
Antibiyotik, bakterilere karşı aktif olan bir tür antimikrobiyal maddedir. Bakteriyel enfeksiyonlarla savaşmak için en önemli antibakteriyel ajan türüdür ve antibiyotik ilaçlar bu tür enfeksiyonların tedavisinde ve önlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bakterileri öldürebilir ya da büyümelerini engelleyebilirler. Sınırlı sayıda antibiyotik de antiprotozoal aktiviteye sahiptir. Antibiyotikler soğuk algınlığı veya gribe neden olan virüsler gibi virüslere karşı etkili değildir; virüslerin büyümesini engelleyen ilaçlar antibiyotik yerine antiviral ilaçlar veya antiviraller olarak adlandırılır. Mantarlara karşı da etkili değildirler; mantarların büyümesini engelleyen ilaçlara antifungal ilaçlar denir.

Irza geçme veya tecavüz, kişinin rızası dışında cinsel ilişkide bulunulmasını kapsayan bir cinsel saldırı türü. Tecavüz; fiziksel güç, baskı, otorite istismarı kullanılarak ve rıza veremeyecek durumdaki reşit olmayan, bilinci kapalı veya zihinsel engelli kişilerle cinsel ilişkiye girerek gerçekleştirilir.

Eutheria, keselilere göre etenelilerle daha yakından ilişkili olan tüm doğurgan memelileri (Theria) kapsayan bir kladdır.

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

Cinsel taciz, cinsel iyilik karşılığında istenmeyen ve uygunsuz ödül vaatleri dahil olmak üzere, açık veya örtülü cinsel imaların kullanılmasını içeren bir taciz türüdür. Cinsel taciz, sözlü ihlallerden cinsel istismara veya saldırıya kadar bir dizi eylemi içerir. Taciz işyeri, ev, okul veya dini kurumlar gibi birçok farklı sosyal ortamda meydana gelebilir. Tacizciler veya kurbanlar herhangi bir cinsiyetten olabilir.
Tecavüz kültürü, tecavüz ile cinsel şiddetin yaygın olduğu ve cinsel şiddetin toplum içinde yaygın olan tavırlar, normlar, âdetler ve medyalar tarafından normalleştirildiği, hoş görüldüğü ya da mazur görüldüğü bir kültürü tanımlamak için kullanılan bir kavram.

Ermeni Soykırımı'nın inkârı, Ermeni Kırımı'nın soykırım olarak tanımlanamayacağını savunan veya iddiaların bilimsel yollarla, belgelerle açıklanması gerektiğini savunan tezdir. Ermeni Soykırımı'nın inkârı, bazı ülkelerde tamamen yasaklanmışken bazı ülkelerde soykırım olduğunu ifade etmek hoş karşılanmamaktadır. Pek çok kaynakta ölen insanların sayısı soykırım olduğuna kanıt olarak gösterilmektedir. Ancak bazı araştırmacılara göre de bir soykırım söz konusu değildir. Bu yaklaşımda olanlar, zamanın hükûmetinin bir Ermeni Tehciri gerçekleştirdiğini, olumsuz şartlardan dolayı birçok insanın öldüğünü söylemektedir.
Mod, bir video oyununun işleyişini ya da grafiklerini değiştirmek üzere yapılan üçüncü taraf yazılıma verilen addır. Küçük değişiklikler ve ince ayarlar yapmaktan The Elder Scrolls Renewal Project'te olduğu gibi oyunu baştan yaratmaya değin geniş bir uygulama sahası bulunmaktadır. Oyunlara bu şekilde müdahale edecek yazılımları yazma işlemine modculuk ya da modlama denmektedir.
Ahlâki psikoloji ya da ahlâk psikolojisi hem felsefe hem de psikoloji alanlarını ortak bir zeminde inceleyen çalışma alanıdır. Tarihsel olarak, ahlaki psikoloji terimi, ahlaki gelişim çalışmasını ifade etmek için nispeten daha dar bir şekilde kullanılmıştır. Ahlaki psikoloji sonuç olarak etik, psikoloji ve zihin felsefesinin kesişimindeki çeşitli konulara daha geniş olarak değinmeye başlamıştır. Alanın bazı ana konuları ahlaki yargı, ahlaki akıl yürütme, ahlaki duyarlılık, ahlaki sorumluluk, ahlaki motivasyon, ahlaki kimlik, ahlaki eylem, ahlaki gelişim, ahlaki çeşitlilik, ahlaki temeller, ahlaki karakter, fedakarlık, psikolojik egoizm, ahlaki şans, ahlaki tahmin, ahlaki duygu, duygusal tahmin ve ahlaki anlaşmazlık olarak verilebilir.
Tecavüz türleri, tecavüzün meydana geldiği duruma, mağdurun kimliğine veya özelliklerine, failin kimliğine veya özelliklerine gibi çeşitli kriterlere göre sınıflandırılması sonucu oluşan kategorileri içerir. Aşağıda açıklanan tecavüz türleri birbirini dışlamaz: belirli bir tecavüz, örneğin hem hapishanede tecavüz hem de toplu tecavüz olarak veya hem velayet tecavüzü hem de bir çocuğa tecavüz olarak birden fazla kategoriye girebilir.

