İçeriğe atla

Kütleçekimsel elektromanyetizma

Diagram regarding the confirmation of gravitomagnetism by Gravity Probe B

Kütleçekimsel Elektromanyetizm, kısaltılmışı KEM, elektromanyetizm ve göreli kütleçekimi arasındaki eşitliklerin benzeşiklerinden oluşan bir settir; Özellikle: Maxwell'in alan eşitliği ve yakınsaması ve bazı durumlarda Einstein'ın genel göreliliğindeki alan eşitliklerinden bulunabilir. Kütleçekimsel manyetizm genelde özellikle kütleçekiminin kinetik etkilerini belirtmek için kullanılır, hareketli elektrik yükünün manyetik etkilerinin benzeşiğidir. KEM, yalıtılmış sistemlerden uzakta olduğunda ve yavaş hareket eden deney parçacıklarında daha geçerli ve doğrudur. 1893'te ilk kez genel görelilikten önce, Oliver Heaviside tarafından yayınlandığından beri benzeşiğinde ve eşitliklerinde çok az değişiklik olmuştur.

Arka plan

Gravitomagnetism – Gravitomagnetic field H due to (total) angular momentum J.
Electromagnetism – Magnetic field B due to a dipole moment m...
...or equivalently current I, same field profile, and field generation due to rotation.
Fluid mechanics – Rotational fluid drag of a solid sphere immersed in fluid, analogous directions and senses of rotation as magnetism, analogous interaction to frame dragging for the gravitomagnetic interaction.
Physical analogues of fields[1]

Kütleçekimin yeniden denklendirimlenmesi genel görelilik tarafından, gözlemci çerçevesinde serbest hareket eden eylemsiz cisimlerden farklı olarak tanımlanmıştır. Bu alan elektromanyetizmdeki elektrik ve manyetik alanın birleşimi olarak tarif edilebilir ve benzeşikleri olarak kütleçekimselelektrik ve kütleçekimselmanyetik olarak adlandırılır, çünkü bunlarda hareket eden elektrik yüklerinin sağladığı elektrik ve manyetik alan gibi sağlanır. Dönen büyük cisimin yakınındaki hareket eden cisim ivme kazanacaktır, ancak bu Newton mekaniğinin açıklayabildiği bir ivme değildir. Başka bir değişye, kütleçekimselmanyetik alanın ana sonucu, dönen büyük cismin yakınındaki hareketli cismin bir ivme kazanacağıdır. Daha göze çarpmayan tahminler, düşen cismin uyarılmış dönüşü ve dönen cismin devinmesi gibi daha göze çarpmayan öngörüler genel göreliliğin test edilen en az temel öngörüleridir. Kütleçekimselmanyetik etkinin direkt olmayan doğrulamaları göreli jetlerin nicel çözümlenimi olarak türetilmiştir. Roger Penrose dönen karadelikler için momentum ve enerjinin de olduğu çerçeve-direnç mekanizması önermiştir. Florida Üniversitesinden Reva Kay Williams, Penrose mekanizmasını doğrulayan bir ispat geliştirmiştir. Reva Kay Williams'ın modeli Lense Thirring etkisinin gözlemlenen yüksek enerjiler, kuasarların fosforışısı ve aktif galaktik çekirdeğin kutupsal bir eksende paralelleştirilebileceğini göstermiştir. Bu gözlemlenen özelliklerin hepsi kütleçekimselmanyetik etkinin terimleri olarak açıklanabilir. Williams'ın Penrose mekanizması uygulamaları her boydaki karadeliğe uygulanabilir. Göreli jetler, kütleçekimselmanyetizmin en büyük ve en parlak doğrulaması olarak görülebilir. Stanford Üniversitesi şu anda KEM ile alakalı bilgileri Kütleçekimi Soruşturma B (Gravity Probe B) deneyi ile çalışmalarının kütleçekimselmanyetizm ile tutarlı olup olmadığını tahlil etmektedir. Apaçi Gözlemevi Lunar Lazer tarama operasyonu da kütleçekimselmanyetizm etkilerini gözlemlemeyi planlamaktadır.

