İçeriğe atla

Kuraklık

Kuraklıktan çatlayan toprak
Endonezya Sumatra adasında orman yangınları (uydudan görünüş, 14 ekim 2004)

Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğinden kaynaklanan su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler. Kuraklık tespit edilmesi en zor felaketlerdendir.[1]

Kuraklık tabiatın gizli tehlikesi olup genellikle herhangi bir mevsim veya bir zaman diliminde yağış miktarındaki azalmadan ya da dengesizliğinden dolayı meydana gelir. Kuraklık hesaplamalarında bir bölgedeki yağış ve evapotranspirasyon (buharlaşma+terleme) arasındaki dengenin uzun süreli ortalaması göz önünde bulundurulur. Kuraklıkta; zaman (yağış mevsiminin başlamasında gecikmeler, ürün büyüme mevsimi-yağış zamanı ilişkisi) ve yağışların tesirleri (yağış yoğunluğu, sıklığı) ile ilişkilidir. Yüksek sıcaklık, şiddetli rüzgâr ve düşük nem miktarı gibi diğer değişkenler etkili olmaktadır.

Kuraklık, yalnızca fiziksel bir doğa olayı olarak görülmemelidir. Kuraklığın, insan ve faaliyetlerinin su kaynaklarına olan bağımlılığı nedeniyle, toplum üzerinde çeşitli olumsuz etkileri vardır.

Türleri

Kuraklığın genel olarak üç şekli vardır:

  • Meteorolojik kuraklık: Yağışın belli bir dönem için ortalamaların altına düşmesidir. Yıllık, mevsimlik veya aylık yağış toplamlarının ortalamadan farklı olmasıdır.
  • Tarımsal kuraklık: Bitkinin ihtiyacını karşılayacak suyun toprakta bulunmamasını ifade eder. Bitki büyümesinde yavaşlama, ürün kaybına neden olur, hayvanlar için de bir tehdittir.
  • Hidrolojik kuraklık: Uzun süren meteorolojik kuraklıktan sonra gelişir. Uzun yağışsızlıktan sonra yeraltı suları, kaynaklar, yüzeysel akış, toprak neminin etkilenmesidir. Göller, nehirler ve yeraltı sularında keskin düşüşler görülür. Bir dönemde oluşan yağış azlığı toprak nemini düşünerek tarımı olumsuz etkiler.

Etkileri

Sonoran Çölü'nde kuraklık, Meksika.

Uzun süreli kuru hava, nem azlığı yaratarak orman ve su kaynaklarında azalmaya neden olduğundan, ciddi çevresel, ekonomik, kent hayatı, kalkınma, teknoloji, gıda, temiz su ve sağlık sorunları ortaya çıkar. Bunun yanı sıra ciddi anlamda tarıma da etkisi vardır. Kuraklığın başlama ve bitme zamanının tespiti zordur. Etkisi yıllar boyu devam edebilir. İlk etki tarımda görülür, sonra diğer sektörlere yayılır.

Tarımda önemli olan, yıllık toplam yağış değil, bitkinin gelişme ve büyüme döneminde kök çevresindeki su miktarıdır. Bu suyun eksikliği tarımsal kuraklık olarak isimlendirilir. Karaların yaklaşık %16'sı kurak ve yarı kurak bölgelerden oluşur. Tarımda sulama veya kuru tarım yöntemleri kuraklığa çare olarak uygulanmaktadır. Çöllerde doğal su kaynaklarının bulunduğu vahalar hariç tarım yapılmaz. Ilıman ve nemli bölgelerde mevsimsel kuraklık tehlikesi bulunur.

Kuraklıkta yağışların tesiri (yağış sayısı, yoğunluğu) ve zamanı (yağışlı dönemin gecikmesi, büyüme dönemi-yağış zamanı bağlantısı) önemlidir. Ayrıca yüksek sıcaklık, düşük nem ve şiddetli rüzgâr da kuraklıkta etkilidir.

