İçeriğe atla

Kuvarsit

Kuvarsit

Kuvarsit (Fransızca/İngilizce: Quartzite, Almanca: Quarzit[1]), genel olarak kuvars kumu tanelerinin, silisten meydana gelmiş bir çimento ile birbirlerine çok sağlam şekilde bağlanmalarıyla oluşmuş direnci yüksek bir kayaç olup, sedimanter ve metamorfik olmak üzere 2 çeşidi mevcuttur. Kuvarsitin kimyasal bileşimi, kuvars, kumtaşı (kuvarslı gre) ve kuvars kumu gibi SiO2 olup, ancak kuvarsit içerisinde çeşitli miktarlarda feldspat, mika, kil, manyetit, hematit, granat, rutil, kireçtaşı vb. bulunabilir.

Bileşiminde % 95'ten fazla SiO 2 bulunan kuvarsitlere "Ortokuvarsit" denir ve sanayide genellikle bunlar kullanılır. Kuvarsit direnci çok, sağlam ve aşındırıcı kayaç olduğu için istihracı ve öğütülmesi oldukça güç ve pahalıdır. Bu yüzden kuvarsit üretimi, aynı kimyevi bileşimde bulunan kuvars kumu ile kumtaşından (kuvarslı gre), ayrıca daha saf olan kuvarstan sonra tercih edilir. Kuvarsitler SiO 2 içeriği yüksek ve demir içeriği % 0,4'ten az olması durumunda cam ve seramik sanayinde kullınılır. Ayrıca refrakter (silika tuğla), metalürji (demir ve ferrokrom), inşaat (hafif gazbeton yapı elemanları üretimi) sanayinde de çeşitli amaçlarla kuvarsit kullanılır.Kuvarsit, başlangıçta saf kuvars kumtaşı olan sert, yapraklanmamış bir Başkalaşım kayadır. Kumtaşı, genellikle orojenik kayışlar içinde tektonik sıkıştırma ile ilgili ısıtma ve basınç yoluyla kuvarsite dönüştürülür. Kuvarsitler genellikle demir oksit (Fe2O3)bileşeninden oluşur. Değişen miktarlar nedeniyle pembe ve kırmızı gibi çeşitli tonlar da görülür. Saf kuvarsit genellikle gri ya da beyazdır. Sarı, yeşil, mavi ve turuncu gibi renkler diğer minerallerden kaynaklanmaktadır. Kumtaşının orijinal dokusu ve tortul yapılarının çoğu veya tamamı metamorfizm tarafından silinir.Görünüşte grenli, zımpara benzeri yüzey zamanla[2] camsı hale gelir.Bu, kuvarsit içinde çizgiler ve merceklerin oluşmasına neden olur.Ortokartzit, genellikle silika ile çimentolu çok yuvarlak kuvars tanelerinden oluşan çok saf bir kuvars kumtaşıdır. Ortokartzit, genellikle sadece çok az miktarda demir oksit ve zirkon, rutil ve manyetit gibi iz dirençli minerallerle %99'u Sio2'dir.Normalde az sayıda fosil bulunmasına rağmen orijinal doku ve tortul yapılar korunur.Kuvarsit kimyasal hava koşullarına karşı çok dayanıklıdır ve genellikle sırtlar ve dirençli tepeler oluşturur.Kayanın neredeyse saf silika içeriği toprak için çok az malzeme sağlar; bu nedenle, kuvarsit sırtları genellikle çıplaktır veya sadece çok ince bir toprak tabakası ve (eğer varsa) az bitki örtüsü ile kaplıdır.

