İçeriğe atla

Kırmanciye

Kırmanciye, Kırmançların yoğun olarak yaşadıkları bölgenin adıdır. Hüseyin Aygün'ün tanımına göre, Alevi Zazalar (Kırmançlar), Alevi Kurmanclar (Kırdaşlar), Alevi Türkmenlerin bir arada yaşadığı ve Zazaca, Türkçe, Kürtçe ve Ermenice (az sayıda Rumca)oluşan en az 4 dilin konuşulduğu bölgenin halkının yaşadığı coğrafyaya verdiği adıdır.[1] Celâl Yıldız'e göre, Dersimliler bölgenin mozaik (çok dilli, çok inançlı) bir toplumsal yapısına Kırmanciye belek diyorlardı.[2] Zülfü Selcan'a göre Kırmanciye, Kürtlük anlamına gelir.[3]

Kaynakça

  1. ^ Hüseyin Aygün, Dersim 1938 ve Zorunlu İskân: Telgraflar, Dilekçeler, Mektuplar, Dipnot Yayınları, 2009, ISBN 9789759051754, s. 24.
  2. ^ Celâl Yıldız, Kronolojik Dersim Tarihi, XI. yüzyıldan XX. yüzyıla, Su Yayınları, 2009, ISBN 9789756709856, s. 78.
  3. ^ Zılfi, “Ferhengok: Dimilkî-Kurmancî-Tirkî”, Hêvî, Sayı 1, Paris, 1983, s. 113

İlgili Araştırma Makaleleri

Alevilik, Ali ve On İki İmam'ın öğretilerini öğretmiş olduğu varsayılan Hacı Bektaş-ı Veli'nin mistik Alevi İslami öğretilerini takip eden yerel bir İslami gelenektir. Alevi öğretileri dede adı verilen din adamları tarafından aktarılır. İslam'ın altı iman esası kabul edilir, ancak yorumlamada diğer mezheplerle farklılıklar bulundurur. Alevi öğretileri, yerel bir Türk dünya görüşüyle harmanlandı ve İslam'ın heterodoks bir yorumuna yol açtı. Geçmişin aksine günümüz Alevilerinin bir kısmı kendini Müslüman olarak tanımlandırmamaktadır. Hak-Muhammed-Ali teslis inancına bağlıdırlar.

<span class="mw-page-title-main">Zazalar</span> Türkiyenin doğu ve güneydoğusunda yaşayan bir etnik grup

Zazalar, Hint-Avrupa dil ailesine bağlı bir dil olan Zazaca konuşup Türkiye'nin çoğunlukla Doğu Anadolu Bölgesi'nde; Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan ve Tunceli, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise; Diyarbakır, Adıyaman, Şanlıurfa illerinin belirli bölgelerinde yaşayan İranî bir halktır. Yaklaşık 2-3 milyon nüfusa sahip olan Zazalar; Türkler, Kürtler ve Araplardan sonra sayısal olarak Türkiye'deki dördüncü en büyük etnik grubu oluşturmaktadır.

Kürtler, doğuda Zagros Dağları'ndan batıda Toros Dağları'na ve güneyde Hemrin Dağları'ndan kuzeyde Kars–Erzurum platolarına kadar uzanan coğrafi bölgede yoğun yaşayan, 2017 yılı tahminlerine göre dünyada yaklaşık 36–45 milyon nüfusa sahip olan İranî bir halktır. Bugün dünyadaki en büyük Kürt nüfusu, 15–20 milyon civarı ile Türkiye'de bulunurken; İran, Irak ve Suriye'de de sayıları 3 ila 12 milyon arasında değişen önemli Kürt nüfusları bulunmaktadır. Gerek Orta Doğu'daki siyasi ve sosyal karmaşalar ve sorunlar, gerekse diğer sebepler dolayısıyla özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında oluşan göçler sonucunda Batı Avrupa başta olmak üzere Kuzey Amerika ve Orta Asya gibi farklı bölgelere yerleşmiş bir Kürt diasporası da mevcuttur.

