İçeriğe atla

Lâmiî Çelebi

Kontrol Edilmiş

Lâmiî Çelebi (1472-1532), divan şairi ve mürit. Asıl adı Mahmut'tur (Mahmud bin Osman bin Ali en-Nakkaş bin İlyas Lamii).

Lamii Çelebi'nin bilinen tek minyatürüdür.[1]

Hayatı

1472 yılında Bursa'da doğmuş ve 1532 yılında yine Bursa'da ölmüştür.[2] Babasının adı Osman'dır ve babası II. Bayezid döneminde defterdarlık yapmıştır. Dedesi ise Nakkaş Ali'dir.[3] Mecdi'nin ifadelerine bakıldığında Lamii Çelebi ilk önce medrese eğitimi almış, hatta müderrislik de yapmıştır.[4] Fakat münşeatındaki otobiyografik ifadelere vurguladığı üzere 28 yaşlarında düşünsel bir bunalım yaşamıştır. Anlaşıldığı kadarıyla bu düşünsel bunalım sonucunda tasavvufa yönelmiş[5] ve nihayetinde Emir Ahmet Buhari’ye bağlanmıştır. Bu çerçevede (Ahrari) Nakşibendi tarikatına dahil olmuştur. Bilindiği kadarıyla şeyhlik iddiasında bulunmamış ve eserlerinde kendini fakir/mürit olarak göstermiştir.[6] Hayatı boyunca Osmanlı devletinin önde gelen çok sayıda şahsiyetiyle mektuplaşmıştır. Bunların arasında Pargalı İbrahim Paşa ve I. Selim de bulunmaktadır.[7] Vefat ettiğinde dönemi için oldukça ciddi bir sayı olan 150 kadar kitaba sahip olduğu bilinmektedir.[8]

Eserleri

Araştırmacılar tarafından Lamii'nin 40 dolayında eseri olduğunu edilmiş olsa da ona ait olduğu kesin olan 27 eser vardır.[9] Osmanlı dünyasında manzum (mesnevi) eserlerinden çok mensur (düzyazı) eserleriyle tanınmıştır. Bu çerçevede özellikle Tercüme-i Nefahatü'l-Üns olarak bilinen Fütūhu’l-Mücāhidīn li-Tervīhi Kulūbü’l-Müşāhidīn, İbret-nüma, Tercüme-i Şevahidi'n-Nübüvve ve Şerefü'l-İnsan eserleri nüsha sayılarına bakıldığında (toplamda yaklaşık 70 ve üstü) Osmanlı dünyasında oldukça fazla sayıda kopyalanmış eserleridir.

Molla Câmî’den çevirdiği eserlerden dolayı (Nefahatü'l-Üns, Şevahidi'n-Nübüvve, ve Salaman u Absal) çok sayıda şuara tezkirecisi onu Cami-i Rum olarak anmıştır.[10] Lamii Çelebi, Molla Cami'den başka Osmanlı sahası dışından bazı şahısların (Unsuri, Cürcani, Ehl-i Şirazi, Ali Şir Nevai, Fettahi vb.) eserlerini Osmanlı Türkçesine kazandırmıştır. Kendisinin Farsça ve Çağatayca belli kitapları Osmanlı Türkçesinde yeniden yazma uğraşına "Rumi kılıfa sokmak" ya da "Türki kılmak" adını vermiştir.[9] Nihayetinde eser sayısı bakımından kendisinin 16. yüzyılda giderek büyüyen Osmanlı edebiyatının önde gelen şahıslarından biri olduğu iddia edilebilir.

