
Kıbrıs, Güneybatı Asya'da bulunan ve Akdeniz'deki Sicilya ve Sardinya'dan sonra gelen üçüncü büyük adadır. Kıbrıs Cumhuriyeti, Birleşik Krallık'a bağlı üs bölgeleri dışında de jure olarak adanın tamamını, fiilî olarak adanın %59'luk güney kesmini yönetir. 1974'ten beri de facto olarak ikiye bölünmüş olan adanın kuzeyinde yer alan %36'lık bölgesinde günümüzde yalnızca Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bulunur.

Kuzey Kıbrıs, resmî adıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Akdeniz'deki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan, fiilî devlet. Varlığı Türkiye ve Türk Devletler Teşkilatı dışında hiçbir ülke/oluşum tarafından tanınmamaktadır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar ve uluslararası toplum tarafından 1974'te Türkiye'nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Harekâtı'ndan beri Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye işgali altındaki toprağı olarak nitelenir.

Kıbrıs Harekâtı, 20 Temmuz 1974'te Başbakan Bülent Ecevit’in emriyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'ta başlattığı askerî harekât. Harekâtın ilk ayağı Yunanistan Hükûmetinin desteğiyle yapılan 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından düzenlendi. 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla -Kuzey Lefkoşa da dâhil olmak üzere- adanın yüzde 37'sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlandı. 140 bin ila 200 bin Rum, adanın kuzeyinden; 42 bin ila 65 bin Türk, adanın güneyinden göçmen oldu.

Zürih ve Londra Antlaşması, 11 Şubat 1959 tarihinde Birleşik Krallık, Türkiye ve Yunanistan devletleri ile Kıbrıs'taki Rum ve Türk toplumları arasında imzalanan, bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs halklarının durumunu belirleyen ve Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını onaylayan antlaşmadır. Rum tarafını Başpiskopos Makarios, Türk tarafını ise Fazıl Küçük temsil etmekte idi.

Kıbrıs Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz'de yer alan Kıbrıs'ta, fiilî olarak adanın güneyini, hukuki olarak adanın tamamını yöneten devlettir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), sadece Türkiye tarafından tanınmakta, diğer ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınmamaktadır. Ülke, hukuken Kıbrıs Cumhuriyeti'ne bağlıdır. Birçok devlet ve uluslararası kuruluş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni de facto (fiili) devlet olarak tanımlamaktadır. Buna karşılık, uluslararası camianın Kıbrıslı Türklere karşı tutumu 2004'teki Annan Planı oylaması sonucu sempatiye dönüşmüştür. Bu sayede, KKTC devleti/kurumları bazı uluslararası politik, sportif, bilimsel, turistik ve kültürel örgütlere üye olmuşlardır.
Solomon Solomu ; 8 Ağustos 1996 tarihindeki bir sınır gösterisinde ülkücüler tarafından öldürülen kuzeni Tasos İsaak adlı Rum gencinin olayını, 14 Ağustos 1996 tarihinde Mağusa sınır kapısında protesto eden, daha sonrasında ise Kıbrıs Cumhuriyeti'nin etkin olduğu topraklardan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarına geçerek sınırda asılı olan Türk bayrağını indirmeye çalışan Rum. Olayın devamında Türk askerinin "Dur!" emrini ve göndere tırmanırken yanından geçen uyarı ateşini dinlemeyip eylemine devam etmesi ve akabinde bayrağı indirmek üzere iken boynundan vurularak öldürülmesiyle son bulmuştur. Olay, kameralar tarafından saniye saniye görüntülenmiştir.

(Başpiskopos) III. Makarios asıl adı Mihail Hristodulu Muskos veya III. Makaryos, Kıbrıs Ortodoks Kilisesi başpiskoposu ve bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ın Yunanistan ile birleşmesi amacıyla başlatılan Enosis hareketinin önderleri arasında yer almıştır.

