İçeriğe atla

Kumartepe

Düz yerleşme
Adı:Kumartepe
il:Şanlıurfa
İlçe:Bozova
Köy:İğdeli
Türü:Düz yerleşme
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi:Kazı

Kumartepe, Şanlıurfa il merkezinin 1,5 km kuzeybatısında, Bozova İlçesi'nin kuzeydoğusunda, İğdeli Köyü'nün kuzeyinde yer alan bir düz yerleşmedir. Günümüzde Atatürk Baraj Gölü altında kalmıştır. Barajın yapımından önce Fırat'ın güney kıyısında, İncesu Vadisi ile Fırat Vadisi'nin birleştiği yerdeydi.[1]

Kazılar

Yerleşme Kurban Höyük kazıları sırasında çevrede yapılan yüzey çalışmalarında 1982 yılında T. J. Wilkinson tarafından saptanmıştır. Bu çalışmada Neolitik Çağ'a tarihlenebilecek buluntular ele geçmiştir. Bu yüzey çalışmalarında ele geçen buluntuların yayılışına dayanılarak düz yerleşmenin 350 x 200 metrelik bir alana yayıldığı ve kültür dolgusu kalınlığının 2,5 metreyi bulduğu, 4,8 hektarlık bir alanı kapsadığı söylenmektedir. Kazı çalışmaları bir sonraki sene, 1983 yılında Hollanda Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü, Chicago Üniversitesi Doğu Bilimleri Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesi ortak çalışması olarak Hayaz Höyük kazı ekibi tarafından, J. Roodenberg başkanlığında başlatılmıştır. Bu kazı çalışmaları yedi sondaj olarak yapılmıştır.[1]

Tabakalanma

Kazılarda yerleşmenin iki evreli olduğu sonucuna varılmıştır. Üstteki evre 1-1,5 metre kalınlıktaki dolguda az sayıda çakmak taşı malzeme ile yine az sayıda çanak çömlek parçası ele geçmiştir. Bu evrenin 50–80 cm.lik üst kısmında Neolitik Çağ sonrası çanak çömlek parçaları ve çakmak taşı buluntu vardır. Alttaki evre ise yerleşme kalıntıları vermektedir.[1]

Buluntular

Üst evrede mimari bir kalıntıya ulaşılamamıştır. Alt evre ise Neolitik Çağ topluluğunun barınakları konusunda ancak bir fikir vermektedir. Bazılarının kırılarak yerleştirilmesiyle çay taşlarından yapılmış tabanlar, kireçtaşından bir temel duvarı, kerpiç döküntüleri, ocak kalıntısı ve sıvalı taban kalıntıları vardır.[1]

Neolitik Çağ'a tarihlenen çanak çömlek buluntuları iki mal grubu içinde değerlendirilmiştir. Bir mal grubu el yapımı, saman ya da kaba mineral katkılı, devetüyü yüzey renkli kaba mal, diğer mal grubu ise mineral katkılı, iyi pişirilmiş, el yapımı, gri-devetüyü yüzey renginde ince maldır. Her iki mal grubunda da açkılı örnekler olmakla birlikte ince malda daha sık görülür. Bu iki ana mal grubu dışında kırmızı astarlı, kum katkılı mal ile yalın açkısız, çok ince hamurlu mallardan az sayıda parça ele geçmiştir.[1]

Hemen hemen tüm çanak çömlek buluntularında biçimler aynıdır. İp delikli çıkıntılı ağızlı, yatay ve dikey kulplu çömlekler, dışa dönük ağızlı kaseler ve tabaklar görülmektedir.[1]

Yontmataş endüstrisi genellikle çakmak taşına dayanmaktadır. Obsidiyen kullanımı % 2'dir. Tüm yontmataş buluntularının % 15'i alet, geri kalanları ise artıklardır. Eşit sayıda yonga ve dilgi ele geçmiştir. Sırtları yassı düzeltili Neolitik Çağ ok ve mızrak uçları, kalemler, yonga kazıyıcılar, az sayıda orak dilgiler, deliciler, genişleticiler diğer sık görülen aletlerdir. Bu arada boncuk yapımında kullanılan binlerce minik delici ele geçmiştir.[1]

Sürtmetaş buluntuları arasında kireçtaşından yapılma, kalın cidarlı, basit biçimli kaseler vardır. Öğütme taşları, yassı baltalar, yerleşmenin mevsimlik olmadığı yönünde bir gösterge olarak kabul edilmektedir.[1]

İlginç bir buluntu da 5,5 cm. boyunda, kireçtaşından yapılmış küçük bir insan yontusudur.[1]

