Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.
Rüzgâr ya da yel, hava veya diğer gazların gezegen yüzeyine göre doğal hareketidir. Rüzgârlar, onlarca dakika süren fırtına’lardan, kara yüzeylerinin ısınmasıyla oluşan ve birkaç saat süren yerel meltemlere, Dünyanın iklim bölgeleri arasındaki güneş enerjisinin soğurulma farkından kaynaklanan küresel rüzgârlara kadar çeşitli ölçeklerde oluşur. Büyük ölçekli atmosferik dolaşımın iki ana nedeni, ekvator ve kutuplar arasındaki farklı ısınma ve dünyanın dönüşüdür. Tropik ve subtropik bölgelerde, arazi ve yüksek platolar üzerindeki alçak ısıl dolaşımlar muson sirkülasyonlarını yönlendirir. Kıyı bölgelerinde deniz meltemi/kara meltemi döngüsü yerel rüzgârları belirler. Değişken arazi yapılı bölgelerde dağ ve vadi meltemleri hakimdir.
Siklon (Cyclone), atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtınadır. Siklonlar güney yarımkürede saat yönünde, kuzey yarımkürede aksi istikamette dönerler.
Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.
Hint Okyanusu, kuzeyde Asya, batıda Afrika ve Arabistan Yarımadası, doğuda Malay Yarımadası, Sunda Adaları ve Okyanusya tarafından çevrilen, dünyanın üçüncü büyük okyanusudur. Agulhas Burnu'nun güneyinde 20° Doğu boylamının geçtiği yerde Atlas Okyanusu'ndan; 147° Doğu boylamının geçtiği yerde de Pasifik Okyanusu'ndan ayrılır. En kuzeyde Basra Körfezi'nde, 30° enlemine kadar uzanır. Dünya sularının %20'sini kapsar. Afrika'dan Avustralya'ya kadar okyanusun genişliği 10.000 kilometre kadardır. Bu alanda yaklaşık olarak 73.566.000 km² yer kaplar. Hacminin yaklaşık olarak 292.131.000 km³ olduğu tahmin edilmektedir.
Ekvator ya da eşlek, kuzey ve güney yarımküreleri birbirinden ayıran hayalî dairesel hattır. Kuzey ve güney kutup noktalarına eşit uzaklıkta olan noktaların birleştirilmesiyle elde edilen çizgidir. Ekvatorun enlemi tanım gereği 0°dir. Yerkürenin Ekvator uzunluğu 40.076,4 km'dir.
- Paralel (enlem) dairelerinin başlangıcıdır. 0° paraleli dünyayı kuzey ve güney olmak üzere iki yarım küreye ayırır.
- Çizgisel hızın en fazla, yerçekiminin en az olduğu yerdir.
- Ekvator üzerinde meridyenlerin (boylamların) birbirlerine uzaklığı eşit ve 111 km'dir.
- Gine Körfezi'ndeki Greenwich meridyeni ile kesişiyor.
- Ekvatorun kuzeyinde bulunan 23°27' Kuzey enlemi olan Yengeç Dönencesi ve güneyinde bulunan 23°27' Güney enlemi olan Oğlak Dönencesi arası ekvatoral bölgedir.
- 21 Haziran günü 23°27' kuzey enlemi güneş ışınlarını tam dik açı ile alır. Yerin eksen eğikliğine ve yıllık hareketine bağlı olarak güneşin tam dik açıyla geldiği alan güneye doğru kaymaya başlar. 23 Eylül günü 0° enlemi olan ekvatora dik gelir ve güneye doğru kaymaya devam eder. 21 Aralık'ta ise 23°27' güney enlemine dik açı ile gelir. Bu tarihten sonra ise kuzeye kaymaya başlar. 21 Mart günü ise tekrar Ekvatora dik gelir.
- Ekvator enlemi güneş ışınlarını yılda iki kez tam dik açı ile alır. Diğer günlerde ise dike yakın açı ile alır. Buna rağmen üzerinde gece ve gündüz süreleri her gün eşittir. Çünkü aydınlanma dairesi her zaman ekvator çizgisini iki eşit parçaya böler.
- Tropikal alçak basınç alanıdır, 30° kuzey ve 30° güney enlemlerinde hâkim olan subtropikal yüksek basınç alanlarından Ekvatora doğru sürekli rüzgarlar olan alizeler eser.
- Ekvatoral iklimde sıcaklık bütün yıl boyunca 20 dereceden aşağı düşmez. Yıl içinde sıcaklık oynamaları sadece birkaç derecedir. Her mevsimi yağmurludur. Güneşin baş ucundan geçtiği iki defaya uyan iki bol yağmurlu zaman vardır. Bunlar arasındaki zamanlarda da yağmur yağar fakat biraz azalmış bulunur. Bununla ilgili olarak buralarda yerleşmiş olan Avrupalılar bol yağmurlu zamana kış mevsimi anlamına gelen "invierno" (İspanyolca) ve "hivernage" (Fransızca) adını vermiş, az yağmurlu zamanlara da yaz mevsimi anlamına gelen "verano" (Portekizce) demişlerdir. Gerçekte ise burada kış ve yaz mevsimleri, öbür ülkelerde bilinen biçimiyle yoktur.
