İçeriğe atla

Laissez faire

Laissez faire (Fransızca telaffuz: [lese fɛʁ]  ( dinle), (Türkçe: Ne isterlerse yapsınlar), özel insan grupları arasındaki işlemlerin her türlü ekonomik müdahaleden (sübvansiyonlar veya düzenlemeler gibi) muaf olduğu bir ekonomik sistem türüdür.

Bir düşünce sistemi olarak laissez-faire şu aksiyomlara dayanır: "Birey toplumdaki temel birimdir, yani sosyal hesaplamadaki ölçüm standardıdır; bireyin doğal bir özgürlük hakkı vardır; ve doğanın fiziksel düzeni uyumlu ve kendi kendini düzenleyen bir sistemdir." Orijinal ifade laissez faire, laissez passer'dir ve ikinci kısmı "(şeylerin) olmasına izin ver" anlamına gelmektedir. Bu deyiş genellikle Vincent de Gournay'e atfedilir.[1]

Laissez-faire'in bir diğer temel ilkesi, piyasaların doğal olarak rekabetçi olması gerektiğidir ki bu kural laissez-faire'in ilk savunucuları tarafından her zaman vurgulanmıştır.

Fizyokratlar, laissez-faire'in ilk savunucularıydı ve "17. yüzyıl Fransa'sında büyüyen korkunç ve sakatlayıcı vergilendirme ağının" yerini alacak bir impôt unique, yani toprak rantı vergisini savunuyorlardı.[2]

Onların görüşüne göre sadece toprak vergilendirilmelidir çünkü sadece toprak üretkendir.[3][4][5]

Laissez-faire savunucuları, hükûmetin ekonomik sektörden neredeyse tamamen ayrılmasını savunmaktadır.[6] Laissez-faire ifadesi daha geniş bir Fransızca ifadenin parçasıdır ve kelimenin tam anlamıyla "[o/onlar] yapsın" anlamına gelir, ancak bu bağlamda ifade genellikle "olmasına izin vermek" ve ifadede "rahat" anlamına gelir. Hiçbir zaman tam bir tutarlılıkla uygulanmamamış olsa da, laissez-faire kapitalizmi 18. yüzyılın ortalarında ortaya çıkmış ve Adam Smith'in Ulusların Zenginliği adlı kitabıyla daha da popüler hale gelmiştir.[7][8]

Ayrıca bakınız


Kaynakça

  1. ^ Ellen Judy Wilson; Peter Hanns Reill (1 Ağustos 2004). Encyclopedia Of The Enlightenment. Infobase Publishing. s. 241. ISBN 978-0-8160-5335-3. 23 Temmuz 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Temmuz 2012. 
  2. ^ Rothbard, Murray (1995). An Austrian Perspective on the History of Economic Thought. Edward Elgar Publishing. s. 371. ISBN 0-945466-48-X. 
  3. ^ Gaffney, Mason. "The Taxable Surplus of Land: Measuring, Guarding and Gathering It". 10 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2014. 
  4. ^ Gaspard, Toufick. A Political Economy of Lebanon 1948–2002: The Limits of Laissez-faire. Boston: Brill, 2004. Print
  5. ^ Fizyokrasi (PDF), 13 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF), erişim tarihi: 25 Temmuz 2014 
  6. ^ Quick Reference Handbook Set, Basic Knowledge and Modern Technology (revised) by Edward H. Litchfield, Ph.D
  7. ^ Edward H. Litchfield. "Quick Reference Handbook Set, Basic Knowledge and Modern Technology" (revised ed.).
  8. ^ "Adam Smith". Encyclopædia Britannica. 12 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Nisan 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Adam Smith</span> İskoç filozof ve ekonomist (1723–1790)

Adam Smith FRSA, "Ekonominin Babası" ve "Kapitalizmin Babası" olarak anılan İskoç ekonomist, ahlak filozofu, politik ekonominin öncüsü ve İskoç Aydınlanması sırasındaki önemli bir figürdü.

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Sosyalizm, sosyal ve ekonomik olarak toplumsal refahın, katılımcı bir demokrasiyle gerçekleşeceğini ve üretim araçlarının hakimiyetinin topluma ait olduğunu savunan, işçi sınıfının yönetime katılmalarına ağırlık veren, özel üretim yerine kamu bazlı üretimi destekleyen, telkin ve propagandalarını eğitim, tarım ve vergi reformları üzerinde yoğunlaştıran ekonomik ve siyasi bir teoridir. Siyasi yelpazede ve dünyanın çoğu ülkesinde sosyalizm, standart sol ideoloji olarak kabul edilir. Sosyalizm türleri, kaynak tahsisinde piyasaların ve planlamanın rolüne ve kuruluşlardaki yönetim yapısına göre değişir.

