İçeriğe atla

Kundalini

Kundalini (kuṇḍalinī Sanskritकुण्डलिनी) İnsan vücudunda bulunan gizemli evrim enerjisi olup, insan organizmasında uyuyan, hareketsiz potansiyel bir güç halindedir.

Kundalini'nin uyandırılması

Kundalini; insan bedeninde kuyruksokumunda yer alan Muladhara Çakra'da bulunan gizemli bir enerjidir. Yaşam enerjisi Prana'nın statik yönüdür. Kundalini enerjisinin uyandırılması insan bedeninin sınırsız potansiyelinin açığa çıkmasını sağlar.

Muladhara Çakra'da uyur halde bulunan Kundalini enerjisinin uyandırılması için öncelikli olarak Çakra merkezlerinin, daha sonra enerji kanallarının, daha sonra İda ve Pingala enerji kanallarının ve daha sonra da merkezi enerji kanalı olan Suşumna kanalının Yoga teknikleri ile tam aktif hale getirilmeleri gerekir. Ancak bundan sonra Kundalini uyandırılıp Suşumna kanalından yükseltilebilinir.

Kundalini enerjisi en alt çakra olan Muladhara Çakra dan başlayarak sırasıyla tüm çakralardan geçirilerek Sahasrara Çakra ya yükseltilir.

Kaynakça

Büyük Yoga Üstadı Paramahamsa Yogaçarya Maha Yogi Akif Manaf, "Yoga : Kundalini- Gizemli Evrim Enerjisi" İnkılap Yayınları, 2008

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Enerji</span> bir sistemin iş yapabilme yeteneğinin ölçüsü

Fizikte enerji, bir cisime veya fiziksel bir sisteme aktarılan, işin performansında ve ısı ve ışık biçiminde tanınabilen niceliksel özelliktir. Enerji korunan bir miktardır; Enerjinin korunumu yasası, enerjinin istenen biçime dönüştürülebileceğini ancak yaratılamayacağını veya yok edilemeyeceğini belirtir. Uluslararası Birimler Sisteminde (SI) enerjinin ölçü birimi joule'dür (J).

Meditasyon ya da dalınç, Latince meditatio kelimesinden türetilmiş, sözcük anlamıyla birçok Batı dilinde "derin düşünme" anlamına gelmekte olan bir terim olup, sözlüklerde, "kişinin iç huzuru, sükûnet, değişik şuur halleri elde etmesine ve öz varlığına ulaşmasına olanak veren, zihnini denetleme teknikleri ve deneyimlerine verilen ad" olarak tanımlanır. Meditasyon tekniklerine, ait oldukları, Budizm (Hindistan), Taoizm (Çin), Bön (Tibet), Zen (Japonya) ve İslamiyet'te (tefekkür) gibi inanç sistemlerine göre ve izledikleri yöntemlere göre değişik adlar verilmiştir. Ayrıca günümüzde mevcut farklı inanç sistemleri, mezhepler ve ekoller meditasyonu farklı olarak yorumlamakta ve farklı şekillerde uygulamaktadırlar. Bu bakımdan standart ya da tek biçimli bir meditasyondan söz etmek olanaksızdır.

<span class="mw-page-title-main">Reiki</span>

Reiki Reiki , 20.yüzyılın başında Japonya'da ortaya çıkan, enerji aktarımı ile ruhsal şifa vermeye dayalı olduğuna inanılan bir tekniktir. Rei "her yerde var olan", ki "ruhsal yaşam enerjisi" anlamına gelmektedir. Batıya "Evrensel Yaşam Enerjisi" olarak tercüme edilmiştir. Ancak ezoterik olarak "yüce kaynağın bilincini taşıyan, ruhsal amaçla çalışan yaşam gücü enerjisi" açıklaması daha kapsamlı bir tariftir. Reiki bir frekans ve "Ruhsal Şifa Tekniği"dir.

<span class="mw-page-title-main">Çakra</span> İnsanlarda Metafiziksel güçleri olan Noktalar.7 tanedirler

Çakra, tekerlek ya da dönüş anlamına gelir. Hindu geleneklerine ve bazı inanç sistemlerine göre insanda bulunan enerji merkezlerinin girdap şeklinde dönen enerji alanlarından oluştuğuna inanıldığı için onlara bu isim verilmiştir.

