Zatürre, pnömoni ya da batar, akciğerde görülen yangılardır. Klasik pnömonilerde, akciğerlerin hava geçitlerindeki son bölüm ve hava kesecikleri (alveoller) etkilenir. İnterstisiyel pnömonilerde, hava kesecikleri (alveoller) arasındaki bölmeler yoğunlukla etkilenen alanlardır. Akciğerler günde 10.000 litre havayı süzer. Kan dolaşımına oksijen taşıyan solunum havasıyla birlikte çok sayıda katı ve sıvı partikül ile zararlı gazlar da akciğerlere ulaşır. Solunum havası içindeki zararlı etkilere verilen tepkilerin büyük bölümü canlı etkenlerden kökenli infeksiyon hastalıklarıdır. Toksik gazların ve sıvıların büyük bölümü “kimyasal pnömoniler” olarak nitelenir.
Süt, dişi memelilerin yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek olan beyaz bir sıvıdır. Ayrıca bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz suya ve erkek balığın tohumuna da süt denir.
Kürtaj ya da kazıma, hamilelikte rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahale ile alınması. Bunun yanı sıra rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmesi de kürtaj olarak adlandırılır. Türkçeye 1930'larda Fransızca curetage sözcüğünden geçmiştir.
Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.
Biyolojik olarak baba, anneye sperm vererek bir çocuğun dünyaya gelmesinde rol alan erkek. Genlerin yarısı babadan gelir. Bununla birlikte "baba" tanımı sosyolojiden hukuka, farklı alanlarda farklı şekillerde açıklanır.
Finans, para, döviz ve sermaye varlıklarının incelenmesi ve disiplinidir. Mal ve hizmetlerin üretimi, dağıtımı ve tüketiminin incelenmesi olan ekonomi ile ilgilidir ancak ondan farklıdır. Kapsama dayalı olarak Finansal sistemlerde finansal faaliyetlere ilişkin disiplin, kişisel, kurumsal ve kamu finansmanı olarak ayrılabilir.
Yatırım, belirli bir kaynağın ya da değerin, gelir sağlamak amacıyla kalıcı bir biçimde kullanılmasıdır. Tüketim kavramından temel farkı, kullanılan kaynak ya da değerin işlem sonunda tükenmemesidir. Yatırım harcamasının sonucunda ortaya çıkan yatırım, orta ve uzun dönemde getiri sağlamaya devam eder.
İntihar veya özkıyım, bir bireyin, neticesinin ölüm olacağının bilincinde olarak, kendisinin ölümüne yol açacak bir eylem yapmasıdır. Risk faktörleri arasında; majör depresif bozukluk, akıl hastalıkları, bipolar bozukluk, şizofreni, kişilik bozuklukları gibi akıl hastalıkları, alkolizm ve madde bağımlılığı bulunmaktadır. Bireyin kendisine yönelik bir saldırganlık hâli olan intihar davranışı, birçok şiddet davranışının aksine her yaştan kişiyi etkilemekte olup, bireyin bilerek ve isteyerek kendi hayatına son vermesi olarak da tanımlanabilir.
Sezaryen, doğumun doğal olmadığı durumlarda karın ve rahmin kesilerek bebeğin alındığı cerrahi bir işlemdir. Çok nadir durumlarda bu yöntemle rahimdeki ölü fetusun da alındığı olur. İlk modern sezaryen 1881 yılında Alman jinekolog Ferdinand Adolf Kehrer tarafından gerçekleştirilmiştir.
Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.
