İçeriğe atla

Kutbüddin Bahtiyâr

Kutbüddin Bahtiyâr Kâki (1173[1]- 27 Kasım 1235, Delhi), Ferganalı mutasavvıf.

Hint müslümanlarının manevî hayatında büyük rolü olan Çiştiyye tarikatına mensuptur. Delhi'de Kutub Minar yakınına defnedilmiştir.

Yaşamı

1173 yılında Kırgızistan'ın Ûş şehrinde doğdu. Asıl ismi, Bahtiyar el-Ûşî Dehlevi, lakabı Kutbüddîn idi. Bir menkıbeye göre beş yaşıda iken onu mektebe Hızır götürmüştü. Hocasının bunu fark edip "Çocuk, ne bahtiyarsın ki seni buraya Hızır getirdi" demesi üzerine "Bahtiyar" adını aldığı rivayet edilir.[2] Kâki (peksimetçi) olarak anıması, ihtiyaç duyduğunda seccadesinin altından peksimet çıkarmasına bağlanır; kızlarına çeyiz hazırlamada kendisinden yardım isteyen fakir ailelere vermek için seccadesinin altından çıkarıp verdiği peksimetlerin altına dönüştüğü hikâye edilir.

Kutbüddin Bahtiyâr, tasavvufa ilgisi nedeniyle seyahatlar yaptı. Seyahatlerinde Irak, İran, Afganistan ve başka yerlerdeki alimler ile görüştü. Bir seyahati sırasında Çiştiyye tarikatının kurucusu Muînüddin Hasan el-Çişti ile tanıştı ve onun tarikatına girdi.

Hasan el-Çiştî'nin Hindistan'a dönerek Delhi'nin güneyindeki Ecmîr’e yerleşmesi üzerine Hindistan’a gitti. Yolculuğu sırasında Mültan’da iken 1224'te şehir Moğollar tarafından kuşatıldı. Bahtiyar'ın dua ettikten sonra şehrin hakimine bir ok verip düşmanların üstüne atmasını istediği, bu olayın ardından Moğol kuşatmasının kalktığı anlatılır.

Bahtiyar, Mültan'an sonra Delhi'ye gitti, Delhi Türk Sultanlığı hükmüdarı Şemseddin İltutmuş'un güvenini kazandı. Sultandan ve halktan itibar gördü. Mürid ve dostları ile Delhi dışına yerleşti. Şeyhinin hasta olduğunu öğrenince Ecmîr’e giderek onu ziyaret etti.

Kutbüddin Bahtiyâr, Ecmir'den döndükten yirmi gün sonra Şeyh Muînüddin öldü. Bahtiyar ise rivayete göre şeyhinin ölümünden kısa bir süre sonra Delhi'e dervişleriyle sema yaparken "Teslim kılıcıyla öldürülenlere gaybtan her an bir başka can bahşedilir.” anlamına gelen bir beyti işittince vecde geldi, bir daha kedine gelemeyerek dört gün sonra 27 Kasım 1235'te öldü.

Kutub Minar yakınında defnedilmiş ve kabri üzerine bir türbe yapılmıştır. Yapının, yakınına Kütbiddin-i Bahtiyâr Kâki'nin defnedilmesi üzerine bu adı aldığı kaydedilir.[3]

Halifesi Muînüddin el-Çiştî'ye dair bir menâkıbname yazdığı söylenir. Farsça şiirleri bulunur.

Kaynakça

  1. ^ "Kutbettin Bahtiyar Kaki Hz". turbeler.org. 12 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2023. 
  2. ^ Konukçu, Enver. "Kutbüddin Bahtiyâr". TDV İslâm Ansiklopedisi. 7 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2023. 
  3. ^ "Hindistan'da kutlu bir minare: Kutub Minar". www.aa.com.tr. 20 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ekim 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İbn Battuta</span> Arap Mağribî seyyah ve kâşif (1304–1369)

İbn-i Battuta, Orta Çağ'da yaşamış olan Berberî Mağrip bilgini, kaşifi ve seyyahıdır. Rıhletü İbn Battûta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Maliki mezhebine mensuptur. İbn-i Battuta, büyük ölçüde modern öncesi tarihte diğer tüm ünlü kaşiflerden daha fazla seyahat etmiş, toplam 117.000 km ile Zheng He'yi yaklaşık 50.000 km ve Marco Polo'yu da 24.000 km ile geride bırakmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Asya</span> kıta

