İçeriğe atla

Lütfi Paşa

Damat Çelebi Lütfi Paşa
Lütfi Paşa'nın Alman ressam Johann Theodor de Bry tarafından yapılmış bir gravürü, 1590
Osmanlı Sadrazamı
Görev süresi
13 Temmuz 1539 - Nisan 1541
Hükümdar Kanuni Sultan Süleyman
Yerine geldiğiAyas Mehmed Paşa
Yerine gelenHadım Süleyman Paşa
Kişisel bilgiler
Doğum y. 1488
Ölüm 27 Mart 1564
Dimetoka, Edirne Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu

Damat Çelebi Lütfi Paşa (y.1488 - 27 Mart 1564, Dimetoka), Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 13 Temmuz 1539 - Nisan 1541 arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.[1]

Hayatı

Nerede doğduğu ve nereli olduğu bilinmemektedir. Fakat Arnavut asıllı olduğu rivayet edilmektedir.[1][2]Avlonya civarından devşirme olarak getirilmiş ve Enderun'da eğitim görmüştür. Kendi yazdığı "Tevârîh-i Âl-i Osman" ve "Asafnâme" eserlerine verdiği hayat hikâyesini vermiştir.[3] Buna göre 1508'de Şah ismail'in Dulkadir beyi Alaüddevle Bozkurt Bey üzerine yürümesinden itibaren olayları takip etmiştir. Çıkma ile çuhadar görevi verilmiştir. 1512'de Yavuz Sultan Selim'in tahta geçmesi ile 50 akçe ile müteferrika olarak saraydan dış göreve çıkmıştır. Daha sonra sırasıyla çaşnigirbaşı, kapıcıbaşı ve miralemlik görevlerinde bulunmuştur.[2][3]

Kanuni Sultan Süleyman'ın tahta çıkınca önce Kastamonu sonra Aydın Sancakbeyi olmuştur. 1522 yılında Rodos kuşatmasına katılmış sonra Yanya sancakbeyliğine atanmıştır. Bu görevde iken kendi sancak askeri başında 1529'da I. Viyana Kuşatması'na katılmıştır. 1534 yılında Karaman beylerbeyi olup, bu görevdeyken Irakeyn Seferi' ne katılmıştır. Daha sonra Anadolu ve Rumeli beylerbeyliği görevlerinin akabinde üçüncü vezirliğe yükselmiş, 1537 yılında donanmadaki kara askerlerinin serdarı olarak Barbaros Hayreddin Paşa ile birlikte Korfu Kuşatması'nda bulundu. İki hafta kadar devam eden kuşatma, Lütfi Paşa'nın zafer beklentisi mesajları göndermesine rağmen padişahın emriyle kaldırılmıştır. 1538'de ikinci vezirliğe tayin edilmiş ve Boğdan seferine katılmıştır.[1][3]

Genç yaştan itibaren devlet görevine gelen Lütfi Paşa aynı zamanda I. Selim'in kızı ve Kanuni'nin kız kardeşi olan Şah Sultan'la 19 yıl süren bir evlilik yaparak saraya damat da olmuştur.

13 Temmuz 1539'da Ayas Mehmet Paşa'nın vebadan vefatı üzerine sadrazamlık görevine getirilmiştir. Lütfi Paşa bu görevde iki yıl kalmış, bu esnada Osmanlı-Venedik savaşına son veren 1540 tarihli antlaşmada önemli rol oynamış, Habsburg elçileriyle yapılan müzakereleri yönetmiştir. Saray giderlerini azaltmış, ulak sisteminin hızlanması için ülkenin her yerine kervansaraylar inşa ettirmiştir. Rüşvet alan devlet adamlarını saptayıp görevlerinden azledilmelerine neden oldu. Donanmaya önem verilmesini istemiş ve tersaneler açılması için girişimlerde bulunmuştur. Budin Seferi hazırlıkları esnasında görevinden azledilmiştir.[4] Nisan 1541'de başkentte çok ilginç bir sadrazam tedbiri dedikodusu yayılmıştır. Çok dindar olduğu bilinen Lütfi Paşa veziriazamlığı sırasında bekar odalarına baskınlar yaptırtıp burada fuhuş yapan kişilere ağır cezalar vermiştir. Bu söylentiye göre ise Sadrazam Lütfi Paşa fuhuş yapan müslüman bir kadının cinsel organını yargılanmadan ve kadı hükmü olmadan bir rivayete göre dağlatmış, bir rivayete göre ise ustura ile oydurtup onu idam ettirmişti. Bu dedikoduları duyan karısı padişahın kız kardeşi Şah Sultan ise kocasına:

Hangi vezir zamanında bu yüzden keşf-i avret kılınmıştır ki senin asrında vaki ola, zalim?"

diyerek ayıplamıştır. Bunun üzerine sinirlerine hakim olamayan Lütfi Paşa karısına tokat atmıştır. Bu nedenle cariyeleri ve harem ağaları sadrazamı tartaklamıştır[3][5]

Nisan 1541'de olan bu olayı öğrenen padişah Lütfi Paşa'yı sadrazamlıktan azletmiş ve yerine Hadım Süleyman Paşa sadrazam olarak göreve getirmiştir.