Tantra Hinduizmin aktif dişil Tanrıça formu olan Şakti'ye bağlı bir koludur.

Sahaja Yoga, 1970 yılında Shri Mataji Nirmala Devi tarafından keşfedilen, özel bir meditasyon yöntemidir. Her insanın içinde var olan bir enerjinin ( Kundalini) uyandırılması (Aydınlanma) deneyimiyle başlayan bir yoga türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Çi</span>

Çi ; geleneksel Çin düşünce akımlarının ve tıbbının temel kavramlarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Güneş enerjisi</span> Güneşten gelen, çeşitli teknolojilerde kullanılan parlak ışık ve ısı

Güneş enerjisi, kaynağı Güneş olan ısı ve parlak ışıktır. Güneş'in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışınım enerjisidir. Güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi füzyon sürecinden kaynaklanır. Güneş'in yüzeyinde güneş radyasyonunun yoğunluğu yaklaşık 6,33 x 107 W/m2dir. Dünya atmosferinin dışında Güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 (Watt/m2) değerindedir; ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin Dünya'ya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, Güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, Güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir birincil enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Potansiyel enerji</span> skaler büyüklük

Potansiyel enerji, cisimlerin bir alanda bulundukları fiziksel durumlardan ötürü depoladığı kabul edilen enerjidir. Örneğin yükseğe kaldırılan bir cisim, barajlarda biriken su, sıkıştırılan veya gerilen yay potansiyel enerji depolar. Potansiyel enerji mevcut alandaki konuma veya cisimdeki değişikliğe bağlıdır. EP ya da U ile gösterilir. Birimi diğer enerjiler gibi Joule'dür. (J)

<span class="mw-page-title-main">Işınım enerjisi</span>

Işınım enerjisi, elektromıknatıssal dalgaların enerjisidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de rüzgâr gücü</span>

Türkiye'de rüzgâr gücü, 2005 yılında devreye giren YEK ile hızlı bir gelişime girmiştir. Devletin, 2035 yılına kadar 30 GW (gigawatt) kurulu rüzgâr gücü kapasitesine ulaşma hedefi vardır.

Biyoenerji, enerji sağaltımı(terapisi), ruhsal şifa ya da enerji tıbbı olarak da bilinen bir tür tamamlayıcı tıp dalıdır. Doğaötesi olması nedeniyle sözdebilim sayılmasına karşın uygulayıcıları iyileştirici etkisinin olduğuna inanmaktadır. Savunucuları bedenin ayrı bölgelerine eller ile temas etme, okşama, ovalama, uzaktan el devinimleri ile olumlu etkiler yarattıklarını düşünmektedirler. Reiki, çigong, terapötik dokunma, uzaktan şifa, ruhsal şifa gibi ayrı adlarla da anılan pek çok biyoenerji yöntemi bulunmaktadır.

Orijinal Yoga Sistemi'nin kökleri evrenin başlangıcına dayanır. Evren ilk tezahür ettiğinde evrendeki ilk canlı varlık olan Brahma tarafından Orijinal Yoga Sistemi bilgileri de aktarılmıştır. Yoga hem bir mükemmel sağlık sistemi hem de evrende var olan maddi yaşam illüzyonundan kutulma rehberi olarak insanlığa aktarılmıştır. Yoga Sanskritçe "Yuj" kökünden gelmektedir ve bütünleşmek, kontrol, birleşmek anlamlarına gelmektedir. Veda metinlerinde Orijinal Yoga Sistemi 'Maha Yoga' olarak adlandırılmıştır. 'Maha Yoga' 'en üstün Yoga' anlamına gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Mekanik enerji</span>

Fizikte mekanik enerji, mekanik bir sistemin bileşenlerinde yer alan potansiyel ve kinetik enerjinin toplamı olarak ifade edilir. Bu enerji cismin hareketi ve konumu ile ilişkilidir. İdeal bir ortamda eğer bir cisim, yalnızca yer çekimi kuvveti gibi konservatif bir kuvvete tabi ise enerjinin korunumu yasası mekanik enerjinin sabit olduğunu söyler. Bir cisim konservatif net kuvvetin tersi yönünde hareket ederse potansiyel enerji artacak ve eğer sürati de değiştiyse kinetik enerjisi de değişecektir. Tüm gerçek sistemlerde sürtünme kuvveti gibi konservatif olmayan kuvvetler bulunacaktır, fakat bu değerler çoğu zaman ihmal edilebilir ve mekanik enerjinin yine de sabit olduğu söylenebilir. Esnek çarpışmalarda mekanik enerji korunurken esnek olmayan çarpışmalarda bir kısmı ısıya dönüşür. Kayıp mekanik enerji ile sıcaklıktaki artış arasındaki ilişkiyi James Prescott Joule keşfetmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Okyanus enerjisi</span>

