İçeriğe atla

Kybalion

Kitap kapağı

Kybalion, Eski Mısır ve Eski Yunanistan'daki hermetik felsefe üzerine bir çalışma olup, Hermes Trimesgistus'un öğretilerini iletmeyi amaçlayan bir kitaptır. 1908 yılında, kendilerini "Üç İnisiyeler" şeklinde adlandıran bir grup tarafından İngilizce olarak basılmıştır. Bu anonim grubun kimlikeri sonradan ortaya çıkmıştır. Bunlar William Walker Atkinson ya da meşhur adıyla Yogi Ramacharaka, BOTA kurucusu Paul Foster Case ve o sıralar Kuzey Amerika'da Alpha & Omega majikal mabedlerinin şefi Michael Whittey'dir.[1]

Genel tanıtım

Kybalion aralık 1908'de yayınlamış olup, artık kamu malı olarak internet'te İngilizce olarak bulunabilir. Kitap eski hermetizme dayandığını söylemesine rağmen, birçok kişi kitapta yeni düşünce akımının nispeten modern olan söylemlerinden bahsettiğini söylemektedir.[]

Zihinsel dönüşüm

"Zihinsel simya" ya da "zihinsel simya sanatı" olarak da betimlenen zihinsel dönüşüm, kişinin kendi ve başkalarının zihinsel durumunu ve halini iyileştirmek amacıyla uyguladığı tekniklere referans eder. Kitapta bundan "Mistik Psikoloji" olarak da bahsedilmektedir.

Yedi Prensip

Kitap her prensibe ya da aksiyoma birer bölüm ayırır:

Zihincilik Prensibi

Zihincilik prensibine göre "Evren zihinden ibarettir".

Benzerlik Prensibi

Benzerlik prensibine göre "hayatın ve varoluşun farklı boyutlarındaki olayların ve yasaların arasında daimi bir ilişki vardır". "Gökte neyse yerde de o; yerde nasılsa gökte de öyle". Bu prensibe göre aşağıdaki boyutlar arasında bir ahenk, anlaşma, ilişki ve benzerlik vardır.

  • Büyük Fiziksel Boyut
  • Büyük Zihinsel Boyut
  • Büyük Ruhsal Boyut

Titreşim Prensibi

Titreşim prensibine göre evrendeki her şey hareket halindedir, hiçbir şey durma halinde değildir, her şey hareket eder, titrer ve daire çizer durumdadır. Bu prensibe göre Madde, Enerji, Zihin ve hatta Ruhun farklı oluşumlar olmalarının nedenini farklı "titreşim"lere sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Bir şeyin titreşimi ne kadar büyükse, ölçekteki konumu da o kadar büyüktür. Böylece "Her şey"in (Bütünlük'ün) sonsuz bir titreşim seviyesi vardır; neredeyse durur haldedir, bir tekerleğin çok büyük bir hızla döndürülmesinin tekerleği hareketsiz zannettirmesi gibi.

Zihinsel dönüşüm bu prensibin uygulaması olarak betimlenmiştir. Zihnin halini birinden bir diğerine dönüştürmek onun titreşim seviyesini değiştirmekten geçer. Kişi bunu kendi iradesiyle ve bilinciyle istenilen şeye "dikkatini sabitleyerek" başarabilir.

Kutupluk Prensibi

Kutupluk prensibi her şeyin çift yönlü olduğunu, her şeyin çift kutuplu olup her şeyin tersinin olduğunu söyler. Var olan her şey iki tarafı vardır. Her şey aynı zamanda "vardır" ve "yoktur", bütün doğruların yarısı doğru yarısı da yanlıştır, her şeyin iki yüzü vardır. Böylelikle, aslında zıt şeyler birbirinin aynısıdır, ama dereceleri farklıdır. Zıt kutuplar karşılaştığında bütün çelişkiler ortadan kalkabilir.

Soğuğun ve sıcağın kesin bir tanımları yoktur, ancak birbirine kıyasla varlardır. Ancak soğuk sıcak kadar yakabilir; o anda zıt iki kutup birbirine kaynaşmıştır. Aynı şekilde nefretin aşka ve aşkın nefrete dönüştüğü görülür. Zıt iki kutup birbirine dokunur ve birbirleri içinde kaybolurlar.

Ritim Prensibi

Ritim prensibine göre var olan her şeyin ölçülebilir bir hareketi vardır. İçeri ya da dışarı hareket, arkaya ya da öne sallanma ya da sarkaç hareketi. Bu ritim Kutupluk Prensibinde anlatılan kutupların arasında oluşur. Ancak bu ritmin kutupların zıt tarafında kadar ulaştığı anlamına gelmez; bu çok nadir bir olaydır.