<span class="mw-page-title-main">Doğal çevre</span> Dünya üzerindeki canlı ve cansız varlıklar

Doğal çevre veya doğal dünya, yalnızca doğal yollarla meydana gelmiş canlı ve cansız tüm varlıkları kapsar. Doğal çevre terimi çoğunlukla Dünya ve Dünya'nın bazı bölgeleri için kullanılır. Bu kavram, insanlığın hayatta kalmasını ve ekonomik faaliyetlerini etkileyen tüm canlı türlerinin, iklimin, hava durumunun ve doğal kaynakların etkileşimini kapsamaktadır. Doğal çevre kavramı, aşağıdaki bileşenlerine göre incelenebilir:

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

Serbest piyasa, ürün fiyatının alıcı ve satıcının karşılıklı anlaşmasıyla belirlendiği, arz ve talebe hükûmet tarafından müdahale edilmeyen piyasadır. Ekonomik faaliyet tam rekabet şartları içinde serbestçe yapılır, ekonomik sorunların çözümünde müdahale değil, fiyat mekanizmasının kullanımı esastır. Fakat, her ne kadar serbest piyasa, hükûmetin arz, talep veya fiyatlar üzerine herhangi bir müdahale yapmamasını gerektirse de, tüccarların birbirlerini zorlamamasını ya da aldatmamasını da gerektirir. Bu yüzden tüm alım ve satımlar gönüllü olarak yapılır.

İlerlemecilik, ilericilik ya da progressivizm, her alanda ileri düzeyde önlemler uygulayarak insanların mevcut durumlarını iyileştirmeyi ve toplumun statüsünü yükseltmeyi amaçlayan, bu doğrultuda toplumsal reformu destekleyen politik felsefedir. Bilim, teknoloji, ekonomik kalkınma ve sosyal organizasyondaki ilerlemelerin insanın yaşam koşullarını geliştirmede büyük öneme sahip olduğunu ifade eden İlerleme Düşüncesine dayanır. Modern siyasette ilerlemecilik, siyasi değişim ve hükûmet eylemlerinin desteği yoluyla sıradan insanların çıkarlarını temsil etmeyi amaçlayan bir sosyal veya siyasi harekettir ve genellikle sol-liberal geleneğin bir parçası bağlamında düşünülür. Ancak bu, ideolojilerin eş anlamlı olduğu anlamına gelmez.

<span class="mw-page-title-main">Kamu malı</span>

Kamu malı, münhasır fikrî mülkiyet haklarının geçerli olmadığı tüm yaratıcı çalışmalardan oluşur. Bu haklar sona ermiş, kaybedilmiş, açıkça feragat edilmiş ya da uygulanamaz hâldedir.

<span class="mw-page-title-main">Liberteryen Parti (Amerika Birleşik Devletleri)</span> Siyasi parti

Liberteryen Parti, sivil özgürlükleri, müdahale karşıtlığını ve laissez faire tarzı kapitalist ekonomiyi destekleyen, sınırlı devlet anlayışının ve sosyal devlet anlayışının kaldırılmasını savunan ABD'deki liberteryen politik partidir. Parti, tüm bireylerin kendi hayatları üzerinde egemen olduğu ve başka insanların çıkarları için bireyin kendi değerlerini feda etmeye zorlanmadığı bir dünya istediğini belirtir.

Bireycilik, bireyin özgürlüğüne büyük ağırlık veren ve genellikle kendine yeterli, kendi kendini yönlendiren, görece özgür bireyi ya da benliği vurgulayan siyaset ve toplum felsefesidir.

Ekonomik liberalizm, piyasa ekonomisinin bireyci hatlara dayanmasını ve üretim araçlarının özel mülkiyette olmasını destekler. Ekonomik liberaller, serbest ticareti ve açık rekabeti engellediği için piyasaya yapılan hükümet müdahalesine ve korumacılığa karşı çıkma eğilimindedir, ancak mülkiyet haklarını korumak ve piyasa başarısızlıklarını çözmek için yapılan hükûmet müdahalesini destekler. Ekonomik liberalizm, Büyük Buhran ve Keynesyenizm'in yükselişine kadar genel olarak klasik liberalizmin ekonomik modelini ifade etmek için kullanılmıştır.

Klasik iktisat, klasik politik ekonomi ya da Smithyen ekonomi, 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılın başlarından ortalarına kadar özellikle İngiltere'de gelişen politik ekonomide bir düşünce okuludur. Başlıca düşünürleri Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo, Thomas Robert Malthus ve John Stuart Mill olarak kabul edilmektedir. Bu ekonomistler, üretim ve mübadelenin doğal yasaları tarafından yönetilen, büyük ölçüde kendi kendini düzenleyen sistemler olarak piyasa ekonomilerine dair bir teori üretmişlerdir.