Eşitlikler

Genel göreliliğe göre, dönen cisimlerin oluşturduğu kütleçekimsel alan, eşitliklerle birlikte tanımlandığında klasik elektromanyetizm ile aynıdır. Genel göreliliğin temel eşitliği Einstein'ın alan eşitliğinden başlandığında ve zayıf kütleçekimsel alanın düz uzayında kütleçekimsel benzeşikler KEM eşitliklerine türevlenerek Maxwell'in elektromanyetizm eşitlikleri ile SI birimlerinde kıyaslanabilir.

KEM eşitlikleri Maxwell eşitlikleri


  • Eg: durgun kütleçekimsel alandır m⋅s−2;
  • E: elektrik alan;
  • Bg:  kütleçekimsel manyetik alan s−1;
  • B: manyetik alan;
  • ρg:  kütle yoğunluğu kg⋅m−3;
  • ρ: yük yoğunluğu:
  • Jg: kütlenin akım yoğunluğu ya da kütle akısı (Jg = ρgvρ, burada vρ kütleçekimsel manyetik alandaki kütlenin akış hızı) kg⋅m−2⋅s−1;
  • J: elektrik akım yoğunluğu;
  • G: kütleçekimsel sabit m³⋅kg−1⋅s−2;
  • ε0 boşluğun elektriksel geçirgenliği;
  • c yerçekiminin yayılma hızı (genel görelilikteki ışık hızına eşittir.) in m⋅s−1.

Lorentz kuvveti

Hareketsiz sistemdeki, küçük kütleli, m, parçacığın KEM alanına uyguladığı net (Lorentz) kuvveti Lorentz kuvveti eşitliklerinin KEM eşitliklerine uyarlanmasıyla bulunur.

GEM eşitlikleri EM eşitlikleri

v parçacığın hızı; m parçacığın durgun kütlesi; mγ(v) parçacığın hareket halindeki kütlesi; γ(v) = (1 − v∙v/c2)−1/2 Lorentz faktörü; q parçacığın yükü. Serbest düşen parçacığın ivmesi

Fazladan gelen terimler γ'nın türevinden bulunabilir.

Alanların ölçeklendirilmesi

Kütleçekimselelektrik ve kütleçekimselmanyetik alanlar henüz tutarlı bir biçimde ölçeklendirilmemiştir. Örneğin, Mashhoon'nun yazılarını ortak bir fikir elde edebilmek için, KEM'deki Bg durumlarının hepsi -1/2c ile çarpılmalı Eg ise -1 ile. Bu faktörler çoğunlukla Lorentz Kuvveti'nin eşitliklerinin benzeşikleridir. KEM ve EM eşitlikleri birbirlerinin benzeşikleridir. Kütleçekimsel kaynaklarda faktörlerde bazı ikinci dereceden enerji-momentum gergisinden kaynaklı çelişkiler doğar. Elektrik yükünün değişmez yükü ve değişmezi olmayan göreli kütlenin farklılığı daha da belirginleşir. Kütleçekimsel alanların spin-2 karakterlerinin kökenine indiğimizde, elektromanyetizmin aksine spin-1 alanı olmaz.

Planck birimleri

G'nin Planck birimlerinde normalleşmesi, c ve 1/(4πε0)’ın 1 olması, dolayısıyla bu sabitleri eşitliğin iki tarafı içinde elememizi sağlar. KEM eşitliklerinin ve Maxwell eşitliklerinin karşılaştırılmasında −1/(4πG)’nin boşluk dielektrik sabitinin (ε0) benzeşiği olduğu açıktır. Eşitliklerin iki seti eksi işaretli 4π için KEM eşitliklerinde de Amper kanunundaki 4 çarpanı için de özdeştir. Eksi işaretleri kütleçekimi ve elektromanyetizm ile elektrostatik yüklerinin özdeş işaretlerine sahip kütlelerin birbirini çekmesi ile oluşan önemli farktan kaynaklanır. Bu yüzden KEM eşitlikleri Maxwell’in kütlenin yükün yerine konmasıyla ve G’nin Colomb kuvvet sabitinin yerini almasıyla oluşan eşitlikleridir. KEM ve Maxwell eşitliklerinin ikisinde de 4π, çünkü Planck birimleri G ve 1/(4πε0)’ı 1’e normalleştirir, 4πG ve 1/ ε0’’a değil.