Türcülük, kısaca, canlı bireylere sadece ait oldukları türden ötürü farklı değer atfedilmesidir. Oxford Sözlüğü türcülüğü “insan türünün üstünlüğü varsayımına dayanarak belli hayvan türlerinin sömürülmesi ya da ayrımcılığa uğratılması” şeklinde tanımlamaktadır. Genelde insan şovenizmi olarak kendini gösteren bu yaklaşım içinde yaşadığımız 'uygar' insan toplumunun ruhuna nüfuz etmiş bir olgudur. Türcülük terimi genelde hayvan hakları savunucuları tarafından insan merkezli modern toplumu eleştirmek amacıyla kullanılır. İlk olarak 1970 yılında Richard D. Ryder tarafından ırkçılık kavramına benzetirilerek kullanılmıştır. Peter Singer, ünlü "Hayvan Özgürleşmesi" adlı kitabında bu önyargıyı ortaya koymaya çalışır.
İnme, beyne giden zayıf kan akışının hücre ölümüne neden olduğu tıbbi bir durumdur. İnmenin iki ana türü vardır: kan akışının yetersizliğinden kaynaklanan iskemik ve kanamadan kaynaklanan hemorajik. Her ikisi de beynin bazı bölümlerinin düzgün çalışmamasına neden olur.
Risk veya riziko, bir olayın gerçekleşme olasılığı ve olaydan etkilenme olanağı. Değerler, fiziksel sağlık, toplumsal statü, duygusal durum ya da görülemeyen belirli bir eylem, aksiyon ya da eylemsizlik sonucu risk alındığında kazanılabilir ya da kaybedilebilir. Risk aynı zamanda belirsizlikle kasıtlı etkileşim olarak da tanımlanabilir. Belirsizlik olası, tahmin edilemeyen, ölçülemeyen ve kontrol edilemeyen sonuç olup; risk bu sonuca rağmen karar almanın bir neticesidir.
Alev Kapanı, 1991 yılı ABD yapımı dramatik gerilim filmidir. Özgün adı Backdraft dır. Senaryosunu Gregory Widen'ın yazdığı filmi Ron Howard yönetmiş, başlıca rollerinde Kurt Russell, William Baldwin, Robert De Niro, Donald Sutherland, Jennifer Jason Leigh, Scott Glenn ve Rebecca De Mornay oynamışlardır. Filmin görüntü yönetmenliğini Mikael Salomon yapmıştır. Müzikleri ise Hans Zimmer'e aittir. Film 3 dalda Oscar'a aday gösterilmişti. Chicagolu itfaiyecilerin azılı bir kundakçıyı ortaya çıkarma çabaları anlatılmaktadır.
İş sağlığı ve güvenliği, insanların iş yerinde güvenliği, sağlığı ve refahı ile ilgilenen multidisipliner bir alandır. Bir iş sağlığı ve güvenliği programının hedefi, güvenli ve sağlıklı bir iş ortamının oluşturulmasıdır. İSG aynı zamanda iş ortamından etkilenebilecek tüm genel halkı da korur. Küresel olarak, her on beş saniyede bir ölüme tekabül edecek şekilde, yılda 2,78 milyondan fazla insan işyeri kaynaklı kazalar veya hastalıklar sonucunda hayatını kaybetmektedir. İşle ilgili olarak yılda 374 milyon ölümcül olmayan yaralanma meydana gelmektedir. Mesleki yaralanma ve ölümlerin ekonomik yükünün her yıl küresel gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde dördü olduğu tahmin edilmektedir. Ortak hukukunun geçerli olduğu ülkelerde, işverenler çalışanlarının güvenliğine makul ölçüde özen gösterme konusunda teamül hukuku yükümlülüğüne sahiptir. Ayrıca, kanunlar başka genel görevler yükleyebilir, özel görevler getirebilir ve iş güvenliği konularını düzenleme yetkisine sahip hükûmet organları tesis edebilir. Söz konusu hususların ayrıntıları yargıdan yargıya değişiklik göstermektedir.
Otosansür, açık bir baskı olmadan, başkalarının hassasiyetlerine saygı göstererek, herhangi bir makamın ve yetkili kurumun engellemesi olmadığı halde, kişinin kendi çalışmalarını sansürleme veya sınıflandırması eylemidir.