Lamii Çelebi'nin öne çıkan 19 eseri aşağıda listelenmiştir. Bu 19 esere ek olarak 8 eseri daha bulunmaktadır ve bazılarının nüshası bugüne ulaşmamıştır.[9]

Manzum

Kerbelâ'dan sonra Hz. Hüseyin'in kuşağını çalan deveciyi gösteren minyatür.[11]
  • Divan
    • Müretteb bir divandır. Divanının dibacesi şiirin nasıl olması gerektiği konusunda muhtelif fikirler öne sürer ve tasavvufi bazlı şiirin daha üstün olduğunu iddia eder.[12] Bu kısım Tahir Üzgör tarafından 1990 yılında basılmıştır.[13] Bilen Burmaoğlu Divanı üzerinde bir doktora çalışması vardır ve Kültür Bakanlığı tarafından seçmeler şeklinde yayımlanmıştır.[14]
  • Guy u Çevgan
    • Tasavvufi bir eserdir. Guy insanı, çevgan ise kaza ve kaderi temsil etmektedir. Eserin Nuran Tezcan tarafından edisyonu 1994 yılında yayımlanmıştır.[15]
  • Şehrengiz-i Bursa
    • Eserde Bursa'daki bazı kişileri metheder (Nakkaş, ipekçi, berber, terzi vb.). Eser Sultan Süleyman'ı Bursa'ya davet etmek adına kaleme alınmıştır. Eserin Mustafa İsen ve Bilen Burmaoğlu tarafından edisyonu yapılmıştır.[16]
  • Vamık u Azra
    • İranlı şair Unsuri'nin eserinin Türkçeye çevirisidir. Eserin Gönül Ayan tarafından 1998 yılında edisyonu yapılmıştır.[17]
  • Vis ü Ramin
    • İranlı şair Fahri-yi Cürcani'nin aynı adlı eserinin çevirisidir. Eserin edisyonu Murat Öztürk tarafından 2009 yılında doktora tezi yapılmıştır.
  • Salaman u Absal
    • Cami'den çevirmiştir. Eserin kökeni antik Yunan'a kadar uzanmaktadır. Lamii Çelebi'nin bu kitabının edisyonu 2013 yılında basılmıştır.[18]
  • Şem ü Pervane
    • Ehl-i Şirazi'den çevirmiştir. Recep Köse 1997 yılında bu eseri yüksek lisans tezi olarak incelemiştir.
  • Ferhad u Şirin
    • Eser aslen Nizami'nin olmasına rağmen Lamii Çelebi'nin tercümesi Nevai'ye dayanır. Eser 1998 yılında Hasan Ali Esir tarafından doktora tezi yapılmıştır.
  • Maktel-i Hüseyin
    • Kerbela olayını anlatır. Eser Ertuğrul Ertekin tarafından 2000 yılında yayımlanmıştır.[19] Bu kitabı inceleyen bir makale Mustafa Altuğ Yayla tarafından kaleme alınmıştır.[20]
  • Lügat-i Manzûme
    • Eseri Lamii Çelebi oğluna Farsça öğretmek amacıyla kaleme almıştır. Eser İbrahim İmran Öztahtalı tarafından 2004 yılında yayımlanmıştır.[21]