Yüksek dereceden etkiler

Bazı yüksek dereceden kütleçekimselmanyetik etkiler klasik kutuplanmış (polarize edilmiş) etkileşimlerin tekrar üretilmiş anımsatıcılarıdır. Örneğin, eğer iki teker ortak düzlemde dönerlerse, aralarındaki ortak kütleçekimsel çekim zıt yönlere dönmelerinde oluşacak olan, aynı yönde dönmelerinde oluşacak olandan daha fazladır. Bu durum iten ve çeken kütleçekimsel bileşen olarak ifade edilebilir. Kütleçekimselmanyetik tartışmalar esnek ya da sıvı toroidal kütlelerinin ikincil düzlemde boğazdan geçmesi eğilimi dönel ivme maddenin boğazdan geçmesi eğilimi göstermesini sağlar. Kuramsal olarak, bu düzen ivmelenen cisimlerin g-kuvveti ile karşılaşması olarak anlatılabilir. Dönmesi ikinci dereceden olan bir toroidal kütle ele alalım. Bu özel bir durum ortaya koyar; kütleçekimselmanyetik etkiler cismin etrafında kütleçekimsel bir burgulu bir kütleçekim alanı yaratır. Tepkime kuvvetleri iç ve dış ekvatora sürüklenir, normal yöndeki büyüklük olarak eşit ve zıt olması beklenir ve yön sırasıyla eksi düzleme doğru dönmeye başlar. Her iki dönüşte eşzamanlı olarak uygulandığında, bu iki tepkime kuvvetinin ışınsal Coriolis alanı bu iki tepkime kuvveti ile oluşur denebilir, bu durum yayımlanmasını daha da zorlaştırır. Bu karmaşık davranışı uzay zaman eğrisi olarak modellemek henüz tamamlanmamıştır ve tamamlanılmasının çok zor olduğuna inanılmaktadır.

Astronomik objelerin kütleçekimselmanyetik alanı

Kütleçekimselmanyetik alan '’'Bg denklemi KEM eşitliklerinden türetilebilir:

L açısal momentumdur. Ekvatora yakın yüzeylerde, r ve  L birbirine diktir, yani sayıl çarpımları sıfırdır ve bu denklem şuna dönüşür:

Tektürel (Homojen) top şeklindeki cismin açısal momentumu:

  • top şeklindeki cismin eylemsizlik momenti
  • w açısal hız;
  • m kütle;
  • r yarıçap;
  • T dönme süresi.

Dünya

Bu yüzden,Dünya'nın ekvatorunun kütleçekimselmanyetik alanının büyüklüğü

burada Dünya'nın kütleçekimidir. Alanın yönü, açısal momentumun yönü ile çakışır. Bu hesaplamadan Dünyanın ekvatoral kütleçekimselmanyetik alanı standart kütleçekiminin, ışık hızına bölünmesiyle 1.012×10−14 Hz,[12] or 3.1×10−7 olarak bulunur. Bu alan oldukça zayıf ve duyarlı ölçülerle saptanabilir. Bunların ölçülmeye çalıştığı deneylerde Kütleçekimi ölçüm ucu B uçuşu olarak bulunur

Pulsar

Eğer önce gelen denklem bilinen ikinci en hızlı dönen pulsar için kullanılırsa,  PSR J1748-2446ad (saniyede 716 kere döner), yarıçap 16 km alınır ve iki Güneş kütlesi kadar kütle vardır, şu denklem elde edilir;

Hemen hemen 166 Hz'e eşittir. Bunu fark etmek kolaydır. Ancak, pulsar ekvatorunda ışık hızının çeyreği hızla döner ve yarıçapı Schwarzchild yarıçapından sadece üç kaç daha büyüktür. Bu kadar hızlı bir hareket ve güçlü kütleçekimsel alanın bir sistemde olması, kütleçekimselmanyetik kuvvetini ve kütleçekimsel elektrik kuvvetini birbirinden sadece kaba bir yaklaşımla ayırabilir.