Kaynakça

  1. ^ Kapluhan, Erol (Ocak 2013). "TÜRKİYE'DE KURAKLIK VE KURAKLIĞIN TARIMA ETKİSİ". MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 27. 8 Mayıs 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Aralık 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Güneydoğu Anadolu Bölgesi</span> Türkiyenin güneydoğusundaki coğrafi bölgesi

Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir. Güneydoğu Torosların güneyinden Suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. Bölge doğu ve kuzeyden Doğu Anadolu Bölgesi, batıdan Akdeniz Bölgesi, güneyden Suriye ve kısa bir sınırla da Irak ile çevrilidir.

<span class="mw-page-title-main">Erozyon</span> toprağı bir yerden başka bir yere taşıyan dışsal süreçler

Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayına denir.

<span class="mw-page-title-main">Yulaf</span>

Yulaf (Avena), bol nişastalı taneleri (tohumları) için yetiştirilen bir tarım bitkisi. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başakları sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıkların ucunda bulunan başakcıkların her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışları kılıfta örtülü olan bu tohumların ikisini birden yeniden zarsı iki yaprak kuşatır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de Karadeniz iklimi</span> Türkiyenin Karadeniz kıyılarında görünen nemli subtropikal/ılıman okyanus iklimi türü

Karadeniz iklimi, Karadeniz Bölgesi, Marmara Bölgesi'nin Karadeniz kıyıları ve Kuzey Anadolu Dağları'nın Karadeniz’e bakan yamaçlarında görülen bir iklim türüdür. Köppen iklim sınıflandırmasına göre Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde görülen iklim okyanusal iklim (Cfb) ve yağışlı dönencealtı iklimi (Cfa) altında sınıflandırılır ve bu iklimler Batı Avrupa, Yeni Zelanda ile Çin ve ABD'nin güneydoğu kıyılarında da yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Çöl iklimi</span> İklim çeşidi

Çöl iklimi veya kurak iklim, bitki örtüsü çalı ve kurakçıl otlar olan, çok az yağış alan ve kutup iklimi olarak sınıflandırılacak kriterleri karşılamayan bir iklimdir.

<span class="mw-page-title-main">Ilıman kuşak iklimleri</span> Iklim türü

Ilıman kuşak iklimi, tropikal bölgeler ile tundralar arasında kalan bölümde görülen iklim çeşididir. İklim özelliklerinin çeşitliği ve aşırı sıcak veya soğuk olmayışı en önemli özelliğidir. Dünya'nın yüzde 15'ini oluşturan bu kuşakta toplam nüfusun %48'i yaşar. Ekonomik ve teknolojik açıdan en güçlü ülkeler bu kuşak üzerinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">İklim</span> Belirli bir bölgedeki hava koşullarının uzun dönemler boyunca istatistikleri

İklim, bir yerde uzun bir süre boyunca gözlemlenen sıcaklık, nem, hava basıncı, rüzgâr, yağış, yağış şekli gibi meteorolojik olayların ortalamasına verilen addır. Hava durumundan farklı olarak iklim, bir yerin meteorolojik olaylarını uzun süreler içinde gözlemler. Bir yerin iklimi o yerin enlemine, yükseltisine, yer şekillerine, kalıcı kar durumuna ve denizlere olan uzaklığına bağlıdır. İklimi inceleyen bilim dalına klimatoloji adı verilir. İklim türleri, sıcaklık ve yağış rejimi gibi durumlara bakılarak sınıflandırılabilir. Ancak günümüzde en çok kullanılan sınıflandırma sistemi, aslen Wladimir Köppen tarafından geliştirilmiş olan Köppen iklim sınıflandırmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karasal iklim</span> Iklim türü

Karasal iklim ya da kara iklimi, deniz etkisinden uzak yerlerde görülen bir iklimdir. Kışlar soğuk ve karlı geçer, yazlar ise genellikle sıcak ve kuraktır.

