Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.

Kılcal damar veya kapiler vücuttaki en küçük kan damarlarına verilen isimdir. Büyüklükleri yaklaşık 5-10 μm'dir. Atardamarlar ile toplardamarları birleştiren kılcal damarlar, dokularla etkileşimi en yoğun olan kan damarlarıdır. Kılcal damar duvarları tek bir hücre tabakasından (endotel) oluşur. Bu tabaka öyle incedir ki oksijen, su ve lipitler gibi moleküller difüzyon ile bu tabakadan geçip dokulara girebilirler. Karbondioksit ve üre gibi zararlı ve atık maddeler de difüzyon ile kılcal damar içindeki kana dağılırlar. Belirli bazı sitokinlerin salınımıyla kılcal damarların geçirgenliği (permeabilite) daha da arttırılabilir.

Lenfatik sistem veya lenfoid sistem, omurgalılarda dolaşım sistemi ve bağışıklık sistemi'nin bir parçası olan bir organ sistemi'dir. Geniş bir lenf ağından, lenfatik damarlardan, lenf düğümlerinden, lenfatik veya lenfoid organlardan ve lenfoid dokulardan oluşur. Damarlar lenf adlı berrak bir sıvıyı kalbe doğru taşır.

Kollajen fibriller; bağ dokusunun tüm çeşitlerinde değişik miktarlarda yer alan, kollojenden yapılmış fibrillerdir. En çok fibroblastlar tarafından sentezlenir. Bununla beraber, osteoblast, odontoblast, kondroblastlar tarafından da sentezlenirler. Belirli bir uzunluğu yoktur, gerilme ve çekilmelere karşı çok dayanıklıdır. Bu özelliklerinden dolayı tendon, ligament, kemik, diş ve deride görülürler. Kaynatıldığında eriyerek yapışkan bir madde olan jelatine dönüşür. Dericilik sanayinde deriye dayanıklılık kazandırdığından bazı işlemlerden geçirilerek kullanılır.

Bazal zar ya da bazal membran; epitel hücrelerinin bazal kısımlarını döşeyerek epiteli altındaki bağ dokudan ayıran, düz kas, iskelet kası, kalp kası, sinir hücreleri ve yağ hücrelerinin etrafını kaplayan, çeşitli fibrillerden ve hücrelerarası maddeden oluşan ince tabaka. Bazal lamina ve retiküler lamina olmak üzere iki katmanı vardır.
Örtü epitelinde, epitel hücreleri sıkıca yan yana gelerek düzgün ve devamlı bir tabaka oluştururlar. Hücreler arası aralık oldukça dardır. Üst yüzeyleri ile vücudun bir iç boşluğuna ya da dış yüzeyine bakarlar. Alt yüzü ile bazal lamina adı verilen bir yapı aracılığı ile bağdokusu üzerine otururlar. Örtü epiteli damarsız bir doku olup, üzerine oturduğu bağdokusu içindeki damarlardan bazal lamina aracılığıyla, difüzyon yoluyla beslenir. Böylece bir dışa bakan yüzü bir de bazal laminaya oturan karşı yüzü ile bu dokunun hücrelerinde bir kutuplaşma söz konusudur. Epitel hücrelerinin fonksiyonlarını gerçekleştirdikleri serbest üst yüzeylerine apikal yüz ya da apikal kutup adı verilir. Beslenmesinin sağlandığı bağ dokusu üzerine oturduğu yüzeylerine ise bazal yüz ya da bazal kutup adı verilir. Bütün örtü epiteli türleri, hatta dış salgı bezi hücreleri bir bazal lamina üzerine oturur. Bazal lamina kesitlerinde özel tekniklerle ince bir çizgi şeklinde beliren tabakadır. İki katman olarak görülür. Bknz: Bazal lamina

