İçeriğe atla

Kur korumalı mevduat sistemi

Kur korumalı mevduat sistemi ya da kısa adıyla KKM, Türkiye'de 21 Aralık 2021 tarihinden bu yana uygulanmakta olan bir sistemdir.[1]

KKM çerçevesinde gerçek kişiler, döviz mevduatlarını bozdurarak ya da mevcut TL mevduatlarını kullanarak varlıklarını vadeli KKM hesabına yatırmaları halinde TL mevduatlarını döviz alış kuru üzerinden dövize sabitleme, böylece kur artışı nedeniyle oluşabilecek zararlardan korunma olanağı elde etmektedir.[2]

Sistem, kur artışı durumunda kullanıcılara ödenecek farkın devlet bütçesinden karşılanması nedeniyle eleştirilmiş,[3] sistemin toplam maliyetinin Kasım 2023 itibarıyla 700 milyar TL (anılan dönemki hesapla yaklaşık 25 milyar ABD Doları) olduğu belirtilmiştir.[4]

Tarihçesi ve uygulanması

KKM sistemi Türkiye'de 21 Aralık 2021 tarihinde, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin göreve gelişinin üçüncü haftasında başlatıldı. Sistemin ilan edilmesiyle Türk lirası, döviz kuruna karşı ilk aşamada yüzde 40 değer kazandı, ancak dolar kuru yaklaşık iki yıl sonra 30 liraya yaklaştı. Bu süreçte KKM'nin ekonomiye maliyeti ve zararı, muhalefet tarafından da sıklıkla gündeme getirildi. Mayıs 2023'teki seçimler sonrasında ekonomi yönetiminde yaşanan değişimle birlikte, KKM ödemelerinin Merkez Bankası tarafından karşılanmaya başlaması, Merkez Bankası üzerinde ek bir yük oluşturdu.

Sistemle ilgili olarak Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, KKM'nin sonlandırılması yönünde adımlar attı. Sistemden çıkışı teşvik etmek amacıyla Türk lirası mevduat faizleri artırıldı, KKM faizleri düşürüldü ve bankaların KKM hesapları için Merkez Bankası'na yatırması gereken zorunlu karşılıklar yükseltildi. Ayrıca 1 Ocak 2024 tarihinden sonra KKM sisteminde yeni hesap açılamayacağı duyuruldu.

KKM sisteminin Türkiye ekonomisine getirdiği maliyet, yalnızca ödenen para üzerinden değil, aynı zamanda aşırı düşük faiz ortamının devam etmesi, enflasyon ve dış denge problemleri gibi daha geniş çaplı etkiler üzerinden de değerlendirilmelidir. Ekonomist Hakan Kara'ya göre, KKM'nin asıl riski, aşırı düşük faiz ortamını uzatması ve buna bağlı olarak enflasyonun artması, döviz rezervlerinin zayıflamasıdır.[5] Kamu kesiminin döviz pozisyonu da büyük bir açık vermiş, bu durum ekonomi için taşınması zor riskler oluşturmuştur.

Son olarak, KKM sistemi, Türk lirası tasarruf edenlerden Türk lirası borç alanlara bir kaynak transferi yaratmış, bu durum sabit gelirli kesimin alım gücünün hızla erimesine neden olmuştur. Dolayısıyla, sistemden çıkış ve ekonominin normalleşmesi için atılacak adımlar, hem maliyetin telafisi hem de ekonomik istikrarın sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Kaynakça

  1. ^ "Kur Korumalı Mevduat sisteminde hangi değişiklikler yapıldı?". BBC News Türkçe. 16 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023. 
  2. ^ "Uzmanına Sorduk: Kur Korumalı TL Vadeli Mevduat Sistemi Nedir? - Sakarya Üniversitesi Haber Sitesi". haber.sakarya.edu.tr. 21 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023. 
  3. ^ "Kur Korumalı Mevduat yükü patladı!". Cumhuriyet. 6 Ekim 2023. 10 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ağustos 2023. 
  4. ^ ""KKM'nin toplam maliyeti 700 milyar TL"". T24. 31 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2024. 
  5. ^ "Kur Korumalı Mevduat'a ne oldu? Kime kazandırdı, kime kaybettirdi?". BBC News Türkçe. 23 Kasım 2023. 5 Aralık 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Nisan 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Banka</span> finansal etkinlikte bulunan kurum

