Yanardağ ya da volkanik dağ, magmanın yeryüzünden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş Sistemi'nde bulunan kayalık gezegen ve uydularda birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu, en azından Dünya'da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne var ki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. Yanardağların araştırıldığı bilim dalına volkanoloji denir.
Moren veya buzultaş, doğrudan doğruya buzulların ilerlemesi veya gerilemesi sırasında, buzulun taşıyarak oluşturduğu tabakalaşmamış depolara genel olarak verilen bir terimdir. Glasiyal koşullar ve süreçler ile taşınan ya da biriktirilmiş olan malzemenin her tanesine moren adı verilir.
Stratigrafi, katmanbilim ya da tabakabilim. Yerkabuğunun kısımları olarak ele alınan tabakalı kayaların formasyonlardan, bileşimlerden, istiflenmelerden ve korelasyonlarından söz açan jeoloji koludur. Bir alan veya bölgedeki kayaların nitelik, kalınlık, istiflenme, yaş ve korelasyon yönlerinden ele alan tasvirci jeoloji bölümüdür.
Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.
Çıldır Gölü, Ardahan ve Kars il sınırları içerisinde kalan bir göldür. Eskiden Palakatsio Gölü olarak adlandırılıyordu.
Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.
Orojenez, İç kuvvetlerin ortaya çıkma şekillerinden birini ifade eden orojenez terimi dağ oluşumu anlamına gelir.
Mescit Dağı, Erzurum ili sınırları içinde yer alan ve Türkiye'nin 3000 metrenin üstündeki dağlarındandır. 3255 metrelik zirvesi ile Çoruh Nehri'nin çıktığı dağ olan Mescit Dağı, Erzurum şehir merkezinin kuzeyinde yer alır.
Peribacası, ince uzun, kurak havzalardan ve kırgıbayır yüzeylerinden çıkan, vadi yamaçlarından inen sel sularının yeri aşındırmasıyla oluşan bir kaya oluşumudur. Peri bacalarının gövdeleri genellikle yumuşak minerallerden ve tepesi sert, daha zor aşınan kayadan oluşur. Gövdeleri genellikle konik şekle sahiptir. Şekilleri erozyon biçimlerine göre değişir. Farklı mineral katmanları gövdelerinde farklı renklere sebep olabilir. Çapları 1 ila 15 metre arasında değişir, bu sınırlamanın dışına çıkan oluşumlar peri bacası olarak sınıflandırılamazlar. Peri Bacaları esas olarak çölde kuru ve sıcak bölgelerde bulunur. Yaygın kullanımda kukuletalar veya kuleler arasındaki fark, kukuletaların totem direği şeklindeki bir gövdeye sahip olarak tanımlanırken değişken bir kalınlığa da sahiptir.
Coba Höyük, Gaziantep il merkezinin yaklaşık 45 km. batı kuzeybatısında, eski adı Keferdiz olan Sakçagözü bucağına 3 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Orta boy bir höyük olan Coba Höyük, 140 x 90 metre boyutlarında ve 9 metre yüksekliğinde bir tepedir. Bazı arkeolojik metinlerde Sakçegözü ya da Sakçagözü olarak de geçen höyük bu adı, İslahiye Ovası'nın devamı olan Sakçagözü Ovası'ndan almıştır. Ova, Amanos Dağları ve Sof Dağı'ndan kaynaklanan ve güneyde Asi Nehri'ne dökülen küçük derelerin yer aldığı verimli bir ovadır.
Batolit, magmanın derinliklere sokulması ve katılaşmasıyla meydana gelen büyük boyutlu bir magmatik oluşumdur. Dipten, çok derinlerden yer kabuğunun içine doğru büyük yığınlar halinde sokulmuş, fakat yeryüzüne ulaşmamış kütleler şeklindedir. Kökü derinliklere doğru uzanan yığınlar hâlindedir. Batolitler çoğunca granitlerdendir. Batolit terimi Eduard Suess tarafından türetilmiştir.
Çöl kaldırımı, kırılmış ince çakıl ya da irice taş parçalarının birbirine açısal bir şekilde yüzeyi kaplayıp, sıkışmasıyla oluşan yüzey şekline denir. Kısaca bölgedeki iri taşların kırılmış ufak taşlar ile birleşerek açısal bir şekilde bir alanı sıkıştırıp doldurması ile oluşan kaldırımlardır.
Lav domları veya Lav domu, riyolit, dasit ve trakit gibi asit karakterdeki çok yapışkan ve yoğun lavların,içinden çıktıkları bacanın ağız kısmında meydana getirdikleri kubbe şeklindeki tepelerdir.
Denizaltı kanyonu, okyanusların kenar kısımlarındaki diplerde, bir kısmı sığ, enine profilleri V şeklinde olan, bir kısmı da çok derin şeklinde yarılmış dik yamaçlı vadilere denilmektedir.
Yalıtaşı, kıyı bölgesinin gelgit arası kesiminde kum ve çakıl boyutlu sedimanların karbonat çimento ile bağlanarak taşlaşması sonucu oluşmuş sedimanter yapıdır. Çimentolu tortul kayaçlar bulunduğu yere bağlı olarak, yalıtaşlarını oluşturmak için çimentolu tortul kabukları, mercan parçaları, farklı türde kaya parçaları ve diğer malzemelerin değişken bir karışımından oluşabilir. Yalıtaşı, genellikle tropikal veya subtropikal bölgelerde gelgit bölgesi içinde oluşurlar. Ancak, kuvaternerde oluşan yalıtaşları kuzey ve güney yarımkürelerin 60 'enlemine kadar görülmektedir.
Okyanus tabanlarında magmadan gelen malzemenin katılaşması ile oluşan kabuk. Okyanusal kabuk dünyanın bir parçası olan litosfer kabuğunun üzerinde bulunan okyanus havzalarıdır. Mafik kayaçlardan ya da demir ve magnezyum açısından zengin olan sima dan oluşur.
Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.
Dom, geniş ölçekte yer kabuğu yaylanmaları ve oynamaları sonucu bir bölgenin kubbeye benzer şekilde kabarması, kubbeleşme. iç basınçlar sonucu yeryüzünde oluşan kubbemsi yapılara denir. Dom, geniş anlamda tabakaların duruşu değişmeden epirojenik hareketler ile kubbeleşmesi ile oluşur.
Jeolojik yapı ya da jeolojik formasyon doğal yollarla oluşan yeryüzü şekilleri ve yapılardır. Belirli oranda kaya içerirler.
Tektonik yükselme denilen olay plaka tektoniğin yüklenen dünya yüzeyinin jeolojik yükselmesidir. Tektonik yer kabuğunun yapıları, bu kabuğun uzun yıllar süren farklı hareketleriyle meydana gelmiştir. Tabakalar tortulanma sırasındaki ilk yatay görünüşünü koruyamamışlardır eğilmiş,bükülmüş kıvrılmış ve kırılmıştır. Aynı zamanda altta yatan mantonun yoğunluk dağılımındaki değişikliklere sert litosferin ezilmesine neden olmuştur.