Minarşizm, devletin tek meşru fonksiyonunun bireyleri saldırganlıktan, hırsızlıktan, sözleşmelerin ihlalinden ve dolandırıcılıktan korumak olduğunu ve devlet kurumlarının sadece askeriye, polis, yargı ve yasamadan ibaret olması gerektiğini savunan liberteryen siyaset felsefesidir. Bazı minarşistler vergilendirmeyi desteklerler. Minarşistler genellikle laissez-faire yaklaşımının ekonomik refahı arttıracağını düşünür.

<span class="mw-page-title-main">Gerald Edelman</span> Amerikalı biyolog (1929 – 2014)

Gerald Maurice Edelman, Amerikalı biyolog. 1972 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü Rodney Robert Porter ile bağışıklık sistemi ile ilgili çalışmaları nedeniyle paylaşmıştır. Antikorların yapısıyla ilgili keşifleri Nobel Ödülü'nü kendisine kazandırmıştır.

Sağ liberteryenizm, siyasi analistler, akademisyenler ve medya kaynakları tarafından öz-sahipliği, sınırlı hükûmeti savunan, özel mülkiyet haklarını ve serbest piyasayı destekleyen laissez faire eğimli liberteryen felsefeleri tanımlamada kullanılan bir terimdir. İlk olarak klasik liberalizm üzerinden yola çıkmıştır ve günümüzde bu düşüncenin daha uç şekli olarak kabul edilir.

Gizlilik veya mahremiyet bireyin veya bir grubun kendilerini veya kendileri hakkındaki bilgileri ayırma yeteneği ve böylece kendilerini ifade ederken seçici olmaları. Sınırları ve kabul edilir içeriği kültürler ve bireyler arasında farklılık gösterir ancak bazı ortak temalar paylaşılmaktadır. Herhangi bir şey gizli olduğunda, doğal olarak kişiye özel veya hassas bir durum var demektir. Mahremiyet alanı bilgilerin korunması ve kişisel alana girilmemesini gerektirdiğinden güvenlikle çakışmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İsviçre Ulusal Bankası</span>

İsviçre Ulusal Bankası, İsviçre'nin merkez bankasıdır. 16 Ocak 1906 tarihinde kurulmuş olup ülkenin para politikası ile İsviçre frangı'nın banknotlarının dağıtımından sorumludur. Merkezi Bern'de yer almaktadır.

Millîleştirme, özel malları millî bir hükûmet veya devlet adına devlet mülkiyeti vererek kamusal mala dönüştürme sürecine verilen addır. Millîleştirme, daha çok özel mallara veya devlet bürokrasisinin alt kanatlarınca - belediyeler gibi - sahip olunan malların devlete transferini içerir. Millileştirmenin karşıtları özelleştirme, kamulaştırmadır. Daha önceden millileştirilen mallar özelleştirildiğinde ve daha sonradan hükûmet tarafından kamu mülkiyeti halini aldığında, yeniden millileştirme yapılmış olur. Genellikle millîleştirmeye tabi bırakılan sektörlere örnek olarak ulaşım, iletişim, enerji, bankacılık ve doğal kaynaklar örnek verilebilir.

Görünmez el, kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden bireylerin getirdiği istenmeyen daha büyük sosyal yararları ve kamu yararını tanımlayan bir ekonomik kavramdır. Kavram ilk olarak Adam Smith tarafından 1759'da yazılan Ahlaki Duygular Teorisi'nde tanıtıldı. Smith'e göre, kelimenin tam anlamıyla ilahi bir yardımdır, bu tanrı elidir, bu da bunu gerçekleştirmek için çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Georgizm</span>

Modern zamanlarda Geoizm olarak da adlandırılan ve tarihsel olarak tek vergi hareketi olarak bilinen Georgizm, insanların ürettikleri değere sahip olmalarına rağmen, tüm doğal kaynaklardan, müştereklerden ve kentsel konumlardan elde edilen ekonomik rantın toplumun tüm üyelerine eşit olması gerektiğini tutan bir ekonomik ideolojidir. Amerikalı iktisatçı ve sosyal reformcu Henry George'un yazılarından geliştirilen Georgist paradigma, ekonomik verimliliği sosyal adaletle bütünleştirmeye çalışan toprak hakları ve kamu finansmanı ilkelerine dayalı olarak sosyal ve ekolojik sorunlara çözümler arar.