Mensur

Lamii Çelebi'nin İbretnüma eserinin matbu nüshasından bir sayfa (Bu matbu eser hicri 1273 yani miladi 1856-57 tarihlidir).[22]
  • Nefahatü'l-Üns Tercümesi (Fütūhu’l-Mücāhidīn li-Tervīhi Kulūbü’l-Müşāhidīn)
    • Cami'den tercümedir. Eser, kütüphanelerdeki nüsha sayılarını dikkate aldığımızda Lamii Çelebi'nin Osmanlı dünyasında en yaygın olarak okunan eserlerinin başında gelmektedir. Eserde Lamii Çelebi mukaddime kısmını genişletmiştir ve burada tasavvufi kavram ve tipleri ayrıntılandırmıştır. Ayrıca, Lamii Çelebi bu esere Anadolu'daki bazı evliyaları da eklemiştir. Kitabın günümüz Türkçesine uyarlaması Süleyman Uludağ ve Mustafa Kara tarafından 1995 yılında yayımlanmıştır ve ilerleyen zamanlarda yenilenmiştir.[23] Ayrıca Songül Karaca tarafından da bir edisyonu doktora tezi olarak hazırlanmıştır.[24]
  • Şevahidü'n-Nübüvve Tercümesi
    • Cami'den çeviridir. Lamii Çelebi'nin bu eserinin edisyonu Erdem Can Öztürk tarafından 2016 yılında yayımlanmıştır.[25]
  • Şerefü'l-İnsan
    • Lamii'nin nüsha sayısı dikkate aldığımızda bir diğer yaygın olarak okunan eseridir. Yarı tercüme-telif bir eserdir. Eserin ana konusu insanların mı yoksa hayvanların mı üstün olduğu hususunda insanlar ve hayvanlar arasında yürütülen bir tartışmadır. Eserin edisyonu Sadettin Eğri tarafından 2011 yılında yayımlanmıştır.[26]
  • İbret-nüma
    • İçinde muhtelif mutasavvıflardan (İbn Arabi, Bahaeddin Nakşibend vb.) derlenen ibret verici tasavvufi hikâyeler yer almaktadır. Nüsha sayısına göre Lamii Çelebi'nin Osmanlı dünyasında en çok okunan eserlerindedir. Salih Gülerer 1988 yılında yüksek lisans tezi olarak bu eseri incelemiştir.
  • Hüsn ü Dil
    • Lâmii'nin Fettahi-i Nişabüri'nin aynı isimdeki eserini tercümesidir. Eser 1987 yılında Ülkü Sayan, 1998 yılında ise Abit Şenel tarafından tez konusu yapılmıştır.
  • Münazara-i Bahar ü Şita
    • Lamii'nin diğer "uyarlama" eserlerinden farklı olarak özgün bir konu ile kaleme aldığı eserdir. Sadettin Eğri eseri 2001 yılında yayımlamıştır.[27]
  • Letâifnâme
    • Eser mizahi ve gündelik hayat hakkında hikâyelerden ibarettir. Öte yandan, eseri Lamii Çelebi'nin oğlu, Lemi Çelebi toplumsal erişime sokmuştur. Eser 1990 yılında Aydın Budak tarafından tez olarak çalışılmıştır. Ayrıca yakın dönemde günümüz Türkçesinde yeniden yayımlanmıştır.[28]
  • Münşeat
    • Lamii'nin mektuplarını ihtiva eden eseridir. Kitapta Lamii'nin dönemindeki muhtelif şahıslara olan mektupları bulunur. Lamii'nin bu eseri Hasan Ali Esir tarafından yayımlanmıştır.[29]
  • Şerh-i Dibace-i Gülistan
    • Lamii'nin Sadi'nin Gülistan isimli meşhur eserinin dibace kısmına yazdığı şerhtir. Eser üzerine Hülya Canpolat 2000 yılında bir yüksek lisans çalışması yapmıştır.