Sabit nicelik eksikliği

Maxwell'in eşitlikleri Lorentz dönüşümlerinde değişmez değerken, KEM eşitlikleri değildir. ρg ve jg'nun dört vektör formu olmaması gerçeği problemin kaynağıdır. Elektromanyatizmdeki durumun tersine, Lorentz artışı, KEM'i yaklaşık olarak iki farklı referans çerçevesine bağlamış olsa da, tek bir çerçeve için KEM değerlerini hesaplamanın bir yolu yoktur. Aslında, tahminler birbiri ile anlaşmazlığa bile düşebilir. KEM eşitlikleri, değişmez uzaysal dönüşler ve ötelemelerdir, sadece artış halinde değil daha eğrisel dönüşümlerdir. Maxwell'in eşitlikleri koordinat dönüşümlerini değişmez yapacak şekilde denklemleştirilebilir.

Kaynakça

  1. ^ Gravitation and Inertia, I. Ciufolini and J.A. Wheeler, Princeton Physics Series, 1995, ISBN 0-691-03323-4

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Maxwell denklemleri</span>

Maxwell denklemleri Lorentz kuvveti yasası ile birlikte klasik elektrodinamik, klasik optik ve elektrik devrelerine kaynak oluşturan bir dizi kısmi türevli (diferansiyel) denklemlerden oluşur. Bu alanlar modern elektrik ve haberleşme teknolojilerinin temelini oluşturmaktadır. Maxwell denklemleri elektrik ve manyetik alanların birbirileri, yükler ve akımlar tarafından nasıl değiştirildiği ve üretildiğini açıklamaktadır. Bu denklemler sonra İskoç fizikçi ve matematikçi olan ve 1861-1862 yıllarında bu denklemlerin ilk biçimini yayımlayan James Clerk Maxwell' in ismi ile adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Klasik mekanik</span>

Klasik mekanik, makroskobik boyutlarda cisimlerin hareketlerini hem deneysel hem de matematiksel olarak inceleyen, fiziğin iki ana dalından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Özel görelilik</span> izafiyet teorisi, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklayan bir bilimsel teoridir

Fizikte, özel görelilik teorisi veya izafiyet teorisi, uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklayan bir bilimsel teoridir. Albert Einstein'ın orijinal çalışmalarında teori, iki varsayıma dayanmaktadır:

  1. Fizik yasaları, tüm süredurum referans çerçevelerinde değişmezdir.
  2. Işık kaynağının veya gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak vakumdaki ışığın hızı, tüm gözlemciler için aynıdır.

Klasik mekanikte momentum ya da devinirlik, bir nesnenin kütlesi ve hızının çarpımıdır; (p = mv). Hız gibi, momentum da vektörel bir niceliktir, yani büyüklüğünün yanı sıra bir yöne de sahiptir. Momentum korunumlu bir niceliktir ; yani bu, eğer kapalı bir sistem herhangi bir dış kuvvetin etkisi altında değilse, o kapalı sistemin toplam momentumunun değişemeyeceği anlamına gelir. Momentum benzer bir konu olan açısal momentum ile karışmasın diye, bazen çizgisel momentum olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Kinetik enerji</span> bir cismin harekiyle oluşan enerji

Kinetik enerji, fiziksel bir cismin hareketinden dolayı sahip olduğu enerjidir.

Fizikte, kütle, Newton'un ikinci yasasından yararlanılarak tanımlandığında cismin herhangi bir kuvvet tarafından ivmelenmeye karşı gösterdiği dirençtir. Doğal olarak kütlesi olan bir cisim eylemsizliğe sahiptir. Kütleçekim kuramına göre, kütle kütleçekim etkileşmesinin büyüklüğünü de belirleyen bir çarpandır (parametredir) ve eşdeğerlik ilkesinden yola çıkılarak bir cismin kütlesi kütleçekimden elde edilebilir. Ama kütle ve ağırlık birbirinden farklı kavramlardır. Ağırlık cismin hangi cisim tarafından kütleçekime maruz kaldığına göre ve konumuna göre değişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Newton'un hareket yasaları</span> Bilimsel Yasalar

Newton'un hareket yasaları, bir cisim üzerine etki eden kuvvetler ve cismin yaptığı hareket arasındaki ilişkileri ortaya koyan üç yasadır. İlk kez Isaac Newton tarafından 5 Temmuz 1687 tarihinde yayımlanan Philosophiae Naturalis Principia Mathematica adlı çalışmada ortaya konmuştur. Bu yasalar klasik mekaniğin temelini oluşturmuş, bizzat Newton tarafından fiziksel nesnelerin hareketleri ile ilgili birçok olayın açıklanmasında kullanılmıştır. Newton, çalışmasının üçüncü bölümünde, bu hareket yasalarını ve yine kendi bulduğu evrensel kütleçekim yasasını kullanarak Kepler'in gezegensel hareket yasalarının elde edilebileceğini göstermiştir.