Aramiler, MÖ 11. yüzyıl ve MÖ 8. yüzyıl arasında Kuzey Suriye, Mezopotamya, Doğu Akdeniz kıyıları ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşamış, bölgede bazı devletler ve şehirler kurmuş halk.

<span class="mw-page-title-main">Arap Alevileri</span> Dini ve etnik topluluk

Aleviler, Arap Alevileri veya Nusayriler, çoğunlukla Levant bölgesinda yaşayan, dini ve etnik bir topluluktur. Şiiliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan bir Galiyye kolu olduğu düşünülmektedir. On iki imamcı mezhebin ilk imamı olarak saygı duyulan Ali bin Ebu Talib, Alevi inancının bazı yorumlarında ilahi bir varlık olarak görülmektedir. Grubun 9. yüzyılda İbn Nusayr tarafından kurulduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle Alevilere "Nusayri" de denilmektedir, ancak bu ifade günümüzde topluluğa mensup kişilerce tercih edilmemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Koçgiri İsyanı</span> Türk Kurtuluş Savaşı sırasında çıkmış bir isyan

Koçgiri İsyanı, Şubat 1921'de Sivas'ın doğusunda bulunan ve ezici çoğunluğun militan olduğu Koçgiri bölgesinde başlayan bir Kürt ayaklanmasıydı. İsyan Alevi-Kürt topluluğu olan ve Sivas'ın doğusunda ikamet eden Koçgiri aşireti tarafından çıkarıldı. Aşiret liderlerinin Kürdistan Teali Cemiyeti ile yakın ilişkileri vardı. İsyan, Haziran 1921'de bastırıldı.

Düzgün Baba, Dersimli Alevilerin mitolojik karakterlerinden biridir. Ayrıca Nazımiye'de Kıl köyü yakınında aynı isimle anılan bir dağı simgelemektedir. İnanışa göre o yöre halkınca Kemerê Duzgıni, Bımbarek (Mübarek) ya da Kemerê Bımbareki olarak adlandırılan bu dağın zirvesinde kaybolmuştur. O Kureşan topluluğunun mitolojik atası olan Seyyid Kureş/Kuresin oğlu varsayılır. Söylencede ise Duzgı/Dızgun değil de, Haydar ya da Şah Haydar olarak geçer. Bununla birlikte ona neden 'Düzgün' denildiğine ilişkin bir rivayet de vardır. Bazı araştırmacılar yöre söylenceleri üzerinde fazlasıyla oynanmış olduğundan hareketle, Şah Haydar'ın onun asıl adı olduğu şeklindeki unsuru kuşkulu bulmuşlardır. Bu görüşe göre, Haydar Duzgı/Dızgun'un sadece lakaplarından biridir. Kategorik bir tasnif yapılacak olursa, Duzgı/Dızgun 'hayali veliler'den sayılabilir. Çünkü bu tür velilerin, çoğunlukla ya anlamı bilinmeyen ya da garip bir anlamı olan adları vardır ve onlar pek çok kez bir dağı simgelerler. Buğday Dede (Tire), Kum Baba (Şile), Çitlenbik Dede (Kemalpaşa) ve Çınar Dede gibi.

<span class="mw-page-title-main">Kubrat, Razgrad</span> Bulgaristanın Razgrad ili, Balpınar ilçesine bağlı kent

Kubrat ya da Balbunar(Bulgarca: Кубрат), kuzey doğu Bulgaristan'da, Razgrad iline bağlı bir şehirdir. Deliorman bölgesinin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türklerin İslam'a geçişi</span> Türklerin eski dini olan tengrizmi bırakıp İslama geçmesi olayıdır

