Virginia Woolf, İngiliz feminist, yazar, romancı ve eleştirmen.
Peyami Safa, Türk yazar ve gazeteci. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliya'nın Koltuğu ve Yalnızız gibi psikolojik türdeki eserleriyle Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında ön plana çıktı. Yaşamı ve fikrî hayatındaki değişimlerini eserlerine de yansıttı. Server Bedi takma adıyla birçok roman kaleme aldı. Cingöz Recai tiplemesini Fransız yazar Maurice Leblanc'ın Arsen Lüpen karakterinden esinlenerek yarattı. Aynı zamanda çeşitli kurumlarda gazetecilik mesleğini sürdürdü ve ağabeyi İlhami Safa ile birlikte Kültür Haftası gibi çeşitli dergiler çıkardı.
Ahmed Hilmi veya daha çok bilinen ismiyle Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi tanınmış Türk mutasavvıf ve filozof. Vahdetivücud inancının sadık takipçilerinden olan Ahmed Hilmi, çağdaşı materyalist düşünürleri yoğun biçimde tenkit etmiş ve anti-materyalist eserler kaleme almıştır.
Kemal Tahir, asıl adıyla İsmail Kemalettin Demir, Türk romancı, yazar, senarist.
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Türk romancı ve gazeteci.
Edmond Halley, İngiliz gökbilimci, jeofizikçi, matematikçi, meteorolog, fizikçi ve mucit.
Kara Kitap, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk'un 1990 yılında yayımlanan romanıdır. Pamuk'un bu romanı dünya çapında çokça konuşulmuş, belli başlı dillere çevrilmiş, Pamuk'un daha da ünlenmesine katkıda bulunmuştur. Bu kitaptan birkaç yıl sonra Nüket Esen tarafından "Kara Kitap Üzerine Yazılar" adlı bir eleştirel eser de yayımlanmıştır. Bu eserde de ünlü eleştirmenlerin Kara Kitap hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. "Kara Kitap Üzerine Yazılar"da sivri dilli bir İngiliz eleştirmen böyle sıkıcı bir kitabı yalnızca Fransızların sevip okuyabileceğini ve İsveçlilerin de ünlü ödüllerini vereceklerini yazmış, alaycılıkla. Bu kehanet doğru çıkmış. Kitap en çok Fransa'da sevilmiş ve Nobel jurisi de en çok bu kitaptan etkilendiğini ödülü açıkladıktan hemen sonra belirtmiştir. Kitap Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk adlı eserinin günümüze uyarlanmış halidir. Kitaptaki Milliyet yazarı "Celal Salik" Mevlana Celaleddin Rumi; avukat Galip, Mevlana'dan 5 yüzyıl sonra Mevlevilik yolunda şeyhlik düzeyine erişmiş Şeyh Galip'tir. Galip, Hüsn ü Aşk'taki erkek kahraman Aşk'ı; Rüya ise kadın kahraman Hüsn'ü temsil etmektedir. Kitabın temelinde kimlik meselesi üzerinde durulmuştur, Galip'in, Celâl'in yerine geçtiği kısımlarda bu açıktır.
Samuel Langhorne Clemens, daha çok takma adı Mark Twain olarak bilinir, Amerikalı mizahçı, satirist, roman yazarı, yazar ve öğretmen.
İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali'nin, 1940 yılında yayımladığı, ikinci romanıdır.
Karartma Geceleri, Rıfat Ilgaz'ın 1974 yılında yayımlanan romanıdır. II. Dünya Savaşı sürecinde kitabı toplatılan öğretmen-şair Mustafa Ural'ın hikâyesini anlatır. Ilgaz'ın kendi hayatından izlenimler taşıyan bu roman, daha sonra Yusuf Kurçenli tarafından filme çekilmiş ve başrolünü Tarık Akan oynamıştır. Eserdeki akıbete uğrayıp bir zamanlar toplatılan Karartma Geceleri 2004 yılında MEB 100 Temel Eser listesine girdi.
Sigrid Undset Norveçli yazar. Eserlerinde gelenekler ve çağdaşlaşma çatışması ile dini değerleri ve kadının özgürlüğünü ele alır. 1907 yılında artık kendini topluma serbest yazar olarak kabul ettirmiştir. 1933 ve 1940'ta kuşatılan Norveç'ten İsveç,Rusya, Japonya üzerinden Amerika'ya kaçmıştır ki Amerika'da daha sonradan nasyonalizme karşı olan yazılar yazmıştır ve konferanslar düzenlemiştir. 2. Dünya savaşı bittikten sonra ülkesine geri dönen Sigrid Undset, daha sonra bir yazar olarak çalışamadı ve 10 Haziran 1949 yılında Lillehammer'de öldü.
J. R. R. Tolkien, İngiliz Edebiyatı'na bir mitoloji kazandırmak gayesiyle "Orta Dünya evreni"ni kurguladı. Tolkien kurgusal Orta Dünya evreninde hiçbir dine açıkça göndermede bulunmadı. Silmarillion’da kendi yaratılış öyküsünü kurdu. Yazar, kitaplarında ögeleri birbiriyle tutarlı bir kurgusal evren yapmaya büyük bir çaba harcadı. Öyle ki, 81 yıllık yaşamının büyük bir kısmını bu efsaneyi üretmeye adamıştır. Orta Dünya evreninin gerçek dünyayla alternatif ırkları, milletleri, dilleri, vs. vardır. Bunlara örnek olarak Ainur, elfler, insanlar, cüceler, orklar, balrog, ejderha, troll, kartal, ent, hobbit verilebilir.
Gulyabânî, Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından yazılan ve 1913 yılında basılan, yazarın karşı olduğu peri, gulyabânî gibi bâtıl inançlarla saf ve nâmuslu insanların nasıl kandırıldığını anlatan ve bilimsel düşünceyi savunan bir kitaptır.