- Ekvator çizgisi, dünyanın şeklinden dolayı gökyüzüne en yakın noktadır. Aynı zamanda deniz seviyesinin, dünyanın çekirdeğinden en uzak noktası yine Ekvator çizgisidir.
- Ekvatorun üzerinden geçtiği ülkeler:
- Afrika kıtasında Gabon, Kongo Cumhuriyeti, Kongo DC, Uganda, Kenya, Somali.
- Asya kıtasında Maldivler, Endonezya.
- Güney Amerika kıtasında Ekvador, Kolombiya, Brezilya.
Yengeç Dönencesi, yeryüzünün kuzey yarım küresinde Ekvator'un 23° 27' kuzeyinden geçtiği varsayılan enlemdir. 23° 27' kuzey enlemine Yengeç Dönencesi adı verilir. Yerküre 23° 27' eksen eğikliğine sahip olduğu için oluşur. Yerküre yörüngesinde 21 Haziran konumunda iken, kuzey yarımküre güneşe doğru 23° 27' eğiktir. Bu durumda güneş ışınları Ekvator'dan 23° 27' kuzeye, yani Yengeç Dönencesine dik düşer.
Güney yarımküre, Dünya'yı ekvator hizasından bölen hayalî bir düzlemin altında (güneyde) kalan yarısıdır. 0° paraleli ile 90° güney paraleli arasında yer alır. Kuzeyde kalan kısma ise kuzey yarımküre denir.
Crux ya da Güneyhaçı takımyıldızı, 88 modern takımyıldızın en küçüğü fakat aynı zamanda en ünlü ve göze çarpanlarından biridir. Üç tarafı Erboğa ile çevrilidir, güneyinde ise küçük takımyıldız Sinek yer alır. Samanyolu'nun görünür bandının güney ucunda yer alır. Latince adı olan Crux, Türkçede "haç" anlamına gelir. Dört ana yıldızının her biri +2,8'den daha parlak bir görünür görsel büyüklüğe sahip olduğundan en kolay ayırt edilen takımyıldızlar arasındadır. Güney Yarımküre'nin birçok halkları arasında yüksek bir kültürel öneme sahiptir. Parlaklığı ve belirgin şekli nedeniyle, Avustralya, Brezilya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin bayraklarında sıkça tasvir edilir. Bu ülkeler, takımyıldızı coğrafi güney konumlarının bir sembolü olarak kullanırlar.
İlkbahar, bahar veya ilkyaz, doğa döngüsünde kış ile yaz arasındaki mevsim. Kuzey yarım kürede 21 Mart ve 21 Haziran arasıdır. İlkyaz, kıştan sonra ve yazdan önceki dört ılıman mevsimden biridir. Baharın çeşitli teknik tanımları vardır ancak terimin yerel kullanımı yerel iklime, kültürlere ve geleneklere göre değişir. Kuzey Yarımküre'de bahar olduğunda, Güney Yarımküre'de güzdür veya tam tersidir. İlkbaharda, ekinoks, günler ve geceler yaklaşık on iki saat sürer, mevsim ilerledikçe gündüz uzunluğu artar ve gece uzunluğu azalır.
Güney Kutup Dairesi, Dünya haritasında gösterilen, Kuzey Kutup Dairesi, Oğlak Dönencesi, Yengeç Dönencesi ve Ekvator Çizgisi ile birlikte beş büyük enlemden biridir. 66° 33′ 39″ enleminde Kuzey Yarımküre'deki karşıtı Kuzey Kutup Dairesi ile simetrik duran daire, her yıl kıta hareketleri nedeniyle güneye kaymaktadır. Gündönümlerinde yerkürenin 23.5 derecelik açı ile eğik olması sebebi ile kış mevsiminin yaşandığı Haziran ayında dairenin her noktasında en azından 24 saatlik gece, yaz mevsiminin yaşandığı Aralık ayında ise en azından 24 saatlik gündüz yaşanır.
Yarımküre, yarım küre, yarıküre ya da yarı küre, Yerküre'nin ekvator vasıtasıyla ikiye bölündüğü farzedildiğinde kuzeyde ve güneyde kalan yarıları ve 0° boylamı ile bölündüğü farzedildiğinde doğuda ve batıda kalan yarılarından her birine verilen isim. Yerküre tam bir küre değil, bir geoit olduğu için Dünya'nın yarımküreleri tam bir geometrik yarımküre değillerdir.
Batı rüzgârları, 30° güney ve 30° kuzey paralellerinde bulunan dinamik yüksek basınç alanlarından, 60° kuzey ve 60° güney paralellerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır.