Türklerin İslam'a geçişi, Türklerin İslam dininden önce mensup oldukları Tengricilik inancından vazgeçip dinlerini değiştirmeleridir. Yaklaşık 10. yüzyıla kadar Tengricilik dini Türkler arasında en yaygın din olmuştur. Türklerin İslam diniyle ilk teması Şii ve Alevilerin dördüncü İmam olarak kabul ettikleri İmam Zeynel Abidin'in Türkler tarafından Kerbela'da koruma amaçlı Horasan'a götürmeleriydi. İslamiyet öncesi Türkler ile Müslüman Arapların ilk karşılaşması 7. yüzyıl döneminde Hilafet-İmamet çekişmeleriyle gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ebu'l-Vefa el-Bağdadi</span>

Ebu'l-Vefâ el-Bağdâdî, el-Kâkes veya el-Kürdî lakaplarıyla da bilinen Ebu'l-Vefâ Tâcü'l-Ârifîn Seyyid Muhammed bin Muhammed Arîz el-Bağdâdî, Vefâ'îyye tarikâtının kurcusudur. Menâkıbnâme'sinde Ali el-Mûrtezâ'nın soyundan bir seyyid olduğu kaydedilmiştir.

İmâmet ya da İmâmîlik İslam'ın bir kolu olan Şiiliğin temel ilkelerinden birisidir. Sünnilik imâmeti imanın esaslarından biri olarak saymaz.

<span class="mw-page-title-main">İmamet (İsnâaşeriyye öğretisi)</span>

Onikicilik / On ikiciler İlâhiyatı ya da On İki İmamcılık; Şiîliğin "İsnâaşeriyye" meşrebi içerisinde mevcûd olan On İki İmamcı tüm tarikat ve mezheplerin ortak itikadını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Ca'feriyye, Alevîlik, Bektaşîlik ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına almaktadır. Şiîliğin "İsnâaşerîyye" ya da "On ikiciler" şubesine göre "On İki İmam", Muhammed bin Abdullah'ın ruhani ve siyâsi takipçileri olarak kabul edilmektedirler. Onikiciler'in İlâhiyâtı'na göre, Muhammed ile tâkipçilerinden oluşan toplam "On Dört Masum" insan (Muhammed, Fâtıma ve On İki İmâm) sadece toplumu adaletle yönetmekle kalmayıp, ayni zamanda şeriatın tefsiri ve Kur'an-ı Kerîm'in bâtınî te'vilini yapmakla selâhiyetlendirilmişlerdir. Toplum için birer rehber ve model olma husûsiyeti taşıyan peygamber ve imâmlar hatadan ve günahtan arındırılmış şahsiyetler olup, Allah tarafından ilâhî bir hüküm yani nass neticesinde seçilerek tâyin edilmişlerdir. On ikiciler'in itikadına göre, müslümanları ilgilendiren itikadî ve fıkhî konuların hepsi üzerinde tam bir mutlak otorite sahibi olan ve Cenâb-ı Hak tarafından ilâhî olarak atanmış olan bir "Mehdî" her çağda mevcûttur. Bu sıra içerisinde Ali birinci sırada yer almakta ve arkasından on bir tane imâm daha gelmektedir. (Bu kural Ehl-i Sünnet tarikat için de geçerli olup, orada yalnızca imâma, "Hazreti Üstâd", "Efendi", ya da "Pîr" gibi ünvânlar verilmekte olup, fıkhî ve diğer hususlarda bu hazreti üstâd efendiler tam bir mutlak otoriteye sahip bulunmaktadırlar.) Bunlar Muhammed bin Abdullah'ın neslinden olup, onun kızı olan Fâtıma'nın erkek çocuklarının soyundan gelmektedirler. Her bir "İmâm-ı Zamân" evvelkinin erkek çocuğu olmak zorundadır ve silsile bu şekilde devam etmektedir. Burada istisnâi kural sadece Hasan el-Mûctebâ'nın erkek kardeşi olan Hüseyin için geçerlidir. On İkinci ve son imâm olan Mehdî'nin ise hâlâ sağ olduğuna ve gayba halinde gizlendiğine inanılmaktadır.