Değerlendirme ve tarihlendirme

Kazı başkanı Roodenberg, üstteki mimari kalıntı vermeyen tabakayı Şaşkan Büyüktepe ve Şaşkan Küçüktepe höyükleriyle ilişkilendirmektedir.[1] Günümüzde Atatürk Baraj Gölü altında kalan bu höyüklerde 1977 yılında Mehmet Özdoğan tarafından yüzey araştırmaları yapılmış ve Kalkolitik Çağ, Erken Tunç Çağı, Demir Çağı, Helenistik Dönem, Roma Dönemi ve Bizans Dönemi buluntuları toplanmış ve değerlendirilmiştir.[2][3] Altta ana toprağa kadar olan tabakanın ise çanak çömlek buluntularından hareketle Amik Ovası A ve B evreleri, Şehzade Höyük, Mersin Yumuktepe Neolitik Çağ tabakası ile çağdaş olduğu belirtilmektedir. Yerleşmeden alınan örnekler üzerinde yapılan radyokarbon tarihleme yöntemi sonuçları günümüzden 7.930 ± 80 tarihini vermektedir. Buna göre Kumartepe'nin alt tabakası MÖ 6. binyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir.[1]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j k "TAY –- Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2012. 
  2. ^ TAY – Şaşkan Küçüktepe
  3. ^ TAY – Şaşkan Büyüktepe

İlgili Araştırma Makaleleri

Hayaz Höyük, Adıyaman ilinin Samsat ilçesine bağlı Hayaz köyü yakınında bulunan arkeolojik bir yerleşmedir. Samsat ilçesinin 17 km. güneyinde bulunan köy ve höyük daha sonra Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmıştır. Göl oluşmadan önce Fırat ile onun bir kolu olan Kalburcu Çayı'nın birleştiği noktada bulunmakta idi.

Salat Cami Yanı, Diyarbakır İli, Bismil İlçesi'nin yaklaşık 20 km. doğusunda, Dicle'nin bir kolu olan Salat Çayı kıyısında yer alan bir höyüktür. Höyükteki Neolitik yerleşim alanı 220 x 130 metrelik bir alana yayılmıştır. Kazı çalışmaları başlamadan önce höyükten sürekli olarak toprak alınması ve yapılaşma sonucunda tepenin büyük bir kısmı ortadan silinmişti.

Çayboyu Höyüğü, Keban Barajı yapılmadan önce Elazığ İli, Muratcık Köyü'nün 750 metre doğusunda yer alan bir höyüktü. Tepe, 100 x 80 metre boyutlarında olup 3 metre yüksekliktedir. Ancak erozyon, sulama kanalları ve tepenin doğusundan akan derenin yol açtığı tahribat nedeniyle gerçek büyüklüğü vermemektedir.

Musular, Aksaray İli, Aksaray İlçesi, Kızılkaya Köyü'nün yaklaşık 1 km. güneyinde, Musular Mekii'nde yer alan bir düz yerleşmedir. Hasan Dağı ve Melendiz Dağı'nın kuzeyine düşen volkanik bir arazide Ihlara Vadisi'nin verimli ovasında, Melendiz Çayı'nın batı kıyısındadır. Aşıklı Höyük'ün 300-400 metre batısında yer almaktadır.

Levzin Höyük, Adıyaman il merkezinin güneybatısında, Besni İlçesi'nin 25 km. güneyinde, Yoldüzü Köyü'nün 1,4 km. güneyinde yer alan bir höyüktür. Çakırhöyük (Keysun) Ovası'ndaki höyük yaklaşık 5-6 metre yükseklikte olup 15 dönümlük bir alanı kaplamaktadır.

Erbaba Höyüğü, Konya İl merkezinin batısında, Beyşehir İlçesi'nin 10 km. kuzey-kuzeybatısında, Gölkaşı Köyü'nün 2,5 km. kuzeydoğusuna yer alan günümüzden yaklaşık 7500 yıl öncesine tarihlenen Neolitik Çağ höyüğüdür. Beyşehir Gölü'nün 1,5 km. doğusunda deniz seviyesinden 1105 m yüksekliğindeki doğal bir doğal bir tepe üzerindeki höyük 80 metre çapındadır. Höyüğün, köylülerce değişik kesimlerinden toprak çekilerek kısmen tahrip olduğu belirtilmektedir.

Helvacı Höyücek Höyüğü, İzmir il merkezinin kuzeybatısında, Menemen İlçesinin kuzey-kuzeybatısında, Helvacı Köyü'nün 4 km. batı-güneybatısında yer alan bir höyüktür. