İçeriğe atla

Lagrange çarpanı

Resim 1: Kırmızı renkle gösterilen g(x, y) = c fonksiyonu kısıtlaması altında, f(x, y) 'nin enbüyük değerini bulmak için x ve y bulunuz.
Resim 2: Resim 1'in üstten çizilmiş hali. Kırmızı çizgi g(x, y) = c kısıtlamasını göstermekte ve mavilerde f(x, y)'nın hatlarını göstermektedir. Kırmızı çizginin teğetsel bir şekilde mavi hatlarına dokunduğu kısım aradığımız çözümdür. d1 > d2 olduğundan dolayı, çözüm, kırmızı çizginin mavi halkaya teğet olduğu nokta, f(x, y) fonksiyonunun enbüyük değerini verir.

Optimizasyon yaparken, Lagrange çarpanı methodu (Joseph Louis Lagrange[1]'dan sonra isimlendirildi), bir fonksiyonun maksimum ve minimum noktalarını bulmak için kullanılan bir yöntemdir.

Örnek olarak, (bkz. resim 1), optimizasyon problemine bakarsak;

g(x, y) = c denklemi ile sınırlandırılmış
f(x, y) işlevinin (fonksiyonunun) enbüyük değeri.

Burada f ve g fonksiyonlarının ilk kısmi türevilerinin devamlı olması gerekmektedir. Lagrange çarpanı diye isimlendirdiğimiz yeni bir değişken tanımlıyoruz (λ) ve lagrange işlevimiz aşağıdaki şekilde tanımlanıyor;

burada işleve λ çıkarabilir de eklenebilir de, iki durumda da aynı sonuç elde edilebilir. Eğer f(x0, y0) orijinal sınırlandırılmış problemde f(x, y)'nin maksimum noktasıysa, öyle bir λ0 noktası olacaktır ki ve (x0, lagrange fonksiyonu için y0, λ0) durgun nokta olur (durgun noktalar, Λ fonksiyonunun ilk kısmi türevinin sıfır olduğu noktalardır.). Gelgelelim, original problemin her sabit nokta için bir çözümü olmayabilir. Lagrange methodu, sınırlandırılmış problemde optimizasyon yapabilmek için gerekli işlevi elde etmemizi sağlar.[2][3][4][5][6] Ayrıca, gerekli koşullar, en küçük (minimum) ve en büyük (maksimum) noktalar için vardır.

Giriş

Calculustaki en popüler problemlerden biri, bir fonksiyonun maksimumunu veya minimumunu bulmaktır ama genellikle zordur, kapalı bir yapı bulmak karışık fonksiyonlar için. Ne zaman bir fonksiyonu mümkün olduğunca küçük veya büyük yapmaya çalıştığımızda karşılaşabiliriz. Lagrange çarpanı methodu güçlü bir araçtır, bu tarz problemleri, açıkça çözme gereksinimi olmadan çözer ve fazladan değişkenleri yok etmek için kullanır.

Aşağıda tanıtılan iki boyutlu problemi ele alalım:

en büyük olan f(x, y)
bağımlı olan g(x, y) = c

Sezgisel olarak lagrange çarpanını, maksimum noktasında, f(x, y) fonksiyonu, g = c bu fonksiyonun komşu noklarının yönünde artamaması gerektiğidir. Eğer artıyorsa, g = c yönünde daha büyük bir değere gidilebilir, bu başlangıç noktası aslında maksimum noktası değil demektir.

Bir fonksiyonun eşyükselti eğrileri gözümüşde canlandırabiliriz. Örnek olarak bir f fonksiyonu için f(x, y) = d herhangi bir d değeri için ve eşlik yükselti eğrisi için g(x, y) = c şeklinde yazılabilir.

Farz edelim g=c hattı üstünde yürüdük. f'nin biz yürüdükçe değişmeyen noktalarını bulmak istiyoruz, çünkü bu noktalar maxima olabilirler. İki bu durum oluşabilir; İlki, biz f hattını takip ediyorsak, çünkü f tanımı gereği, f değişmeyecektir biz onun hattının bulunduğu çizgide yürüdükçe ve bu da f ve g'nin yükselti çizgilerinin paralel olduğunu gösterir. İkici olası durum da, f'nin yönünün değişmediği bir noktaya ulaştığımız durumlarda ortaya çıkar.

İlk olası durumu ele alırsak, kontrol etmek için, fonksiyonun gradyanı yükselti çizgisine dik olduğundan dolayı, f ve g'nin yükselti eğrileri paralel olurlar, sadece ve sadece f ve g'nin gradyanı paralel ise. Böylelikle biz öyle (x,y) noktaları istiyoruzki g(x,y)=c olsun ve

,

herhangi bir λ için

ayrı ayrı gradyanlardır. Sabit olan λ gereklidir, çünkü iki gradyan vektörleri paralel olduğu halde, gradyan vektörlerinin büyüklükleri genellikle eşit olmazlar ve eksi işareti geleneksellikten geliyor. Aynı zamanda, bu sabit Lagrange çarpanı diye adlandırılmıştır.

