İçeriğe atla

LSD

LSD
LSD
Kimyasal adıD-Liserjik asit dietilamid
veya:
(6aR,9R)-N,N-dietil-7-metil-
4,6,6a,7,8,9-heksahidroindolo
[4,3-fg]kuinolin-9-karboksamit
Kimyasal formülC20H25N3O
Molekül ağırlığı 323,43 g/mol
Erime noktası 80 - 85 °
CAS numarası 50-37-3
SMILESO=[C@@](N(CC)CC)[C@H]
1CN(C)[C@](C2=C1)([H])
CC3=CNC4=C3C2=CC=C4

Liserjik asit dietilamid, kısaca LSD ya da LSD-25 veya halk arasında bilinen ismi ile asit, yarısentetik psikoaktif bir halüsinojendir. İlk olarak 1938 yılında Albert Hofmann tarafından çavdar mahmuzunda bulunan ergotaminden sentezlenmiştir. Günümüzde ve tarih boyunca genellikle keyif verici olarak veya ruhani amaçlar için kullanılmıştır. 1960'ların karşı kültüründeki yeri sebebiyle[1] çok yaygın olarak bilinir.

Açık ve kapalı göz halüsinasyonları, değişen boyutsal zaman algısı, sinestezi etkisi, ruhani deneyimler ve değişen düşünce süreci gibi psikedelik etkileri vardır. Ayrıca göz bebeklerinin büyümesi, taşikardi, yüksek tansiyon ve vücut ısısının artması, terleme, iştah kaybı, ağız kuruması gibi fiziksel etkilere neden olur. Bilim ve tıp dünyasının görüşüne göre bağımlılık yapma potansiyeline sahip değildir.[2]

Ön beyinde 5-HT2A ve diğer alakalı reseptörlerinin doğrudan agonistidir ve bu serotonejenik etkiye yol açar.[3] D2 reseptörlerinde de benzer etkileri olması LSD'nin aynı zamanda dopaminerjik özelliklerine sebep olur.[4] LSD; oksijen, morötesi ışık ve çözelti içinde klora karşı duyarlıdır ve ışık ve nemden uzak tutulursa uzun yıllar dayanabilir. Saf haliyle kokusuz, renksiz ve hafif acı bir tada sahip kristal yapılı bir moleküldür.

LSD yaygın olarak emici kurutma kağıdı, jel tabletler, şeker küpü veya jelatin üzerine dökülerek satılır ve dil altı veya ağız yoluyla alınır.[1] Eşik dozu 20-30 mikrogram olan LSD'nin, alınan doza göre bakıldığında en güçlü halüsinasyon gördüren maddelerden biri olduğu kabul edilmektedir. Halüsinasyon gördüren mantarlardan 100 kat, Meskalin'den 4.000 kat daha güçlüdür.[5] Ancak LSD çok düşük dozlarda, bu maddeler ise LSD'ye kıyasla çok daha yüksek dozlarda alındıklarından ötürü etkileri birbirlerine benzerdir.[]

LSD dünyanın çoğu ülkesinde yasaklı bir maddedir, ancak denetleyici yasalar ülkeden ülkeye farklılıklar gösterir. Aynı zamanda LSD'nin tıbbi kullanımı bazı ülkelerde yasal olup, madde hakkında bilimsel araştırmaların yürütülmesine karşı çoğu ülkede engeller de yoktur.[6]

Tarihçe

2006 yılında Albert Hofmann

Albert Hofmann, LSD'yi ilk defa 16 Kasım 1938 tarihinde tesadüfen sentezler. Hoffman, 1943 yılında, LSD'nin fizyolojik ve ruhsal etkilerini kendi üzerinde denemiş ve gözlemlerini "My Problem Child" adlı kitabına yazmıştır.