Banka, faizle para alınıp verilebilen, kredi, iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve bunun dışındaki diğer ticari, finansal ve ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluşlara denir. En yaygın üçüncül sektörlerden biridir. Banka sözcüğü İtalyanca banca sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Para bozma gişesi, para bozma yeri anlamına gelir. Kredilendirme faaliyetleri doğrudan banka tarafından veya sermaye piyasaları aracılığıyla dolaylı olarak da yapılabilir. Bankalar genellikle uluslararası bir dizi sermaye standardı olan Basel Anlaşmalarına dayanan asgari sermaye gereksinimine tabidir. Bankalar bir ülkenin finansal sistem ve ekonomisinde önemli bir rol oynadıklarından, yargı alanlarının çoğu bankalar üzerinde yüksek derecede düzenleme uygulamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Döviz kuru</span> bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir

Döviz yabancı ülkeler tarafından kullanılan para birimidir. Döviz kuru ise bir birim ülke parasının diğer bir ülke parası cinsinden fiyatına, değerine denir. Bu kavram iki taraflı bir ilişkiyi içerir, bu yüzden iki taraflı (nominal) döviz kuru olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Hiperenflasyon</span> Hızla artan enflasyon

Hiperenflasyon, enflasyonun yılda yüzde 200 sınırını aştığı anlardaki halidir. Dörtnala enflasyon olarak da adlandırılır. Paranın değerini yitirdiği en şiddetli enflasyon biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Türk lirası</span> Türkiyenin para birimi

Türk lirası, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde resmî olarak, Suriye Geçici Hükûmetinin ve Suriye Kurtuluş Hükûmetinin kontrol ettiği bölgelerde ise gayriresmî olarak kullanılan para birimidir. Alt birimi kuruş olan Türk lirasının basma ve yönetme faaliyetleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından sürdürülür.

<span class="mw-page-title-main">Döviz</span> mal veya hizmetler için genel olarak kabul edilen takas aracı

Döviz, dar anlamda yabancı parayı temsil eden belgeler. Türkçede yabancı ülkelerin paralarına da döviz denmektedir. Herhangi bir ülkenin parasının, başka bir ülkenin parasına dönüştürülmesiyle ilgili işlemlere de döviz işlemi veya kambiyo işlemi denir. Döviz kelimesi Türkçeye Fransızcadaki deviseden geçmiştir. Genel olarak döviz dendiğinde milletlerarası ödemelerde kullanılan ödeme araçlarının tamamı ifade edilir.

Makroekonomide, para arzı veya para stoğu, belirli bir zaman aralığında ekonomi genelinde dönen toplam paranın değeridir. Para arzı M1 ve M2 denen 2 araçla ölçülür. M1 ekonomideki nakit para, vadesiz mevduat ve çeklerin toplamıdır. M2 ise M1'e ek olarak tasarruf ve kısa dönem vadeli mevduatların toplamıdır. Eğer bir ekonomide para arzı çok artarsa faiz oranı düşerken enflasyon oranının yükseldiği görülür. Aksi takdirde ekonomide para arzının azalması durumunda ise faiz oranlarının yükseldiği, fiyatların ve üretimin azaldığı görülür. Bu durum işsizliğe ve üretim kapasitesinin yetersiz kullanılmasına yol açar.

<span class="mw-page-title-main">Para piyasası</span> kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasa

Para piyasası, 1 yıldan kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılandığı finansal piyasa türü. Para piyasalarındaki fonlar genellikle şirketlerin nakit, nakit benzeri veya nakde çevrilebilen dönen varlıklarını finanse etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye İmar Bankası</span>

Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketi, Uzan ailesi üyelerinin Türkiye'de 1988-2003 yılları arasında etkinlikte bulunmuş bankası.

<span class="mw-page-title-main">VakıfBank</span> Kamusal sermayeli Türk bankası

Türkiye Vakıflar Bankası Türk Anonim Ortaklığı ya da kısaca VakıfBank, 1954 yılında kurulmuş, Türkiye Bankalar Birliği'nin 2024 yılı Haziran ayı raporuna göre Türkiye'nin aktif büyüklük açısından en büyük 2. bankasıdır. Genel müdürü Abdi Serdar Üstünsalih'tir.