Güner Sümer, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, oyun yazarıdır. Yazar Adalet Ağaoğlu'nun kardeşidir.
İsmail Galip Arcan, Türk oyun yazarı, tiyatro ve sinema oyuncusu.
Dünya Küçük, İngiliz roman yazarı David Lodge'ın 1984 yılında yazdığı, kampüs romanları serisinin ikincisidir. Eser, 1975 yılında yayınlanan Yerleri Değiştirme'nin devamıdır.
Fransız Teğmenin Kadını İngiliz yazar John Fowles tarafından yazılmış ve 1969 yılında yayınlanmış bir dönem romanıdır. Kitap, yazarının The Collector(1963) ve The Magus(1965) kitaplarının ardından yayınladığı üçüncü romanıdır. Bu romanla birlikte, yazar John Fowles, Viktorya Dönemi'ne dair yazınlarda kendine has bir yer edinmiştir.
Giotto, Avrupa Uzay Ajansı'nın bir robotik uzay aracı göreviydi. Uzay aracı, Halley kuyruklu yıldızı'na uğradı ve incelemeler yaptı, bu sayede bir kuyruklu yıldızın yakın gözlemlerini yapabilen ilk uzay aracı oldu. 13 Mart 1986'da Halley'in çekirdeğine 596 kilometre mesafeden yaklaşmayı başardı. Uzay aracı, İtalyan Rönesansı'nın erken dönem ressamı Giotto di Bondone'nin adını taşıyordu. Giotto di Bondone, 1301 yılında Halley kuyruklu yıldızı'nı gözlemlemiş ve Scrovegni Şapeli'ndeki Bilgelerin Tapınması adlı tablosunda "Beytüllahim Yıldızı" olarak tasvir etmek için ilham almıştı.
Cadı, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 1912 tarihli romanı. Cadılara, hortlaklara, ruh çağırmaya ve büyücülere inanan halkın boş inançlarını eleştiren "Garaip Faturası" adlı dizi içinde yayınlandı. Gürpınar'ın bu türe benzer öteki yapıtları olan Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç ve Gulyabani'de cadılar ve büyücüler ortaya çıkar; tüm bunlar çevresinde güldürücü olaylar ve durumların hepsi bir arada verilir. Sonunda olayların iç yüzü verilerek: cadılara, hortlaklara, ruh çağırmaya ve büyücülere inanan kişilerin gereksiz uğraşlar peşinde oldukları sonucuna varılır. Roman karakterlerinden dul Naşit Nefi Efendi yeniden evlenmiştir ve evinin yalısında cadılar dolaşmaya başlamıştır. Naşit Nefi Efendi'nin ilk eşi Binnaz Hanım'ın cadı olarak geri döndüğü, Naşit Nefi Efendi ve eşlerine musallat olarak onlara rahat vermediği gibi olaylar zincirinde çıkmaza giren romanda daha sonra yalıda dolaşan cadının komşuları Aramıdil Hanım olduğu anlaşılır. Aramıdil Hanım, Naşit Nefi Efendi'nin eski eşi Binnaz Hanım'a verdiği sözü tutmak için bu yola başvurmuştur. Romanın dili oldukça sadedir. Romanında iç monologlara yer vermiştir ve romanda mektup tekniğini kilit bir nokta olarak sırların açığa çıkarılmasında kullanılmıştır. Ayrıca Gürpınar'ın bu romanını yalın ve basit bulan Şehabettin Süleyman, Rubab dergisinde bu romanı sert bir şekilde eleştirmiştir.
Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 1911 tarihli romanı. Romanın ana karakteri Meftun Bey'dir. Meftun Bey okumak için gittiği Fransa'nın Paris kentinde yıllarca kalır, fakat buraya asıl geliş sebebini unutup, eğitim görmekten kaçar. Meftun Bey, Fransa dönüşü kendisine babasından kalan evde alafranga bir hayat sürmeyi düşlemektedir. Roman kahramanlarından Kasım Efendi ise Meftun Bey'in komşusudur. Kasım Efendi oldukça zengin fakat bir o kadar da cimri ve bağnaz bir karaktere sahiptir. Meftun Bey hayalini kurduğu alafranga bir yaşam için Kasım Efendi'nin kızı Edibe Hanım ile evlenmek ister. Meftun Bey, Kasım Efendi'nin kızını ona vermeyeceğinden emindir. Meftun Bey, Edibe Hanım ile evlenebilmek için kendisine piyangodan büyük ikramiye çıktığı yalanını ortaya atar ve bunu yaymaktan da çekinmez. Kasım Efendi başlık parası olarak beş yüz lira alır ve kızını Meftun Bey'e verir. Kasım Efendi, Meftun Bey'in kız kardeşi olan Lebibe'yi de kendi oğlu olan Mahir'e eş olarak alır. İhtiyar ve cimri olan Kasım Efendi, kızının ve oğlunun bakımını Meftun Bey'e bırakmıştır. Meftun Bey bu sebepten dolayı oldukça borçlanmıştır fakat bu durumu kayınbiraderi olan Mahir'i kandırarak çözmek istemektedir. Meftun Bey Mahir'i kandırarak babasının senetlerini ve mührünü ister. Mahir sevdiği kadın olan Madam Mc FerIan için babasının senet ve mühürlerini Meftun Bey'e verir. Mahir İlerleyen dönemlerde sevdiği kadın Madam Mc FerIan ile Meftun Bey arasındaki anlaşmayı öğrenip üzüntüsünden intihar eder. Meftun Bey ise tüm bu yaşanan olaylardan sonra Paris'e geri dönmüştür.