19 Nisan 1943 Pazartesi günü saat 16.00’da Lysergic Acid Diethylamide Tartarat’ın %0,5 santimetre küp 0,25 miligram LSD içeren tatsız, yavan sıvıyı içtim. Saat 17.00’da baş dönmesi, endişe, kaygı ve tedirginlik başladı. Görmem bozuldu, düşüncelerim dağıldı, içimden gülme isteği geliyor, anlamlı konuşmak için büyük çaba sarf ediyorum, görme alanım sanki karşımda, eşyaların biçimi değişiyor, çevremi lunaparklarda olduğu gibi olağanüstü görüyorum. Bir süre sonra bunların hepsi geçti. Bütün bunları hatırlıyorum, baş dönmesi, görme bozuklukları, çevredeki eşyaların acayip gülünç ve kaba şekilleri... Renkli yüzler belirdi. Belirli bir tedirginlik vardı. Aralıklı olarak başımın, ayaklarımın ve bütün gövdemin ağırlığını duyuyorum, sanki madenle doldurulmuş gibi. Ayaklarda kramplar oluyor... Ellerde soğukluk ve sanki eriyip gidiyormuş gibi bir duygu var. Ağzımda maden tadında bir kuruluk, boğazda sıkışma, korku ve endişe, bilinçte bulanıklık... Bu arada içinde bulunduğun koşullarla gerçek arasında ayrım güçlüğünden doğan bir karışıklık. LSD’yi aldıktan altı saat sonra eski durumuma döndüm. Ancak ufak tefek görme bozuklukları kaldı. Her şey sallanıyor, eşyaların boyutları değişiyor. Sanki onların dalgalanan sudaki yansımasını izliyorum. Üstelik bütün eşyalar hoş olmayan görünümler kazanıyor. Renkler durmadan değişiyor. Yeşil ve mavi renkler üstünlük kazanıyor. Gözlerimi kapayınca fantastik, gerçekdışı biçimler görüyorum. Dikkati çeken bir nokta bütün seslerin gözüme yansıması ve türlü biçimlere dönüşmesi... Her ses, renk bir sanrıya (gerçekte olmayan olguları var gibi algılamak) dönüşüyor. Bunlar renk ve gölge olarak sürekli değişiyor. LSD’yi aldıktan sekiz, on saat sonra şiddetli bir uyku bastırdı. Ertesi gün biraz yorgun kalktım.

— Albert Hoffman 1943

1947 yılında Santos Laboratuvarları tarafından Delysid adıyla çeşitli psikiyatrik kullanım amaçlarıyla piyasaya sürülmüş bir ilaçtır. LSD hızlı bir şekilde umut veren bir tedavi ajanı olarak görüldü. CIA, 1950'lerde LSD'yi kimyasal silah ve akıl kontrolü için uygulanabilir olduğunu düşündü ve MKULTRA araştırma programı kapsamında genç askerler ve öğrenciler üzerinde denendi.

Sonrasında 1960'larda Batı dünyasındaki genç nesil tarafından eğlence amaçlı kullanıldı. Genellikle renkli, parlak ve üzerinde çoğu zaman desenler veya resimler bulunan kâğıt tabakalarına emdirilmiş olarak satılır. Sıvı olarak jelibon veya şekerlere de damlatılabilir.[1] Son zamanlarda bant ya da çıkartma benzeri parçaların da işlendiği ortaya çıkmıştır, vücuda yapıştırılan bant LSD'nin vücut ısısı etkisiyle kana karışması sonucu etkisini gösterir. LSD'nin sokaktaki veya zamana göre değişik formlarını tanımlamak amacıyla her dozda ve tabakada değişik tasarımlar olduğu görülmüştür. 1969'dan beri yaklaşık 200 farklı LSD tableti, 1975'ten beri ise 300'ü aşkın farklı kağıt tasarımı bulunmuştur.

Etkiler

LSD'nin yol açabileceği olası fiziksel etkiler

LSD'nin etkileri, alınmasını izleyen 20-60 dakika içinde başlar ve 6-12 saat sürebilir. Etkiler, doz seviyesine, yaşa, vücut ağırlığına, maddeye karşı toleransa ve alan kişinin içinde bulunduğu çevre ve duygu durumuna göre çok değişken olabilir.[7]

Fiziksel etkiler

Gözlemlenebilen fiziksel etkiler; göz bebeklerinin büyümesi, kalp atışındaki artış, kan basıncının ve vücut ısısının artması, terleme, iştah kaybı, uyku, ağız kuruması ve titreme olarak belirtilebilir. Ayrıca beyinde serotonin hormonunun salınımına sebep olduğundan dolayı serotonin hormonları kaslara etki eder ve bunun sonucu kullanıcılar etkisindeyken çene kaslarının aşırı kasılması sonucu ağızlarını sıkı tutarlar, diğer vücut kaslarında uyuşukluk da görülür.

