Roman, genellikle düzyazı biçiminde yazılan, kurgusal, görece uzun, insanın (ya da insan özellikleri atfedilen varlıkların) deneyimlerini bir olay örgüsü içinde aktaran ve genellikle kitap halinde basılan bir edebî tür. Uluslararası ve akademik platformlarda beşinci sanat olarak kabul gören edebiyatın bir alt türüdür.
Bilimkurgu, bilim kurgu ya da bilim-kurgu, yakın ya da uzak gelecek ile ilgili öykülerin bugün olası olmayan bilim ve teknoloji unsurlarını da kullanarak oluşturulmasıdır. Bilimkurgu bazen geçmişi de kurgulayabilir. Bilimkurgu kitap, sanat eserleri, televizyon, film, bilgisayar oyunları, tiyatro eserleri ve diğer kitle iletişim araçlarında bulunabilir. Yapısal ve pazarlama bağlamında bilimkurgu güncel gerçeklik içinde bulunmayacak kurgusal ögeler içeren yaratıcı çalışmaları tanımlamak için kullanılabilir. Bu tanımlama fantastik, korku ve ilgili türleri de içerir.
Peyami Safa, Türk yazar ve gazeteci. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu ve Yalnızız gibi psikolojik türdeki eserleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ön plana çıktı. Yaşamı ve fikrî hayatındaki değişimlerini eserlerine de yansıttı. Server Bedi takma adıyla birçok roman kaleme aldı. Cingöz Recai tiplemesini Fransız yazar Maurice Leblanc'ın Arsen Lüpen karakterinden esinlenerek yarattı. Aynı zamanda çeşitli kurumlarda gazetecilik mesleğini sürdürdü ve ağabeyi İlhami Safa ile birlikte Kültür Haftası gibi çeşitli dergiler çıkardı.
Jules Gabriel Verne, Fransız romancı, şair ve oyun yazarıydı. Yayıncı Pierre-Jules Hetzel ile yaptığı işbirliği, Dünyanın Merkezine Seyahat (1864), Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870) ve Seksen Günde Devr-i Alem (1872) gibi çok satan macera romanları serisi olan Voyages extraordinaires'in yaratılmasına yol açtı. Her zaman iyi belgelenmiş olan romanları, dönemin teknolojik ilerlemeleri dikkate alınarak genellikle 19. yüzyılın ikinci yarısında geçmektedir.
Cahit Uçuk ya da asıl adıyla Cahide Üçok, Türk hikâye ve roman yazarıdır.
Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.
Dan Brown, Amerikalı yazar.
James Graham Ballard Şanghay'da doğan İngiliz asıllı bilimkurgu yazarıdır. Bilimkurgu edebiyatta teknoloji tapınmacılığına karşı çıkan Yeni Dalga'nın seçkin temsilcilerindendir.
Nietzsche Ağladığında Irvin D. Yalom tarafından yazılmış, ümitsizliği ve yanılsamaları konu alan bir düşünsel romandır.
Fanzin, İngilizce FANatic ve magaZINE kelimelerinin kısaltılmasıyla oluşturulan finansal kaynaklardan ve hiyerarşik yapılardan uzak alternatif bir basılı materyaldir. Farklı yöntemlerle çoğaltılan örnekleri olmakla beraber genellikle fotokopi aracılığı ile çoğaltılarak, satış amacı güdülmeden dağıtılan yayınlardır. Dergiden ayrı olarak, süresi belirsiz olarak çıkar ve daha amatörce hazırlanır.
Turan Dursun, Türk yazar, din eleştirmeni, eski imam ve müftü. İbnü'r Râvendî'nin takipçilerindendir. Yapmış olduğu araştırmalarında İslam'ı ve peygamberi Muhammed'i eleştirmiştir. Monoteistik dinler tarihi eğitimi görmüştür. Daha sonra 1966 yılında TRT'de işe başlamış ve 10 sene boyunca dini içerikli programlar yapmıştır. Emekli olduktan sonra, 1989 yılında, 2000'e Doğru dergisinde haftalık yazılar yazmaya başlamıştır. İslâm dinini açıkça eleştirdiği için köktendinci İslamcılar tarafından ölümle tehdit edilmiştir. 4 Eylül 1990'da evinin önünde faili meçhul bir suikast sonucu ölmüştür.
Ray Douglas Bradbury Amerikalı bir yazardır. Fantezi, bilimkurgu, korku, gizem ve gerçekçi kurgu dahil olmak üzere çeşitli konularda yazmıştır. En çok bilinen kitapları 1950'de yazdığı kısa hikâyeler kitabı ve bir roman olan Mars Yıllıkları ve 1953'te yazdığı başyapıtı olan Fahrenheit 451'dir. En iyi bilinen eserlerinin çoğu spekülatif kurgudur ancak yaş gelişimi romanı Karahindiba Şarabı (1957) ve kurgusal anı kitabı Yeşil Gölgeler, Beyaz Balina (1992) gibi başka türlerde de çalıştı. Ayrıca Moby Dick ve Uzaydan Geldi gibi filmlere senaryolar ve televizyon uyarlamaları yazdı ve danışmanlık yaptı. Eserlerinin birçoğu çizgi romanların yanı sıra televizyon ve film yapımlarına uyarlandı. Ray Bradbury şiirler de yazmış ve Yıldızları Görmediler (2001) gibi birkaç şiir koleksiyonu yayınlamıştır.