Lütfi Paşa bundan sonra eşi Şah Sultan'dan boşanmış saray akrabalığı sona ermiştir. Azledildikten sonra da Lütfi Paşa, 200.000 akçe has ile Dimetoka'ya sürülmüştür. Lütfi Paşa 1542'de affedilip Hicaz'a hacca gitmiştir. Hac dönüşünde Dimetoka'daki çiftliğine çekilmiş ve daha çok eser telifiyle meşgul olmuştur. Tevârîh-i Âl-i Osman ve Asafnâme bu dönemde yazdığı en popüler eserleridir. Bu Dimetoka'daki emeklilik hayatı 20 yıl kadar sürmüştür.[1][3]

27 Mart 1564'te çiftliğinde ölmüştür. Cenazesi Yenikapı'da defnolunmuştur.[2]

Değerlendirme

Sicill-i Osmani'de şöyle değerlendirilmektedir.[2]

Öfkeli ve sertti. Nahiv, sarf ve fıkıhda bilgili olup ilminde mağrurdu. Tavrı laubali (idi).

Günümüz Osmanlı kişileri hakkında önemli bir biyografi eserinde ise şu değerlendirilme yapılmıştır:[1]

Osmanlı haberleşme, ulak sistemi ile ilgili olarak yeni düzenlemeler yapmış ve aksaklıkları gidermeye çalışmıştır. Maliyede özellikle israftan kaçınılmasına yönelik uygulamalar başlatmış(tır)... Devlet politikasında akılcılığı ön plana alarak denizlere özel önem vermiş(tir).. Bu arada Venediklilerle bir sulh akdetmiştir.

Eserleri

Sadarete geçer geçmez henüz tanınmayan Mimar Sinan'ı saraya takdim etmiş, böylece mimaride bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.

Lütfi Paşa'nın yirmiyi aşan eserlerinin çoğu dini konularda, iki tanesi ise tarihle ilgilidir.[1]

  • En çok bilinen eseri, Tevârîh-i Âl-i Osman olup, Osmanlı devletinin kuruluşundan 1553'e kadar olan dönemi anlatır.[6]
  • Asafnâme ise Lütfi Paşa'nın en tanınmış eseri olup, hayat hikâyesini ayrıntılı tarihler vermeden, ihtiva eder. Siyasetname türündeki bu eser devlet idaresi, mesleğine ait tespitler ve bilgiler ihtiva eder.[7] Defterdar Sarı Mehmed Paşa da Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ adlı eserini yayımlarken Lütfi Paşa'nın bu eserinden yararlanmıştır.[8][9]
  • "Halisil Ümme Marifeti-l eimme" adlı eseri Arapça yazılmıştır. Bu eserin ana teması Osmanlı sultanlarının halifeliklerini meşruiyetidir. Bu nedenle kurum olarak halifeliği ele almıştır. Bu kurumun "Kureyşli" olma sorunu üzerinde durmuştur. Bu niteliğin "şer-i saadet"'e ait bir şart olduğunu kabul etmiş; ama halifelik için diğer şartların da bulunması gereğine işaret etmiştir. Osmanlı sultanlarının bu diğer şartları taşıdıkları için halifeliklerinin meşru olduğu sonucuna varmıştır. Bu inceleme Osmanlı politika edebiyatında halifelik kurumunu ele alan ilk eser olduğu için çok önemlidir.[1]

Popüler kültürdeki yeri

2003 Yapımı Hürrem Sultan dizisinde Lütfi Paşa'yı Levent Yılmaz canlandırmıştır. 2011-2014 yılları arasında yayınlanan Muhteşem Yüzyıl dizisinde ise Lütfi Paşa'yı Mehmet Özgür canlandırılmıştır.

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g Özcan, Azmi, "Lütfi Paşa", (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.1 s.47-48 ISBN 975-08-0072-9
  2. ^ a b c d Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 C.1V say.91 [1]
  3. ^ a b c d e İpşirli, Mehmet (2003) "Lutfî Paşa" Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:27 Sayfa:234-236. Ankara:TDV
  4. ^ Ümit Kılıç, Sadrazam Lütfi Paşa'nın Dimetoka Vakfı,
  5. ^ Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul:Oğlak Yayınları ISBN 976=5-329-2996 s.126
  6. ^ Atik, Kayhan, (2001) Lütfi Paşa ve Tevârıh-i Âl-i Osman, Ankara:Başbakanlık Basımevi.
  7. ^ Lütfi Paşa, (haz. Ahmet Uğur), (1982) Asafname, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı
  8. ^ Gümüş, Musa. "Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın "Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ" Adlı Eserine Göre Bektaşi Ocağı'nın Durumu". Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi. s. 178. 23 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2017. 
  9. ^ Gökçe, Özcan. "Deterdar Sarı Mehmed Paşa'nın Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ Adlı Eserine Göre Osmanlı Yönetim Anlayışı ve Toplum Düzeni" (PDF). Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi. 24 Şubat 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Şubat 2017. 