Başlangıç meridyeni, boylamı 0° olarak tanımlanan, başlangıç meridyenidir.
Antisiklon, yukarıdan bakıldığında Kuzey Yarımküre'de saat yönünde ve Güney Yarımküre'de saat yönünün tersinde, yüksek atmosfer basıncının merkezi bir bölgesi etrafında rüzgârların büyük ölçekli sirkülasyonu olarak tanımlanan bir hava olayıdır. Gökyüzünün açılmasına ek olarak daha serin ve kuru bir hava durumu, yüzey temelli antisiklonların etkileri arasındadır. Sis, yüksek basınç bölgelerinde gece boyunca da oluşabilir.
Termohalin döngü, yüzey ısısı ve tatlısu akıntıları tarafından oluşturulan küresel yoğunluk grandyanları tarafından yönlendirilen büyük ölçekli okyanus sirkülasyonunun bir parçasıdır. Rüzgâr sürümlü yüzey akıntıları, yol boyunca soğuyarak yüksek enlemlerden ekvatoral Atlas Okyanusu'ndan kutup yönünde ilerlemektedir. Bu yoğun su okyanus havzalarına akar. Güney Okyanusunda yeryüzünün büyük kısmına yerleşmişken, Kuzey Pasifik'te en yaşlı sular yükselmiştir. Bu nedenle, okyanus havzaları arasında geniş çaplı karıştırma gerçekleşir; bu karıştırmalar, aralarındaki farklılıkları azaltır ve Dünya okyanuslarını küresel bir sistem haline getirir. Su kütleleri hem enerjiyi hem de maddelerin dünyaya taşınmasını sağlar. Dolayısıyla, dolaşım hali Dünya'nın iklimi üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Bir dairesel kutup yıldızı, Dünya üzerindeki belirli bir enlemden bakıldığında, göksel kutuplardan birine belirgin yakınlığı nedeniyle asla ufkun altına düşmeyen bir yıldızdır. Bu nedenle, dairesel yıldızlar, yılın her gecesi tüm gece boyunca söz konusu konumdan en yakın direğe doğru görülebilir.
Atmosferik döngü veya sirkülasyon, havanın büyük ölçekli hareketidir ve okyanus sirkülasyonu ile birlikte termal enerjinin Dünya yüzeyinde yeniden dağıtıldığı bir araçtır. Dünya'nın atmosfer döngüsü yıldan yıla değişir ancak sirkülasyonunun büyük ölçekli yapısı sabit kalır. Daha küçük ölçekli hava sistemleri - orta enlem çöküntüleri veya tropikal konvektif hücreler - kaotik bir şekilde meydana gelir ve bunların uzun vadeli hava tahminleri pratikte on günden fazla veya teoride bir aydan fazla yapılamaz.
Hadley sirkülasyonu olarak da bilinen Hadley hücresi, ekvator yakınında yükselen havanın 12-15 km (7,5-9,3 mi) yükseklikte tropopoz yakınında kutba doğru akmasını sağlayan küresel ölçekte bir tropikal atmosferik sirkülasyondur. Dünya yüzeyinin üzerinde, subtropiklerde 25 derece enlem civarında soğuma ve alçalma yapmakta ve sonra yüzeye yakın ekvator yönünde dönmektedir. Tropikler ve subtropikler arasındaki güneşlenme ve ısınma farklılıklarından dolayı ortaya çıkan troposfer içinde termal olarak görülen doğrudan bir döngüdür. Yıllık ortalama olarak ekvatorun her iki tarafında bir sirkülasyon hücresi ile karakterizedir. Güney Yarımküre Hadley hücresi, Kuzey Yarımküre'ye doğru uzanan kuzey muadilinden ortalama olarak biraz daha güçlüdür. Yaz ve kış aylarında, Hadley sirkülasyonuna havanın yaz olan yarımkürede yükseldiği ve kış olan yarımkürede alçaldığı tek, çapraz ekvatoral bir hücre hakimdir. Benzer dolaşımlar, Venüs ve Mars gibi dünya dışı atmosferlerde de meydana gelebilir.
Dünya, Kuzey Yarımküre'den bakıldığında saat yönünün tersine doğru ortalama 149,60 milyon km mesafede Güneş'in çevresinde dönmektedir. Bir tam yörünge 365.256 gün sürer ve bu süre zarfında Dünya 940 milyon km yol kat etmiş olur. Diğer Güneş Sistemi cisimlerinin etkisi göz ardı edildiğinde, Dünya'nın yörüngesi, Dünya'nın dönüşü olarak da bilinir. Dünya'nın dışmerkezliği 0,0167'dir. Bu nedenle Dünya-Güneş ağırlık merkezi odaklı, çift merkezli bir elipstir. Yörünge merkezi, yörüngenin büyüklüğüne göre Güneş'in merkezine nispeten yakın olduğundan, bu değer sıfıra yakındır.