Yeşil Hat, Kıbrıs'ta de facto var olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni ayıran bölgeyi belirtmek için kullanılmaktadır. Yeşil hat aynı zamanda her iki tarafın da başkenti olan Lefkoşa'yı da bölmektedir. Büyük bir kısmı, Mart 1964'ten bu yana adada bulunan Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü kontrolündedir. Adanın kuzey batısında yeralan sivil halkın terkettiği ve sadece askerlerin bulunduğu Erenköy, eski adıyla Koççina köyü de BM kontrolündeki Yeşil Hat'la çevrili, Kuzey'e bağlı bir eksklavdır.
Kıbrıs Sorunu, Akdeniz'in doğusunda bulunan Kıbrıs adasında Kıbrıs Rumlarıyla Kıbrıs Türkleri arasında yaşanan siyasi tabanlı sorun. Britanyalıların Kıbrıs Sözleşmesi sonrasında adayı kolonileştirmeleri ile halklar arası çatışmalar artış gösterdi. Bu tarihlerde taksim isteğinde bulunan Türkler ile enosis isteyen Rumlar birbirleri ile çatışmaya başladı. Kıbrıslılar tamamen öz belirtim hakkı istiyordu. Britanyalılar, sorunu "Rum-Türk anlaşmazlığına" bağladı ve sonunda 16 Ağustos 1960 tarihinde Kıbrıs; Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık'ın "Kuruluş, İttifak ve Garanti" adındaki 3 anlaşmayı imzalaması ile bağımsızlığını kazandı.
Kıbrıs'ta yaşayan azınlıklar, Kıbrıs adasında çoğunluğu oluşturan Kıbrıs Rumları ve Kıbrıs Türkleri dışındaki etnik gruplara verilen isimdir. Bu kapsama Ermeniler, Maronitler ve Latinler girmektedir. Bu üç azınlık Kıbrıs Temsilciler Meclisi'nde temsilci bulundurma hakkına sahiptirler.

Azerbaycan-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilişkileri, Azerbaycan'ın 1991'deki bağımsızlığının ardından iki ülke arasında günümüze dek süregelen ilişkilerin bütünüdür. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkelerden yalnızca Türkiye tarafından tanınan, sınırlı tanınırlığa sahip bir ülkedir. 1983 yılından beri de facto bağımsız olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan tarafından tanınmazken ülkeye bağlı bir özerk yönetim olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti meclisi, yetkisi olmamasına rağmen KKTC′yi 1992 yılında tanımıştır. Dönemin Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti Yüksek Meclisi Başkanı Haydar Aliyev'in aldığı bu karar, resmiyet taşımayıp sembolik bir tanıma olmuştur.
Kuveyt-Kuzey Kıbrıs ilişkileri, Kuveyt ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin süregelen uluslararası politikalarını içerir. Sadece Türkiye tarafından tanınan KKTC'yi ile Kuveyt arasında resmi diplomatik ilişkiler bulunmamaktadır. Kuveyt'nin tam üye olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı'na KKTC'de Kıbrıs Türk Devleti adıyla gözlemci statüsünde üyedir. Karşılıklı ilişkiler İİT'nin 2004 yılında Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyonların kaldırılmasına yönelik aldığı karar sonucu gelişme göstermiş ve Kuzey Kıbrıs'ın başka ülkelerde de bulunan ve resmi tanıma emaresi olmayan temsilciliklerinden Kuveyt'te de açılmıştır. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dönemin Kuveyt Başbakanı Nâsır El-Muhammed El-Ahmed El-Sabah 2011 Yılının ocak ayındaki görüşmesinde alınan kararlar doğrultusunda açılan temsilcilik, KKTC Kuveyt Ofisi adı ile de anılır. Hâlen Oktay Öztürk'ün başında bulunduğu temsilciliğin açılması ile iki ülke arasındaki ilişkiler hızlanmıştır. Her yıl 15 Kasım'da düzenlenen KKTC Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Kuveyt'te de resepsiyonlar düzenlenmektedir. 2013 yılında Kuveyt'te KKTC'nin tanıtım faaliyetleri kapsamında fotoğraf sergisi düzenlenmiştir. Benzeri bir sanatsal faaliyet Kuveyt Sanat Derneği ve KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından 2014 Nisan'ında Lefkoşa'da gerçekleştirilmiştir. İki ülke arasında ticari ilişkiler noktasında önemli bir adım, 2007 yılında KKTC'den aralarında işadamları, kamu kuruluşları yetkilileri ve dışişleri bakanlığı temsilcilerinin bulunduğu bir heyetin Kuveyt ziyareti ile gerçekleştir. İki ülke arasındaki en üst düzey diplomatik temas ise 2012 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmaları çerçevesinde çeşitli temaslarda bulunmak amacıyla New York'ta bulunan KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Kuveyt Başbakanı Cabir El Mübarek El Sabah'ın görüşmesi ile gerçekleşmiştir. New York'taki Kuveyt Misyonu'nda gerçekleşen görüşmede KKTC ile Kuveyt arasındaki ticari ilişkiler ve turizm alanında iş birliğinin geliştirilmesi için çalışmalar yapılması hususları öne çıkmıştır.