Sebep ve Sonuç Prensibi

Bu prensibe göre her sonucun bir sebebi ve her sebebin bir sonucu vardır. Şans ya da rastlantı diye bir şey yoktur; bunlar ancak sebebi bilenemeyen ya da algılanamamış sonuçlardır.

Cinsiyet Prensibi

Cinsiyet prensibi var olan her şeyin cinsiyeti olduğunu söyler. Ancak Kybalion'un yazarları, bunun çoğu kez anladığımız cinsel cinsiyetten ziyade "oluşturmak, peyda etmek, yaratmak..." gibi genel anlamlarda kullanmaktadır. Cinsiyet Erkek ve Kadın prensipleri olarak meydana gelmiştir ve kendisini bütün boyutlarda (Fiziksel, Zihinsel, Ruhsal) göstermektedir.

Zihinsel Cinsiyet erkek ve kadın prensiplerine dayanan hermetik bir kavramdır ve birisinin fiziksel cinsiyetini ima etmez. Bu kavrama göre bireyin fiziksel cinsiyetini ile zihinsel cinsiyetinin aynı olmaları gerekmemektir. İdeal olarak, birey dengeli bir zihinsel cinsiyete sahip olmak ister.

Kybalion'un öne sürdüğü kavram, cinsiyetin evrenin tüm boyutlarında var olduğu ve farklı boyutlarda, sahip oldukları farklı özellikleri göstermekte olduklarıdır. Aynı zamanda, var olan her şeyde ve herkeste bu iki özelliğin ve prensibin bulunduğu yazılmaktadır.

Kadın prensibi, daima izlenim alma konumundadır. Daima yeni fikirler üretmek için hayal gücüyle çalışır. Bu yönden Erkek'ten daha fazla faaliyet alanı vardır.

Erkek prensibi daima izlenim verme ve izlenimleri ifade etme konumundadır. Erkek kendi iradesiyle, yeni fikirleri, kavramları işlemek ve meydana getirmek için harekete geçer.

Bu bağlamda, iki güç arasında bir denge olmalıdır. Kadın olmazsa Erkek sınır, düzen ya da mantık olmadan hareket eder ve bu da kargaşaya neden olur. Erkek olmazsa Kadın, sürekli düşünür konumda kalıp harekete geçemez; bu da durgunluğa neden olur. Kadın ve Erkek beraber çalışırlarsa, düşünceli bir eylem meydana gelir; bu da Kadın'ın ve Erkek'in birbirlerini tamamladıklarına işaret eder.

Çeviriler

Kybalion'u kendi din ya da inançlarının temelini oluşturduğunu düşünen bazı kuruluşlar, kitabı birçok dile tercüme etmiştir. Ne de olsa, Kybalion'un yazarları eski ya da modern bütün büyük din ve felsefelerden etkilendiklerini söylemektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Kybalion, Yedi Kozmik Yasa, Hermes Yayınları, ISBN 978-975-6130-26-1

Dış bağlantılar

Kitabın Project Gutenberg sitesindeki İngilizce versiyonu 3 Nisan 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Metafizik ya da doğa ötesi, felsefenin bir dalıdır. İlk felsefeciler tarafından, "fizik bilimlerinin ötesinde olan" anlamına gelen "metafizik" sözcüğü ile felsefeye kazandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Manyetik alan</span> elektrik yüklerinin bağıl hareketteki manyetik etkisini tanımlayan vektör alanı

Mıknatıssal veya manyetik alan, bir mıknatısın mıknatıssal özelliklerini gösterebildiği alandır. Mıknatısın çevresinde oluşan çizgilere de, mıknatısın o bölgede oluşturduğu manyetik alan çizgileri denir. Manyetik alan çizgilerinin yönü kuzeyden (N) güneye (S) doğrudur. Manyetik alan hareket eden elektrik yükleri tarafından, zamanla değişen elektrik alanlardan veya temel parçacıklar tarafından içsel olarak üretilir. Manyetik alan vektörel bir büyüklüktür. Yani herhangi bir noktada yönü ve şiddeti ile tanımlanır. Manyetik alan B harfiyle temsil edilir. SI birimi Sırp bilim insanı Nikola Tesla'nın soyadı Tesladır. Manyetik alan Lorentz kuvveti kullanılarak ölçüldüğü için birimi coulumb-metre/saniye başına Newtondur. Saniye başına coulomba bir amper dendiği için T=N(Am)-1 olarak da geçer. Tesla günlük olaylar için çok büyük bir birim olduğundan pratikte, gauss (G) kullanılmaktadır. 1 T=104 G

<span class="mw-page-title-main">Platon</span> Antik Yunan filozofu

Platon veya Eflatun, Antik Yunan filozofu ve bilgesi.