Duyusal etkiler

Kullanıcılar sıkça yoğun renkler, bozulmuş şekiller ve ölçüler ve eşyaların hareket ettiklerinin görüldüğünü belirtmişlerdir. Seslerin bozulması ve yer ve zaman algılamadaki değişimlerde belirtilen ortak tecrübelerdir.[8] Yüksek dozlarda sinestezi olarak bilinen, bir duyunun uyarımının otomatik olarak başka bir duyu algısını tetiklemesi gözlemlenebilir. Albert Hofmann'ın da aralarında bulunduğu bazı kullanıcılar ağızlarında metalik bir tat hissettiklerini de not etmiştir.[9]

Psikolojik etkiler

LSD'nin en önemli etkilerinden biri, halk arasında trip olarak da adlandırılan görsel halüsinasyonlara ve yanılsamalara yol açması, algılama yapısını değiştirmesi ve kullanan kişiyi gerçeklikten uzaklaştırmasıdır.[10] Buna rağmen psikolojik etkiler ve hissedilen duygular büyük oranda alınan doz ile beynin bu halüsinasyon ve duyusal değişiklilere verdiği tepki ile alakalıdır. İyi geçen deneyimler keyif verici ve uyarıcı etkilere sahip olup, kullanan kişide, yükselme veya süzülme hissi, neşe ve öfori, açık bir zihne veya süper güçlere sahip olduğu inancı ve kendini tutmanın azalması gibi durumların oluşmasına neden olabilir.[10] Kötü deneyimler ise bad trip olarak adlandırılır ve umutsuzluk, paranoya, tedirginlik ve endişe, zarar verme isteği gibi etkilere yol açabilir.

Riskler

LSD'nin bağımlılık düzeyi

Şimdiye kadar aşırı doz kullanımından herhangi bir ölüm rapor edilmemiş olmakla beraber, kullanıcılara LSD olarak 25-i NBOMe verilmesi sonucu ölümler olmuştur. Aynı zamanda maddenin bağımlılık yapmadığı görüşü tıp dünyasında hakimdir. LSD maddesinin esas riskleri çoğunlukla psikolojik ve kısa sürelidir.

Bad trip

Bad trip olarak da adlandırılan akut negatif tecrübeler LSD kullanımı ile anılan en belirgin risklerden biridir. Bad trip, ilk kez kullananlarda veya deneyimli kullanıcılarda görülebilir, ancak ne zaman oluşacağını kestirmek mümkün değildir.[10] Özellikle uygun olmayan mekanlarda doz ayarlamasının yanlış yapılması sonucu yaşanabilir. Yabancı, yoğun veya karışık ortamlarda tetiklenmesi daha sık görülür. Hoş olmayan ve korkunç tecrübeler daha çok kullanan kişi zaten tedirgin veya melankolik ise yaşanmaktadır. Böyle bir kimse paniğe kapılabilir ve paranoya yaşar. LSD merak edilir ve özenilecek etkisi göz önünde bulundurulduğunda kayıtlara geçen kötü deneyimlerin sayısı 1960'lı yılların medya konusu olmasıyla büyük oranda artmıştır. Kötü yolculuk tecrübeleri, medyanın ilgisinin 1960'ların sonuna doğru gittikçe azalmasıyla beraber düşmüştür. Diğer yandan 1970'li yıllarda LSD kullananların sayısı artmaya devam etmiştir.