Kuvarsit direnci de güçlü ve aşındırıcı kayalardır. Bu nedenle öğütülmesi zor ve pahalıdır. Böylece, kuvarsitin üretimi, kuvars kumu ve kumtaşı (kuvars kumtaşı) ile aynı kimyasal bileşik ve daha saf kuvars, tercih edilir. Kalsit ve karbonat kayalar, kimyasal formül CaCO3 ile endüstriyel bir mineral oluşturur. Çeşitli şekillerde uçucu mineral kristaller, parlaklık ve renksiz şeffaf cam yapı. Öğütüldüğünde beyaz bir toz elde etmek için. Suyun kireçtaşı doğrudan kristalizasyonu olarak bilinen kireçtaşı veya karbonat kayaları, deniz canlılarının kabuklarında birikebilir veya sıkışabilir.[3]

Oluşum

Kakwa Eyalet Parkı, British Columbia, Kanada'da terk edilmiş kuvarsit madeni[4]

Amerika Birleşik Devletleri'nde, gri oluşumları Devil's Lake State Park, Pennsylvania, Washington DC bölgesinde, Doğu, Güney Dakota, Central Texas,güneybatı Minnesota, bazı yerlerinde Wisconsin, Salt Lake City, Utah yakınlarında bulunan ve Appalachians dirençli sırtlar gibi Wasatch ve diğer dağlık bölgelerde içinde Baraboo Aralığında bulunabilir. Kuvarsit, Arizona'daki Morenci bakır madeninde de bulunur. Batı Arizona Quartzsite kasaba Arizona ve Güneydoğu Kaliforniya hem de yakındaki dağlarda kuvarsitler adını alır. Kuzey Idaho'nun Coeur d'alene bölgesindeki Kemer Süper grubundan camsı bir vitreus kuvarsit tanımlanmıştır.

Kıtasal Avrupa'da, çeşitli bölgesel izole kuvarsit yatakları Batı Çek Cumhuriyeti içine Rhenish Masifi ve Alman Merkez Highlands bir kemer yüzey seviyesinde mevcut, Taunus ve Harz dağlarında örneğin. Polonya'da Świętokrzyskie Dağlarında yüzey seviyesinde kuvarsit yatakları bulunmaktadır.

Kanada'da, Ontario La Cloche Dağları öncelikle beyaz kuvarsit oluşur. Mozambik'teki en yüksek dağ olan Monte Binga (2436 m) ve çevredeki Chimanimani Platosunun geri kalanı çok sert, soluk gri, Prekambriyen kuvarsitten oluşur.

Kullanım alanları

Kuvarsit dekoratif bir taştır ve duvarları, çatı kiremitleri, döşeme ve merdiven basamakları olarak kaplamak için kullanılabilir. Mutfaklarda tezgah üstü kullanımı hızla genişliyor. Granitten daha sert ve lekelere karşı daha dayanıklıdır. Ezilmiş kuvarsit bazen yol yapımında kullanılır.[5] Yüksek saflıkta kuvarsit, ferrosilikon, endüstriyel silika kumu, silikon ve silisyum karbür üretmek için kullanılır. Paleolitik dönemde, taş aletler yapmak için çakmaktaşı, kuvars ve diğer litik hammaddelerle birlikte kuvarsit kullanılmıştır.[6]

Kuvars çeşitleri

Dumanlı Kuvars kahverengimsi bir kuvars çeşidi.Bir dağ kristali türü olan dumanlı kuvars koyu duman renginde ve yarı şeffaftır. Çok koyu kahverengiden opak siyah renge kadar olan bir çeşidine morion denir.[7]

Dumanlı kuvars binlerce yıldır süs, dekoratif ve dini nesnelerde eğerdli taş olarak kullanılmıştır. Dumanlı kuvarsın bağlı olduğu burçlar Oğlak ve Yay'dır. Eski zamanlardan beri dumanlı kuvarsın gerginliği giderdiği, korku, panik ve kızgınlığı olumlu duygulara, huzur ve neşeye değiştirdiğine inanılmıştır. Bazıları pankreas ve böbreklerin daha iyi çalışmasına ve zehirli maddelerin vücuttan atılmasına yardım ettiğine inanır. Dumanlı Kuvars ve onun tam siyah türü olan MORİON dünyada en güzel ve bol miktarda Brezilya'da ve Türkiye'de çıkartılır. Türkiye'de Aydın ili, Koçarlı-Çine-Karacasu ilçelerinde dumanlı kuvars yatakları bulunmaktadır. Yaklaşık 30 yıldır Koçarlı ilçesine bağlı Mersinbeleni Köyü ve civar köyleri tarlalarında topladıkları dumanlı kuvars kristallerini satarak ek gelir elde etmektedirler.