Kaynakça

  1. ^ Âşık Çelebi, Meşāʿirü ş-şuʿarā, Süleymaniye Kütüphanesi Fatih Kütüphanesi Koleksiyonu 447, 153a.
  2. ^ Latīfī. Tezkiretü’ş-şuarā ve Tabsıratü’n-nuzamā, haz. Rıdvan Canım (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2000), 475.
  3. ^ Günay Kut, "Lāmiʿī Chelebi and his works," Journal of Near Eastern Studies 35:2 (1976): 74.
  4. ^ Mecdî Mehmed Efendi. Terceme-i Şakâ’ik (İstanbul: Matbaa-i Âmire, 1872), 189.
  5. ^ Lâmiî Çelebi, Münşeât-ı Lâmiî, haz. Hasan Ali Esir (Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2006), 107.
  6. ^ Günay Kut, "Lāmiʿī Chelebi and his works," Journal of Near Eastern Studies 35:2 (1976): 76.
  7. ^ Gelen olarak mektuplarına bakınız. Lâmiî Çelebi, Münşeât-ı Lâmiî, haz. Hasan Ali Esir (Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2006).
  8. ^ İsmail Erünsal, “Türk Edebiyatının Arşiv Kaynakları IV: Lâmi’i Çelebi’nin Terekesi," Türklük Bilgisi Araştırmaları 14 (1990), 179-194.
  9. ^ a b c Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Günay Kut "Lamii Çelebi":http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=6797 1 Mayıs 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  10. ^ Latīfī. Tezkiretü’ş-şuarā ve Tabsıratü’n-nuzamā, ed. Rıdvan Canım (Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2000), 476.
  11. ^ Lamiî Çelebi, Maktel-i Âl-i Resul, Türk İslam Eserleri Müzesi 1958, 40a.
  12. ^ Harun Tolasa, "Klasik Edebiyatımızda Divan Önsöz (Dibâce)leri, Lâmii Divanı Önsözü ve (Buna Göre) Divan Şiiri Sanat Görüşü," Journal of Turkish Studies 3 (1979), 385-402.
  13. ^ Tahir Üzgör, Türkçe Dîvân Dîbâceleri (Ankara: Kültür Bakablığı Yayınları,1990).
  14. ^ Bilen Burmaoğlu, Bursalı Lâmi‘î Çelebi Dîvânı’ndan Seçmeler (Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları, 1989).
  15. ^ Nuran Tezcan, Lāmiʿīs Gūy u Çevgān (Stuttgart: Steiner, 1994).
  16. ^ Lamii Çelebi, Bursa Şehrengizi, haz.Mustafa İsen ve Hamit Bilen Burmaoğlu (Bursa : Bursa Büyükşehir Belediyesi, 2011).
  17. ^ Lamii Çelebi, Vâmık u Azrâ, haz. Gönül Ayan (Ankara : Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yayınları, 1998).
  18. ^ Lamii Çelebi, Salaman u Absal, haz. Erdoğan Uludağ (İstanbul, Büyeyenay Yayınları, 2013).
  19. ^ Lamii Çelebi, Maktel-i Âl-i Resul, haz. Ertuğrul Ertekin (İstanbul: Kevser Yayıncılık, 2012).
  20. ^ Mustafa Altuğ Yayla, "Lamiî Çelebi ve Onun Maktel-i Âl-i Resûl’u: 16. Yüzyıl Vaizlerinden Molla Arab’ın Maktel Karşıtlığına Yakından Bakmak," içinde IV. Türkiye Lisansüstü Çalışmalar Kongresi, Bildiriler Kitabı - III (Edebiyat - Tarih), (İstanbul: İlem Yayınları, 2015).
  21. ^ Lamii Çelebi, Lügat-ı manzumu (Tuhfe-i Lâmii), haz. İbrahim İmran Öztahtalı (Bursa : Gaye Kitabevi, 2004).
  22. ^ Lamii Çelebi, Kitâb-ı İbretnümâ (İstanbul, 1273).
  23. ^ Örneğiniz bakınız. Abdurrahman Cami, Evliya Menkıbeleri, haz. Mustafa Kara ve Süleyman Uludağ (İstanbul: Pinhan Yayınları, 2011).
  24. ^ Songül Karaca, Lâmi'î Çelebi, Fütûhu'l-Mücâhidîn li-Tervîhi Kulûbi'l-Müşâhidîn (Nefehâtü'l-Üns Tercümesi): İnceleme, Tenkitli Metin, Sözlük, Dizin (Doktora Tezi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, 2019).
  25. ^ Lamii Çelebi, Şevahidü'n-Nübüvve Tercümesi, haz. Erdem Can Öztürk (İstanbul: Gece Kitaplığı, 2015).
  26. ^ Lamii Çelebi, Şerefü'l-İnsan, haz. Sadettin Eğri (Cambridge: Sources of Oriental Languages and Literatures, Harvard University, 2011).
  27. ^ Lamii Çelebi, Münâzara-i Sultân-i Bahâr Bâ-Sehriyâr-i Sitâ, haz. Sadettin Eğri (İstanbul: Kitabevi, 2001).
  28. ^ Lamii Çelebi, Latîfeler Kitabı, haz. Yaşar Çalışkan (İstanbul: Büyüyenay Yayınları, 2013).
  29. ^ Lâmiî Çelebi, Münşeât-ı Lâmiî, haz. Hasan Ali Esir (Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2006).

