İçeriğe atla

Lübnan Dağı'nın Büyük Kıtlığı

Lübnan Dağı'nın Büyük Kıtlığı
مجاعة لبنان
ÜlkeCebel-i Lübnan Sancağı, Osmanlı İmparatorluğu, günümüzde Lübnan
BölgeLübnan Dağı
Dönem1915-1918
Toplam ölüYaklaşık 200.000
Demografik etki400.000'lik nüfus %50 azaldı.

Lübnan Dağı'nın Büyük Kıtlığı (1915–1918) (Arapça: مجاعة لبنان), I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan, yaklaşık 200.000 ölümle sonuçlanan kitlesel açlık olayıdır.[1]

İtilaf Devletleri, Alman İmparatorluğu'na karşı yürütülen uygulamaya benzer biçimde, bölgedeki siviller üzerinde şiddetli bir etkiye yol açabileceği bilgisiyle ekonomiyi baskılamak amacıyla Doğu Akdeniz'i ablukaya almışlardı.[2] Bu durum, komşu Suriye'den gelen mahsullerin Lübnan Dağı'na girmesini engelleyen Dördüncü Ordu komutanı Cemâl Paşa tarafından daha da kötüleştirildi.[3] Ek olarak, kalan mahsullerin de göçmen çekirge sürülerinin istilasına uğramasıyla[3][4] Osmanlı İmparatorluğu'nun yarı özerk bir alt bölümü ve günümüz Lübnan'ının öncülü olan Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı nüfusunun yarısının ölümüne yol açan bir kıtlık meydana geldi.

Arka plan

Cebel-i Lübnan Mutasarrıflığı veya Cebel-i Lübnan Sancağı, Maruni ve Katolik Rum (Melkani) Hristiyanları ile Dürzîleri karşı karşıya getiren 1860 Lübnan İç Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun yarı özerk bir alt bölümü olarak 1861'de kuruldu.[5][6] Lübnan Dağı'nın ekonomisi büyük ölçüde ipek böcekçiliğine dayanıyordu; ham ipek tezgahlarda işleniyor ve bitmiş mamuller Avrupa pazarına gönderiliyordu.[4]

Nedenleri

Osmanlı İmparatorluğu'nun Merkezi Devletler ile kurduğu ittifak, İtilaf Devletleri'nin Osmanlı ürün tedarikini engellemek için uluslararası ticaret yollarını bloke etmesine neden oldu. Bu abluka, Lübnan Dağı ekonomisinin bel kemiği olan ipek ticaretini hasara uğrattı. Tarım mahsulleri hâlihazırda dağlık bölgede zor bulunmaktaydı ve bölge sakinleri komşu Bekaa Vadisi ve Suriye'den yapılacak gıda ithalatına güveniyorlardı. Osmanlılar, müttefik ablukasının üstesinden gelebilmek için tüm gıda kaynaklarının öncelikli olarak orduya tahsis edildiği katı bir satın alma politikası benimsediler.[4] Suriye'deki Dördüncü Ordusu komutanı Cemal Paşa, ürünlerin Lübnan Dağı'na girmesini engelledi.[3] Kalan ürünler de çekirge istilasıyla tahrip oldu.[3][4] Kriz, bağlantıları iyi olan bazı tefeciler tarafından organize edilen bir karaborsayı daha da kötü hale getirdi.[7]

İlk tahıl kıtlığı

Osmanlı İmparatorluğu, 28 Ekim 1914'te I. Dünya Savaşı'nın Merkezi Devletleri'ne dahil oldu.[8] Osmanlı hükûmeti, imparatorluğun tüm demiryolu hizmetlerini askeri kullanım için tahsis etmiş, bu da imparatorluğun bazı bölgelerine tarım ürünlerinin teminini aksatmıştır.[9] Tahıl sıkıntısıyla ilk karşılaşan şehirlerden birisi Beyrut'tu.

13 Kasım 1914'te, Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa katılmasından sadece iki hafta sonra, bir grup vatandaş, belediye konseyini kentteki ciddi buğday ve un sıkıntısı konusunda uyarmak için Beyrut belediyesine saldırdı. Halep'ten düzenli olarak tahıl taşıyan yük vagonları gelmemişti ve fırınların rafları boştu. Öfkeli gruplar, az da olsa un ve tahıl rezervi bulunduran fırınları yağmaladılar.[10] Belediye meclisi, Halep valisinden hububat tedariki talep eden Beyrut valisi Bekir Sami Kunduh'a bir mesaj göndererek Osmanlı makamlarına Beyrut'a hububat nakliyesine öncelik verilmesi yönünde baskı yaptı. Ancak Beyrut vilayetine yük taşımak için vagon tahsis etmek, komutanlara ve demiryolu otoritelerine rüşvet vermeden imkânsızdı. Tahıl fiyatlarının hızla tırmanması, Beyrut belediye başkanı Ahmed Muhtar Beyhum'un bizzat tahıl arzı sorununu ele almasına yol açtı.

