
Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

Âlem, taksonomide organizmaların bilimsel sınıflandırmasında kullanılan en üst sınıflandırma taksonudur.

Dünya veya Yerküre, Güneş Sistemi'nde Güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı kesin olarak bilinen tek astronomik cisimdir. Radyometrik tarihleme ve diğer kanıtlara göre 4,55 milyar yıldan fazla bir süre önce oluşmuştur. Dünya'nın yer çekimi, uzaydaki diğer nesnelerle, özellikle Güneş'le ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer. Dünya'nın Güneş'in etrafındaki yörüngesi, 365,256 güneş günü, yani bir yıldız yılı sürer. Bu süre içerisinde Dünya, kendi ekseni etrafında 366,265 kez döner.

Carl Linnaeus, İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.

Türlerin Kökeni, İngiliz doğa tarihçisi Charles Darwin'in 24 Kasım 1859'da yayımlanan kitabıdır. Orijinal adı Doğal Seçilim Yoluyla Türlerin Kökeni ya da Yaşam Mücadelesinde Avantajlı Irkların Korunumu Üzerine idi, ancak 1872'de çıkan 6. baskısında Türlerin Kökeni olarak kısaltıldı. Bilim tarihinin en önemli çalışmalarından biridir ve evrimsel biyolojinin temelini oluşturduğu kabul edilir. Çalışma, Darwin'in HMS Beagle gemisi ile 1831-1836 yılları arasında yaptığı araştırma gezisi sonrasında, özellikle Galápagos Adalarındaki gözlemlerine dayandırarak oluşturduğu biyolojik evrim kuramı üzerinedir.

Henri-Louis Bergson, Fransız filozoftur.

Öjenik, kaba hâliyle ilk kez Platon tarafından ortaya atılmış, ancak modern anlamıyla ilk olarak Sir Francis Galton tarafından formüle edilmiş, sağlıksız ceninleri ayırıp sağlıklı ceninler yetiştirmenin yollarını arayan, bilimselliği tartışmalı bir toplumsal akım veya toplumsal felsefedir. Öjenik, Galton’un iyi doğan anlamında eski Yunancadan ürettiği bir kelimedir.

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.
Biyolojide filogenetik çeşitli organizma grupları arasındaki evrimsel ilişkinin araştırmasıdır. Bu ilişkiler filogeni olarak adlandırılır. Filogenetik terimi Yunanca kökenlidir, "kabile, ırk" anlamına gelen file veya filon (φυλή/φῦλον) ve doğumla ilişkili anlamındaki genetikos (γενετικός) terimlerinden türetilmiştir. Organizmaların sınıflandırması ve adlandırması olan taksonomi, filogenetikten büyük miktarda etkilenmiştir ama yöntemsel ve mantıksal olarak farklıdır. Bu iki saha, "kladizm" veya "kladistik" olarak bilinen filogenetik sistematik bilim dalında örtüşürler. Filogenetik sistematikte taksonları birbirinden ayırt etmek için sadece filogenetik ağaçlar kullanılır. Evrimsel hayat ağacının araştırılması için filogenetik analiz yöntemleri vazgeçilmez hâle gelmiştir.

Lukretius, MÖ 95 - MÖ 55 yılları arasında yaşamış Romalı şair ve filozof. Felsefenin Latince yayılmasında Lucretius'un Cumhuriyet döneminin sonlarında Epikourosçuluğun yayılmasında belirleyici bir rol oynayan De rerum natura eseri büyük katkı sağlamıştır. Epikouros'un Peri Physeos'ta açıkladığı doktrini anlatırken Romalı Epikourosçulann geleneğine uyarak Latince yazmıştır. Empedokles'in kozmolojik şiirinin edebi modelinden ilham alarak ve şiirini zarif heksametron (altılı) ölçüsüyle yazmıştır. Epikourosçuluğa fazla sempati duymayan Cicero bile kardeşi Ouintus'a yazdığı bir mektupta Lucretius'un edebi dehasına ve sanatına duyduğu hayranlığı ifade eder. Lucretius Epikourosçu doktrinin belli başlı argümanlannı ele alırken Yunan kaynağına tamamen sadık kalır. Yunan olduğuna şüphe olmayan bir felsefe doktrinini sunarsa da, anlatımının tonu ve etkisi tamamıyla kendine özgü bir retorik ve duygu gücüne sahiptir, Yunan ve Roma uygarlıklarının dilsel ve kültürel sınırlarını aşar. Mahareti, dünya konusunda yeni bir kuramı tasvir ederken Latincede hem yeni kelimeler türetmesinde hem de mos maiorum'un anlamlı terimlerini içeriden değiştirmesinde yatar.Religio kavramını eleştirirken "iğrenç suçları yaratanın din olduğu"nu, İphigenia örneğinde olduğu üzere, insanları siyasi nedenlerle tanrılara insan kurban etmeye ittiğini gösterir. Eksik kalan yazılarını ölümünden bir süre sonra Cicero sona erdirmiş, derleyip düzenlemiştir.

Knidliler, Sölenterler veya Haşlamlılar (Cnidaria) ( ), hem tatlı su hem de deniz ortamlarında bulunan 11.000'den fazla tür içeren Animalia krallığı altındaki bir filumdur, Genelde biyoloji konularında Porifera şubesinden sonra bahsedilen şubedir.

Protistler, ayrışık (heterojen) bir canlı grubudur ve hayvan, bitki ya da mantar olarak değerlendirilemeyen ökaryot canlılardan oluşur. Protistler bilimsel sınıflandırma açısından âlem olarak değerlendirilse de tek soylu (monophyletic) değil, kısmi soylu (paraphyletic) bir gruptur. Protistler içinde değerlendirilen canlıların da görece basit yapılı ya da ileri düzeyde özelleşmiş dokuları olmayan olmak dışında ortak özellikleri pek yoktur.

Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.

Arkeler, Arkea veya Arkebakteriler, canlı organizmaların bir ana bölümüdür.

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.
Ofset baskı, dolaylı bir düz baskı işlemi olup kitap, gazete, reklam ve ambalaj baskısında en yaygın kullanılan baskı tekniğidir. Endirekt baskı işlemlerinde baskı kalıbı ve baskı altı malzemesi birbiriyle temas etmez. Mürekkep önce bir blanket silindirine, ardından da baskı altı malzemesine aktarılır. Bu sayede baskı kalıbı korunur ve kağıt, karton, plastik (filmler), cam ve seramik, metal levhalar ve susuz ofset baskı sayesinde DVD'ler gibi çok çeşitli baskı altı malzemelerine baskı yapılabilir.

Fosil veya taşıl, yer kabuğunun en üst bölümünü oluşturan tortul kayaçların çoğunda, bazen iyi korunmuş, bazen de erozyon ve sedimantasyon sırasında tahrip olmuş, ölü organizma kalıntılarıdır.

Resif, denizcilik terminolojisinde kaya, kum ve deniz canlıların birikimiyle birlikte suyun cezir halindeyken altı kulaç veya daha az derinlikli sığ alanlarında oluşmuş su altı yüzey yapılarıdır. Pek çok resif kumun abiyotik-biriktirmeleri, dalgaların kayalar üzerindeki erozyonu ve diğer doğal süreçler sonucunda gelişirken en çok bilinenleri biyotik süreçlerin baskınlığında mercanların ve kalkerli alglerin etkisiyle tropik denizlerde oluşmuş mercan resifleridir.

Tribrachidium heraldicum, olağan olmayan sıra dışı üçlü bir vücut simetrisine sahip olan ve erken Edikara dönemi faunasına ait bir canlı türü. Bu canlı ilk olarak Güney Avustralyalı Martin Glaessner ve Brian Daily tarafından 1952'de tanımlanmış ve isimlendirilmiştir.

Eduard Suess, çağdaş yer biliminin kurucusu olarak kabul edilen Avusturyalı ünlü doğa bilimci.