Kırmançça veya Kırmancca veya Kırmanca Zazacanın bir diğer adıdır. Bu isimlendirme yeni kaynaklarda Zazacanın bir şivesi veya lehçesi olan Kuzey Zazaca için de kullanılmaktadır. Kırmançlar tarafından kullanılır. Alevice, Dersimce (Dersimki), So-Bê, Zonê Ma olarak da bilinir. Diğer yörelerde ise Dımıli/Dımılki, Kırdki ve Zazaki gibi isimler kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Nuri Dersimi</span> Kürt milliyetçi ideolog ve veteriner hekim

Mehmet Nuri Dersimi, Koçgiri İsyanı ve Dersim İsyanına adı karışmış Alevi-Kürt ideolog ve veteriner hekim.

Dersim İsyanı, Dersim'de 1937-1938 yıllarında merkezî Türk Hükûmetiyle bazı Dersim aşiretleri arasında bölgenin hâkimiyeti ile ilgili çıkan anlaşmazlıklar sonucu yaşanan olaylara verilen isim. Dersim'de aşiretlerin isyanı sonucunda mutlak devlet hâkimiyetini sağlamak için Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından aşiretler üzerine Dersim Harekâtı düzenlendi. İsyancıların önemli kesimini 1920'de Sivas'ın Zara ve İmranlı ilçelerinden sığınan isyancılar oluşturuyordu. Harekât neticesinde sayılar hakkında birçok iddia bulunurken yaygın kanı olarak 11.683 kişi göçe tâbi tutulurken, 1.401 kişi öldürülmüştür.

İmamîye Şiası, Şiîlik meşrebi içerisinde mevcut olan tüm tarikât ve mezheplerin ortak i'tikatlarını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Aşırı Ghulât (Radikal dinci fırkalar), Keysanîlik (Dörtçüler), Zeydîlik (Beşçiler), İsmailîlik (Yedicilik/Yedi İmamcılık) (Mustâlîlik ve Nizarîlik) ve İsnâaşerîyye (Onikicilik/On İki İmamcılık) (Câferiyye Şiîliği ve Anadolu Alevîliği) ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına alan bir şekilde tanımlanmaktadır.

Tujik (Kurmançça) ya da Tuzik (Zazaca) Dersimli Alevi Kürtler ve Zazalar arasında mitolojik bir evliya olup, aynı zamanda bu evliya tarafından simgelenen bir dağın adıdır. Bu dağ Sultan Baba olarak da bilinir. Tujik adı, Dojik, Dujik, Tuzik, Dudjook, Durdjuk vb biçimleriyle 19. yüzyılda bir süre bazı yabancı diplomat ve bilginlerin metinlerinde yöredeki Alevi Kürtleri ifade etmek üzere genel bir ad olarak da kullanılmıştır. Nitekim Basile Nikitine (1885-1960) Kürtler adlı tarihsel ve sosyolojik incelemesinde, "bunlara kimi zaman Tujik, kimi zaman Kızılbaş denmektedir," diye yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kastamonu Kumandanlık Binası</span>

Kastamonu Kumandanlık Binası, Hüseyin Hüsnü Paşa tarafından yaptırılan askerî bina. Osmanlı İmparatorluğunun son yüzyılında inşa edilen bina bölge askerî yönetimi olarak kullanılmaktaydı. Bina günümüzde ayakta değildir.

Lolan aşireti, Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesinde yaşayan Dersim aşiretlerinden birisi olan ve Zazaca konuşan Zaza aşireti. Pülümür, Çemişgezek, Varto, Nazımiye, Hınıs,Tercan, Aşkale, Tekman, Bayburt, Kelkit, Ardahan, Bingöl, Erzincan, Kahramanmaraş gibi geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Celal Tutant</span>

Celal Tutant, Türk ressam.