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Çelebi (âlim)</span>

Süleyman Çelebi, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Bursa'da Ulu Camiî imamı, mutasavvıf, tek eseri olan, Türkçe kaleme alınmış mevlidlerin ilki ve en meşhuru olan Vesîletü’n-necât'ın yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Ahmedî</span> Türk divan şairi ve hekim (1334–1413)

Ahmedî divan şairi ve hekim.

Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çandarlı Ali Paşa</span> 6. Osmanlı sadrazamı

Çandarlı Ali Paşa, 22 Ocak 1387'de babası Çandarlı Kara Halil Hayreddin Paşa'nın ölümü üzerine yerine geçerek, 18 Aralık 1406 tarihinde ölümüne kadar, I. Murad ve I. Bayezid için Ankara Muharebesi'ne kadar 15 yıl 6 ay ve Fetret Devri döneminde Süleyman Çelebi'nin yanında 4 yıl 4 küsur ay vezir-i azamlık yapmış ve Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecinde önemli rol oynamış bir Osmanlı devlet adamıdır.

İbrahim Şâhidî, Mevlevi şair ve evliya.

<span class="mw-page-title-main">Yunus Emre</span> Türk şair ve mutasavvıf (1240–1320)

Yunus Emre (1240-1320), Anadolu sahasında yetişmiş Türk şair ve mutasavvıf. 13. yüzyılın son yarısı ve 14. yüzyılın başlarında yaşamış Türkmen bir derviş olan Yunus Emre, Anadolu'da Türkçe şiirin öncüsüdür. Tarihî şahsiyeti hakkındaki bilgiler yetersiz, hatta birbirini yalanlayıcı nitelikte olmakla birlikte biraz da menkıbelere karışmıştır. Yunus Emre hakkında biyografik bilgi veren velayetnameler ile manzum şiirler dışında temel kaynak bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Gelibolulu Mustafa Âlî</span> Osmanlı şair, yazar ve tarihçi

Gelibolulu Mustafa Âlî, Osmanlı bir şair, yazar ve tarihçidir.

Ahmed Paşa, 15. yüzyılda Sultan II. Mehmed ve Sultan II. Beyazıd dönemlerinde kazaskerlik, vezirlik, sancak beyliği ve kadılık gibi yüksek görevleri yüklenmiş bir ulema sınıfı mensubu ve Divan Edebiyatı şairi.

Ahmed-i Dâ'i, 14. yüzyılın ikinci yarısıyla 15. yüzyılın başında yaşamış olan, çok eser vermiş alim bir şairdir.

Zâtî, tanınmış bir Divan Edebiyatı şairidir. Ziya Paşa tarafından Türk şiirine temel koyan şairlerin üçüncüsü olarak anılmıştır. Çok sayıda şiir yazmış olması nedeniyle değişik eserlerin değişik estetik standartlarda olması sonucu ortaya çıkmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Âşık Çelebi</span> XVI.yyde Osmanlı sahasında yaşamış divan şairi

Âşık Çelebi, 16. yüzyıl şair, mütercim, yazar.

Karaçelebizade Abdülaziz Efendi, Osmanlı din alimi, kadı, kazasker. şeyhülislam ve tarihçi.

Celâlzâde Mustafa Çelebi, Osmanlı Devleti döneminde yaşamış olan Türk devlet adamı, tarihçi. I. Süleyman'ın padişahlık yaptığı zamanlarda, devletin önemli tarihçileri arasında gösterilen Mustafa Çelebi, Tosyalı Kadı Celâl'in oğludur.

<span class="mw-page-title-main">Kemalpaşazâde</span> Şeyhülislam ve tarihçi

Kemalpaşazâde veya İbn-i Kemal, Osmanlı devleti şeyhülislamı ve tarihçidir.

Nakkaş Ali, Ali b. İlyâs, 15. yüzyıl Türk nakkaşı.