14 Kasım 1914'te Beyhum, Halep'e gitti ve yetkililerle müzakere ederek Dördüncü Ordu'dan tahıl vagonları aldı. Ücret belediye hazinesinden ödendi. Vagonlar 19 Kasım 1914'te halkın rahatlaması için Beyrut'a gelse de[9] Osmanlı yetkililerinin raporları ve Suriye Protestan Koleji yazışmaları, gıda kıtlığının Kasım ayında günlük bir olay haline geleceğini belirttiğinden kriz daha da kötüleşecekti.[11]

Etkisi

Nüfusunun yaklaşık 400.000 kişi olduğu tahmin edilen Lübnan Dağı halkından yaklaşık 200.000 kişi açlıktan öldü.[4][12] Kıtlık, nüfus bazında I. Dünya Savaşı'nın en yüksek ölüm oranına sahip olayı oldu.[3] Cesetlerin sokaklarda yığıldığı ve insanların sokak hayvanlarını yediği bildirilmiştir. Bazı insanların ise yamyamlığa başvurduğu söyleniyordu.[3][4]

Aşevleri kurulsa da durumu düzeltmede çok faydalı olamadılar.[4] Mısır'daki Lübnanlılar, Lübnan'a Arvad yoluyla gıda tedarikini finanse etti. Bu yardım, Maruni patrikhanesine ulaşıp manastırlar aracılığıyla halka dağıtıldı.[7]

Suriye-Lübnan Dağı Yardım Komitesi, Haziran 1916'da ABD'de Najib Maalouf başkanlığında ve Ameen Rihani[13] başkan yardımcılığı altında kuruldu.

Edebi atıflar

26 Mayıs 1916'da Halil Cibran, Mary Haskell'e yolladığı mektubunda "Lübnan Dağı'ndaki kıtlık Türk hükümeti tarafından planlanıp yürürlüğe sokuldu. Hâlihazırda 80.000 kişi açlıktan öldü ve her gün binlerce insan ölmekte. Lübnan Dağı'ndaki Hristiyanların geçtiği süreç Hristiyan Ermenilerin de başına geldi." ifadelerini kullandı.[3] Cibran, kıtlıkta ölenlere "Dead Are My People" (Ölenler Benim İnsanlarım) isimli bir şiir adadı.[14]

Tawfiq Yusuf Awwad'ın Al-Raghif (somun) (1939) isimli romanı I. Dünya Savaşı sırasında fakir bir dağ köyü olan Saqiyat al-Misk'te geçer. Romanda Awwad büyük kıtlıktan çeşitli sahneleri anlatır.[15]

Sırt üstü yatan, bitlerle kaplı bir kadın vardı. Büyük gözlü bir bebek kadının çıplak göğsüne asılıydı. Adamlardan biri kadını ayağıyla itti ve bekledi... Tom, onun parmaklarını ısırdı ve öne çıktı. Kadının başı geriye eğikti ve saçları seyrekti. Koynundan, bebeğin minik elleriyle ovuşturup dudaklarıyla sıktığı, sonra vazgeçip ağladığı çizik ve hırpalanmış bir memeyi çıkardı.