Jasper(taş) kuvars grubundan bir Silikat mineralidir. Doğada kırmızı, yeşil, kahverengi ve sarı renkleri vardır. Bileşiminde bulunan Hematit,ona rengini verir ve bu renklerin dağılımlarına göre taşa: Okyanus, dalmaçya, hayalet, kırmızı gibi isiler verilir. Kırmızı noktalar serpiştirilmiş haline kantaşı ya da heliotrop denen jasper taşı, Eski Roma'da yüzük taşlarında kullanılırdı.

Akik kalsedom kuvarsının bir türü olan yarı saydam mineraldir.Çok farklı renk ve dokularda olabilir.

Ametist mor renkli bir kuvars türüdür. Genellikle mücevher olarak kullanılır. Renksiz, şeffaf kayaç kristali, kuvarsın en saf halidir.

Kalsedon kuvars mineralinin kriptokristalin çeşitlerinden biridir.Saf kalsedon çok ince tabakalar halinde dizilmiş çok ince kuvars liflerinden oluşur. Saf kalsedonun rengi yarı şeffaf gri veya beyazdır. Grimsi mavi veya kahverengi gölgeli hatta siyahımsı olanları da vardır. Safsızlıklar sebebiyle şeritlerde farklı renk ve desenler olur.[8]

Yeşim (jasp) kuvars grubundan bir silis mineralidir. Doğada kırmızı, yeşil, kahverengi ve sarı renkleri vardır. Bileşiminde bulunan hematit,ona rengini verir ve bu renkler, dağılımlarına göre: Okyanus, dalmaçya, hayalet, kırmızı gibi adlarla anılırlar. Kırmızı noktalar serpiştirilmiş haline kantaşı ya da heliotrop denen yeşim (jasp) taşı, Antik Roma'da yüzük taşlarında kullanılırdı.

Kaynakça

  1. ^ German Loan Words in English 7 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. German.about.com (2010-06-22). Retrieved on 2011-06-05.
  2. ^ "Kuvarsit". Damla Kocaman. 11 Mayıs 2020. 5 Mayıs 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ Yücetürk, Gürkan (Eylül 2010), "Yapay Mermerde Kullanılan Kuvars ve Kalsit Minerallerinin Fiziko-Meknik Özellikleri", SDU International Journal of Technological Science, 2 (3), ss. 72-80 
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 22 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020. 
  5. ^ "kuvarsit". Gizem Bektaş. 12 Mayıs 2020. 5 Mayıs 2004 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ Seong, Chuntaek (2004), "Quartzite and Vein Quartz as Lithic Raw Materials Reconsidered: A View from the Korean Paleolithic" (PDF), Asian Perspectives, University of Hawai'i Press, 43 (1), ss. 73-91 
  7. ^ "kuvars çeşitleri". 24 Kasım 2005 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mayıs 2020. 
  8. ^ "Kalsedon". 16 Mayıs 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kumtaşı</span>

Kumtaşı, kum tanelerinin doğal bir çimento maddesi yardımıyla yapışması sonucu oluşan fiziksel tortul bir taştır. Bir kumun doğal çimentolaşmasından doğan ve kuvars taneleri oranı yüksek olan tortul kayaç; kumtaşı inşaatta, yol ve kaldırımlara taş döşemede, çok ince olanları da bileme taşı olarak kullanılır. Kalkerli kumtaşı ise içinde kireçtaşı taneleri bulunan yeşilimsi bir tür kumtaşı.

<span class="mw-page-title-main">Mineral</span> inorganik kristalleşmiş katı madde

Mineral, doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özellikleri şöyledir; doğal olarak oluşur, herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır, belirli bir kimyasal formülü vardır, katı hâlde olup nadiren sıvıdır ve inorganiktir.

