İçeriğe atla

Kutub Minar

Koordinatlar: 28°31′28″N 77°11′07″E / 28.524355°K 77.185248°D / 28.524355; 77.185248
Kutub Minar
UNESCO Dünya Mirası
Konum Hindistan
KriterKültürel: iv
Referans233
Tescil1993 (17. oturum)
BölgeAsya-Pasifik
Koordinatlar

Kutub Minar, Delhi’de Kuvvetii'i-İslam Camii'nin 50m. güneyinde 13.yüzyılda inşa edilmiş zafer anıtı niteliğindeki minare.

Hint- İslam mimarisinin başyapıtlarından kabul edilen minare, 72,5m. yüksekliği ile 14. yüzyılda Tac Mahal’in inşa edilmesine kadar Hindistan’ın, en yüksek yapısı olarak kalmıştır.

Gurlu hükümdarı adına Delhi’yi fetheden Kutbiddin Aybek tarafından, İslâmiyet’in Hindistan’da kazandığı zaferin sembolü olarak yapımı başlatılan eser; kendisinden sonra Delhi Sultanı olan damadı Şemseddin İltutmuş tarafından tamamlatılmış; 1368’deki onarım sırasında 5 katlı hale getirilmiştir. Selçuklu, Gurlu ve Gazneli mimarisinin izlerini taşır.

Minare, Kutub Minar adını yakınına 1235’te evliya Kutbiddin-i Bahtiyar Kaki’nin gömülmesinden sonra almıştır.[1]

1993’ten beri Kutub Minar ve çevresindeki anıtlar UNESCO Dünya Mirası listesindedir.

Yapının özellikleri

Gittikçe daralan beş katlı bir gövdesi olan minare, müstakil bir yapıdır. İlk üç katı kırmızı kumtaşından, dördüncü ve beşinci katları daha çok mermerdendir; her katın arasında mukarnaslar ve yazı kuşaklarıyla bezenmiş dört şerefe bulunur.[1]

Taban çapı 14,42 m., yüksekliği mevcut haliyle 72,59 m. olan Kutub Minâr’ın en üst kısmındaki çapı 2 metredir.

Kutbiddin Aybek devrinde yapılan ilk katının üzeri Gurlu Muhammed’e methiyelerle doludur.

Tarihçe

Kutub Minare'nin yapımını, 1193’te Delhi'nin Gurlular tarafından fethinden sonra, o sırada Gazne’de Gurlu Muhammed’in ordusunda komutan olan Kutbiddin Aybek tarafından başlatmıştır. İslâmiyet’in Hindistan’da kazandığı zafer in sembolü olarak düşünülen minare, Hindistan’ın ilk büyük İslam binası olarak inşası başlayan Kuvvetü’l-İslâm (İslam’ın Gücü) Camii’nin 50 m. güneyine, camiden ayrı bir yapı olarak inşa edildi. Türk Delhi Sultanlığı'nı kuran Aybek’in sağlığında yalnız birinci katı bitirilebildi. Aybek’in damadı Sultan İltutmuş, üç kat daha ilave ettirerek yapıyı dört kat halinde tamamlatmıştır.[1]

Kutub Minare’nin dördüncü katı, Firuz Şah Tuğluk zamanında yıldırım düşmesi sonucu yandı. 1368’teki onarım sırasındadördüncü katla birlikte beşinci kat ilave edildi.[1]

Başlangıçta özel bir adı olmayan yapı, 1235’te minarenin yakınına mutasavvıf Kutbiddin-i Bahtiyar Kaki’nin gömülmesinden sonra Kutub Minar olarak anılmaya başlamıştır.

Alaeddin Halaci, cami bünyesi içinde kalan ve ölçüleriyle Kutub Minâr’ı geçmesi amaçlanan ikinci bir minarenin yapımını başlatmış; fakat onun ölümü üzerine yarım kalmıştır.

Kutub Minar, 1993’te çevresindeki anıtlarla birlikte Dünya Miras Komitesi'nin 17. oturumunda Unesco Dünya Mirası lisesine girdi.[2]

Ayrıca bakınız

Galeri

Kaynakça

  1. ^ a b c d "Engin Beksaç, Kutub Minâr, Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 26, Yıl 2002" (PDF). 7 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 
  2. ^ "6-11 Aralık 1993 Komite kararı, UNESCO web sitesi, Erişim tarihi:07.07.2015". 7 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tac Mahal</span> Hindistanın Agra kentindeki anıt mezar

Tac Mahal, Hindistan'ın Agra şehrinde, 1631-1654 yıllarında inşa edilmiş anıt mezar.

