, M. H. (1995). Dilemmas in Lanolin Sensitivity. 10th International Symposium on Contact Dermatitis. Nagoya. 
  19. ^ a b Clark, E. W.; Steel, I. (1993). Poster No. 2. Washington, DC: American Academy of Dermatology. 
  20. ^ a b c Clark, E. W.; Steel, I. (1993). "Investigations into biomechanisms of the moisturizing function of lanolin" (PDF). Journal of the Society of Cosmetic Chemists. 44 (4). ss. 181-195. 29 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 29 Ekim 2016. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Guanin</span>

Guanin (IUPAC ID: 2-amino-1H-purin-6(9H)-one) DNA ve RNA nükleik asitlerinde bulunan molekül. Diğerleri sitozin, timin, adenin ve urasil olmak üzere beş asıl azotlu bazdan biridir. C5H5N5O formullü bir pürin türevi olan guanin, Watson-Crick baz eşleşmesinde sitozin ile 3'lü hidrojen bağı kurar. Çift bağlarla eşlenmiş bir pirimidin-imidiazol çember sistemi içerir ve doymamış bi-siklik hali düzlemseldir. Guanin nükleotitine guanozin denir.

<span class="mw-page-title-main">Akne</span>

Akne (sivilce), yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili bir deri hastalığı. Fransızca kökenli olduğu belirtilen akne sözcüğü Türkçede sivilce ve sızanak olarak da ifade edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Lipit</span> Katı ve sıvı yağ

Lipit, tüm canlıların yapısında bulunan temel organik bileşiklerden biridir. Lipitler, doymuş ve doymamış yağlar olarak ayrılır. Doymamış yağlar, oda sıcaklığında sıvı hâlde bulunan lipitler; doymuş yağlar ise oda sıcaklığında katı hâlde bulunan lipitlerdir. Biyolojik önemi olan lipitler için yağ asitleri, nötr lipitler (trigliserit), fosfolipitler ve steroitler örnek gösterilebilir. Lipitler, insan ve hayvanların temel besinleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Alkol</span> karbon atomuna doğrudan bir -OH grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad

Alkol, karbon atomuna doğrudan bir -OH (hidroksil) grubunun bağlı olduğu organik bileşiklere verilen genel ad. Genel formülü CnH2n+1OH olan mono alkoller, alkollerin önemli bir sınıfıdır. Bunlardan etanol (C2H5OH), alkollü içeceklerde bulunan türüdür. Genellikle alkol kelimesi ile etanol kastedilir ki yeni fermente olmuş birada etanol oranı %3-5 arasında iken şarapta %12-15 arasındadır.

Hidroliz işlemi suyu oluşturan hidrojen ve oksijen elementlerinin birbirinden ayrılması ile sonuçlanan bir işlemdir. Bazı kaynaklarda hidroliz, moleküllerin su ilavesiyle daha fazla sayıda parçacık oluşturması olarak da geçer. Hidroliz, su ile bir kimyasal bağın parçalanmasıdır yani bir kimyasal reaksiyondur. Hidroliz genel olarak suyun nükleofil olduğu ikame(yer değiştirme reaksiyonu), eliminasyon(organik reaksiyon türü) ve solvasyon (çözme) reaksiyonları için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Laktik asit</span> Stereoizomer grubu

Laktik asit, kimyasal formülü C₃H₆O₃ olan organik bir asittir. İzomerik iki formu vardır: L(+) laktik asit ve D(-) laktik asit. Laktik asit, birçok doğal süreçte ve mikroorganizmalar tarafından fermantasyon sırasında üretilir. Bu asit, sütte de doğal olarak bulunur ve bu nedenle "laktik" adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Stearik asit</span> doymuş bir yağ asidi

Stearik asit, CH3(CH2)16COOH formülüyle gösterilen doymuş bir yağ asididir. Çoğu hayvan ve bitkiden elde edilen katı-sıvı yağlarda, ekseriya gliserid stearin şeklinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Formaldehit</span> kimyasal madde

Formaldehit CH2O formülüne sahip bir organik bileşiktir. Aldehitlerin en basit üyesidir, diğer ismi Metanaldir. Karbonil grubunun boş olan iki bağına birer hidrojen bağlanmasıyla oluşur. Tüm gelişmiş canlılarda doğal olarak üretilir. Zehirli bir gazdır. Sulu çözeltisinin kendisine özgü, yakan bir kokusu vardır. Formaldehit, genellikle %37'lik sulu çözeltisi şeklinde taşınır veya depo edilir. Bu çözeltiye formalin denir. Formalinden, düşük basınç altında su buharlaşıp, ayrıldığı zaman, paraformaldehit meydana gelir. Bu bir polimer olup, formülü HO(CH2O)xH olan beyaz katı bir maddedir (x yaklaşık 30'dur). Bu polimer ısıtıldığı zaman, gaz formaldehite dönüşür. Bundan dolayı, gaz formaldehit elde etmek için, uygun bir kaynaktır. Saf formaldehitten, polimer ürünler elde edilebildiği gibi, fenol ve kazein ile de sentetik reçine ve plastikler imal edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmetik</span>