<span class="mw-page-title-main">Kuvars</span> saf silisyum dioksit (SiO2) kristallerine verilen ad

Kuvars, oldukça saf silisyum dioksit (SiO2) kristallerine verilen addır. Silisyum ve oksijen atomlarından oluşan sert, kristalli bir mineraldir. Birçoğu yarı değerli taşlar olan birçok farklı kuvars çeşidi vardır. Antik çağlardan beri, kuvars çeşitleri, özellikle Avrasya'da mücevher ve sert taş oymalarının yapımında en çok kullanılan mineraller olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Ametist</span> mor renkli bir kuvars türü

Ametist (Antik Yunanca: ἀμέθυστος / amethystos, = ἀ (a)(değil) + μεθὐω / methýô, (methus) « sarhoş etmek »), SiO2, mor renkli bir kuvars türü. Genellikle mücevher olarak kullanılır. Renksiz, şeffaf kayaç kristali, kuvarsın en saf halidir.

<span class="mw-page-title-main">Kalsedon</span>

Kalsedon, kimyasal formülü SiO2, kuvars mineralinin kriptokristalin çeşitlerinden biridir. Yağımsı bir parlaklığa sahiptir. Saf kalsedon çok ince tabakalar halinde dizilmiş çok ince kuvars liflerinden oluşur. Saf kalsedonun rengi yarı şeffaf gri veya beyazdır. Grimsi mavi veya kahverengi gölgeli hatta siyahımsı olanları da vardır. Safsızlıklar sebebiyle şeritlerde farklı renk ve desenler olur. Bu renk ve desenlere göre ise kalsedonun farklı çeşitleri tanımlanır: akik (kornelian), oniks, jasp ve krizopras. Kalsedonun özgül ağırlığı 2.59-2.61'dir. Jeodlarda bulunan az sayıdaki minerallerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Sitrin</span>

Sitrin, sitrin kuvarsı veya sitrin topazı olarak da anılan, amber renginde bir değerli taştır. Sarımsı, kahverengimsi veya kırmızımsı olabilir. Şeffaf olmayan bir kuvars çeşididir. Doğal olarak nadir bulunan bir kuvars çeşidi olan sitrinin renginin kaynağı yapısındaki demir katışıkları; hematit veya limonittir.

<span class="mw-page-title-main">Dumanlı kuvars</span>

Dumanlı kuvars kahverengimsi bir makrokristalin kuvars çeşidi. Bir dağ kristali türü olan dumanlı kuvars koyu duman renginde ve yarı şeffaftır. Çok koyu kahverengiden opak siyah renge kadar olan bir çeşidine morion denir.

<span class="mw-page-title-main">Biyotit</span>

Biyotit (K(Mg, Fe)3AlSi3O10(F, OH)2), mika ailesinin koyu renkli demirce zengin üyesidir. Diğer mikalar gibi levha yapısına sahiptir. Biyotit siyah parlak görünüşe sahiptir, bu onu diğer ferromagnezyen minerallerden ayırmaya yardım eder. Hornblend gibi biyotit de granit gibi kıtasal kayaçların bileşenidir.Biyotit 1998 yılına kadar mineral parçası olarak görülmüş fakat 1998 yılında Uluslararası Mineral Birliği tarafından mineral grubu olarak adlandırılmıştır. Biyotit terimi hala arazide bulunup analiz edilmemiş koyu renkli mika parçalarını tanımlamada kullanılmaktadır.Biyotit ismi 1847 yılında Fransız fizikçi Jean Baptiste Biot'un anısına ve yaptığı çalışmalara ithafen J.F.L Hausmann tarafından verilmiştir.Biyotit grubun üyeleri levha silikat minerallerdir. Demir,magnezyum,silikon,alüminyum,oksijen ve hidrojen elementleri bir araya gelerek potasyum iyon bağlarıyla birbirlerine zayıf bir şekilde bağlanırlar. "Demir Mika" terimi bazen demir yönünden zengin biyotitler için kullanılır bazı durumlarda dolgun mika yapılı hematitlerde de kullanılır. Biyotit bazı durumlarda "Siyah Mika" olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Başkalaşım kayaçları</span> Isı ve basınca maruz kalan kaya

Başkalaşım kayaçları ya da metamorfik kayaçlar, magmatik ve tortul kayaçların çeşitli etkilerle değişime uğraması sonucu oluşurlar. Mermer, başkalaşım kayaçlarına bir örnek olarak verilebilir. Gnays, elmas ve şist de bu kayaçlara verilebilecek diğer örneklerdir.