Çok katlı yassı epitel, bir bazal membran üzerinde katmanlar halinde sıralanmış skuamöz (yassılaşmış) epitel hücrelerinden oluşur. Bazal membran ile sadece bir katman temas halindedir; diğer katmanlar ise yapısal bütünlüğü korumak için birbirine yapışıktır. Her ne kadar bu epitel yassı olarak adlandırılsa da, birçok hücre yassı olmayabilir; ki bu adlandırma epitellerin yüzeydeki hücre tipine göre adlandırılması geleneğinden kaynaklanmaktadır. Daha derin katmanlarda hücreler kolumnar veya kübik olabilir. Hücreler arası boşluk içermez. Bu epitel türü vücudun sürekli olarak aşınmaya maruz kalan bölgeleri için idealdir, çünkü bazal membran açığa çıkmadan dıştaki katmanlar sırayla dökülüp yenilenebilir. Derinin en dış tabakasını ve ağız, yemek borusu ve vajinanın iç yüzeyini oluşturur.
Epitel doku, Epitelyum ya da Örtü doku, vücudun iç ve dış yüzeyini örten, araları çok sıkı olan epitel hücrelerinden oluşmuş, altlarında bazal lamina denilen bir tabaka bulunduran, özelleşmiş bir dokudur.

Bağ doku; mezenşimal kökenli, dokulararası alanları dolduran en temel dokulardandır. Bağ doku, hücrelerarası boşlukları doldurur, hücreleri birbirlerine bağlar, enfeksiyonlara karşı koruma sağlar ve hasarlanmaları durumunda onarılmalarını gerçekleştirir. Epitel dokusunun hemen altında bulunur. Bağ doku, hücrelerarası madde, bağ dokusu hücreleri ve fibrillerden oluşur.
Gevşek bağ doku, embriyo gelişmesine devam ederken diğer dokular oluştuktan sonra kalan mezenşimden meydana gelir. Diğer dokuların aralarını dolduran, deriyi organlara bağlayan, kas aralarındaki boşlukları dolduran, epiteli içerdiği kan damarlarıyla besleyen ve solunum ve sindirim sistemindeki muköz zarları oluşturan dokudur. Seröz zarların yapısında bulunur. Yapısında en çok fibroblast hücreleri bulunmakla beraber, mezenşimden farklılaşan ya da kandan geçen makrofajlar, mast hücreleri, yağ hücreleri ve plazma hücreleri de yapısında yer alır. Süngerimsi bir yapıda olan dokuda içlerinde az miktarda zemin maddesi bulunan boşluklar vardır. Bu boşluklara areola, boşluklu dokuya ise, areolar doku denir. Areolar doku, gevşek bağ dokusu ile aynı anlamda kullanılabilmektedir. Kollajen, elastik fibriller daha yoğun olmakla beraber, retiküler fibriller de zemin maddesinde bulunmaktadır.
Düzensiz sıkı bağ doku; kalın demetler oluşturan kollajen fibrillerin farklı yönlere doğru yerleşim gösterdiği ve dağınık halde bulunduğu dokudur. Elastik fibriller de ağ şeklinde bir yapı göstererek bu dokuyu destekler. Zemin maddesi düzenli sıkı bağ dokusuna göre daha az yoğunluktadır. Hücreler, yoğun olarak bulunan fibrillerin arasından zorlukla ayırt edilirler. Farklılaşmamış mezenşimal hücreler ve makrofajlar dokuda bulunan hücrelerdir. Düzensiz sıkı bağ dokusu, dermiste, birçok organın kapsülünde, sinirlerin etrafındaki kılıfta, idrar yollarını döşeyen epitelin altında ve vücudun birçok bölgesinde yer alır.
Yağ dokusu ya da adipöz doku; omurgalılarda kısmen retiküler bağ dokudan, kısmen gevşek bağ dokudan meydana gelir. Dokuyu meydana getiren; mezenşimal hücrelerden farklılaşan yağ hücreleri; lipoblastlar dir. Oluşan genç lipoblastların bir kısmı fibroblastlara, bir kısmı ise kübik epitel hücrelerine benzer. Bu evrede hücre içinde yağ birikimi görülmez. Bu hücreler önce etraflarına bazal laminayı sentezler, daha sonra iki farklı yağ dokusunu oluşturmak üzere farklılaşırlar. Bunlar:
- Tekdamlalı yağ dokusu
- Çokdamlalı yağ dokusu dur.
Membran şu anlamlara gelebilir:
- Hücre membranı veya hücre zarı, hücrenin dış kısmında bulunan, molekülleri özelliklerine göre hücre içine alan veya dışarı bırakan katman
- Yapay membran veya sentetik membran, laboratuvar ve endüstri ortamında saflaştırma ve yalıtma işlemlerinde kullanılan bir membran
- Bazal membran, bazal zar veya bazal lamina, epitel hücrelerinin bazal kısımlarını döşeyerek epiteli altındaki bağ dokudan ayıran, düz kas, iskelet kası, kalp kası, sinir hücreleri ve yağ hücrelerinin etrafını kaplayan, çeşitli fibrillerden ve aramaddeden oluşan ince tabaka