<span class="mw-page-title-main">Minare</span>

Minare, İslam dininin ibadet yeri olan camilerde namaza çağrıyı bildirmek ve sala okumak için inşa edilmiş ana yapıdan yüksek tasarlanan yapılardır. Namaza çağrının o mahaldeki herkesin işitebileceği yüksek bir yerden okunması, ibadethanelerde minare inşasının esasını teşkil etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Lahor</span> Pakistanda bir şehir

Lahor, Pakistan'ın Pencap eyaletinin başkenti ve en büyük şehridir. Karaçi'den sonra Pakistan'ın en büyük ikinci, 13 milyonu aşan nüfusuyla da dünyanın en büyük 26. şehridir. Pencap'ın kuzeydoğu bölgesinde, Ravi Nehri boyunca yer almaktadır. Lahor, Pakistan'ın başlıca sanayi ve ekonomi merkezlerinden biridir. Geniş Pencap bölgesinin tarihi başkenti ve kültür merkezi olmakla birlikte Pakistan'ın sosyal açıdan en liberal, ilerici ve kozmopolit şehirlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Samarra</span> Irak; Bağdatta bir şehir

Samarra, Irak'ta Bağdat'ta bir şehir. Bağdat'ın 125 kilometre kuzeyinde, Selahaddin Eyaleti'nde Dicle Nehri'nin doğu kıyısında yer alır. Modern Samarra şehri 836 yılında Abbasi halifesi el-Mu'tasım tarafından yeni bir idari başkent ve askeri üs olarak kurulmuştur. Irak İç Savaşı sırasında Samarra direnişin "Sünni Üçgeni" içindeydi.

<span class="mw-page-title-main">Babürlüler</span> Bir zamanlar Hindistan alt kıtasının büyük kısımlarına uzananan hanedan imparatorluğu

Babürlüler veya Babür İmparatorluğu, günümüzdeki Hindistan ve çevresi üzerinde kurulmuş ve hüküm sürmüş Türk-Moğol kökenli devlet. Çağatay Türkü bir şef ve Timurlu Hanedanı'ndan olan Babür Şah tarafından 1526 yılında kurulan ve 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılın başında imparatorluğun gücünün zirvesinde olduğu dönemde, Hindistan'ın büyük bölümüne hakim olan imparatorluğun nüfusunun o tarihlerde 3,2 milyon kilometre karelik bir bölge üzerinde 110 milyon ila 150 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Babür İmparatorluğu'nun hakimiyet alanı, en geniş olduğu dönemde bugünkü Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'ı kapsamaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Delhi Sultanlığı</span> Türk-Hint devleti

Delhi Sultanlığı ya da Sultanat-ı Hint, 1206-1526 yılları arasında Hindistan'da hüküm sürmüş olan sultanlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Gurlular</span> Afganistan, Pakistan ve Kuzey Hindistanda kurulmuş devlet

Gurlular, Horasan'da, diğer birçok doğu İran Tacikler'i gibi Sünni Müslüman bir hanedandı. Gurlular'ın kurduğu imparatorluğun merkezi bugün Afganistan sınırları içinde kalan Gur kenti olup toprakları günümüz İran, Afganistan, Pakistan topraklarını, Hindistan'ın kuzey bölgelerini, Türkistan'ın ve günümüz Arap ülkelerinin ise bazı bölümlerinden oluşuyordu.

<span class="mw-page-title-main">Cam Minaresi</span>

Cam Minaresi Batı Afganistan'da yer alan bir UNESCO Dünya Mirası Alanıdır. Gor ilinin Şahrak ilçesi sınırları içinde bulunan yapı, Hari Irmağı'nın hemen yanındadır. Kızarmış taştan yapılmış olan 65 metre yüksekliğindeki minarenin çevresi 2400 m'ye varan dağlarla çevrilidir. Yapı; girintili çıkıntılı taşları, dış kaplaması ile Küfi ve Nesih el yazmaları, geometrik desenler ve Kur'an ayetleriyle süslenmiş taşlarıyla ün yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kutbiddin Aybek</span> Delhi Türk Sultanlığının kurucusu

Kutbiddin Aybek. Delhi Türk Sultanlığı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı.

<span class="mw-page-title-main">Şemseddin İltutmuş</span>

Delhi Türk Sultanlığı hükümdarı. Aralık 1210'dan, 27 Nisan 1236'ya dek hüküm sürdü.

<span class="mw-page-title-main">Emevî Camii</span> Şamda bir cami, İslamda en kutsal dördüncü yer

Emevi Camii, Şam Ulu Cami olarak da bilinen yapı, Şam'ın eski şehir kısmında yer alır ve dünyanın en büyük ve en eski camilerinden birdir.