1. Yasa
Eylemsiz referans sistemi adı verilen öyle referans sistemleri seçebiliriz ki, bu sistemde bulunan bir parçacık üzerine bir net kuvvet etki etmiyorsa cismin hızında herhangi bir değişiklik olmaz. Bu yasa genellikle şu şekilde basitleştirilir: “Bir cisim üzerine dengelenmemiş bir dış kuvvet etki etmedikçe, cisim hareket durumunu korur.”
2. Yasa
Eylemsiz bir referans sisteminde, bir parçacık üzerindeki net kuvvet onun çizgisel momentumunun zaman ile değişimi ile orantılıdır:
<span class="mw-page-title-main">Elektrik alanı</span>

Elektriksel alan, kıvıl alan, elektrik alan veya elektrik alanı, elektriksel yükü veya manyetik alanı çevreleyen uzayın bir özelliği olup, içerisinde bulunan yüklü nesnelere elektriksel güç aracılığı ile etki eder. Kavram fiziğe Michael Faraday tarafından kazandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İş (fizik)</span>

Fizikte, bir kuvvet bir cisim üzerine etki ettiğinde ve kuvvetin uygulama yönünde konum değişikliği olduğunda iş yaptığı söylenir. Örneğin, bir valizi yerden kaldırdığınızda, valiz üzerine yapılan iş kaldırıldığı yükseklik süresince ağırlığını kaldırmak için aldığı kuvvettir.

<span class="mw-page-title-main">İndüktans</span>

İndüktans elektromanyetizma ve elektronikte bir indüktörün manyetik alan içerisinde enerji depolama kapasitesidir. İndüktörler, bir devrede akımın değişimiyle orantılı olarak karşı voltaj üretirler. Bu özelliğe, onu karşılıklı indüktanstan ayırmak için, aynı zamanda öz indüksiyon da denir. Karşılıklı indüktans, bir devredeki indüklenen voltajın başka bir devredeki akımın zamana göre değişiminin etkisiyle oluşur.

Lorentz kuvveti, fizikte, özellikle elektromanyetizmada, elektromanyetik alanların noktasal yük üzerinde oluşturduğu elektrik ve manyetik kuvvetlerin bileşkesidir. Eğer q yük içeren bir parçacık bir elektriksel E ve B manyetik alanın var olduğu bir ortamda v hızında ilerliyor ise bir kuvvet hissedecektir. Oluşturulan herhangi bir kuvvet için, bir de reaktif kuvvet vardır. Manyetik alan için reaktif kuvvet anlamlı olmayabilir, fakat her durumda dikkate alınmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kütle merkezi</span>

Fizikte, uzaydaki ağırlığın dağılımının ağırlık merkezi, birbirlerine göre olan ağırlıkların toplamlarının sıfır olduğu noktadır. Ağırlık dağılımı, ağırlık merkezi etrafında dengelenir ve dağılan ağırlığın kütle pozisyon koordinatlarının ortalaması onun koordinatlarını tanımlar. Ağırlık merkezine göre formüle edildiği zaman mekanikte hesaplamalar basitleşir.

<span class="mw-page-title-main">Alan (fizik)</span>

Alan, fizik kuramlarında kullanılan, matematikteki cebirsel alanın tüm özelliklerini taşıyan terim. Genellikle bu etki 100 nanometre ve daha küçük skalalarda etkili olur. Bu etki nanoteknolojiyle aynı ölçeğe denk gelir. Bir alan mekan ve zaman içinde her bir nokta için bir değeri olan bir fiziksel miktardır. Örneğin, hava durumu, rüzgâr hızı uzayda her nokta için bir vektör atayarak tarif edilmektedir. Her bir vektör bu noktada hava hareketinin hızını ve yönünü temsil eder.