İnsanlarda böbrekler, memeli böbreklerinin genellikle dış lobülasyon belirtileri göstermeyen, çok loblu, çok papiller şekilli, iki adet kırmızımsı kahverengi fasulye biçimli kan filtreleyen organlardır. Bunlar retroperitoneal boşlukta solda ve sağdadır ve yetişkin insanlarda yaklaşık 12 santimetre uzunluğundadır. Kanı eşleşmiş renal arterlerden alırlar; kan eşleşmiş renal venlere çıkar. Her böbrek, atılan idrarı mesaneye taşıyan bir tüp olan üretere bağlıdır.

Timüs, kemik iliği gibi birincil lenf organlarından biridir.

Omurgalılarda, odontoblast, diş pulpasının dış yüzeyinin bir parçası olan nöral krest kökenli bir hücre olup dentinogenezde görev alır. Dentinogenez, kök yüzeyindeki sementin üstünde ve diş minesinin altında bulunan dentin maddesinin yapımıdır.

Periodontal ligament, genellikle PDL olarak kısaltılır, dişi içinde bulunduğu alveol kemiğine bağlayan bir grup özel bağ dokusu lifidir. Bir tarafı kök sementine, diğer tarafı alveol kemiğine bağlanır.

Muskularis mukoza, mide bağırsak sisteminde yer alan lamina propria'nın dışında bulunan ve laminayı submukozadan ayıran ince bir düz kas tabakasıdır. Muskularis mukoza özofagusdan üst rektuma kadar sürekli bir şekilde bulunur. Ayrıca idrar yolunda, renal pelvisden mesaneye kadar olan boşaltım sisteminde de süreksiz bir muskularis mukoza benzeri kas tabakası bulunur, ancak süreksiz olduğu için gerçek bir muscularis mukoza olarak görülmemelidir.
Granülasyon dokusu, doku kaybının olduğu ya da geri emilememiş bir eksüdanın bulunduğu olguların iyileşme sürecinde da ortaya çıkan, bazı uzmanlarca “proliferatif (prodüktif) yangı” olarak nitelendirilen olgudur. Granülasyon dokusu ilk kez deri yaralarının iyileşmesi sırasında tanımlanmıştır; yara bölgesini dolduran damardan zengin dokunun yüzeyi granüllü görüldüğü için granülasyon dokusu adı verilmiştir.

Stroma bir doku veya organın yapısal veya bağlayıcı rolü olan kısmıdır. Organın belirli işlevleri olmayan tüm parçalardan oluşur - örneğin bağ dokusu, kan damarları, kanallar vb. Diğer kısım olan parankim, doku veya organın işlevini yerine getiren hücrelerden oluşur.