Akıl sağlığı

LSD kullanımı çoğu zaman önceden tahmin edilemeyen bazı akıl sağlığı riskleri ile beraber anılmaktadır. Klinik araştırmalar incelendiğinde, LSD'nin kronik problemsel etkileri yaşandığı takdirde, çoğunlukla zaten var olan, madde alımından önce de mevcut psikolojik sorunlardan kaynaklanmaktadır. Örneğin ailesinde şizofreniye yatkınlığı olan kullanıcılarda psikoza girme olasılığı LSD kullanımı ile artarken, sağlıklı bireylerde böyle bir bağlantı bulunmamaktadır.[11]

Nadir de olsa bir LSD fenomeni olan “flashback” (geriye dönüş) ciddi negatif sonuçlar yaratabilir. Bu durumu yaşayan kişilerde LSD'nin etkilerinin geçmesinden çok sonra bile LSD kullandıkları zaman yaşadıkları deneyimleri yeniden hatırlama ve yaşama gözlemlenir. Bu durum için “halüsinasyonların sebep olduğu algılama bozukluğu” adlı bir hastalık terimi geliştirilmiştir ve üzerinde gerçekleştirilen çalışmalar devam etmektedir.[12] Ayrıca LSD etkisi altındaki bireylerin telkinlere çok daha itaatkâr cevap verdikleri ve kendilerine sunulan ifadeleri daha kolay kabul ettikleri gözlemlenmiştir.[13]

Yasal durum

Birleşmiş Milletler'in 1971'de kabul ettiği Psikotrop Maddeler Sözleşmesi, sözleşmeyi imzalayan tarafların LSD'yi yasaklamasını şart koşmuştur. Bu nedenle, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Yeni Zelanda ve Avrupa'nın çoğu dahil olmak üzere sözleşmeye taraf olan tüm ülkelerde yasa dışıdır. LSD ile yapılan tıbbi ve bilimsel araştırmalara ise 1971 BM Sözleşmesi kapsamında izin verilmiştir.[6]

Ancak, bu yasaların uygulanması ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Örneğin LSD kişisel tüketim için Meksika gibi ülkelerde yasadışı olmasına rağmen suç olmaktan çıkartılmışken,[14] Çekya gibi ülkelerde LSD bulundurmanın cezası araba yanlış park edildiğinde alınan ceza ile eşdeğer yaptırımlara sahiptir.[15] ABD ve bazı diğer Batı ülkelerinde daha ağır cezalar bulunmaktadır.

Göz At

Kaynakça

  1. ^ a b c Tanrıvere, Utku (2017). "Türkçe ve Almancadaki Ortak LSD Jargonunun Semasiyolojik Analizi". Hacettepe Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Türkçe Araştırmaları Dergisi, 3. ss. 97-106. 26 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Aralık 2022. 
  2. ^ Lüscher C, Ungless MA (Kasım 2006). "The mechanistic classification of addictive drugs". PLoS Medicine. 3 (11). ss. e437. doi:10.1371/journal.pmed.0030437. PMC 1635740 $2. PMID 17105338. 
  3. ^ Moreno JL, Holloway T, Albizu L, Sealfon SC, González-Maeso J (Nisan 2011). "Metabotropic glutamate mGlu2 receptor is necessary for the pharmacological and behavioral effects induced by hallucinogenic 5-HT2A receptor agonists". Neuroscience Letters. 493 (3). ss. 76-9. doi:10.1016/j.neulet.2011.01.046. PMC 3064746 $2. PMID 21276828. 
  4. ^ Marona-Lewicka D, Thisted RA, Nichols DE (Temmuz 2005). "Distinct temporal phases in the behavioral pharmacology of LSD: dopamine D2 receptor-mediated effects in the rat and implications for psychosis". Psychopharmacology. 180 (3). ss. 427-35. doi:10.1007/s00213-005-2183-9. PMID 15723230. 
  5. ^ "Arşivlenmiş kopya". 12 Kasım 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2013. 
  6. ^ a b UN Convention on Psychotropic Substances, 1971 Final act of the United Nations Conference 15 Nisan 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  7. ^ Alexander and Ann Shulgin. "LSD 13 Ekim 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.", in TiHKAL (Berkeley: Transform Press, 1997). 0-9630096-9-9.
  8. ^ Linton HB, Langs RJ (1962). "Subjective Reactions to Lysergic Acid Diethylamide (LSD-25)" (PDF). Arch. Gen. Psychiatry. 6 (5). ss. 352-68. doi:10.1001/archpsyc.1962.01710230020003. 18 Kasım 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2019. 
  9. ^ Hofmann A. "5. From Remedy to Inebriant". LSD: My Problem Child. July 17, 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. ... taste of metal on the palate. 
  10. ^ a b c Rogge T (21 Mayıs 2014), Substance use – LSD, MedlinePlus, U.S. National Library of Medicine, July 28, 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: July 14, 2016 
  11. ^ Passie T, Halpern JH, Stichtenoth DO, Emrich HM, Hintzen A (2008). "The pharmacology of lysergic acid diethylamide: a review". CNS Neuroscience & Therapeutics. 14 (4). ss. 295-314. doi:10.1111/j.1755-5949.2008.00059.x. PMC 6494066 $2. PMID 19040555. 
  12. ^ Halpern JH, Pope HG (Mart 2003). "Hallucinogen persisting perception disorder: what do we know after 50 years?". Drug and Alcohol Dependence. 69 (2). ss. 109-19. doi:10.1016/S0376-8716(02)00306-X. PMID 12609692. 
  13. ^ Middlefell R (Mart 1967). "The effects of LSD on body sway suggestibility in a group of hospital patients" (PDF). The British Journal of Psychiatry. 113 (496). ss. 277-80. doi:10.1192/bjp.113.496.277. PMID 6029626. 30 Nisan 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2019. 
  14. ^ Ley de Narcomenudeo 30 Kasım 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., El Pensador (İspanyolca), 17 October 2009
  15. ^ Government of the Czech Republic (2009), Regulation No. 467/2009 Coll., which defines for the purposes of the Criminal Code what is to be considered larger than small amount of narcotic and psychoactive substances and poisons (Çekçe), Prag 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Halüsinasyon</span>