<span class="mw-page-title-main">Feminizm</span> İdeoloji

Feminizm, kadınların haklarını tanıyarak bu hakların korunması amacıyla eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çeşitli ideolojiler, toplumsal hareketler ve kitle örgütlerinden oluşan hareket. Sözcüğün köken olarak Latince "femina" ve onun Fransızca türevi olan "féminisme" sözcüğünden geldiği ve Türkçe eş anlamlısının hatunculuk olduğu belirtilmektedir. Kadın hareketi doğrudan kadınları ilgilendiren ve dolaylı olarak kültürü ilgilendiren konularda bilinç uyandırır. Feminizmin temel amaçları; eğitim, iş, çocuk bakımı, yönetim gibi konularda eşit haklara sahip olmaktan, yasal kürtaj hakkından, kadın sağlığı konusunda ilerlemelere, tacizin ve tecavüzün engellenmesinden lezbiyen haklarına kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Cinsiyet</span>

Cinsiyet, erillik ve dişilik arasında farklılık gösteren özellikler aralığı veya bağlama göre, bu özellikler biyolojik cinsiyeti ve cinsiyete dayalı toplumsal yapıları kapsayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Transseksüellik</span> kişinin kendisini farklı bir cinsiyet kimliğinde hissetmesi veya cinsiyet değiştirmesi

Transseksüellik, kişinin, kendisini atanmış cinsiyetine ait hissetmeyerek farklı bir cinsiyet kimliğini benimsemesi durumudur. Transseksüellik, kişinin cinsiyet kimliğini belirtir, bu sebeple cinsel yönelim ile karıştırılmamalıdır. Transseksüel bir kişi heteroseksüel, homoseksüel, aseksüel ya da biseksüel gibi cinsel yönelimlere sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmoloji</span> Evreni konu alan bilim dalı

Kozmoloji, bir bütün olarak evreni konu alan bilim dalıdır.

İçrekçilik, batınilik ya da ezoterizm, bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstat tarafından sadece ehil olanlara inisiyasyon yoluyla öğretilmesidir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik (içrek) yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Yin ile yang</span> Antik Çin felsefesinde olan felsefi dualizm görüşü

Yin ve Yang Kuramı ve İlkeleri bütün evrenin işleyişini, hareketini açıklar. Çin'de ortaya çıkmış olan kuramın tarihi tarım öncesi Avcı Toplayıcı döneme kadar uzanmaktadır. Çin ve tarih boyunca etkili olduğu sahalarda tıptan, astronomiye, kozmogoniden, tarıma, mühendisliğe kadar birçok alanda kullanılan temel bir ilke olmuştur. Bu kurama göre yin ve yang kutupları hiçbir zaman durgun olmazlar. Bu yüzden mutlak değildirler. Aksine sürekli olarak değişir ve dönüşürler. Karşıt kutuplar sürekli birlikte vardırlar. Kararlı ya da kararsız hallerde olabilirler. Karşıt kutbu olmayan hiçbir durum yoktur. kutuplara örnekler: gece ve gündüz, aydınlık ve karanlık, büzüşme ve yayılma, soğuk ve sıcak, ön ve arka, iç ve dış, alçak ve yüksek, usul ve ani, yakın ve uzak, kısa ve uzun, taze ve kart, ham ve olgun gibidir. Yin ve Yang Kuramı, insanlık tarihi boyunca ortaya çıkmış tüm bilgi ve inanç kaynakları üzerinde etki bırakmıştır.

Vika, kendi içinde çeşitli kollara ayrılan, doğa tabanlı, dogmatik olmayan çağdaş bir pagan dinidir. Vika inanışına sahip olanlar, kendilerini Vikan olarak adlandırır. Hristiyanlık öncesi Batı ve Kuzey Avrupa geleneklerine dayanan Vika, 1950'lerde İngiltere'de yayılmaya başlamış ve zamanla özellikle Avrupa ve ABD'de taraftar bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Simya</span> Ölümsüzlük iksiri ve Felsefe Taşını bulmayı amaçlayan sahtebilim

Simya veya alşimi hem doğanın ilkel yollarla araştırılmasına hem de erken dönem bir ruhani felsefe disiplinine işaret eden bir terimdir. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanatı bünyesinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Hermetizm</span>

Hermetizm, Antik Mısır'da yaşamış bilge Hermes Trismegistus'un iddia edilen öğretilerine dayanan felsefi ve dini bir sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Hermes Trismegistus</span> Kurgusal karakter

Hermes Trismegistus, Antik Mısır metinleri üzerinde çalışan araştırmacılara göre, hem bir tanrının, yaşamış bir bilgenin hem de bir rahip sınıfının adıdır. Hermetizm fikrinin temel taşı olan Hermetika'yı yazmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Karanlık enerji</span> Evrenin yaklaşık 4/3 nü oluşturan ve evreni durmadan genişleten bir enerji türü

Karanlık enerji, fiziksel evrenbilimde, astronomide, astrofizikte ve gök mekaniğinde, evreni sürekli genişlettiği ve galaksileri birbirlerinden uzaklaştırdığı varsayılan bir enerji türüdür.