Archaeplastida, kırmızı algler (Rhodophyta), yeşil algler ve kara bitkilerini ve glokofitler gibi bazı küçük grupları içeren önemli bir ökaryot grubudur. Archaeplastida'nın tüm soyları, fotosentetik olmayan ökaryotrofik bir kamçılı olan Rhodophyta'nın kardeş taksonu Rhodelphidia dışında fotoototrofiktir. Archaeplastida üyeleri, iki zarla çevrili kloroplastlara sahiptir, bu özellikleri bu canlıların bir siyanobakteri ile beslenerek endosimbiyoz olayı yoluyla doğrudan elde edildiğini düşündürür. Amoeboid Paulinella chromatophora'nın yanı sıra kloroplastlara sahip diğer tüm gruplar, ikincil olarak kırmızı veya yeşil alglerden elde edildiklerini düşündüren üç veya dört zarla çevrili kloroplastlara sahiptir. Kırmızı ve yeşil alglerin aksine, glokofitler hiçbir zaman ikincil endosimbiyoz olaylarına dahil olmamıştır.
Vegan karşıtlığı veya vegafobi, veganlara karşı olumsuz yargılara, tavırlara sahip olmaktır. Terminolojik olarak ilk defa 2010 yıllarında ortaya çıktı ve 2010'ların sonlarına doğru tesadüfi olarak veganizm yükselişe geçti. Yapılan bazı araştırmalarda nüfusun belirli oranlarında vegafobiye rastlandı. . Vegan karşıtlığı kendini veganlığı çilecilik olarak görmek, veganlarla dalga geçmek, veganlığın zor veya imkansız olduğunu düşünmek, veganlığı moda olarak görmek, veganları duygusal insanlar olarak tanımlamak veya veganları düşman olarak yaftalamak biçimlerinde ortaya çıkar.
Anokrasi veya yarı demokrasi, kısmen demokrasi ve kısmen diktatörlük veya "demokrasiyi otokratik özelliklerle harmanlayan bir rejim" olarak tanımlanan bir hükûmet biçimidir. Başka bir tanım, anokrasiyi "muhalif davranışlara bazı katılım araçlarıyla izin veren, ancak şikayetleri gidermek için mekanizmaların eksik olduğu bir rejim" olarak sınıflandırır. Araştırmacılar ayrıca anokrasileri otokrasilerden ve demokrasilerden; otoriteyi, siyasi dinamikleri ve politika gündemlerini sürdürme yetenekleriyle ayırt eder. Benzer şekilde, rejimlerin nominal miktarlarda rekabete izin veren demokratik kurumları vardır.

Ecdysozoa, bir protostom hayvan grubu olup Arthropoda'nın da içinde bulunduğu, Nematoda ile birkaç küçük şubeyi içerir. İlk olarak Aguinaldo ve ark. 1997'de, esas olarak 18S ribozomal RNA genleri kullanılarak inşa edilen filogenetik ağaçlara dayanıyordu. Dunn ve ark. tarafından 2008'de yapılan büyük bir çalışma, Ecdysozoa'yı bir klad, yani ortak bir atadan ve onun tüm soyundan gelen bir grup olarak güçlü bir şekilde destekledi.