<span class="mw-page-title-main">Hematit</span>

Hematit, Fe2O3 formülüne sahip yaygın bir demir oksittir ve kayalarda ve topraklarda yaygındır. Kan taşı olarak da bilinen hematitin en yaygın renkleri kırmızı ve kahverengidir.Hidrotermal damarlarda ve magmatik kayalarda aksesuar minerali olarak bulunabilir. Volkanik kayalarda, birçok metamorfik kayada, kontakt metamorfik yataklarda, birincil veya ikincil olarak sedimanter kayalarda yaygın olarak oluşabilir. Ayrıca siyahtan griye, sarıdan kahverengine kadar içerdiği diğer kayaçlardan ötürü farklı renkler de bulunur. Pigment olarak da kullanılan hematit, çelik üretiminde kullanılan temel mineraldir. Ana demir cevheri olarak çıkarılır. Çeşitleri arasında böbrek cevheri, martit (manyetit sonrası psödomorflar), demir gülü ve spekülarit (speküler Hematit) bulunur. Bu formlar değişmekle birlikte, hepsinin pas kırmızısı bir çizgisi vardır. Hematit saf demirden daha serttir, ancak çok daha kırılgandır. Maghemite, Hematit ve manyetite bağlı bir oksit mineralidir.

<span class="mw-page-title-main">Florit</span>

Fluorit veya florit; CaF2 bileşiminde, saydam veya yarı saydam olan, sarı, yeşil, mavi, mor, kırmızı veya renksiz olabilen bir mineraldir. Doğada en fazla renk çeşitliliğine sahip minerallerden birisidir. Yoğunluğu 3,2 g/cm³, sertliği ise Mohs sertlik cetveline göre 4'tür. Kristal yapısı genelde kübik olmakla beraber oktahedral yapılara da rastlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yeşim (jasp)</span>

Kuvars grubundan bir silis mineralidir. Doğada kırmızı, yeşil, kahverengi ve sarı renkleri vardır. Bileşiminde bulunan hematit, ona rengini verir ve bu renkler, dağılımlarına göre: Okyanus, dalmaçya, hayalet, kırmızı gibi adlarla anılırlar. Kırmızı noktalar serpiştirilmiş haline kantaşı ya da heliotrop denen yeşim (jasp) taşı, Antik Roma'da yüzük taşlarında kullanılırdı. Sertliği 7'dir.

Trakit, çoğunlukla alkali feldispattan oluşan magmatik bir kayaçtır. Genellikle ince taneli ve hafif renklidir. Az miktarda mafik mineral içerir.silika ve alkali metallerle zenginleştirilmiş lavların hızlı bir şekilde soğutulmasıyla oluşur. Siyenitin volkanik eşdeğeridir. Trakit, okyanus adalarının volkanizmasının geç evrelerinde ve kıta rift vadilerinde, manto tüylerinin üstünde de dahil olmak üzere alkali magmanın patladığı her yerde yaygındır. Mars'taki Gale kraterinde de Trakit bulunmuştur. Dekoratif yapı taşı olarak da Trakit kullanılmıştır. Trakit Roma İmparatorluğu ve Venedik Cumhuriyeti'nde boyut taşı olarak kullanılmıştır. Trakit patlayıcı bir volkanik kayadır. Bu nedenle felsik kayalar grubuna aittir. Yapıları esas olarak mikrolitiktir. trakitler lökokratik kayalardır, genellikle beyazımsı ila yeşilimsi gridir.