Dış kaynaklar

  • Lutfi Paşa (haz. Kayhan Atik) (2001), Lutfi Paşa ve Tevârîh-i Âl-i Osman, Ankara: Başbakanlık Basımevi.
  • Danişmend, İsmail Hâmi, (1961) Osmanlı Devlet Erkânı, İstanbul:Türkiye Yayınevi.
  • Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, ISBN978-975-254-278-5.
  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (8.bas.:1998) Osmanlı Tarihi II. Cilt: İstanbul'un Fethinden Kanunî Sultan Süleyman'ın Ölümüne Kadar. Ankara:Türk Tarih Kurumu ISBN 975-16-0012-X
  • Özcan, Azmi, "Lütfi Paşa", (1999) Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.1 s.47-48 ISBN 975-08-0072-9
  • Gökbilgin, Tayyib, (1997), "Lütfi Paşa", İslam Ansiklopeisi, Eskişehir: Milli Eğitim Basımevi, C.VII, s.96-101.

Dış bağlantılar

  • Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN 975-333-0383 C.1V say.91 Online: [2]
  • İpşirli, Mehmet (2003) "Lutfî Paşa" Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi Cilt:27 Sayfa:234-236. Ankara:TDIV Online:[3]4 Ocak 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Siyasi görevi
Önce gelen:
Ayas Mehmed Paşa

Osmanlı Sadrazamı

13 Temmuz 1539 - Nisan 1541
Sonra gelen:
Hadım Süleyman Paşa

İlgili Araştırma Makaleleri

Alâeddin Paşa, ilk iki Osmanlı padişahı olan Osman Gazi ve Orhan Gazi döneminde, takriben 1320-1331 arasında vezirlik yapmış Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Rüstem Paşa</span> 33. Osmanlı sadrazamı

Rüstem Paşa, Kanuni Sultan Süleyman saltanatı döneminde 28 Kasım 1544 - 6 Ekim 1553 ve 29 Eylül 1555 - 10 Temmuz 1561 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Kara Ahmed Paşa,, Kanuni Sultan Süleyman döneminde 6 Ekim 1553 ile 28 Eylül 1555 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. I. Selim'in en küçük kızı ve Kanuni Sultan Süleyman'ın en küçük kız kardeşi Fatma Sultan'ın eşidir.

Hadim Mesih Mehmed Paşa III. Murad saltanatı döneminde 1 Kasım 1585-14 Nisan 1586 döneminde sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Tayyar Mehmed Paşa, IV. Murad saltanatında 26 Ağustos 1638 - 24 Aralık 1638 tarihleri arasında 3 ay 28 gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Sultanzade Civankapıcıbaşı Mehmed Paşa Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim saltanatında 31 Ocak 1644 - 17 Aralık 1645 tarihleri arasında bir yıl on ay on yedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Nevesinli Salih Paşa, Osmanlı Padişahı İbrahim saltanatında 17 Aralık 1645 - 16 Eylül 1647 tarihleri arasında bir yıl dokuz ay sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kara Musa Paşa</span> 75. Osmanlı sadrazamı

Kara Musa Paşa, İbrahim saltanatında 16 Eylül 1647 - 21 Eylül 1647 tarihleri arasında beş gün sadrazam unvanını taşımış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa</span> 185. Osmanlı sadrazamı

Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa, Abdülmecid saltanatında 29 Mayıs 1854 - 23 Kasım 1854, 18 Kasım 1859 - 24 Aralık 1859 ve 28 Mayıs 1860 - 6 Ağustos 1861 tarihleri arasında 3 dönemde toplam bir yıl on ay on bir gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

Boşnak Derviş Mehmed Paşa I. Ahmed saltanatı döneminde 21 Haziran 1606-9 Aralık 1606 tarihleri arasında beş ay on sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hain Ahmed Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet adamı, paşa ve beylerbeyi. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Rumeli Beylerbeyi ve Mısır Beylerbeyi olarak görev yaptı. Mısır'da merkezi otoriteye isyan ederek sultanlığını ilan etti, para bastırdı, hutbe okuttu ve El-Melik'ül Mansur Sultan Ahmed ismini kullandı. 1524'te Kadızade Mehmed Bey tarafından yakalandı ve idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Kemalpaşazâde</span> Şeyhülislam ve tarihçi

Kemalpaşazâde veya İbn-i Kemal, Osmanlı devleti şeyhülislamı ve tarihçidir.