Kozmetik, bir kimseyi daha çekici hâle getirmek ya da görünüm sorunlarını gidermek için kullanılan ürünleri, uygulanan bakım ve tedavileri kapsayan bir kavram. Kozmetiğin bir alt alanı olan makyaj; ruj, maskara ve fondöten gibi yüzü ve çevresini güzelleştirmek veya farklı bir görünüm vermek için uygulanan kozmetik ürünleri ve işlemleri kapsar. Makyaj malzemeleri haricinde saç bakımı ve cilt bakımı ürünleri, saç boyası, saç spreyi, saç jölesi, parfüm, makyaj fırçası, pudra pomponu, banyo tuzu, vücut yağ ve kremleri gibi pek çok ürün, kozmetik sınıfına girmektedir. Kozmetoloji hizmetler güzellik salonu, klinik, poliklinik, hastane'lerde uzmanlar tarafından, ayrıca bireysel olarak evde yapılabilir. Dünya çapında L'Oréal, Maybelline, IsaDora, Kiehl's, Coty, Wella, Faberlic, Oriflame, Chanel, Johnson & Johnson, Procter & Gamble, Unilever, Shiseido, Beiersdorf, LVMH, Kao, Mary Kay, Revlon ve Estée Lauder Companies, Dolce & Gabbana, Gucci gibi büyük kozmetik şirketleri vardır. Nadir hallerde erkek kozmetiği de yaygındır. Dünya çapındaki kozmetik endüstrisi şu anda 170 milyar ABD Doları tutarında tahmini bir yıllık ciro üretmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Fenol</span>

Fenol, benzen halkasına hidroksil bağlanmasıyla oluşan kimyasal bileşiktir. Saf hâlde, renksiz veya beyazdan hafifçe pembeye çalan renkte kristal katı şeklindedir. Tatlımsı, buruk bir kokuya sahip fenollerin tespit limiti havada 40 ppb, suda ise 1-8 ppm'dir. Suya kıyasla çok yavaş buharlaşır, suda orta dereceli bir çözünürlüğe sahiptir ve oldukça yanıcıdır.

<span class="mw-page-title-main">Yün</span>

Yün bazı memelilerden elde edilen hayvansal kıl kökenli doğal bir elyaf türü. Sıcak tuttuğu için battaniye ve kışlık giysilerin üretiminde kullanılır. Yün elyafı koyundan genellikle canlı hayvanlardan kırkılmak suretiyle olmak üzere değişik yöntemlerle elde edilir. Bu tür yüne kırkım yünü denir. Bu yünün ticari değeri diğer yöntemlerle elde edilenlerinkinden yüksektir. Kasaplık hayvanların kesildikten sonra derilerinin işlenmesi ile elde edilen yüne ise tabak yünü veya kasapbaşı yünü denir. Herhangi bir nedenle ölmüş hayvanın postundan elde edilen yün ise post yapağısı adını alır. Tabak yünü veya post yapağısı (yapak) deriden yolunarak alınmışsa kıl köklerini de içerdiğinden kırkım yününe göre daha düşük kalitelidir.

<span class="mw-page-title-main">Ruj</span>

Ruj, dudağa renk vermesi için kullanılan ve içinde pigmentler, yağlar, balmumu ve yumuşatıcı maddeler içeren bir kozmetik ürünüdür. Çeşitli renklerde, ışıltılı, simli olabilir. Makyaj ürünlerinin en çok tercih edilen ürünüdür. Dudak kalemi, dudak parlatıcısı ve dudak renklendiricisi ile beraber kullanılır. Ruj kelimesi Fransızcada "kırmızı" anlamına gelen "rouge" kelimesinden gelmektedir. Rujun içinde ozokerit, lanolin ve ceserin mumları, balmumu, kastor yağı, beyaz mineral yağı, lanolin yağı, hidrolenmiş bitkisel yağlar, oleil alkol ve bromo asitler bulunmaktadır. Dünyada her üç kadından biri ruj kullanmaktadır ve hayatı boyunca bir kadın ortalama altı gram ruj yutmaktadır.

Bir kolesteril ester, kolesterolün bir asit ile tepkiyerek oluşturduğu bir esterdir. Lipit metabolizmasında kolesterol ester terimi yaygın olarak kolesterolün yağ asitleri ile oluşturduğu kolesteril asil esterleri için kullanılır. Kolesterolün esterleşmesi onun hücre içinde depolanmasını ve kanda taşınmasını sağlar. Aterotik plakaların oluşumu sırasında içlerinde kolesteril esterler birikmesi aterosklerozun ilk aşamalarındandır.