Erkeğe yönelik şiddet, erkeklere veya oğlanlara karşı işlenen şiddettir. Erkekler hem şiddetin mağduru hem de failleri olarak sık sık görülmektedir. Erkeklere yönelik cinsel şiddet, çoğu toplumda kadınlara yönelik olandan farklı muamele görmekte ve uluslararası hukuk tarafından büyük ölçüde tanınmamaktadır. Erkeklere yönelik şiddet hem erkekler hem de kadınlar tarafından gerçekleştirilirken, ABD Adalet İstatistikleri Bürosu verilerine göre erkeklerin erkekleri öldürdüğü cinayetler, toplam cinayetlerin %65,3'ünü oluşturmaktadır.

Viridiplantae, yaklaşık 450.000-500.000 tür içeren ve hem karasal hem de sucul ekosistemlerde önemli roller oynayan ökaryotik canlılar grubudur. Öncelikle sucul olan yeşil algler ve içlerinden çıkan kara bitkilerinden oluşurlar. Yeşil algler, geleneksel sınıflandırmada kara bitkilerini içermez ve bu da yeşil algleri parafiletik bir grup yapar. Kara bitkilerinin yeşil alglerin içinden çıktığının anlaşılmasından bu yana, bazı yazarlar bitkileri de yeşil alglere atıyorlar. Hücre duvarlarında selüloz bulunan hücrelere ve klorofil a ve b içeren ve fikobilin içermeyen siyanobakterilerle endosimbiyozdan türetilen birincil kloroplastlara sahiptirler.
Dijital şiddet, dijital iletişim araçları aracılığıyla uygulanan psikolojik, cinsel, ekonomik zarar vermeyi amaçlayan saldırılarıdır. Dijital şiddetin faili/failleri, kişinin tanımadığı insanlar olabileceği gibi, tanıdığı insanlar da olabilir.

Kurban milliyetçiliği; bir milleti, tarihte gerçekleşmiş mağduriyetlerini vurgulayarak kolektif bir şekilde masum ve suçsuz olarak sunan bir milliyetçilik türüdür. Bu düşünce türü, özellikle İrlanda ve Polonya gibi geleneksel olarak Katolik Kilisesi'ne bağlı olan ülkelerde daha belirgindir. Çin ve Kore halkının, Japon işgali döneminde işlenen savaş suçlarına dair bakış açısı da sıklıkla bunun bir örneği olarak gösterilir. Bunların yanında; kurban milliyetçiliği, Ermeni milliyetçiliğinin önemli bir parçasıdır. Düşünce; halk tarafından benimsenmesi durumunda diğer grupların yaşadığı mağduriyetleri kabul etmeyi zorlaştırdığı için, etnik çatışmalarda barışın sağlanması sürecini olumsuz etkileyebilir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra 1980'lere kadar Avusturya'nın resmî bir devlet politikası olarak benimsediği Opferthese'nin ve Almanya'nın durumunda olduğu gibi; bu düşünce yapısı, uluslararası çatışmalarda "fail" olarak görülen ülkelerin, kendilerini çatışmadan sorumlu rejimlerin "ilk kurbanı" olarak göstermesiyle sonuçlanabilir.
1977-1979 Rus gribi, Sovyetler Birliği tarafından ilk kez 1977'de bildirilen ve 1979'a kadar süren bir grip salgınıydı. Salgın Kuzey Çin'de Mayıs 1977'de başladı.Sovyetler Birliği'nden daha önce başladı. Salgın 25 yaş altında daha etkili oldu. Dünya çapında yaklaşık 700 bin ölümle sonuçlandı. 1946'dan 1957'ye kadar dünya çapında dolaşan bir virüs suşuna çok benzeyen bir H1N1 grip suşundan 1977-1979 Rus gribinin genetik analizi ve bazı olağandışı özellikleri, birçok araştırmacıyı virüsün bir laboratuvar kazası yoluyla halka yayıldığı veya canlılarda aşı denemesi sonucunda kazara yayıldığı yönünde spekülasyonlara neden oldu.
Kamufle etme olarak da adlandırılan otistik maskeleme, nörotipik olarak algılanmak amacıyla otistik kişiler tarafından otistik davranışların bilinçli veya bilinçaltı bastırılması ve sosyal etkileşimdeki zorlukların telafisidir. Maskeleme, otistik insanlar açısından başarılı olabilen, ancak aynı zamanda olumsuz ruh sağlığı sonuçlarına da yol açabilen öğrenilmiş bir başa çıkma stratejisidir.