Hukuk ya da tüze birey, toplum ve devletin hareketlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini; yetkili organlar tarafından usulüne uygun olarak çıkarılan, kamu gücüyle desteklenen, muhatabına genel olarak nasıl davranması yahut nasıl davranmaması gerektiğini gösteren ve bunun için ilgili bütün olasılıkları yürürlükte olan normlarla düzenleyen normatif bir bilimdir. Ayrıca, toplumu düzen altına alan ve kişiler arası ilişkileri düzenleyen, ortak yaşamın huzur ve güven içinde akışını sağlayan, gerektiğinde adaleti yerine getiren, kamu gücü ile desteklenen ve devlet tarafından yaptırımlarla güvence altına alınan kurallar bütünüdür. Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.
Soykırım, jenosit veya genosit ; ırk, canlı türü, siyasal görüş, din, sosyal durum veya başka herhangi bir ayırıcı özellikleri ile diğerlerinden ayırt edilebilen bir topluluk veya toplulukların bireylerinin, çıkâr amacıyla, bir plan çerçevesinde ve yok edilmeleri niyetiyle girişilen eylem ve sonuçlar bütünüdür. Tam tanımı, soykırım üzerinde çalışan akademisyenler arasında değişiklik gösterse de 1948'de Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nde (SSECS) hukuksal bir tanımı bulunmaktadır. Sözleşmenin 2. maddesi, soykırımı şu şekilde tanımlamaktadır: "Ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: Topluluğun üyelerinin öldürülmesi, topluluğun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi, topluluğun yaşam koşullarının topluluğun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasıtlı olarak bozulması, topluluk içinde yeni doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması, topluluktaki çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi."
Savaş veya harp; ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmaya denir.
Korunma durumu, biyolojide bir canlı türünün günümüzde ya da gelecekte varlığını sürdürmeye devam etme olasılığının bir göstergesidir. Bu gösterge, türe ait kalan birey sayısı kadar, zaman içindeki nüfus artış ya da azalışları, başarılı üreme oranları, bilinen tehditler gibi çeşitli etmenler göz önünde bulundurularak belirlenir.
1949 Cenevre Savaş Esirleri Sözleşmesi,, 1949 yılında Cenevre'de, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını saptamak amacı ile bazı devletlerin 21 Nisan-12 Ağustos 1949 tarihleri arasında bir araya gelerek oluşturdukları uluslararası hukuk.
IPPC, Uluslararası Bitki Koruma Birliği. Bitki sağlığını korumaya ve bitki hastalıklarının yayılmasını önlemeye yönelik uluslararası bir birliktelik anlaşmasıdır. Bitkilerde oluşan hastalıkların belirlenmesi, yayılmasının önlenmesi ve yok edilmesi konusunda dünya ulusları arasında koordinasyon ve iş birliğini amaçlar.
Ölüm yürüyüşü etnik grupları veya savaş mahkûmlarını uzun bir zaman zarfında kilometrelerce yürüterek imha etme tekniğidir. Yürüyenlere çok az yemek ve su verilebilir ya da hiç verilmeyebilir. Bu şekilde açlıktan, susuzluktan veya genellikle yorgunluktan zayıf düşerek ölmeleri sağlanır. Daha fazla yürümeyi reddedenler, dinlenmek için duranlar ve bayılanlar idam edilir veya işkence görür.
Uluslararası hukukta diplomatik tanıma, bir devletin başka bir devlet veya yönetimin, statüsünü veya bir eylemini, kabul ettiği, dahilî ve uluslararası sonuçlar doğuran, tek taraflı bir politik eylemdir. Diplomatik tanıma de facto veya de jure olabilir, genelde tanıyan hükûmetin bir resmî açıklaması yoluyla bu gerçekleşir.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi, Cenevre, İsviçre merkezli bir insani yardım kuruluşu. 1949 yılındaki Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 tarihli Ek Protokoller ve 2005 yılındaki III. Protokol ile ve taraf devletlerin imzası ile ICRC uluslararası ve iç çatışmalarda kurbanları korumak için yetki almıştır. Kurbanlar savaş yaralıları, esirler, mülteciler, siviller ve diğer muharebe dışı zarar görenler olarak sayılabilir. Kurum üç kez Nobel Barış Ödülü kazanmıştır.
1972 yılında imzalanan UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesi ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), kültürel veya doğal miras açısından önem taşıyan yerler olan Dünya Mirasları kavramını tanımladı. Doğal özellikler, jeolojik ve fizyografik oluşumlar ve bilim, koruma veya doğal güzellik açısından önemli olan doğal alanlar doğal miras olarak tanımlanır. Azerbaycan, Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşmeyi 16 Aralık 1993'te onaylamasıyla ülkedeki alanlar listeye dahil edilmiştir.
Kudret Özersay (d. 16 Aralık 1973, Alaminyo, Larnaka) Kıbrıs Türkü akademisyen, uluslararası hukuk uzmanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın uzun süreli müzakerecisi, Toparlanıyoruz Hareketi kurucusu. 2015 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı oldu. Halkın Partisi Genel Başkanı. 2 Şubat 2018 itibarıyla KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı. 2020 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimi'ne bağımsız aday olarak katılmıştır.
Dünya Mirası, UNESCO tarafından listelenen, özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerden her birine verilen addır. Genel Kurul tarafından seçilen 21 UNESCO üyesi ülkenin oluşturduğu Dünya Miras Komitesi tarafından yönetilen uluslararası Dünya Mirası Programı bu listeyi güncellemektedir.