<span class="mw-page-title-main">Yağış</span> havadaki su buğusunun yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi

Yağış, hava kütlelerinin soğuk bir hava tabakası ile karşılaşarak, soğuk bir yerden geçerek ya da yükselerek soğuması sonucunda içerisindeki su buharının yoğuşarak sıvı veya katı halde yeryüzüne inmesi olayıdır. Plüvyometre adı verilen bir âletle ölçülür. Yıllık yağış miktarı mm, cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise kg/m² ile ifade edilir. Yıllık toplam yağış miktarının bir alanda oluşturduğu yükseklik baz alındığı için uzunluk birimleriyle ifade edilir. Birçok farklı formda meydana gelebilir, bunlar yağmur, kar, graupel, dolu ve sulusepkendir.

<span class="mw-page-title-main">Konya Ovası</span>

Konya Ovası, İç Anadolu Bölgesi'nin orta ve güney kesiminde yer alıp, büyük bölümü Konya ili içinde yer alan çanak biçimli ovadır.

<span class="mw-page-title-main">Sera etkisi</span> üreteç devrede kullanılan pil piller ve güç kaynakları gibi güç kaynakları

Sera etkisi, bir gezegenin atmosferinden gelen radyasyonun, gezegenin yüzeyini normalden daha yüksek bir sıcaklığa ulaştırarak ısıtması sürecine denir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye iklimi</span>

Türkiye, iklim kuşaklarından ılıman kuşak ile subtropikal kuşak arasında yer alır. Türkiye'nin coğrafî konumu ve yer şekilleri sonucunda iklimi, farklı özellikte iklim tiplerinin oluşmasına yol açmıştır. Kıyı bölgelerinde denizlerin etkisiyle daha ılıman iklim özellikleri görülür. Dağların yüksekliği ve uzanışı deniz etkilerinin iç kesimlere ulaşmasını engeller. Bu nedenle iç kesimlerinde karasal iklim özellikleri görülür.

<span class="mw-page-title-main">Marmara iklimi</span> Türkiyenin kuzeybatısında yer alan bölgenin iklimi

Marmara iklimi, Marmara Bölgesi'nin kuzey Ege'yi de içine alacak şekilde güney kesiminde görülür. Genel olarak Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ ve Yalova şehirlerinde etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Kültürel mücadele (tarım)</span>

Kültürel mücadele, tarım sürecinde zararlı canlıların meydana gelmesini önleyecek üretim sistemlerinin kullanıldığı tarımsal mücadele yöntemleridir. Tarla yeri ve tohum seçimi, ekim-dikim zamanı ve şekli, besleme, bakım, hasat ve saklama şartlarının en az zararlı ve hastalık oluşacak şekilde ayarlanmasıdır. İnsan sağlığında koruyucu hekimlik yöntemine benzemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Toprak kirliliği</span>

Toprak kirliliği, katı, sıvı ve radyoaktif artık ve kirleticiler tarafından toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bozulmasıdır. Topraklarda meydana gelecek tüm olumsuz değişimler insan yaşamını kuvvetle etkileyecek güce sahiptir. İnsanların geçmişten gelen ve geçmişte zararları fark edilmemiş olan alışkanlıkları, bu gün toprak kirlenmesi ve bununla birlikte ortaya çıkan yer altı ve yüzey sularının kirlenmesine sebep olmaktadır. Toprak kayaçların parçalanmasıyla oluşur. Oluşumu çok uzun sürede gerçekleşen toprak insan eli ile çok kısa sürede tahrip edilir. Tarımın yapılabilmesi için temel unsur verimli tarım arazileridir yani topraktır. Daha çok ürün elde edebilmek için kullanılan gübreler, tarım ilaçları sağladıkları yararın yanı sıra toprak kirliliğinin önemli sebepleri arasında yer almaktadır. Çevreye gelişigüzel atılan çöpler, evsel atıkların ve sanayi atıklarının arıtılmadan toprağa karıştırılması da toprağı kirleten etkenlerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Çölleşme</span> Verimli toprakların giderek daha kurak hale gelmesi süreci

Çölleşme, doğal yılların sonlarında Afrika'daki Sahel bölgesi çölleşmesi ile başladı. Ayrıca insanların doğa üzerindeki madencilik, tarım, ağaç kesme gibi aktiviteleri ile de gerçekleşir. Yağışların azalması, bitkilerin seyrekleşmesi, çıplak toprak arazisinin artması doğal çöl oluşumunun sebepleridir. Çölleşme var olan çöllerin genişlemesini değil, yeni bir çölün oluşumunu ifade eder.