Mach prensibi, belirli bir bölgedeki hareketin başka bir referans noktasına göre hareketin belirlenmesi büyük ölçekteki madde dağılımına dayalı olduğunu belirtir. Teorik fizikteki, yerçekimi teorilerinden olan Mach prensibi Einstein tarafından isimlendirilmiştir. Fikir filozof Ernst Mach'a atfedilir.

<span class="mw-page-title-main">Mutlak zaman ve mekan</span>

Aslen Sir Isaac Newton tarafından Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri adlı kitabında tanıtılan mutlak zaman ve mekan kavramları Newton mekaniğini kolaylaştıran teorik bir temel sağlamıştır. Newton'a göre, mutlak zaman ve mekan sırasıyla nesnel gerçekliğin bağımsız yönleridir. Mutlak, gerçek ve matematiksel zaman, kendisi ve kendi doğası gereği değişmeyen ve değiştirilmeyen şekilde akar ve diğer bir deyişle ‘süre’ denir; göreceli, görünür ve genel zaman, hareketle ifade edilen sürenin makul ve dış ölçüsüdür ki bu da genellikle ‘gerçek zaman’ olarak adlandırılır.

Çoklu evren veya çoklu kâinat, birbirinden farklı, gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamı. Teleskop ile gözlemleyebildiğimiz bilinen evren yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir. Ancak bu evren, farazî çoklu evrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder. Çoklu evren sonlu ve sonsuz var olan muhtemel evrenlerin hipotezsel bütünü olup bu evrenler var olan her şeyi - bütün mekân, zaman, madde ve enerji ile birlikte fizik kanunları ve fizikî değişimleri - kapsar. Bu evrenlere "alternatif evrenler" ya da "paralel evrenler" de denir.

<span class="mw-page-title-main">Stoacı fizik</span>

Stoacı fizik evrende işlemekte olan doğal süreçleri açıklamak üzere antik Yunan ve Roma Stoacı filozofları tarafından geliştirilmiş olan doğa felsefesidir. Stoacılar’a göre, evren, tek bir panteist tanrıdır, fakat aynı zamanda maddenin esasıdır. Evrenin en ilkel varlığı, var olan her şeyin temeli olan ilahi “öz”dür (pneuma). Kuvvetin maddeden ayrılması ilahi ateşi (aether) üretir, tüm maddenin temeli olan ateş elementlere ayrılır ve evrenin ilahi varoluş nedenine (logos) göre işleyen "pneuma"nın neden olduğu gerilimler tarafından şekillendirilir. Bu süreçler; sonsuz bir döngü (palingenesis) içerisinde evrenin oluş, gelişim ve nihai olarak yok oluşundan sorumludurlar. İnsan ruhu, evreni ortaya çıkaran coşkun ilahi ateşten (aether) bir yayılımdır ve insan duyuları ruhun yönetici parçası olan insan zihninin özüyle etkileşim halindeki nesnelerden ilahi öz (pneuma) akışının aktarımıdır. Stoacılar, aynı zamanda diğer tanrıların ve ilahi öznelerin varlıklarını da kabul etmişlerdir.

Belirimcilik, özellikle bilinç ve zihin felsefesinde indirgemecilikle yer yer tezat oluşturan belirme nosyonuna duyulan inanç. Bir sistemin bir özelliği sistemin diğer özelliklerinin etkileşimi sonucu yeni bir sonuç veriyorsa bu beklenmedik ve diğerlerinden farkı özellik belirim olarak adlandırılır. Beliren özellikler özdeş, birbirine indirgenebilir veya diğer özelliklerden çıkarsanabilir değildir. Bu bağlamsızlık durumunu açıklığa kavuşturabilmek için belirmenin farklı varyasyonları öne sürülmektedir. 

Bütün; panteistik, pandeistik, panenteistik ve Klasik teistik inanç sistemlerindeki Tanrı tasavvurudur. Din felsefesindeki adlandırılamaz ve sıfat takılamaz olan yaratıcı güç için kullanılan ve terimsel bir anlamı olan Bütün'ün gerçek iç doğasının bilinemez olduğu kabul edilmektedir. İnsan kavrayışının Bütün'ün gerçekliği ve varlığını analiz edebilmek için yetersiz olduğunu savunan Hermesçiler, dinbilimcilerin Tanrı'nın doğası ve gerçekliğine dair görüşlerini "çocuksu" olarak nitelemektedirler.