Ortorombik kristal sistemi kristal kafes yapılarından biridir. Bu sistemde a, b ve c eksenleri farklı boylarda, bunlar arasındaki açılar da 90o'e eşittir a≠b≠c ve α=β=γ=90° olmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şist</span>

Şist orta dereceden bir tür başkalaşım kayacı'dır. Şist kelimesi Yunanca bir sözcük olan σχίζειν (şizin)'den gelmektedir. Kelimenin anlamı "bölmek"tir. Şist'in anlamının Yunanca "bölmek" olmasının sebebi büyük olasılıkla, şistin alüminyum levhalar halinde kolayca ayrılabilir yapıda olmasından kaynaklanıyordur. Şistler genellikle orta veya büyük, düz, tabaka benzeri tanelere sahiptir. %50'den fazla şist, uzun mineraller içermesiyle tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Riyolit</span>

Riyolit, silis içeriği çok yüksek olan ekstrüzyonla üretilmiş magmatik bir kayaçtır. Riyolit, kuvarstan oluşur ve az miktarda hornblende ve biyotit içerir. Sıkıştırılmış gazlar genellikle kayada vig üretirler. Genellikle kristaller, opal veya camsı maddeler içerirler. Riyolit, plütonik granit kayaya göre eşdeğer olarak düşünülebilir ve sonuç olarak, riyolitin yüzeyleri de granite benzeyebilir.granitle kimyasal yapı yönünden aynı olan, serbest silisçe zengin, içinde mikrolitler bulunan kayaçtır. Riyolit, granitle aynı kimyasal yapıda olan camsı bir kütledir. İçinde mikrolitler olan kayaçtır.Mikrolit: Mezolitik Çağ'da insanların küçük boyuttaki aletlerinde kullandığı küçük taşlarla yapılmış aletlere minitaş anlamında mikrolit ismi verilmiştir. Eş anlamlısı Yüksek silika içeriği ve düşük demir ve magnezyum içeriği nedeniyle, riyolitik magmalar oldukça viskoz lavlar oluşturur. Granitin yüzey eşdeğeridir ve granit gibi başlıca açık renkli silikat minerallerinden oluşur. Bu mineralojik bileşim riyolitlerin boz ile pembe arasında, bazen de açık gri renkli olmasını sağlar. Riyolit ince taneli bir kayaçtır ve sıklıkla cam parçaları ve gaz boşlukları kapsar. Bu özellikler onun yüzey koşullarında hızlı soğuma ile oluştuklarına işaret etmektedir. Eğer riyolitler fenokristal içeriyorsa bunlar küçük boyutludur, kuvars veya potasyum feldispatlardan oluşur. Kabukta çok yaygın ve büyük magmatik gövdeler halinde bulunan granitlerin tersine riyolitler hem daha az yaygın hem de küçük hacimli kütleler halinde görülmektedir. Riyolit plütonik granit kaya ekstrüzyon eşdeğer olarak kabul edilebilir ve sonuç olarak, riyolit mostra granit bir benzerlik taşıyabilir. Yüksek silika içeriği ve düşük demir ve magnezyum içeriği nedeniyle, riyolitik magmalar oldukça viskoz lavlar oluşturur. Ayrıca breccias veya volkanik fişler ve pençeler olarak ortaya çıkar. Kristalleri büyütmek için çok hızlı soğuyan riyolitler, obsidyen olarak da adlandırılan doğal bir cam veya vitrophyre oluşturur. Daha yavaş soğutma, lavda mikroskobik kristaller oluşturur ve akış yaprakları, sferulitik, nodüler ve litofizal yapılar gibi dokularla sonuçlanır. Bazı riyolit oldukça veziküler pomza. Riyolitin birçok patlaması oldukça patlayıcıdır ve tortular serpinti tefra/tüf veya ıgnimbritlerden oluşabilir. Riyolit püskürmeleri, daha az felsik lavların püskürmelerine kıyasla nispeten nadirdir. 20.yüzyılın başından bu yana sadece üç riyolit patlaması kaydedildi: Papua Yeni Gine'deki St. Andrew Boğazı yanardağı, alaska'daki Novarupta yanardağı ve Güney Şili'deki Chaiten. Riyolit, karadan uzak adalarda bulunmuştur, ancak bu tür okyanus olayları nadirdir. Etimoloji ve tarih Riyolit Yunanca kelime ῤεῖν bir yenilikçilik, rheîn “akış” ve λίθος, líthos, “taş”dır. Kayanın bilimsel tanımı Baron Ferdinand von Richthofen tarafından 1860 yılında yapılmıştır. Mineral topluluğu genellikle kuvars, sanidin ve plajiyoklaz Bir riyolit başlıca kuvars ve feldispat oluşmaktadır. Kuvars içeriği muhtemelen Riyolitik eriyiğin kristalleşme ile meydana gelmeyecektir, sadece kaya takip eden zenginleştirme işlemlerinden ile % 50'den fazla bir kuvars paylarıyla, %20 ve %60 arasında değişmektedir. Kristal-fakir riyolitlerle için QAR ve kuvars-zengin tipleri, kısaltma QRR kısaltmasıdır. Kalan %40-80 ağırlıklı alkali feldspat %35-90,10 ve %65 plajiyoklaz ve tamamlayıcı arasındaki dar anlamda riyolit onlar için hesap feldspat oluşur. Daha fazla %65 plajiyoklaz riyodasit ile paylaşımın alkali riyolit, yani, fazla %90 alkali feldspat ile felsik volkanitler görülür. Buna ek olarak, bir riyolit küçük miktarlarda - genellikle en fazla %2, azami %15 - on mafik minerallerin. Riyodasitler tür hisselerin %20 fazla olabilir. Bu maddeler arasında sık sık biyotit oluşur, ancak ek olarak, aynı zamanda hornblendli veya ojit. Riyolit çok küçük miktarlarda gibi manyetit, hematit, kordiyerit, granat veya olivin gibi mineraller çoğunlukla hala içerirler. Kaldaklofsfjöll: Genellikle riyolit bir porfirik dokuya sahiptir. Bu çoğunlukla kuvars ve feldispat oluşmaktadır olan tek kristaller man fenokristalleri denilen dağınık büyük kristaller, sadece bir mikroskop altında görülebilen ve gömülü bir yoğun, ince taneli matrisi oluşur anlamına gelir ve boyutu birkaç santimetre birkaç milimetre. Ancak, Afirik veya felsitischen riyolitlerden sonra yani tamamen ince taneli herhangi Einsprengling olmadan riyolit, manspricht vardır. Kısmi de riyolit kayalar kolayca tanınabilir akış dokular gösterir. Genç jeolojik zamanda riyolit gaz kabarcıkları vardı. Bu boşluk kabarcıkları genellikle orada zaman içinde çökeldi. Bu boşluklar minerallerle dolduruldu. Obsidyenle aynı kimyasal bileşime sahip riyolit volkanik bir camdır.