Türkiye'de yetiştirilen tarım ürünleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'deki nüfusun büyük çoğunluğu tarım sektöründe çalışmaktaydı. Ancak bu dönemdeki tarım anlayışı daha çok geleneksel yöntemler eşliğinde yapılıyordu. Tarımın bu şeklide yapılmasında ülkenin yeni kurulmuş olması ve farklı dönemlerde farklı devletlerle topyekün savaşlar yapmasından kaynaklanan ekonomik darlıktır. İlerleyen dönemlerde devletin tarım politikaları değişmiş ve daha farklı tarım yöntemleri uygulanmıştır. Bu farklı yöntemlerle birlikte tarımda makineleşme de artmıştır. Tarımda makineleşmenin artmasına paralel olarak da göçler yaşanmıştır. 1950-1960 yılları arasında uygulanan ekonomi politikası ile çiftçiye verilen tarım kredileri artmıştır ve tarım ürünleri için yüksek fiyat politikası izlenmiştir. Genel olarak 1950'li yıllardan sonra Türkiye'de tarım arazilerinin genişletilmesi, makine kullanımının artması ile sulama ve gübreleme gibi çalışmalar hızlanmıştır. Türkiye'de tarımsal faaliyetler ve buna bağlı olarak da yetiştirilen tarımsal ürünler bölgeden bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların temel sebepleri arasında Türkiye'nin eğimli ve yüksek bir arazi yapısına sahip olması başta gelmektedir. Türkiye'nin özel ve matematik konumu tarımsal faaliyetleri kısıtlamasına sebep olduğu gibi çeşitli olmasına da katkı sağlamaktadır. Türkiye'nin orta kuşakta bulunması ve dört mevsimi yaşaması da tarımsal çeşitliliği arttıran etmenlerdendir. Türkiye'de aktif nüfusun 1/4'ü tarım sektöründe çalışmakta ve milli gelirin yüzde 10'u tarımsal faaliyetlerden sağlanmaktadır. Türkiye'de ekili dikili alanlarda en fazla tahıllar, daha sonra ise endüstri bitkileri ile sebze ve baklagiller gelmektedir. Türkiye'de yetiştirilen fındık, fıstık, incir, üzüm, tütün ve çeşitli sebze meyveler ihracatta pay sahibidir. Ayrıca Türk sanayisi de çoğunluklu olarak ham maddesi tarımsal faaliyetlere dayanan ürünlerden oluşmaktadır. Türkiye'de tarımı destekleyen kayda değer kuruluşlara Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Ziraat Bankası örnek verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de kuraklık</span>

Türkiye'de kuraklık, yağışların azaldığı belli dönemlerde ortaya çıkan doğal bir kuraklık olaydır. Yağış azalmasıyla başlayan meteorolojik kuraklık, tarımsal kuraklık ve hidrolojik kuraklığa dönüşmektedir. Türkiye'de iklim değişikliği ile bazı yıllarda görülen kuraklıkların günlük hayatın parçası olması beklenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kuru tarım</span> sulama yapılmadan yapılan tarım türü

Kuru tarım, kurak ve yarı kurak bölgelerde sulama yapılmadan yapılan tarım türüdür. Tarlaya düşen yağış ile tarım yapmak için teknikler uygulanır.

<span class="mw-page-title-main">Zerefşan</span>

Zerefşan Nehri, Orta Asya'da bulunan önemli bir nehirdir. Doğu Türkistan (Pamirlerde) sıradağlarının doğusundan kaynak alan Zerefşan nehri Özbekistan ve Tacikistan boyunca 877 km akarak Türkmenistan'ın Türkmenabad şehri yakınlarında çöl kıyısında kaybolur. Çok sayıda Özbek şehri bu nehrin havzasına dahilinde uzanmaktadır.