İçeriğe atla

Lambdasizm

Lambdasizm (Yunancadaki λ -Λάμδα, Lambda- harfinden. Türkçe: l'leşme), Macar Türkolog Zoltan Gombocz tarafından ortaya atılan; Türkçe "-ş-" sesinin aslî ses olduğu ve Çuvaşça ile Moğolcadaki "-l-" sesinin ise bu sesten türediğini iddia eden altayist görüştür.[1]

Örneğin; Türkçe “Taş” sözcüğündeki ş, Çuvaşçada “l” sesine dönüşmüştür: "çul" (burada ayrıca t>ç ve a>u değişimleri de vardır)

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 9 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Ekim 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk alfabesi</span> Türkçenin yazımında kullanılan alfabe

Türk alfabesi, Türkçenin yazımında kullanılan Latin alfabesi temelli alfabedir. 1 Kasım 1928 tarihli ve 1353 sayılı yasayla tespit ve kabul edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Arap harfleri</span> Arap alfabesini temel alan yazı sistemi

Arap harfleri, 7. yüzyılın üçüncü çeyreğinden itibaren Emevi ve Abbasi imparatorlukları aracılığıyla Orta Doğu merkezli geniş bir alana yayılma olanağı bulmuş İslam dininin benimsendiği coğrafyalarda kabul gören, kökeni Arap alfabesine dayalı, ünsüz alfabesi türünde bir yazı sistemidir. Dünyada Latin alfabesinden sonra en çok kullanılan yazı sistemidir.

<span class="mw-page-title-main">Kiril alfabesi</span> Slav dillerinin kullanımında rol oynayan bir alfabe

Kiril alfabesi, Avrasya'da çeşitli dillerin yazımı için kullanılan alfabedir. Çeşitli Slav, Kafkas, Moğol, Ural, ve İranî dillerinin resmî alfabesidir. En eski Slav kitaplarının yazıldığı iki alfabeden biri olan Kiril yazısı, Aziz Kiril ve kardeşi Metodius tarafından 9. yüzyılın ilk çeyreğinde oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Uygurca</span> Uygur Türkçesi

Uygurca veya Yeni Uygurca, Uygurlar tarafından konuşulan, Türk dillerinin Uygur grubunda yer alan bir dil.

Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.

<span class="mw-page-title-main">Letonca</span> Letonyanın resmi dili

Letonca ya da bir diğer adıyla Letçe, Letonya'nın resmî dilidir. 1,4 milyon kişi ana dil olarak, 1-1,5 milyon kişi yabancı dil olarak, toplamda yaklaşık 3,2 milyon kişi tarafından konuşulur. 33 harfli bir alfabe kullanılır.

Eski Türkçe, Türk yazı dilinin ilk dönemidir. Dönem Orhun Türkçesi ve Eski Uygur Türkçesi olmak üzere iki altdönemde incelenir. Orhun Türkçesinin kesin tarihlere dayandırılabilir ilk belgesi olan ve VIII. yüzyılın ortalarına tarihlenen Orhun Yazıtlarından Uygur Türkçesinin tarihe karıştığı XIII. yüzyıla değin sürer. Doğu Asya'dan Doğu Avrupa'ya dek önemli bir coğrafyada konuşulduğu anlaşılmaktadır. İlk dönemlerinde yabancı etkilerden epey uzak ve dönemin diğer dillerine göre oldukça yalın olduğu, Uygur çağında git gide zenginleştiği ve yabancı dillerden etkilendiği anlaşılmaktadır. Dil XIII. yüzyılda ölse de türlü Türk toplulukları tarafından yazı dili olarak kullanıldığı XVII. yüzyıla tarihlenen Altun Yaruk nüshasından anlaşılmaktadır.