Okyanus enerjisi, denizlerde oluşan dalgalardan, gelgit olaylarından veya deniz rüzgarlarından faydalanarak üretilen enerjidir.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üretimi</span>

Elektrik üretimi, elektrik ve diğer kaynaklardan birincil enerji üretme sürecidir. Elektrik üretiminin temel ilkeleri İngiliz bilim insanı Michael Faraday tarafından 1820'lerde ve 1830'ların başında keşfedildi. Onun temel yöntemi bugün hâlâ kullanılmaktadır: Elektrik, bakır gibi iletken bir telin manyetik bir alan içinde hareket ettirilmesi ile üretilir. Elektrik jeneratörü, bir mıknatıs içinde dönen sarılı iletken tellerin bulunduğu ve bu tellerin mıknatıs içinde dönmesiyle elektrik akımı üreten bir makinedir. Evlerimizde, işyerlerimizde, endüstride gereksinim duyduğumuz büyük miktardaki elektrik enerjisini elde etmek için, elektrik jeneratörlerini döndürecek büyük güç santrallarına ihtiyaç duyarız. Çoğu güç santrali, jeneratörü döndürmek için ısı üretiminde bulunurlar. Fosil yakıtlı santrallar ısı üretimi için doğal gaz, kömür ve petrol yakarlar. Nükleer santrallar da uranyum yakıtını parçalayarak ısı üretirler. Ancak bütün bu değişik tip santrallar ürettikleri ısıyı, suyu buhar haline dönüştürmek için kullanırlar. Oluşan buhar ise elektrik jeneratörüne bağlı olan türbine verilir. Su buharı, türbin şaftı üzerinde bulunan binlerce kanatçık üzerinden geçerken daha önce üretilen ısıdan almış olduğu enerjiyi kullanarak, türbin şaftını döndürür. İşte bu dönme, jeneratörün elektrik üretmek için gereksinim duyduğu mekanik harekettir. Jeneratörde oluşan elektrik ise iletim hatları denilen iletken teller ile kullanılacağı yere gönderilir. Türbinden çıkan, enerjisi diğer bir deyişle basınç ve sıcaklığı azalmış buhar ise yoğunlaştırıcı (kondenser) denilen bölümde soğutulup su haline dönüştürüldükten sonra, tekrar kullanılmak üzere santralın ısı üretilen bölümüne geri gönderilir. Yoğunlaştırıcıda soğutma işini sağlayabilmek için deniz, göl veya ırmaklarda bulunan su kullanılır. Su kaynaklarından uzak bölgelerde ise santralın hemen yanında bulunan ve uzaktan bakıldığı zaman geniş dev bacalara benzeyen soğutma kuleleri kullanılır. Bu kulelerin üzerinde görülen beyaz duman ise su buharıdır.

Türkiye'de hidroelektrik enerjisi, birincil enerji üretiminin %14'ünü, toplam tüketiminin %3,9'unu karşılamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Durgun kütle</span>

Değişmez kütle, durgun kütle, gerçek kütle, tam kütle ya da sınır sistemleri durumunda basitce kütle, bir objenin veya Lorentz dönüşümlerine göre tüm referans çerçevelerinde aynı olan objelerin sisteminin toplam enerji ve momentum karakteridir. Eğer momentum çerçevesinin bir merkezi sistemde oluşuyorsa, sistemin değişmez kütlesi toplam enerjinin ışık hızının karesine bölümüyle bulunur. Diğer referans çerçevelerinde, sistemin enerjisi artar yalnız sistemin momentumu bundan çıkarılmıştır, yani değişmez kütle aynı kalır.

<span class="mw-page-title-main">Manipura</span>

Manipura, Vedik geleneğe göre üçüncü birincil çakradır.