Mevduat bankası: Kendi nam ve hesabına mevduat kabul etmek ve kredi kullandırmak esas olmak üzere faaliyet gösteren kuruluşlar ile yurt dışında kurulu bu nitelikteki kuruluşların Türkiye'deki şubeleri mevduat bankası olarak nitelendirilmektedir. Bankaların mevduat toplayabilmeleri için özel izin almaları gerekmektedir. Bu bankalar ticari bankalar olarak da adlandırılmaktadırlar. Bu bankaların asıl amacı kısa dönem içinde hızla mevduat toplamak ve bu mevduatları ekonomiye kredi şeklinde dahil ederek gelir elde etmektir. Nitekim mevduat bankaları işlemlerini diğer bankacılık türlerine nispeten daha kısa vadeli sürdürmektedirler. Ayrıca birçok farklı bankacılık ürününü müşterilere sunarak yelpazeyi sürekli geliştirmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Para politikası</span>

Para politikası, hükûmetin, merkez bankasının ya da para otoritesinin, ekonomiye, para arzı yönetimi ya da döviz piyasası işlemlerini kullanmak yoluyla yön vermesidir. Para teorisi, ekonomi için en uygun (optimal) para politikasının belirlenmesini sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Türk Ticaret Bankası</span> Türkiyede kurulan ilk özel banka

Türk Ticaret Bankası A.Ş.,, Türkiye'de özel sektör tarafından kurulan ilk bankadır.

Türev, temel olan asıl değerin fiyat araçlarına bağlı olması anlamına gelir. Hakların garanti altına alındığı, bir malın sabit bir fiyattan satın alınması ya da satılmasını sağlayan ticari anlaşmadır. Esas olan mal asıl değer olarak da tanımlanır. Asıl değer; menkul kıymetler, pazar (piyasa) bağlantılı referans büyüklükleri, diğer ticaret maddeleri olabilir; fakat ekonomik olmayan miktar da hava türevleri olabilir. Türevler fiyat değişimlerinin risklerine karşı güvenliği ve asıl değerlerin fiyat gelişimindeki spekülasyonu mümkün kılmaktadır.

2001 Türkiye ekonomik krizi, 21 Şubat 2001 tarihinde patlak veren, Türkiye'nin yıllardır karşılaştığı siyasi ve ekonomik sorunların bir sonucu olarak hem finansal piyasalar hem de Türk Lirası'nin değeri üzerinde yıkıcı etkilerle sonuçlanmış bir ekonomik krizdir.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

5 Nisan Kararları ya da 5 Nisan 1994 kararları, Türkiye'de yaşanan ekonomik krizden kurtulmak amacıyla 5 Nisan 1994 tarihinde açıklanan kararlar bütünüdür. Tansu Çiller dönemi politikalarından olan kararlar, genel olarak kamu finansmanı üzerindeki dengesizliği gidermeye yöneliktir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye ekonomik krizi (2018-günümüz)</span> Türkiyenin son dönem büyük ekonomik krizi

Türkiye ekonomik krizi, Türkiye'de devam eden ve finansal bulaşma etkisiyle uluslararası yansımaları olan bir ekonomik krizdir.

Döviz kuru sistemleri 19. yüzyıldan itibaren üç grupta tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de enflasyon</span> Türkiyenin kuruluşundan bugüne kadar olan enflasyon ve enflasyona etki eden olaylar

Türkiye'de enflasyon, Türkiye ekonomi tarihinde sürekli yapısal problemlerden birisidir. Yakın dönem Türkiye tarihinde yıllık enflasyonda 1971'den başlayarak 34 yıl süren çift haneli verilerin görüldüğü enflasyonist bir süreç yaşandı. 2000'li yıllarda tek haneli oranlara düşse de 2010'lu yılların sonunda döviz kuru ve pahalılık nedeniyle enflasyon yeniden ciddi problemlerden biri halinde geldi.

<span class="mw-page-title-main">128 milyar dolar tartışması</span>

128 milyar dolar tartışması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faizleri düşük tutmak adına dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak önderliğinde 128 milyar dolar harcadığı iddiası ve bunun çerçevesinde gelişen tepki ve olaylardır. Kasım 2020'de ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs'ın tahminlerine göre merkez bankası Türkiye'de faizlerin düşük tutulması için 100 milyar dolardan fazla rezerv harcadı.