Telif kanunu, telif haklarını düzenleyen kanunlardır. Uluslararası telif hakları için imzalanmış anlaşmalardan biri Edebi ve sanatsal eserlerin korunmasına dair Bern Konvansiyonu'dur. Bern Konvansiyonu'na 1886 yılından beri 170 ülke ve Vatikan imza atmıştır. Amerika Birleşik Devletleri önderliğinde 18 tane Amerika kıtası ülkesi de Bern Konvansiyonu'nun yanında Buenos Aires Konvansiyonu'na taraf olmuştur. Bu ülkeler daha sonra Evrensel Telif Hakları Konvansiyonu'na (ETHK) taraf olan ülkeler arasında yer almışlardır. ETHK tarafı olan ülkeler genel itibarı ile Dünya Ticaret Örgütü ülkeleri olduğu için 1995 yılındaki Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları Anlaşması (TBFMHA) anlaşması ile ETHK etkisiz hale gelmiştir. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (DFMÖ) çerçevesinde 2002 yılında bir telif hakları konvansiyonu düzenlenmiştir. DFMÖ Telif Hakları Anlaşması'nı 2016 itibarı ile 94 ülke imzalamıştır. İmzalanmış olan uluslararası anlaşmalar gözetilerek ülkeler kendi telif kanunlarını çıkarmışlardır. Bunlara hiçbir uluslararası telif hakkı anlaşmasını imzalamamış olan İran gibi ülkeler de dahildir.
Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar; eğitim hakkı, barınma hakkı, yeterli bir yaşam standardı hakkı, sağlık hakkı ve bilim ve kültür hakkı gibi sosyoekonomik insan haklarıdır. Ekonomik, sosyal ve kültürel haklar, uluslararası ve bölgesel insan hakları güvenceleri ile tanınmış ve koruma altına alınmıştır. Üye ülkeler söz konusu haklara saygı göstermek, korumak, gerçekleştirmek ve gerçekleşmesini sağlamaya yönelik çalışmalar yapmak konularında hukuken sorumludurlar.
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, Dünya üzerinde okyanusların kullanımı, uluslararası işletmeler için kurallar koymaya, işletmeler, çevre ve deniz doğal kaynaklarının yönetimine ilişkin ulusların hak ve sorumluluklarını tanımlayan uluslararası bir sözleşmedir. Antlaşma 10 Aralık 1982 tarihinde Jamaika'nın Montego Bay kentinde imzalanmış olup 16 Kasım 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye bu sözleşmeye taraf değildir.
Bir federe devlet, federasyonun parçasını oluşturan bölgesel ve anayasal bir topluluktur. Bu tür eyaletler, tam egemen yetkilere sahip olmadıklarından tam egemen devletlerden farklılık gösterirler, çünkü egemen güçler federe eyaletler ile merkezi veya federal hükûmet arasında bölünmüştür. Daha da önemlisi, federe devletlerin uluslararası hukukun varlıkları olarak konumu yoktur. Bunun yerine, tek bir varlık olarak federal birlik, uluslararası hukuk açısından egemen devlettir.
Devletlerin Hak ve Görevlerine ilişkin Montevideo Sözleşmesi, 26 Aralık 1933'te Yedinci Uluslararası Amerikan Devletleri Konferansı sırasında Montevideo, Uruguay'da imzalanan bir antlaşmadır. Sözleşme, uluslararası teamül hukukunun bir parçası olarak kabul edilen bildirici devletlik teorisini sistemleştirmektedir. Konferansta, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt ve Dışişleri Bakanı Cordell Hull, İyi Komşuluk Politikası ilan ettiler. Bu politikanın amacı ABD'nin Kuzey ve Güney Amerika kıtasındaki ülkelerin içişlerine silahlı müdahalesine karşı çıkmaktadır. Montevideo sözleşmesi 19 devlet tarafından imzalandı. İmzalayan devletlerden üçünün kabulü küçük çekincelere tabi tutuldu. Bu devletler Brezilya, Peru ve Amerika Birleşik Devletleri'ydi.
Uluslararası insan hakları hukuku, insan haklarını sosyal, bölgesel ve yerel düzeylerde geliştirmek için tasarlanmış uluslararası hukuk bütünüdür. Bir uluslararası hukuk biçimi olarak, uluslararası insan hakları hukuku, öncelikle egemen devletler arasında, üzerinde anlaşmaya varan taraflar arasında bağlayıcı yasal etkiye sahip olmayı amaçlayan antlaşmalardan oluşur; ve geleneksel uluslararası hukuk kapsamındadır. Diğer uluslararası insan hakları belgeleri, yasal olarak bağlayıcı olmamakla birlikte, uluslararası insan hakları hukukunun uygulanmasına, anlaşılmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunur ve bir siyasi yükümlülük kaynağı olarak kabul edilir.
22 Ağustos 1864'te düzenlenen, savaş alanındaki ordularda yaralıların durumlarının iyileştirilmesine ilişkin Birinci Cenevre Sözleşmesi, Cenevre Sözleşmeleri'nin dört antlaşmasından ilkidir. "Silahlı çatışma mağdurlarının korunmasına yönelik uluslararası hukuk kurallarının dayandığı temeli" belirler.
Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi, Avrupa Konseyi'nin azınlık haklarını korumayı amaçlayan çok taraflı bir antlaşmasıdır. 1998 yılında yürürlüğe girmiş ve 2009 yılına kadar 39 üye ülke tarafından onaylanmıştır.