Düzlemsel veya çizgisel paralelliği çok iyi gelişmiş, oldukça ileri derecede değişikliğe uğramış orta taneli bir kayaçtır. Bazen, özellikle mika grubu minerallerin çokluğunda kayaç yaprak yaprak ayrılır. Şist içindeki tek tek mineral taneleri, sıcaklık ve basınç sonucu gözle görülebilen ince tabakalar halinde oluşabilir. Bu karakteristik yaprak yaprak ayrılma dokusu, şistozite kavramını oluşturur. Diğer bir deyişle, şistozitesi oldukça belirgindir. Şistlerin mineralleri gözle ayırtlanabilir. Orta ve iri tanelidir. Şistlerde içerdikleri en fazla mineral cinsine göre sınıflandırırlar;

<span class="mw-page-title-main">Jasper (taş)</span> demir oksit tarafindan renklendirilmiş kalsedon türevi

Kuvars grubundan bir Silikat mineralidir. Doğada kırmızı, yeşil, kahverengi ve sarı renkleri vardır. Bileşiminde bulunan Hematit, ona rengini verir ve bu renklerin dağılımlarına göre taşa; okyanus, dalmaçya, hayalet ve kırmızı gibi ismiler verilir. Kırmızı noktalar serpiştirilmiş hâline kantaşı ya da heliotrop denen jasper taşı, Eski Roma'da yüzük taşlarında kullanılırdı. Mohs sertlik skalasına göre sertliği 7'dir.

<span class="mw-page-title-main">Çört</span> tortul

Çört, Silisyum dioksit bileşimli ve ince taneli olan kimyasal bir tortuldur. Çört karakteristik olarak biyolojik kökenlidir, ancak taşlaşmış ağaçta olduğu gibi kimyasal bir çökelti veya diyajenetik bir ikame olarak inorganik olarak da oluşabilir.