<span class="mw-page-title-main">Kurtulma hızı</span> bir cismin kendisini bağlayan kütleçekim alanından kurtulak için varması gereken hız

Fizikte, kurtulma hızı kütleçekim alanındaki herhangi bir cismin kinetik enerjisinin söz konusu alana bağıl potansiyel enerjisine eşit olduğu andaki hızıdır. Genellikle üç boyutlu bir uzayda bulunan cismin kendisini etkileyen kütleçekim alanından kurtulabilmesi için ulaşması gereken sürati ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Klasik elektromanyetizma</span>

Klasik elektromanyetizm, klasik elektromıknatıslık ya da klasik elektrodinamik teorik fiziğin elektrik akımı ve elektriksel yükler arasındaki kuvvetlerin sonuçlarını inceleyen dalıdır. kuantum mekaniksel etkilerin ihmal edilebilir derecede küçük olmasını sağlayacak kadar büyük ölçütlü sistemler için elektromanyetik fenomenlerin mükemmel bir açıklamasını sunar.

<span class="mw-page-title-main">Hareket eden mıknatıs ve iletken problemi</span> düşünce deneyi

Hareketli mıknatıs ve iletken problemi 19. yüzyılda ortaya çıkan, klasik elektromanyetizma ve özel görelilik kesişimi ile ilgili ünlü bir düşünce deneyidir. Mıknatısa göre sabit hız (v) ile hareket eden iletkendeki akım, mıknatısın ve iletkenin referans sistemlerinde hesaplanır. "Sadece "göreli" hareket gözlemlenebilir, diğerlerinin mutlak bir standardı yoktur." diye belirten temel görelilik ilkesi doğrultusunda, deneydeki gözlemlenebilir miktar olan akım, her durumda aynıdır. Ancak, Maxwell denklemlerine göre, iletkendeki yük, mıknatıs referans sisteminde "manyetik kuvvete" ve iletken referans sisteminde "elektrik kuvvetine" maruz kalır. Aynı olgu, gözlemcinin referans sistemine bağlı olarak iki farklı tanımları var gibi görünebilir.

<span class="mw-page-title-main">Biot-savart yasası</span>

Biot-Savart yasası, uzayın bir noktasındaki manyetik alanı, bu alanı oluşturan akım cinsinden veren matematiksel bir ifade.

<span class="mw-page-title-main">Enerji biçimleri</span>

Enerji biçimleri, iki ana grubu ayrılabilir: kinetik enerji ve potansiyel enerji. Diğer enerji türleri bu iki enerji türünün karışımdan elde edilir.

Genel görelilik fiziğinde, eşdeğerlik ilkesi, kütleçekimsel kütle ve eylemsiz kütle arasındaki eşdeğerlikle ilgilenen çeşitli kavramlardan biridir. Einstein'in gözlemlerine göre büyük kütleli bir cismin üzerinde durulduğunda hissedilen kütleçekimsel kuvvet, eylemsiz olmayan (ivmeli) referans çerçevesindeki bir gözlemcinin hissettiği uydurma kuvvetle aynıdır.

Kütleçekimi alanı, ağırlıklı bir kütlenin başka ağırlıklı bir kütle üzerinde oluşturduğu kuvveti açıklamak için kullanılan bir modeldir. Yerçekim alanı, yer çekim mucizesini açıklamak için kullanılır. Birimi newton bölü kilogram (N/kg) ’dır. Orijinal kavramında, yerçekimi noktasal iki ağırlık arasındaki kuvvettir. Newton’u takip ederek Laplace yerçekimi modelini bir çeşit radyasyon alanı olarak tanımladı ve yerçekimi için 19. yüzyılda yapılan açıklamalarda, bir noktasal çekimden çok alan modeli olduğu düşünülmüştür. Bir alan modelinde, iki parçacığın birbirini çekmesinden çok, bu parçacıklar ağırlıklarını yer ve zaman kavramı olarak bozmuştur ve kuvvet olarak ölçülen ve algılanan bu bozulmadır. Yerçekimi kuvveti yoktur veya bu yerçekimi bir uydurma bir kuvvettir.