<span class="mw-page-title-main">Meryem Ana Kilisesi, Prizren</span>

Bogoroditsa Levişka Kilisesi, Kosova'da Prizren'in Yeni Mahalle semtinde bulunan ve bugün kullanım dışı olan tarihî bir dinî yapıdır. X. yüzyılda kilise olarak kurulup XV. yüzyılda camiye dönüştürülmüştür. XX. yüzyılın ilk yarısından sonra kiliseye dönüştürülmüş; 1999 yılından sonra da kullanım dışı olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kutub Minar ve Anıtları</span> Delhi Sultanlığından kalma anıtlar ve yapılar Mehrauli, Delhi, Hindistan

Kutub Minar ve anıtları, Delhi'nin güney batısında Kutub Minar adlı müstakil minare ile etrafındaki bir dizi tarihi yapı ve anıttır.

<span class="mw-page-title-main">Hüdavendigar Cami</span> Bursada Osmanlı döneminden kalan bir cami

Hüdavendigar Cami veya I. Murad Cami, Bursa'da 14. yüzyıl yapısı tarihi bir camidir.

<span class="mw-page-title-main">Cuma Camii (Şeki)</span> Azerbaycandaki tarihî cami

Şeki Cuma Camii, 1900-1914 yıllarında yapılmış tarihi-mimari bir camidir. Azerbaycan'ın Şeki kentindeki Yukarı Baş Devlet Tarihi-Mimari Koruma Alanı topraklarında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hindistan Yarımadası'ndaki Müslüman fetihleri</span>

Hindistan alt kıtasındaki Müslüman fetihleri esas olarak 13. ve 18. yüzyıllar arasında gerçekleşmiştir. Alt kıtadaki daha önceki Müslüman fetihleri, günümüzün modern Pakistan'ında başlayan istilaları, özellikle 8. yüzyıldaki Emevi seferlerini ve Rajput'ların onlara karşı direnişini içerir.

<span class="mw-page-title-main">Memlûk Hanedanı (Delhi)</span>

Memlûk Hanedanı, Delhi Sultanlığı'nı 1206-1290 yılları arasında yöneten ilk hanedan. Delhi Sultanlığı'nı 1526'ya kadar birbirinden bağımsız beş hanedan yönetti. Memlük hanedanı kurulmadan önce Kutbüddin Aybeg, Gurlular'ın bir komutanı olarak 1192'den 1206'ya kadar görev yaptı. Bu dönemde, Ganj ovasına akınlar düzenledi ve yeni bölgeleri hakimiyet altına aldı.

Tabakât-ı Nâsırî, adını Nâsırüddin I. Mahmud Şah'dan alan, Minhâc-ı Sirâc Cûzcânî tarafından Farsça olarak yazılan ve 1260 yılında tamamlanan ayrıntılı bir İslam tarihi eseridir. 23 bölümden oluşan ve açık sözlü bir üslupla kaleme alınan bu eserin yazımı için Cûzcânî uzun yıllarını harcamış, hatta verdiği bilgiler için referanslar göstermiştir. Kitabın birkaç bölümü Gurlular'a ayrılmış olsa da, Gazneli Sebük Tegin'in iktidarı ele geçirmesinden önce Gazne'deki seleflerinin tarihini de içermektedir. Cûzcânî Tabakât-ı Nâsırî'yi derlerken günümüze ulaşmayan başka eserlerden de faydalanmıştır. Cûzcânî'nin "Tabakât"ı kaleme alma şekli sonraki yüzyıllarda hanedan tarihi ile ilgili eserlere referans olmuştur.

Kutbüddin Bahtiyâr Kâki, Ferganalı mutasavvıf.

<span class="mw-page-title-main">Herat Cuma Camii</span> Afganistanda camii

Herat Ulu Camii veya "Herat Cami Mescidi", Afganistan'ın kuzeybatısındaki Herat ilinin Herat şehrinde bir camidir. 1200 yılında temelini atan Sultan Gıyaseddin Muhammed Guri yönetimindeki Gurlular tarafından yaptırılmıştır. Daha sonra, Herat'ın yüzyıllar boyunca Kartidler, Timurlular, Babürlüler ve ardından da camiyi destekleyen Özbek hükümdarlarını değiştirmesiyle birkaç kez genişletilmiştir. Caminin Gurlu dönemine ait temel yapısı korunmuş, ancak bazı kısımlar eklenmiş ve değiştirilmiştir. Herat'taki Cuma Camisi bugünkü görünümüne 20. yüzyılda kavuşmuştur.