Bu method aynı zamanda ikici olası durumuda çözüyor: eğer f herhangi bir yönde değişmiyorsa onun gradyanı sıfırdır ve Lagrange çarpanını sıfır seçerek çözüme ulaşabiliriz g bağımsız bir şekilde.

Bu koşulları tek bir denklemde birleştirmek için, yardımcı bir fonksiyon tanıtacağız,

ve

'nin için çözeceğiz.

Bu Lagrange çarpanının methodudur. Dikkate alın ki , g(x, y) = c demektir.

f'nin zoraki oluşturulmuş uç noktası Lagrangian Λ'nın kritik noktalarıdır, ama Λ'nın lokal uç noktaları değildir.

Lagrangian, Hamiltonian olarak yeniden düzenlenebilir ve bu durumda çözümler lokal minimadır Hamiltonian için. Optimal kontrol teorisinde bu yapılmıştır, Pontryagin's minimum prensibi formunda.

Lagrangian'nın çözümlerinin extrema olması şart olmadığından dolayı zorluklar ortaya çıkarmaktadır, sayısal optimizasyonlar için. Bunlar gradyanın büyüklüğünü hesaplayarak belirlenebilir.

Kaynakça

  1. ^ Mécanique Analytique sect. IV, 2 vols. Paris, 1811 https://archive.org/details/mcaniqueanalyt01lagr
  2. ^ Bertsekas, Dimitri P. (1999). Nonlinear Programming (Second bas.). Cambridge, MA.: Athena Scientific. ISBN 1-886529-00-0. 
  3. ^ Vapnyarskii, I.B. (2001), "Lagrange multipliers", Hazewinkel, Michiel (Ed.), Encyclopaedia of Mathematics, Kluwer Academic Publishers, ISBN 978-1556080104 .
  4. ^
  5. ^ Hiriart-Urruty, Jean-Baptiste; Lemaréchal, Claude (1993). "XII Abstract duality for practitioners". Convex analysis and minimization algorithms, Volume II: Advanced theory and bundle methods. Grundlehren der Mathematischen Wissenschaften [Fundamental Principles of Mathematical Sciences]. 306. Berlin: Springer-Verlag. ss. 136-193 (and Bibliographical comments on pp. 334-335). ISBN 3-540-56852-2. MR 1295240. 
  6. ^ Lemaréchal, Claude (2001). "Lagrangian relaxation". Michael Jünger and Denis Naddef (Ed.). Computational combinatorial optimization: Papers from the Spring School held in Schloß Dagstuhl, May 15–19, 2000. Lecture Notes in Computer Science. 2241. Berlin: Springer-Verlag. ss. 112-156. doi:10.1007/3-540-45586-8_4. ISBN 3-540-42877-1. MR 1900016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türev</span> Fonksiyonun grafiğine çizilen teğetin eğimini hesaplama tekniğidir.

Matematikte türev, bir fonksiyonun tanımlı olduğu herhangi bir noktada değişim yönünü veya hızını veren temel bir kavramdır. Tek değişkenli bir fonksiyonun tanım kümesinin belli bir noktasında türevi, fonksiyonun grafiğine bu noktada karşılık gelen değerde çizilen teğet doğrunun eğimidir. Teğet doğru, tanım kümesinin bu noktasında fonksiyonun en iyi doğrusal yaklaşımıdır. Bu nedenle türev genellikle anlık değişim oranı ya da daha açık bir ifadeyle, bağımlı değişkendeki anlık değişimin bağımsız değişkendeki anlık değişime oranı olarak tanımlanır. Bir fonksiyonun türevini teorik olarak bulmaya türev alma denilir. Eğer bir fonksiyonun tanım kümesindeki her değerinde hesaplanan türev değerlerini veren başka bir fonksiyon varsa, bu fonksiyona eldeki fonksiyonun türevi denir.

<span class="mw-page-title-main">Del işlemcisi</span>

Yöney analizinde del işlemcisi, 3 boyutlu Kartezyen koordinatlarda nabla işlemcisine denk gelir ve simgesiyle gösterilir.

Laplasyen , skaler bir alanının gradyanı alınarak elde edilen vektörün diverjansıdır. Fizikteki birçok diferansiyel denklem laplasyen içerir.