Asya veya Asya Kıtası, Avrupa'nın doğusunda, Büyük Okyanus'un batısında, Okyanusya'nın kuzeyinde ve Arktik Okyanus'un güneyinde bulunan kıta, yüz ölçümü olarak Dünya'nın en büyük kıtası, aynı zamanda nüfus açısından en kalabalık kıtasıdır. Sınırları değişkenlik gösterse de Avrupa ve Afrika kıtaları ile kara sınırı vardır. Avrupa ile birlikle Avrasya'yı, Avrupa ve Afrika kıtalarıyla birlikte Eski Dünya'yı oluşturur. İnsanlığın Afrika'dan çıktıktan sonra ayak bastığı ilk kıta olan Asya, aynı zamanda Dünya üzerindeki birçok dinin çıkış bölgesidir. Ortadoğu kökenli İslam, Hristiyanlık gibi İbrani dinler ile Hint Yarımadası kökenli Budizm ve Hinduizm gibi Dharmatik dinler buna örnektir. Kuzey Kutup Dairesi'nden Ekvator'a kadar uzanan Asya Kıtası, yeryüzünün en alçak noktası olan Lut Gölü ve en yüksek noktası olan Everest gibi çok farklı yeryüzü şekillerini içinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Bektaşîlik</span> Sufi/tasavvufî tarikat

Bektâşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu'sunun İslâmlaştırılması sürecinde etkin faaliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî'nin öğretilerinin Anadolu'daki uygulayıcısı konumunda olan Hacı Bektaş-ı Veli'den alan, daha sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının da bünyesine katılmasıyla 16. yüzyılın başlarında Balım Sultan tarafından kurumsallaştırılan, On İki İmam esasına yönelik sufi/tasavvufî tarikat.

<span class="mw-page-title-main">Harezmşahlar Devleti</span> Orta Asyanın Harezm bölgesinde kurulu eski bir Türk devleti (1077–1231)

Harezmşahlar veya Harzemşahlar Devleti, Orta Asya'da Harezm bölgesinde Kutbeddin Muhammed Harezmşah tarafından kurulan Türk-İran geleneğine dayalı bir devlettir. Bu devlet, Anadolu Selçuklu Devleti ile 1230 yılında yapılan Yassıçemen Muharebesi sonucunda iyice zayıflamış, 1231 yılında Celaleddin Harezmşah'ın ölümü ile yıkılmıştır.

Kalenderîlik ya da Kalender'îyye 10. yüzyılda İran'da, Horasan Melametiliği'nden kaynaklanan bir sufilik akımı olarak ortaya çıkan 12. yüzyılın sonunda Cemaleddin-i Savi adlı Safevi Devletinden bir sufinin gayretiyle teşkilatlanarak Orta Doğu'da ve Orta Asya'da geniş taraftarlar toplayan bir tasavvuf akımıdır. Kalenderîler, mala, mülke ve şöhrete önem vermeyen, toplumdan önemli ölçüde kendilerini tecrid etmiş, kanaat anlayışına sahip bir topluluktu. Kalenderilik, yaşadığı toplumun nizamına karşı çıkararak dünyayı kaale almaya değer görmeyen ve bu düşünce tarzının günlük hayat ve davranışlarıyla da açığa vuran tasavvuf akımıdır. Kalenderîlik söz konusu mistik temelini ve sosyal niteliğini tarihî akış içinde İslâm dünyasının çeşitli yerlerinde ve değişik zamanlarda yeni unsurlarla zenginleştirerek geliştirmiş ve hep muhalif bir çevre olarak süregelmiştir.

Nûreddin Cerrâhî, Türk mutasavvıf, Cerrahilik tarikâtının pîri.

<span class="mw-page-title-main">Babürlüler</span> Bir zamanlar Hindistan alt kıtasının büyük kısımlarına uzananan hanedan imparatorluğu

Babürlüler veya Babür İmparatorluğu, günümüzdeki Hindistan ve çevresi üzerinde kurulmuş ve hüküm sürmüş Türk-Moğol kökenli devlet. Çağatay Türkü bir şef ve Timurlu Hanedanı'ndan olan Babür Şah tarafından 1526 yılında kurulan ve 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılın başında imparatorluğun gücünün zirvesinde olduğu dönemde, Hindistan'ın büyük bölümüne hakim olan imparatorluğun nüfusunun o tarihlerde 3,2 milyon kilometre karelik bir bölge üzerinde 110 milyon ila 150 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Babür İmparatorluğu'nun hakimiyet alanı, en geniş olduğu dönemde bugünkü Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'ı kapsamaktaydı.