Dihidroksiaseton veya bilinen adlarıyla DHA, Gliseron, ışıksız solaryum ve gıda sektörlerinde kullanılan basit bir üç karbonlu karbonhidrattır. Bu şeker türü çoğu zaman şeker pancarı ve şeker kamışından gliserinin fermantasyonuyla elde edilir.

<span class="mw-page-title-main">Metil asetat</span>

MeOAc, asetik asit metil esteri ya da metil etanoat olarak da bilinen Metil asetat, formülü CH3COOCH3 olan karboksilli bir esterdir. Karakteristik olarak, bazı tutkallar ve oje çıkarıcıların hoş kokusunu anımsatan yanıcı bir sıvıdır. Metil asetat, zayıf polar ve lipofilik özellikte olduğundan bazen bir solvent olarak kullanılmaktadır. Ancak yakın akrabası olan etil asetat daha az toksik ve suda daha az çözündüğünden dolayı çok daha yaygın kullanılan bir çözücüdür. Metil asetat, oda sıcaklığındaki su içerisinde %25 kadar bir çözünürlüğe sahiptir. Yüksek sıcaklıktaki suda, çözünürlüğü çok daha yüksektir. Metil asetat kuvvetli sulu bazlar ya da sulu asitlerin mevcudiyetinde kararlı değildir.

<span class="mw-page-title-main">İzopropil alkol</span>

İzopropil alkol (IUPAC ismi: propan-2-ol), CH3CH(OH)CH3 (bazen i-PrOH şeklinde de temsil edilir) kimyasal formülüne sahip organik bileşik. Renksiz ve yanıcıdır. Güçlü bir kokusu vardır. Alkol karbon atomunun diğer iki karbon atomuna ve propil grubunun hidroksil grubuna bağlı olduğu bu bileşik -bazen (CH3)2CHOH şeklinde de gösterilir- ikincil alkolün en basit örneğidir. 1-propanol'ün yapısal izomeridir. Evsel ve endüstriyel alanda çeşitli kullanımları vardır.

Benzil alkol, C6H5CH2OH formüllü aromatik alkol. Benzil alkol, aromatik kokulu renksiz bir sıvıdır. Toksisitesi düşüktür, bu yüzden kozmetik sektöründe bolca kullanılır. Polar olması nedeniyle kullanışlı bir çözücüdür. Suda az çözünür ancak diğer alkollerde iyi çözünür. Fenilmetanol, benzenmetanol, fenilkarbinol olarak da bilinir. 205 °C gibi yüksek bir kaynama noktasına sahiptir. Benzil alkol doğal olarak bazı bitkilerde, meyvelerde ve çaylarda bulunabilir. Endüstriyel olarak benzil klorürün hidrolizi üretilir. Diğer alkoller gibi, karboksilik asitlerle tepkimeye girerek benzil esterleri oluşturur.

Nitrolama bir nitro grubunun organik kimyasal bileşik içine sokulması için genel bir kimyasal proses sınıfıdır. İfade daha genel olarak, ayrıca nitrogliserin sentezinde olduğu gibi alkoller ve nitrik asit arasında farklı nitrat esterleri oluşturma işlemine yanlış olarak uygulanır. Nitro bileşiklerinin ve nitratların ortaya çıkan yapısı arasındaki fark nitro bileşiklerindeki azot atomunun doğrudan oksijen olmayan bir atoma genel olarak da karbon veya başka azot atomuna bağlanmasıdır. Oysaki organik nitratlar olarak da adlandırılan nitrat esterlerinde, azot bir oksijen atomuna genellikle dolayısıyla da bir karbon atomu 'na bağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Cilt beyazlatma</span>

Cilt beyazlatma, cilt rengini açmak için derideki melanin konsantrasyonu azaltacak kimyasal maddelerin kullanıldığı uygulamalardır. Bazı kimyasalların cilt rengini açmada etkili olduğu görülmüşken, bazılarının toksik veya güvensiz olduğu kanıtlanmıştır. Cıva içeren cilt beyazlatıcılar, nörolojik sorunlara ve böbrek sorunlarına sebep olabilir.

Alfa hidroksi karboksilik asitler veya a-hidroksi karboksilik asitler (AHA'lar), alfa karbon üzerinde bir hidroksil grubu ile ikame edilmiş karboksilik asitlerdir. Bu yapısal özellik onları, fonksiyonel grupların iki karbon atomuyla ayrıldığı beta hidroksi asitlerden ayırır. En önemli AHA'lar arasında glikolik asit, laktik asit, mandelik asit ve sitrik asit bulunur.Alfa hidroksi asitler, alfa olmayan hidroksi asitlere kıyasla daha güçlü asit yapılarına sahiptir ve bu özellik hidrojen bağlarıyla güçlendirilmiştir.