Legendre dönüşümü, bir fonksiyonu başka değişkenlerle ifade etmenin bir yoludur. Örnek olarak bir f(x) fonksiyonunun Legendre dönüşümü incelenebilir.

Matematikte matematiksel programlama, eniyileme ya da optimizasyon terimi; bir gerçel fonksiyonu minimize ya da maksimize etmek amacı ile gerçek ya da tam sayı değerlerini tanımlı bir aralıkta seçip fonksiyona yerleştirerek sistematik olarak bir problemi incelemek ya da çözmek işlemlerini ifade eder. Örneğin bu problem şöyle olabilir:

<span class="mw-page-title-main">Üstel dağılım</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında üstel dağılımı bir sürekli olasılık dağılımları grubudur. Sabit ortalama değişme haddinde ortaya çıkan bağımsız olaylar arasındaki zaman aralığını modelleştirirken bir üstel dağılım doğal olarak ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Laplace dağılımı</span>

Olasılık kuramı ve istatistik bilim dallarında Laplace dağılımı Pierre-Simon Laplace anısına isimlendirilmiş bir sürekli olasılık dağılımıdır. Arka arkaya birbiriyle yapıştırılmış şekilde ve bir de konum parametresi dahil edilerek birleştirilmiş iki üstel dağılımdan oluştuğu için, çift üstel dağılımı adı ile de anılmaktadır. İki bağımsız ve tıpatıp aynı şekilde üstel dağılım gösteren bir rassal değişken bir Laplace dağılımı ile işlev görürler. Bu, aynen üstel dağılım gösteren rassal zamanda değerlendirilen Brown devinimine benzer.

<span class="mw-page-title-main">Laplace denklemi</span>

Matematikte Laplace denklemi, özellikleri ilk defa Pierre-Simon Laplace tarafından çalışılmış bir kısmi diferansiyel denklemdir. Laplace denkleminin çözümleri, elektromanyetizma, astronomi ve akışkanlar dinamiği gibi birçok bilim alanında önemlidir çünkü çözümler bilhassa elektrik ve yerçekim potansiyeli ile akışkan potansiyelinin davranışını açıklar. Laplace denkleminin çözümlerinin genel teorisi aynı zamanda potansiyel teorisi olarak da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Harmonik fonksiyon</span>

Matematiğin matematiksel fizik alanında ve rassal süreçler teorisinde bir harmonik fonksiyon, Rn'nin U gibi açık bir kümesi üzerinde f : UR şeklinde tanımlı, Laplace denklemini, yani

Matematiğin bir dalı olan karmaşık analizde Augustin Louis Cauchy ve Bernhard Riemann'a atfen Cauchy-Riemann denklemleri olarak adlandıran denklemler, türevlenebilir bir fonksiyonun açık bir kümede holomorf fonksiyon olması için gerekli ve yeterli şartları sağlayan kısmi diferansiyel denklemlerdir. Bu denklemler sistemi ilk defa Jean le Rond d'Alembert'in 1752 yılındaki çalışmasında ortaya çıkmıştır. Daha sonra, 1777 yılındaki çalışmasıyla Leonhard Euler bu sistemi analitik fonksiyonlarla ilişkilendirmiştir. Cauchy ise bu sistemi 1814'teki çalışmasındaki fonksiyonlar teorisinde kullanmıştır. Riemann'ın fonksiyonlar teorisi üzerine olan doktora tezinin tarihi ise 1851'dir.

Matematikte verilmiş bir P noktasındaki ve V vektörü boyuncaki çok değişkenli bir fonksiyonun yönlü türevi sezgisel olarak fonksiyonun P noktasında, V vektörü boyuncaki anlık değişim oranını temsil eder. Bu yüzden, kısmi türev fikrinin genelleştirmesidir çünkü kısmi türevler alınırken yön her zaman koordinat eksenlerine paralel olarak alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Akım fonksiyonu</span>

Akım Fonksiyonu, eksen simetrisi ile üç boyutta olduğu kadar iki boyutta sıkıştırılamaz akışlar için tanımlanır. Akış hızı bileşenleri, skaler akış fonksiyonunun türevleri olarak ifade edilebilir. Akım fonksiyonu, kararlı akıştaki partiküllerin yörüngelerini gösteren akım çizgileri, çıkış çizgileri ve yörüngeyi çizmek için kullanılabilir. İki boyutlu Lagrange akım fonksiyonu, 1781'de Joseph Louis Lagrange tarafından tanıtıldı. Stokes akım fonksiyonu, eksenel simetrik üç boyutlu akış içindir ve adını George Gabriel Stokes'tan almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gradyan</span>

Bir skaler alanın yön türevi (gradyan) artımın en çok olduğu yere doğru yönelmiş bir vektör alanını verir ve büyüklüğü değişimin en büyük değerine eşittir.