Kuzey Kıbrıs ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi ya da Kıbrıslı Türklerin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde Temsili, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi arasında süregelen ilişkileri içerir. Sadece Türkiye tarafından tanınan KKTC milletvekilleri Kıbrıs Türk Toplumu'nun Seçilmiş Temsilcileri sıfatı ile 2004 yılından bu yana asamble toplantılarına 2 temsilci ile gözlemci statüsünde dahil olmaktadır.

Mustafa Akıncı, Kıbrıs Türkü siyasetçi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 4. Cumhurbaşkanı. 2015'ten 2020'ye kadar cumhurbaşkanlığı görevini yaptı. 2015 cumhurbaşkanlığı seçiminde %60,6 oy oranıyla ikinci turda Cumhurbaşkanı seçilen Akıncı, Cumhurbaşkanlığı süresince Nikos Anastasiadis'le görüşerek Kıbrıs sorununa iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon çerçevesinde çözüm bulmaya çalıştı, çözüm süreci 2017 yılında çöktü. 2020 seçimine bağımsız aday olarak katılmış ve seçimi ikinci turda kaybetmiştir. Son seçimden sonra aktif siyaseti bıraktığını açıklamıştır.

Kıbrıs Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri, Kıbrıs Cumhuriyeti ile Türkiye arasında 1960'ta kurulan ancak 1970'lerde kesilen diplomatik ve ticari ilişkilerdir.
Kuzey Kıbrıs ve İslam İşbirliği Teşkilatı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile İslam İşbirliği Teşkilatı arasında uluslararası süregelen ilişkileri içerir. Sadece Türkiye tarafından tanınan KKTC daha önceden farklı statü ve isimlerde temsil edildiği örgütte, Haziran 2005'ten bu yana Kıbrıs Türk Devleti adıyla gözlemci üye olarak yer almaktadır.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1687 Sayılı Kararı, 15 Haziran 2006'da oy birliğiyle kabul edildi. Kıbrıs hakkında alınmış bütün kararlar, özellikle 1251 Sayılı Karar (1999), tekrar onaylandıktan sonra, Konsey Birleşmiş Milletler Kıbrıs Barış Gücü'nün (UNFICYP) yetkilerini 15 Aralık 2006'ya kadar altı ay daha uzattı.
Bu madde 1878'den günümüze Kıbrıs'ın tarihi hakkındadır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bağımsızlık Bildirgesi, Kıbrıs Türklerinin kendilerini Kıbrıs Cumhuriyetinden bağımsız bir devlet olduğunu ilan tek taraflı bildirgedir. 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Cumhuriyet Meclisi tarafından kabul edildi.