Has Yunus Bey Osmanlı denizcisi ve kara gücü komutanı. 1453 - 1456 döneminde Osmanlı kaptan-ı deryası görevi ile nispeten yeni kurulan Osmanlı donanması komutanlığı yapmıştır.

Ebülmeyamin Mustafa Efendi Türk, Osmanlı müderris, kadı, kazasker ve şeyhülislam. III. Mehmet ve I. Ahmet saltanatlarında 7 Şubat1603 - 8 Haziran 1604 ile 26 Temmuz 1606 - 23 Kasım, 1606 dönemlerinde iki kez şeyhülislamlık yapmıştır. Halk arasında "Kaba Mustafa Efendi" olarak anılırdı.

Koca Musa Paşa Osmanlı devlet adamı ve denizcisidir. Sultan İbrahim saltanatında kaptan-ı derya görevi yapmıştır. Silahtarlık, kubbealtı vezirliği, sedaret kaymakamlığı ve eyalet valiliği görevleri de verilmiştir.

Silahdar Damat Dimetokalı Mehmed Paşa I. Mahmud saltanatında 9 Ocak 1736 - 6 Ağustos, 1737 tarihleri arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ ya da Hüseyin Ragıp Uğural'ın adlandırmasıyla Devlet Adamına Öğütler, III. Ahmed döneminde yaşamış Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın dokuz bölümden oluşan ve nasihatname türünde sayılabilecek eseri. İsim konusunda farklı telifleri bulunan fakat yaygın olarak "Nesâyihü’l-Vüzerâ ve’l-Ümerâ" şeklinde bilinen bu eser Koçi Bey Risalesi ve Lütfi Paşa’nın Asafnâmesi gibi Osmanlı devlet teşkilatının bozulması üzerine yazılan ve birtakım çözüm önerilerinde bulunan bir eserdir. Dönem koşulları, bozulan siyasi düzen, Osmanlı modernleşmesinin geçirdiği zihniyet evrimleri ve devlet yöneticilerinin entelektüel zekâlarını göstermesi bakımından Türkiye'de çağdaş düşünce tarihi alanında önemli bir kaynaktır. İçeriği sadrazamın ahlak ve davranış biçimleri, rüşvetin zararları, yeniçeri ocağının, bazı memurlukların, makam sahibi kişilerin ve halkın anlık durumu üzerinedir. Ordinaryüs profesör Hilmi Ziya Ülken bu eseri ekonomik ve siyasi bir tenkit ürünü olarak görerek çağdaşı Thomas More'un Ütopya'sı ile olan karşıtlığına dikkat çekmektedir.

Defterdar Sarı Mehmed Paşa ya da Bakkaloğlu Defterdar Sarı Hacı Mehmed Paşa Osmanlı devlet yöneticisi ve tarihçi. Dönem tarihçileri tarafından "Bakkalzâde" ve "Sarı" lakapları ile nitelendirilmiş olsa bile en bilinen lakabı "Defterdar" şeklindedir. Bunda toplamda yedi kez defterdarlık görevinde bulunmuş olmasının büyük bir etkisi vardır. Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ adlı risalesi ile döneminin Osmanlı devlet teşkilatını anlatmış ve birtakım aksaklıklara çözüm önerilerinde bulunmuştur.

Asafnâme, Osmanlı sadrazamlarından Lütfi Paşa'nın Osmanlı devlet teşkilatı hakkındaki risalesidir. Koçi Bey Risalesi ve Defterdar Sarı Mehmed Paşa tarafından yazılan Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ adlı eser ile aynı kategoriye girmektedir. Eser Osmanlı İmparatorluğu hakkındaki kaynak yapıtlardan biridir. Osmanlıların aksak yönlerin belirtmesi ve çözüm önerileri sunmasından dolayı üzerinde durulan önemli bir eser haline gelmiştir. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu duraklama döneminde çözülmenin engellemesini Kanuni Kadim'de gören gelenekçi risalecilerin kendi dönemleriyle Osmanlı'nın güçlü dönemleri arasında karşılaştırma yaparken kullandıkları kaynak eserlerden biridir.

Koçi Bey Risalesi, 17. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu duraklama döneminde Koçi Bey tarafından IV. Murat ve İbrahim'e sunulan eleştirel tarzdaki rapor. Osmanlı'da o döneme kadar padişaha sunulmuş ilk yazılı rapor olma özelliğine sahiptir. Lütfi Paşa'nın Asafnâme'si ve Defterdar Sarı Mehmed Paşa'nın Nesâyihü'l-Vüzerâ ve'l-Ümerâ eseriyle aynı kategoriye girmektedir.