<span class="mw-page-title-main">Gauss fonksiyonu</span>

Matematikte Gauss fonksiyonu, bir fonksiyon biçimidir ve şöyle ifade edilir:

<span class="mw-page-title-main">Küresel harmonikler</span>

Matematikte, küresel harmonikler Laplace denkleminin çözüm kümesinin açısal kısmıdır. Küresel koordinatların bir sistemi içinde küre yüzeyinde tanımlanır, Fourier serisi ise çember üzerinde tanımlanır. Laplace'ın küresel harmonikleri Pierre Simon de Laplace tarafından ilk 1782 yılında tanıtılan bir ortogonal sistemin küresel harmonik formlarının özel bir kümesidir. Küresel harmoniklerden birkaçının kökleri sağda gösterimlenmiştir. Küresel harmonikler pek çok yerde teorik önem taşımaktadır ve özellikle atomik yörünge elektron konfigürasyonları, yerçekimi alanları, geoitleri ve gezegen ve yıldızların manyetik alanlarının temsili ve kozmik mikrodalga arka plan radyasyonu karakterizasyonu hesaplanmasında kullanılan pratik uygulamaları vardır. Küresel harmonikler 3D Bilgisayar grafiklerinde, dolaylı aydınlatma ve 3D şekillerin tanınması gibi konularda geniş bir yelpazede özel bir rol oynamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Grup hızı</span> dalga şiddetinin genel şekli ile boşlukta yayılan hızı

Bir dalganın grup hızı, dalga şiddetinin genel şekli ile boşlukta yayılan hızıdır. Örneğin, bir taşın, durgun bir su birikintisinin ortasına atıldığında ne olabileceğini düşünelim. Taş suyun yüzeyine geldiği anda, o bölgede dairesel dalgalanmalar meydana gelir. Kısa bir süre içinde, hareketsiz bir merkezden yayılan bu dalgalar dairesel halkalara dönüşür. Giderek genişleyen bu dairesel halkalar, farklı hızlarda yayılan ve farklı dalga boylarına sahip daha küçük dalgaları kendi içerisinde birbirinden ayırabilen bir dalga grubudur. Uzun dalgalar, tüm gruba kıyasla daha hızlı yol alabilirken; sona doğru yaklaştıkça kaybolurlar. Kısa dalgalar ise daha yavaş yol alırlar ve bir önceki dalga sınırına ulaştıklarında yok olurlar.

18. yy. ve sonrasında geliştirilmiş, genellikle vektörel mekanik olarak nitelendirilen ve orijinalinde Newton mekaniği olarak bilinen analitik mekanik, klasik mekaniğin matematiksel fizik kaynaklarıdır. Model harekete göre analitik mekanik, Newton’un vektörel enerjisinin yerine, hareketin iki skaler özelliği olan kinetik enerjiyi ve potansiyel enerjiyi kullanır. Bir vektör, yön ve nicelik ile temsil edilirken bir skaler, nicelik ile(yoğunluğu belirtirken) temsil edilir. Özellikle Lagrange mekaniği ve Hamilton mekaniği gibi analitik mekanik de, sorunları çözmek için bir sistemin kısıtlamalarının ve tamamlayıcı yollarının kavramını kullanarak klasik mekaniğin kullanım alanını etkili bir şekilde yapılandırır. Schrödinger, Dirac, Heisenberg ve Feynman gibi kuram fizikçileri bu kavramları kullanarak kuantum fiziğini ve onun alt başlığı olan kuantum alan teorisini geliştirdiler. Uygulamalar ve eklemelerle, Einstein’a ait kaos teorisine ve izafiyet teorisine ulaşmışlardır. Analitik mekaniğin çok bilindik bir sonucu, modern teorik fiziğin çoğunu kaplayan Noether teoremidir.

<span class="mw-page-title-main">Lagrange mekaniği</span> Klasik mekaniğin yeniden formüle edilmesi

Lagrange mekaniği, klasik mekaniğin yeniden formüle edilmesidir. İtalyan-Fransız matematikçi ve astronom Joseph-Louis Lagrange tarafından 1788’de geliştirilmiştir.

Bu madde Vektör Analizi'ndeki önemli özdeşlikleri içermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Akış alanının Lagrangian ve Euler spesifikasyonu</span>

Klasik alan teorilerinde, akış alanının Lagrangian özelliği, gözlemcinin uzay ve zamanda hareket eden bireysel bir sıvı parselini takip ettiği sıvı hareketine bakmanın bir yoludur. Tek bir parselin konumunun zaman içinde çizilmesi, parselin yol çizgisini verir. Bu, bir teknede oturmak ve bir nehirde sürüklenmek olarak görselleştirilebilir.