Halüsinasyon veya varsanı, bir duyu organını uyaran hiçbir nesne veya uyarıcı olmaksızın, kişinin sadece kendisinin duyabildiği, görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği, gerçek olmayan duyuların algılanmasına veya sanıların alınmasına verilen isimdir. Halüsinasyonlar, benzer fenomenlerden ayrı tanımlanmaktadır. Örneğin rüya görmek uyanık olma hali barındırmaz; psödohalüsinasyonda istemsiz duyusal algıların gerçek olmadığı kişi tarafından bilinir; yanılsamalar saptırılmış ve yanlış yorumlanmış gerçek duyusal algılar barındırır; zihinsel imge kişinin istemi kontrolü altındadır gibi. Ruh hastalıklarında sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Beş duyunun da varsanısı olabilir; görme, işitme, dokunma, koklama ve tat duyusu. Halüsinasyonlarda kişi, bir hastalığının olduğunu bilmeden, gördüğü, işittiği ve hissettiğine bütünüyle inanır. Gözlerinde bozukluk olan kişide veya migrende görülen ışık parıltıları varsanı içine girmez. Bunlarda hasta, olayın nedenini bilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aspirin</span> ağrı, ateş ve iltihaplanmayı azaltmak için kullanılan bir ilaç

Asetilsalisilik asit (ASA) olarak da bilinen aspirin, ağrı, ateş ve/veya inflamasyonu azaltmak için ve antitrombotik olarak kullanılan nonsteroid antiinflamatuar bir ilaçtır (NSAID). Aspirinin tedavi etmek için kullanıldığı spesifik inflamatuar durumlar arasında Kawasaki hastalığı, perikardit ve romatizmal ateş yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Eklem bacaklılar</span> omurgasızların en büyük şubesi

Eklem bacaklılar ya da Arthropoda, omurgasızların en büyük şubesidir.

<span class="mw-page-title-main">Parasetamol</span> ateş düşürücü ve ağrı kesici özelliklere sahip kimyasal bileşik

Parasetamol, ateş ve hafif ila orta şiddette ağrı tedavisinde kullanılan opioid olmayan analjezik ve antipiretik bir ajandır. Reçetesiz satılan yaygın bir ilaçtır ve yaygın marka isimleri arasında Tylenol ve Panadol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Madde bağımlılığı</span>

Madde bağımlılığı, uyutucu-uyarıcı-keyif verici psikotrop maddelere bağımlı olma durumudur. Bu maddeler, halk dilinde uyuşturucu olarak bilinirler ve bu maddeler merkezi sinir sistemini doğrudan etkileyen kimyasallardır. 4 ana grupta toplanırlar;