Anıtlar

Kıtlık kurbanlarını anmak için ilk anıt 2018'de, kıtlığın sona ermesinden 100 yıl sonra, Beyrut'ta dikildi. Anıtın bulunduğu konum "The Great Famine Memorial" olarak adlandırılır ve Saint-Joseph Üniversitesi'nin önünde yer alır. Anıt, Lübnanlı tarihçi Christian Taoutel (aynı zamanda anıtın küratörü) ve Lübnanlı yazar Ramzi Toufic Salame'ın girişimleri ile inşa edilmiştir.[16]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ Taoutel, Christian; Wittouck, Pierre. Le peuple libanais dans la tourmente de la grande guerre 1914-1918 d'après les Pères Jésuites au Liban (in French). Presses de l'Université Saint-Joseph. 9953455449.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 7 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 25 Aralık 2019. 
  3. ^ a b c d e f g Ghazal, Rym (14 Nisan 2015). "Lebanon's dark days of hunger: The Great Famine of 1915–18". The National. 4 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2016. 
  4. ^ a b c d e f g BBC staff (26 Kasım 2014). "Six unexpected WW1 battlegrounds". BBC News. BBC. BBC News Services. 3 Ağustos 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2016. 
  5. ^ Lutsky, Vladimir Borisovich (1969). "Modern History of the Arab Countries". Progress Publishers. 12 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2009. 
  6. ^ United States Library of Congress – Federal Research Division (2004). Lebanon A Country Study. Kessinger Publishing. s. 264. ISBN 978-1-4191-2943-8. 
  7. ^ a b Tawk, Rania (18 Nisan 2015). "Le centenaire de la Grande famine au Liban : pour ne jamais oublier (The Centenary of Lebanon's great famine: so that we don't forget)". L'Orient Le Jour (Fransızca). Beirut: L'Orient – Le Jour. 1 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Ocak 2016. 
  8. ^ Herbert Albert Laurens Fisher (1936). A history of Europe: The liberal experiment. University of Michigan. s. 1161. Erişim tarihi: 15 Mart 2016. 
  9. ^ a b Tanielian 2014, p.738
  10. ^ Tanielian 2014, p.737
  11. ^ Tanielian 2014, p.741
  12. ^ Harris 2012, p.174
  13. ^ Mujais, Salim (2004). Antoun Saadeh: The youth years. s. 107. 3 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2019. 
  14. ^ Gibran, Khalil Gibran. "Dead Are My People". Poem hunter. Poem Hunter. 25 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2016. 
  15. ^ Allen, Roger; Allen, Roger M. A.; Lowry, Joseph Edmund; Stewart, Devin J. (2009). Essays in Arabic Literary Biography: 1850-1950 (İngilizce). Otto Harrassowitz Verlag. ISBN 9783447061414. 27 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2019. 
  16. ^ "Victims of the Great Famine of Mount Lebanon finally have a memorial monument in Beirut". The961 (İngilizce). Lebanon: The961.com. 22 Temmuz 2018. 25 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2018. 

Bibliyografya

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Beyrut</span> Lübnanın başkenti ve en büyük şehri

Beyrut, Lübnan'ın başkentidir. Nüfusu 1,5 milyonun üzerinde olan Beyrut, deniz etkisinden biraz korunan bir körfezin kıyısındadır.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan</span> Batı Asya’da bir ülke

Lübnan, resmî adıyla Lübnan Cumhuriyeti, Batı Asya'da Doğu Akdeniz kıyısında bir Arap ve Orta Doğu ülkesidir. Kuzey ve doğuda Suriye, güneyde İsrail batıda Akdeniz ile çevrili olan ülkenin ayrıca Kıbrıs ile deniz sınırı bulunmaktadır. Lübnan, Akdeniz Havzası ile Arap Dünyası'nın kesişiminde yer alması nedeniyle zengin bir tarihe sahiptir ve kendine özgü bir kültürel kimlik geliştirmiştir. Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Ülke pek çok dine ev sahipliği yapmaktadır. Yüz ölçümü 10.452 km² olan Lübnan en küçük ülkelerden biridir. Nüfusu yaklaşık 6 milyon, başkenti Beyrut, ulusal ve resmî dili Arapçadır. Fasih Arapça'nın yanı sıra günlük hayatta konuşma dili olarak Lübnan Arapçası kullanılmaktadır. Ayrıca Fransızca da resmî olarak tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Nasrallah</span> Hizbullahın genel sekreteri

Hasan Nasrallah, Lübnanlı din adamı ve Şii İslamcı bir siyasi parti ve militan grup olan Hizbullah'ın genel sekreteriydi.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan bayrağı</span> Ulusal bayrak

Lübnan bayrağı, yukarıdan aşağıya kırmızı - beyaz - kırmızı sırası ile dizilmiş üç yatay şeritten oluşur. Kırmızı şeritler eşit büyüklükte ve beyaz şeritin altında ve üstünde yer alırlar. Beyaz şerit kırmızı olanlardan bir miktar daha büyüktür ve beyaz şeridin üzerine bir ağaç tasviri bulunur(Lübnan Sediri: Cedrus libani). 7 Aralık 1943 yılında kabul edilmiştir. Ortada yer alan ağaç imgesinin gövde ve dallarının siyah ya da kahverengi olarak renklendirilmesi sıkça yapılan bir hata olsa da anayasaya göre imge bütünü ile yeşil olmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fransız Suriye ve Lübnan Mandası</span> Günümüzdeki Suriye ve Lübnan topraklarında 1923-1946 yıllarında Fransa egemenliğinde kalmış manda yönetimi