<span class="mw-page-title-main">Divan şairi</span>

Divan şairi, belli kıstasları ve mazmunları bulunan divan edebiyatı içinde eserler veren şairlere verilen addır. Eski Türk edebiyatını içerdiği gibi İslam coğrafyasındaki diğer dillerin edebiyatlarını da içine alan bu edebiyatta ortak bazı kurallar bulunmaktadır. Divan şairleri bu kurallara katiyen riayet etmiştir. 19. yüzyıla kadar yerel ya da bağımsız bir edebiyat anlayışı türetilmemiştir. Klasik Türk edebiyatı içerisinde şiir dışındaki yazı şekilleri rağbet görmüyordu. Yazılan her şey nazım- yani şiir şeklindeydi. Bu yüzden "divan şairi" tamlaması divan edebiyatçılarına işaret edebilir. Şairler divan edebiyatının ilk dönemlerinden beri tezkirelerde anılmıştır. Bu edebiyat tarihlerinde divan şairlerinin biyografileri, şiirlerinden örnekler bulunmaktadır. Osmanlı coğrafyasında yazılan tezkirelerde toplam 3182 şair yer almaktadır. Divan şairleri çeşitli mesleklere sahiptiler. İlmiye(%36), derviş(%5.7), bürokrat(%2.8), asker(%4), esnaf(%3.7) bunlardan birkaçıdır. En çok divan şairi yetiştiren yöreler bürokrasi ve saray eşrafının yoğun olduğu yerlerdir. İstanbul 609, Bursa 156, Edirne 150, Konya 69, Diyarbakır 40, Kastamonu 36, Bağdat 35, Gelibolu 30, Bosna 26, Kütahya 24 şairle önemli tezkirelerde yer alan yörelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hamdullah Hamdi</span> Türk divan şairi, mutasavvıf (1449 - 1503)

Hamdullah Hamdi (doğumu: 1449, Göynük - ölümü: 1503, Göynük) Türk divan şairi, mutasavvıf. Mesnevileri ile tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hızır Çelebi</span> İstanbulun ilk kadısı

Hızır Çelebi, 15. yüzyılda yaşamış Osmanlı alimidir. İstanbul'un fethinden sonra yeni başkentin ilk kadısı olarak tayin edilmiştir. Arap ülkelerine gitmeden Arapçayı öğrenen Osmanlı âlimlerinden ve aynı zamanda Fahreddin er-Râzî'nin kelâm ekolünü devam ettirenlerden biridir. Zamanında Arapça, Farsça ve Türkçe şiirleriyle de tanınmıştır. Kaynaklarda ondan "İkinci İbn Sînâ", "ilim dağarcığı" ve "ilmin âlemi" şeklinde bahsedilir.

<i>İbretnüma</i>

İbretnüma, İbretnâme (عبرتنامه) veya Kitab-ı ibretnüma Lâmiî Çelebi'nin tasavvuf hakkında yazdığı menkıbe ve hikâyelerinden oluşan eseridir. Lâmiî Çelebi, eserini yazma sebebi olarak 1526 yılında Bursa'da bir gün düşüncelere daldığı sırada hatiften bir ses işittiğini, bu sesin kendisine fetihlerden söz edip bir fetihname telifiyle I. Süleyman menakıbı yazmasını telkin etmesi olarak göstermiştir. Fakat Lamiî, fetihleri değil de ibret hikâyeleri yazmaya karar verir. Nefahatü'l-Üns'ten sonra Lamii Çelebi'nin nüsha sayısına göre en popüler eseridir. Salih Gülerer, 1988 yılında eserin bir nüshasını transkript etmiştir.

Ahîzâde Abdülhalîm Efendi, veya Divan edebiyatındaki mahlasıyla Halîmî, 16. yüzyılda yaşamış İstanbul'lu bir Osmanlı âlimi. 1569 ve 1599 yıllarında kazaskerliği ve 1601'de Rumeli kazaskerliğinin yanı sıra Bursa, Edirne ve İstanbul kadısı; bir şair, hattat, müderris, tercüman ve yeni lâle türleri üretmiş bitki ıslahçısısıydı.