  1. Uyarıcı maddeler,
  2. Uyutucu/uyuşturucu maddeler,
  3. Halüsinojenler,
  4. Uçucular
  5. Tütün ürünleri
  6. Alkol içeren ürünler,
  7. Enerji içeceği

Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar ya da steroid dışı yangı önleyici ilaçlar, kısaca NSAİİ'ler, analjezik, antipiretik ve antiinflamatuar ilaçlardır. "Non-steroidal" terimi bu ilaçları benzer etkileri olan steroidlerden ayırmak için kullanılır. NSAİİ'ler narkotik değildirler. NSAİİ'ler bazen NSAİA olarak da adlandırılırlar. Bu grubun en çok bilinen üyeleri aspirin ve ibuprofendir. Parasetamol (asetaminofen) çok az anti-inflamatuar etki gösterdiği için NSAİİ'ler içerisinde kabul edilmezler.

<span class="mw-page-title-main">Eroin</span> kimyasal bileşik; öforik etkileri nedeniyle en yaygın olarak eğlence amaçlı bir ilaç olarak kullanılan opioid

Eroin yani diasetilmorfin (diamorfin), yarı-sentetik bir afyon alkaloidi türevidir.

<span class="mw-page-title-main">Opioid</span> psikoaktif kimyasal madde

Opioidler, haşhaş bitkisinde bulunan doğal maddelerden türetilen veya onları taklit eden bir ilaç sınıfıdır. Opioidler, ağrı kesici de dahil olmak üzere çeşitli etkiler üretmek için beyinde çalışır. Bir madde sınıfı olarak, morfin benzeri etkiler üretmek için opioid reseptörleri üzerinde etki gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Uygulama yolu</span> bir ilaç, sıvı, zehir veya başka bir maddenin vücuda alınma yolu

Farmakoloji ve toksikolojide uygulama yolu, bir ilacın, sıvının, zehrin veya başka bir maddenin vücuda alınma yoludur.

<span class="mw-page-title-main">Ateş (tıp)</span> vücut sıcaklığının yükselmesi ile karakterize olan yaygın tıbbi belirti

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

<span class="mw-page-title-main">George Emil Palade</span> Romanyalı biyolog

George Emil Palade, Romanya doğumlu hücre biyoloğu. Şimdiye kadarki "en etkili hücre biyoloğu" olarak tanımlanır. 1974 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü Albert Claude ve Christian de Duve ile birlikte kazanmıştır. Ödül kendisine elektron mikroskobu çalışmalarındaki yenilikleri ve hücre yapısıyla ilgili yaptığı çalışmalar sayesinde hücre biyolojisine getirdiği yenilikler nedeniyle verilmiştir. En önemli keşifleri ilk kez 1955 yılında tanımladığı ribozomlar ve endoplazmik retikulum ile ilgili olanlardır.

<span class="mw-page-title-main">Âdet döngüsü</span> kadın üreme sisteminde (özellikle rahim ve yumurtalıklar) oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişim

Âdet döngüsü, kadın üreme sisteminde oluşan, hamileliği mümkün kılan düzenli doğal değişimdir. Döngü oosit üretiminde ve rahmin hamilelik için hazırlanmasında gereklidir. Kadınların %80 kadarı âdetten 1-2 hafta önce bazı semptomlar yaşadığını bildirmiştir. Bu yaygın semptomlar arasında akne, memelerde hassasiyet, şişkinlik, yorgunluk hissi, sinirlilik ve ruh hâli değişiklikleri yer almaktadır. Bu semptomlar, gündelik hayatı etkiler ve bu nedenden ötürü bu durum, kadınların %20 ila 30'unda premenstrüel sendrom olarak nitelendirilir. %3 ila 8 oranında şiddetli geçer.