Fransız Suriye ve Lübnan Mandası (1923-1946), Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun bölünmesi sonrasında Suriye ve Lübnan'la ilgili olarak kurulan bir Milletler Cemiyeti mandası. Manda sisteminin sömürgecilikten farklı olması gerekiyordu, yöneten ülke, sakinleri kendi kendini yönetmeye uygun kabul edilene kadar mütevelli olarak hareket etmeyi amaçladı. Bu noktada, görev süresi sona erecek ve bağımsız bir devlet doğacaktı.

<span class="mw-page-title-main">Velid Canbolat</span> Lübnanlı siyasetçi

Velid Canbolat Lübnan'ın İlerici Sosyalist Partisi'nin Genel Başkanı ve Dürzi topluluğunun en tanınmış lideridir.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan'daki Yahudilerin tarihi</span>

Lübnan Yahudileri geleneksel olarak bir Mizrahi cemaati olup genelde Lübnan'ın Beyrut şehrinde veya çevresinde yaşayan veya yaşamış olan Yahudilerdir. Cemaatin hemen hemen hepsi İsrail, Fransa ve Kuzey Amerika'ya göç etmiştir. Ülkede bugün 20 ila 40 arası Yahudi kalmıştır. Lübnan Yahudileri toplumla sıkıca entegre oldukları ve vatanlarını terk etme hissi duymadıkları için Lübnan'ın 1958'de yaşadığı iç savaşta dahi büyük oranda dış göç olmamıştır. Fakat, 1975'teki Lübnan İç Savaşı ve 1982'deki İsrail'in Lübnan'a girme harekâtıyla dış göçler hızlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Yusuf Franko Paşa</span> Osmanlı devlet adamı ve karikatürcü

Yusuf Franko Paşa (1855-1933) Osmanlı devlet adamı ve karikatürcü. 1907'den 1912 yılına kadar Cebel-i Lübnan Sancağı mutasarrıfıdır. Suriye, Halep'ten Melkani Rum Katolik'tir. Nasri Franco Paşa'nın oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Lübnan Dağı</span> ortalama yüksekliği 2.200 metreyi geçen, Lübnandan Humus yakınlarındaki Suriye sınırına uzanan dağ sırası

Lübnan Dağı, Lübnan'dan, Humus yakınlarındaki Suriye sınırına kadar uzanan, Bikâ Vadisi'yle, hem Suriye'ye, hem Lübnan'a ait Anti-Lübnan Dağları'ndan ayrılarak batısında yer alan, Suriye'ye bağlı El Nuseyriye Dağları'nınsa güneyinde bulunup, ortalama yüksekliği 2.200 metreyi geçen ve ortalama 4 metre derinliğe ulaşan kar ve dolu yağışıda dahil olmak üzere, oldukça önemli miktarda yağış alan, dağ sırasına verilen isim. Lübnan Dağı adı verilen dağ sırası, 3.088 m ile en yüksek noktası olan Kurnet El-Savda ile beraber, Akdeniz'e paralel olarak, 170 km ile neredeyse tüm Lübnan boyunca uzanır. Lübnan tarihte, yerel halka coğrafi ve stratejik koruma sağlayan, bu dağlar aracılığıyla tarif edilmiştir ve tanımlanmıştır. Lübnan'da, dağlarda, manzaranın güzelleşmesi, coğrafi mesafelerden çok, rakıma bağlıdır. Buna örnek olarak, dağların meşhur olarak bilinen çamları ve meşeleri orta rakımlarda yetişirken, dağların yüksek rakımlarında, dünyaca ünlü Lübnan sedirlerinin geriye kalan son örnekleri ağaçlıklar halinde yetişmeye devam etmektedir. Tarihte, Lübnan'da bulunan, Fenikelilerin yerleşkelerinde ve kolonilerinde yaşayan halk, Lübnan Dağı'ndaki Lübnan sediri ormanlarını kullanarak ilk gemi filolarını yapmış ve bu sayede Levant'lı ve Orta Doğu'lu, komşularıyla da ticaret ilişkilerini kurmuş ve geliştirmişlerdir. Fenikeliler ve arkasından gelen diğer hükümdarlar, sürekli ve aralıksız bir şekilde dağ sıralarını yeni ağaçlar dikip yeşillendirerek, yeniden toprakları doldurmuştur ve bu sayede Fenikeliler zamanından ta ki 16. yüzyıl sonlarına kadar bile, Lübnan Dağ Sırası'nın başta Lübnan sediri olmak üzere birçok çeşit ağaç içeren ormanlık alanı oldukça büyük olmuştur. Günümüzdeyse, çam, meşe ve benzeri alışıldık ağaçlar ile yüksek rakımlarda oldukça az sayıda adını bölgeden alan, değerli, Lübnan sediri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi</span> Suriye, Lübnan, Ürdün, Irak ve Filistinde etkin olan milliyetçi bir siyasi parti

Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi Lübnan, Suriye, Ürdün, Irak ve Filistin'de faaliyet gösteren Suriye milliyetçisi bir partidir. Bugünkü Suriye, Lübnan, Irak, Kuveyt, Ürdün, Filistin, İsrail, Kıbrıs, Sina, Hatay ve Kilikya dahil olmak üzere, Bereketli Hilal'i kapsayan, coğrafi sınırlara sahip bir Büyük Suriye ulus devletinin kurulmasını savunur. Aynı zamanda, örneğin Güney Amerika'da, Suriye ve Lübnan diasporasında da aktif olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Hassân Diyab</span> Lübnanlı siyasetçi

Hassân Diyab, Lübnanlı siyasetçi. 21 Ocak 2020 yılında başladığı başbakanlık görevinden 10 Ağustos 2020 tarihinde istifa etmiş olup yeni hükûmet kurulana kadar emanetçi başbakan olarak görev yapmıştır. Yeni hükûmetin kurulmasının ardından 10 Eylül 2021'de bu görevi Necip Mikati'ye devretmiştir. Başbakanlıktan önce, 2011-2014 yılları arasında Lübnan Eğitim Bakanı olarak görev yaptı.

Lübnan'daki turizm endüstrisi tarihsel olarak yerel ekonomi için önemlidir ve Lübnan için önemli bir gelir kaynağı olmaya devam ediyor. Lübnan İç Savaşı'ndan önce Beyrut, yaygın olarak "Orta Doğu'nun Paris'i" ya da genellikle finans ve ticaret merkezi olarak gösterilen "Orta Doğu'nun İncisi" olarak kabul edildi. Beyrut, turistlerin Lübnan'ın Levanten Akdeniz kültürünü, mutfağını, tarihini, arkeolojisini ve mimarisini deneyimleyebilecekleri yerdir.

<span class="mw-page-title-main">2020 Beyrut patlaması</span> Can kayıpları ve yaralanmalarla sonuçlanan patlama

2020 Beyrut patlamaları, 4 Ağustos 2020'de Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Beyrut Limanı'nda gerçekleşen patlamalardır. Genel Güvenlik Genel Müdürlüğü, patlamanın yıllar önce el konulan ve limanda depolanan 2.750 ton amonyum nitrata bağlı olduğunu belirtmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Antun Sadi</span>

Antun Sadi Suriye Sosyal Milliyetçi Partisi'ni kurucusu Lübnanlı bir politikacı, filozof ve yazar. Suriye'yi doğal parçası saydığı komşu bölgelerle birleştirmeye çalışmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Selim Ali Selam</span> Lübnanlı siyasetçi

Selim Ali Selam Arap siyasetçi.

<span class="mw-page-title-main">Şuf İlçesi</span>

Şuf İlçesi Lübnan'ın dokuz ilinden biri olan Cebel-i Lübnan ilinde bulunan bir ilçedir. İlçenin merkezi Beytüddin'dir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Lübnan</span> Fransız Suriye ve Lübnan Mandasındaki eski devlet

Büyük Lübnan Devleti 1 Eylül 1920'de ilan edilen, Mayıs 1926'da adını Lübnan Cumhuriyeti yapan ve modern Lübnan'ın önceli olan bir devletti.

<span class="mw-page-title-main">Nasrallah Coussa</span> Cebel-i Lübnan Sancağı mutasarrıfı

Nasrallah Franco Paşa 1868'den öldüğü 1873 yılına kadar Cebel-i Lübnan Sancağı mutasarrıfıdır.

<span class="mw-page-title-main">Müftüzade İsmail Hakkı Bey</span> Osmanlı bürokrat ve siyasetçi

İsmail Hakkı Bey (1870-?), Osmanlı bürokrat ve siyasetçi.