Scientology (/ˌsaɪənˈtɒlədʒɪ/), Amerikalı bilimkurgu yazarı L. Ron Hubbard tarafından geliştirilen bir tarikat ve buna bağlı uygulamaların bulunduğu bir inanç akımı. Başlarda Hubbard tarafından kişisel gelişim için hazırlanan bir felsefe iken daha sonra bir dinî akıma dönüşmüştür. Scientology Kilisesi'nin dinini tanıtmak ve yaymak için kullanılmaya çalışılmaktadır.
Hugo Ödülü, her sene bir önceki yıl ortaya konan en iyi bilimkurgu ve fantezi çalışmalarına çeşitli kategorilerde verilen ödül. Ödülün ismi, öncü bilimkurgu dergisi Amazing Stories'in kurucusu Hugo Gernsback'ten gelir. İlk olarak 1953 yılında verilen ödül, 1955'ten beri aralıksız her yıl sahiplerini bulmaktadır.
Yüzüklerin Efendisi, İngiliz filolojist ve Oxford Üniversitesi profesörü J. R. R. Tolkien'in yazdığı epik fantezi türündeki romandır. Hikâye, Tolkien'in çocuklar için yazdığı 1937 tarihli Hobbit'in devamı olarak başlamıştı ancak sonunda ondan çok daha büyük bir eser haline geldi. Çoğu II. Dünya Savaşı'nda olmak üzere 1937 ve 1949 yılları arasında aşamalar halinde yazıldı. 150 milyonun üstündeki satış sayısıyla tüm zamanların en çok satan ikinci romanıdır.
UFO dini, dünya dışı varlıkları tanrılarla veya yarı-tanrısal varlıklarla eşitleyen ve insanlığı daha önceden var olan dünya dışı bir uygarlığın parçası olarak gören dinleri tanımlamakta kullanılan resmî olmayan bir terimdir. Bu tip dinlerin bağlıları uzaylı uygarlıkların teknoloji ve spiritüelliklerinin dünyadaki ekolojik, spiritüel ve toplumsal problemleri çözümleyeceğine inanırlar.
Otorite kontrolü, bilgi biliminde kütüphanecilikte katalog ve bibliyografik bilgilerin tek ve eşsiz bir ad verilerek düzenlenmesi sürecine verilen isimdir. Otorite kontrolündeki otorite kelimesi, insanların, yerlerin, şeylerin ve kavramların isimlerinin yetkilendirildiği, yani belirli bir biçimde oluşturulduğu fikrinden türemiştir. Farklı adlarla anılan aynı kişinin ya da aynı isme sahip farklı kişilerin tek bir eşsiz numara ile tanımlanarak karışıklıkların önlenmesini amaçlar. Bazı ülke ve kuruluşlar kendilerine özgü otorite kontrol sistemleri geliştirmişlerdir. Bu türünün tek örneği olan başlıklar veya tanımlayıcılar, ilgili otorite dosyasını kullanan kataloglar boyunca tutarlı bir şekilde uygulanır ve bağlantılar ve çapraz referanslar gibi diğer veri düzenleme yöntemleri için uygulanır. Her kontrollü giriş, kapsamı ve kullanımı açısından bir otorite kaydında tanımlanır ve bu düzenleme, kütüphane personelinin kataloğu korumasına ve araştırmacılar için uygun hale getirmesine yardımcı olur.
Mercedes Helnwein sanatçı, yazar ve film yapımcısı.
İngilizce "science fiction" olan türün adını Türkçeye "bilimkurgu" olarak kazandıran kişi yazar Orhan Duru'dur. 1 Ocak 1973 tarihli Türk Dili ve Edebiyatı dergisinde science fiction kelimesinin Türkçe karşılığı olarak "bilim-kurgu" ismini önerir. O tarihe kadar Yalçın İzbul’un ortaya attığı “kurgubilim” sözcüğü kullanılıyordu ancak Orhan Duru bu terimin “edebi bir türü yansıtmaktan çok bilim türünün adı” gibi olduğunu savunmuştu. TDK'nın Orhan Duru’nun önerisini sahiplenmesi ile bugün kullandığımız bilimkurgu kelimesi Türkçeye kazandırılmış oldu.
Psionik, 1950'li ve 60'lı yılların Amerikan bilimkurgusunda, mühendislik ilkelerini duyular dışı algılama, telepati ve psikokinezi gibi paranormal veya psişik olayların incelenmesini uygulayan, önerilen bir disiplindi. Psi ile elektronikteki -onik sözcüklerinin karışımından oluşan bir terimdir. "Psionik" kelimesi, bilimkurgu camiasında bir sanat terimi olarak oluşmuş ve her zaman öyle kalmıştı ve -editör John W. Campbell, Jr.'ın tanıtım çabalarına rağmen- akademik parapsikologlar arasında bile hiçbir zaman genel bir geçerliliğe ulaşamamıştı. Terimin 1951'de icat edilmesinden sonraki yıllarda, hiçbir bilimsel kanıtın "psiyonik" yeteneklerin varlığını desteklemediği giderek daha belirgin hale geldi.