Nootropikler veya nootropik ilaçlar, sağlıklı bireylerde dikkat, hafıza, yaratıcılık ve motivasyon gibi zihinsel fonksiyonları artırmaya yönelik kullanılan çeşitli ilaç ve gıda takviyelerine verilen ortak ad. 2018 yılı itibarıyla bu gruba giren pek çok madde hala araştırma aşamasında olup etkileri tam olarak belirlenmemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ketamin</span> stereoizomerler grubu

Ketamin, esas olarak anesteziyi başlatmak ve sürdürmek için kullanılan bir ilaçtır. Ağrı kesimi, sedasyon ve hafıza kaybı sağlarken alan kişiyi trans benzeri bir duruma sokar. Diğer kullanımları arasında kronik ağrı, yoğun bakımda sedasyon ve depresyon vardır. Etkisi altında kalp fonksiyonu, nefes alma ve solunum yolu refleksleri genellikle işlevsel kalır. Etkiler tipik olarak enjeksiyonla verildiğinde beş ila on dakika içinde başlar ve yaklaşık 25 dakika sürer. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Peyote</span> Bitki türü

Lophophora williamsii veya peyote, meskalin ve benzeri psikoaktif alkaloidleri içeren küçük ve dikensiz bir kaktüs türü. Peyote Nahuatl veya Aztek dilindeki peyōtl kelimesinden türetilmiş İspanyolca bir kelimedir ve "parıltılı" anlamına gelir.

Ergolin, yapısal iskeleti ergolin türevleri veya ergolin alkaloidleri olarak adlandırılan çeşitli alkaloidlerde bulunan kimyasal bir bileşiktir. Biri ergin olan ergolin alkaloidleri temelde ergot mantarı ile karakterizedir. Bunlardan bazıları, istemsiz kas hareketleri ve kangren ile karakterize bir form alabilen ergotizm durumuyla ilişkilendirilir. Öyle bile olsa, birçok ergolin alkaloidinin klinik olarak yararlı olduğu bulunmuştur.

Argyreia nervoza, tek yıllık tırmanıcı bir bitkidir. Hindistan'a özgü bir tür olsa da Hawaii, Afrika ve Karayipler dahil dünya çapında sayısız alana yayılmıştır. İstilacı olabilse de, genellikle estetik ve tıbbi değeri nedeniyle yetiştirilir. Tohumları, Convolvulaceae familyasının diğer türlerinden daha fazla veya onlara benzer olan güçlü entojenik değerleri ile bilinir ve kullanıcılar, önemli saykodelik ve ruhani deneyimler bildirir.

<span class="mw-page-title-main">Turbina corymbosa</span>

Turbina corymbosa veya Ipomoea corymbosa, Meksika'dan Peru'nun güneyine kadar Latin Amerika'da yerli ve başka yerlerde yaygın olarak natüralize olmuş bir Kahkahaçiçeğigiller familyası türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Psikedelikler</span>

Psikedelikler veya saykodelikler, birincil etkisi olağandışı bilinç durumlarını tetiklemek olan halüsinojenik madde sınıfıdır. Bu maddeler, belirli psikolojik, görsel ve işitsel değişikliklere ve sıklıkla büyük ölçüde değişmiş bir bilinç durumuna neden olur. En büyük bilimsel ve kültürel etkiye sahip olan "klasik" psikedelikler, meskalin, LSD, psilosibin ve DMT'dir.

<span class="mw-page-title-main">Deliriant</span>

Deliriantlar halüsinojen maddelerin bir alt sınıfıdır. Terim, 1980'lerin başında bu maddeleri LSD gibi psikedeliklerden ve ketamin gibi dissosiyatiflerden, deliryuma neden olan birincil etkilerinden dolayı ayırmak için icat edildi. Terim genel olarak nörotransmitter asetilkolinin fonksiyonunu inhibe eden maddeler olan antikolinerjik ilaçları ifade eder. Deliriantların yaygın örnekleri arasında Datura ve Brugmansia cinsi bitkilerin yanı sıra önerilenden daha yüksek dozlarda difenhidramin (Benadryl) yer alır. Solanaceae familyasınınki gibi bazı bitki deliriantları, özellikle Amerika'daki bazı yerli kültürler tarafından, geçiş törenleri, kehanet veya atalarla iletişim kurma gibi gelenekler veya ritüeller için değişik şuur hallerine ulaşmak için kullanılmıştır. Uzun kullanım geçmişine rağmen deliriantlar, davranışsal ve nörolojik etkileri açısından halüsinojenlerin hakkında en az çalışılan sınıfıdır.