Çe, Kiril alfabesi harfidir. Ötümsüz artdişyuvasıl patlamalı sürtünmeli ünsüz (dinle) sesini göstermek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Çuvaşça</span> Türk dili

Çuvaşça, Rusya'nın orta kesiminde, Ural Dağları’nın batısında konuşulan çağdaş dönem Türki dillerden biridir. Türk dillerinin Ogur-Bolgar grubu öbeğinden varlığını korumuş tek dilidir. Çuvaşça, Çuvaşların anadili ve Çuvaşistan’ın resmî dilidir. Yaklaşık iki milyon kişi tarafından konuşulur. 2002 verilerine göre Çuvaşistan’da bu dili konuşan nüfusun % 92 etnik olarak Çuvaş, % 8’i ise başka etnik kökenlidir. Çuvaşça, okullarda eğitim dili olmasına ve medyada kullanılmasına karşın, Rusçanın yaygın kullanımından dolayı tehlike altında olan bir dildir.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ogur öbeği</span>

Ogur grubu, Oğur grubu, Ogur öbeği, Oğur öbeği, Ön Bulgar grubu, Lir Türkçesi, Hun-Bulgarca ya da R-Türkçesi Türkî diller ailesinin bir koludur. Bu grubun günümüzde tek hayatta kalmış olan dili, yaklaşık iki milyon kişinin konuştuğu Çuvaşçadır. Gruba ait tarihi bir dil olan Ön Bulgarca bugün ölü dillerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Kürt alfabeleri</span>

Kürt alfabeleri, Kürt dillerinin yazılması için kullanılan yazı sistemleridir. Günümüzde çoğunlukla kullanılan iki sistem vardır. Türkiye'deki Kürtler tarafından kullanılan şekli 1932 yılında, Celadet Ali Bedirhan tarafından Latin alfabesinden uyarlanmıştır. Bu alfabeye Kurmancî, Hawar ya da Bedirxan alfabesi de denir. Türkiye ve Suriye'deki Kürtler tarafından kullanılmaktadır. Arap alfabesinden uyarlanmış olan Soranî alfabesi ise Irak ve İran'da kullanılmaktadır. Eski Sovyet cumhuriyetlerinde ve Orta Asya'da yaşayan Kürtler ise Kiril alfabesini kullanırlar. Bütün alfabelerin bir yazı sisteminde birleştirilmesini amaçlayan bazı Kürt dilbilimciler Yekgirtî adında yeni bir Latin alfabesi hazırladılar.

Şin, Arap alfabesinin on üçüncü harfi. Ebced hesabındaki değeri 300'dür. Şemsî harflerdendir.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

Ünsüz, sessiz ya da konsonant; m, r, g gibi, oluşması esnasında, kısmen de olsa, bir engele çarpan konuşma sesi. Ünsüzler, ünlülerle birlikte kullanılarak heceleri meydana getirirler: de, le, em, es, bi, si gibi.

<span class="mw-page-title-main">İdil Bulgarcası</span>

İdil Bulgarcası, Volga Bulgarcası veya İdil Bulgar Türkçesi, Türk dilinin eski dönemlerinde İdil sahasında konuşulmuş, Çuvaşçaya yakınlığı ile bilinen, Türk dilinin Oğur grubunun tarihî yazılı dillerinden biridir. Tümü Moğol istilasından sonraki dönemde (1281-1361) yazılmış, Tataristan başta olmak üzere, Tataristan'da, Başkurdistan'da, Udmurtya'da ve Çuvaşistan'da Tataristan yakınlarında bulunmuş, 13. ve 14. yüzyıldan kalma Arap harfli 88'inin tarihi belli toplam 139 mezar kitabesindeki sınırlı dil malzemesiyle İdil Bulgarcası bir dereceye kadar bilinmektedir. Günümüzde bu dile en yakın dil Çuvaşçadır. Çuvaşlar İdil Bulgarlarının torunudur.

<span class="mw-page-title-main">Şaz Türkçesi</span>

Şaz Türkçesi, Doğu Türkçesi veya Z-Türkçesi, Macar türkologları, lehçeler tasnifi için z > r (=rotasizm) ve ş > l (=lambdasizm) değişimlerini daha esaslı saydıklarından, Türk lehçelerini bu esasa göre ikiye ayırmışlar ve z-ş esaslı lehçeler grubuna “Doğu Türkçesi”, r-l esaslı lehçelere de “Batı Türkçesi” demişlerdir. l-r paralelliğini çok basitçe anlatmak gerekirse Lir Türkçesindeki kır sözcüğü Şaz Türkçesinde kız şeklindedir.

Ortak Türk Alfabesi, Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.

Çengel işareti, dil biliminde ve çoğu dilde kullanılan bir diyakritik işarettir. Türkçede yalnız sessiz harflerde kullanılan ve harflerin ses değerlerini değiştiren bir göstergedir.