Babâ'îyye ya da Babâîlik, Horasan doğumlu olan Ebû'l-Bekâ Baba İlyâs bin Ali el-Horasânî ve müridi Baba İshâk Kefersudî'nin ayaklanması ile tanınan Vefâî Tarikatı çevrelerine verilen addır. Gerçek Ehl-i Beyt sevgisini ön planda tutan ve Irak'ta yaşayan Seyyid Ebu'l Vefâ'ya nisbetle anılan bu tarikât Anadolu'ya Dede Karkğın ve hâlifeleri ile yayılmış ve "Babâîlik" olarak tanınmıştır. Şiîlik ile doğrudan ilgisi yoktur. Ancak o dönemdeki benzer tasavvufî çevreler Sünnî ve Şiî yorumları içinde birleştirip meczettiği için daha sonraki yorumların farklılaşmasına zemin hazırlamış ve çoğunlukla hadiselerin çok farklı bir mahiyet arzettiği sanılmıştır. Hareketin temelinde o zamanlarda Anadolu'da fa'al olan Baba İshak gibi Şîʿa-i Bâtın’îyye dâ’îlerinin getirdiği fikirler yatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Delhi Sultanlığı</span> Türk-Hint devleti

Delhi Sultanlığı ya da Sultanat-ı Hint, 1206-1526 yılları arasında Hindistan'da hüküm sürmüş olan sultanlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Celâleddin Harezmşah</span> Harezmşahlar Devletinin son hükümdarı (1220–1231)

Celaleddin Harezmşah Mengüberti ya da Celaleddin Harzemşah, Harezmşahlar Devleti'nin son hükümdarıdır. Alaaddin Muhammed'in oğludur.

Muhammed Nur'ül Arabi, Son dönem melamiliğin piri. 1813-1887 arasında yaşamış sufi. Çeşitli sufi üstadlarından ders almış olan ve hayatının büyük kısmını Anadolu ve Rumeli topraklarında geçiren Seyyid Muhammed Nur, Abdülbaki Gölpınarlı tarafından Üçüncü Devir Melamiliği şeklindeki tanımlanan dönemin de öncüsü kabul edilmektedir.

Safevi Tarikatı, Safiyüddin Erdebilî tarafından Erdebil kentinde kurulmuş bir sufi tarikattır. Erdebil, Hazar Denizi’nin güney batı kıyısında, günümüzde İran’ın kuzey batı bölgesinde yer alan bir kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Cam Minaresi</span>

Cam Minaresi Batı Afganistan'da yer alan bir UNESCO Dünya Mirası Alanıdır. Gor ilinin Şahrak ilçesi sınırları içinde bulunan yapı, Hari Irmağı'nın hemen yanındadır. Kızarmış taştan yapılmış olan 65 metre yüksekliğindeki minarenin çevresi 2400 m'ye varan dağlarla çevrilidir. Yapı; girintili çıkıntılı taşları, dış kaplaması ile Küfi ve Nesih el yazmaları, geometrik desenler ve Kur'an ayetleriyle süslenmiş taşlarıyla ün yapmıştır.

Hindistan'ın Moğollar tarafından istilası, 1221 – 1327 yılları arasında Hindistan yarımadasına düzenlenen çok sayıdaki Moğol İmparatorluğu istilalarını anlatır. Moğollar Kaşmir bölgesine boyun eğdirseler de Delhi Sultanlığına karşı yapılan saldırılar başarısız olur.

<span class="mw-page-title-main">Ürgenç</span>

Ürgenç veya Gürgenç, Özbekistan'da şehir.

<span class="mw-page-title-main">Kutub Minar</span>

Kutub Minar, Delhi’de Kuvvetii'i-İslam Camii'nin 50m. güneyinde 13.yüzyılda inşa edilmiş zafer anıtı niteliğindeki minare.

<span class="mw-page-title-main">Cihanara Begüm</span>

Cihanara Begüm, Babür İmparatoru Şah Cihan'ın kızı, Evrengzib'in ablası.

<span class="mw-page-title-main">Hoca Garip Nevaz</span>

Muîîn el-Dîn Hasan Sıczî Çiştî veya Hoca Garip Nevaz, 13. yüzyılda bir Fars kökenli Müslüman ilahiyatçı, fakih, âlim, zahit, veli, mutasavvıf. Allah'ın iradesiyle birçok kerametleri yaptı. O Ajmer'da Ajmer Şerif Türbesine, defnedildi.

<span class="mw-page-title-main">Hızır Han (Seyyid Hanedanı)</span>

Timur'un işgalinden ve Tuğluk hanedanının yıkılmasından kısa bir süre sonra Hızır Han, kuzey Hindistan'da Delhi Sultanlığı'nın Seyyid hanedanını kurdu.

<span class="mw-page-title-main">Memlûk Hanedanı (Delhi)</span>

Memlûk Hanedanı, Delhi Sultanlığı'nı 1206-1290 yılları arasında yöneten ilk hanedan. Delhi Sultanlığı'nı 1526'ya kadar birbirinden bağımsız beş hanedan yönetti. Memlük hanedanı kurulmadan önce Kutbüddin Aybeg, Gurlular'ın bir komutanı olarak 1192'den 1206'ya kadar görev yaptı. Bu dönemde, Ganj ovasına akınlar düzenledi ve yeni bölgeleri hakimiyet altına aldı.