Reye sendromu, genellikle influenza (grip) veya suçiçeği gibi bir viral enfeksiyondan sonra özellikle aspirin alınmasıyla ortaya çıkar. Son yıllarda çocuklara ateş düşürücü olarak aspirin verilmemesi, doktorların bu konuda aileleri bilinçlendirmesi sonucu sıklığı giderek azalmıştır. Çoğu kez enfeksiyonun iyileşme döneminde aniden bulantı-kusma ve döküntülerle başlar, ancak aspirin alınmadan da ortaya çıkabilen vakalar vardır. Tam sebebi bilinmese de hücrelerin enerji santrali gibi çalışan mitokondrinin metabolik fonksiyonlarında bir bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok organ etkilenmekle birlikte, karaciğer ve beyin en çok etkilenen organlardır. Karaciğerde genellikle yağlanma olur, ancak sarılık gibi karaciğer hastalığı belirtileri olmaz. Beyinde ciddi ödeme bağlı olarak şuur kaybıyla giden ağır bir ensefalopati tablosu görülür. Kalp, böbrek ve pankreasta da daha az seviyede yağlanma görülebilir. Erken tanı hayat kurtarıcıdır, şüphe olduğu anda, erkenden şuur kapanmadan önce yoğun bakım ünitesine alınmalı ve sıklıkla görülen kan şekeri düşüklüğüyle (hipoglisemi) ve beyin ödemiyle mücadele edilmelidir.
Epilepside beklenmedik ani ölüm : Epilepsi hastalığının ölümcül bir komplikasyonudur. Herhangi bir travma, boğulma, zehirlenme ve yapısal bozukluk olmaksızın gerçekleşmekle birlikte önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ortaya çıkmaktadır.
Gıda teknolojisi, gıda ürünlerinin üretimi, muhafazası, kalite kontrolü, araştırılması ve geliştirilmesi ile ilgilenen bir gıda bilimi dalıdır. Gıda teknolojisine yönelik erken bilimsel araştırmalar, gıdaların korunmasına yönelik olmuştur. Nicolas Appert'in 1810'da konserve sürecini geliştirmesi belirleyici bir olay olmuştur. Appert, bulduğu bu konserve sürecinin konserve olduğunu ve işleminin hangi prensipte çalıştığını bilmemektedir. Ancak bulunan bu konservenin gıda muhafaza teknikleri üzerinde büyük bir etkisi olmuştur. Louis Pasteur'ün şarabın bozulması üzerine araştırma yapmış ve 1864'te bozulmanın nasıl önleneceğine ilişkin açıklaması yapmıştır. Ancak bu bilimsel bilgiyi gıda işlemeye uygulamak için erken bir girişim olmuştur. Pasteur, şarap bozulmasına ilişkin araştırmaların yanı sıra alkol, sirke, şarap ve bira üretimi, sütün ekşimesi gibi konuları da araştırmıştır. Gıda bozulmalarını ve hastalık üreten organizmaları yok etmek için süt ve süt ürünlerini ısıtma işlemi olan pastörizasyonu geliştirmiştir. Pasteur, gıda teknolojisi konusundaki araştırmalarında bakteriyoloji ve modern koruyucu tıbbın öncüsü olmuştur.
Ani bebek ölümü sendromu (ABÖS), bir yaşından küçük bir çocuğun açıklanamayan ani ölümüdür. Teşhis, kapsamlı bir otopsi ve ayrıntılı bir olay yeri incelemesinden sonra bile ölümün açıklanamamış olmasını gerektirir. ABÖS genellikle uyku sırasında meydana gelir. Tipik olarak ölüm gece yarısı ile sabah 9.00 saatleri arasında gerçekleşir. Genellikle gürültü veya boğuşma izi yoktur. ABÖS, Batı ülkelerinde bebek ölümlerinin önde gelen nedeni olmaya devam etmekte ve tüm doğum sonrası ölümlerin yarısına sebep olmaktadır.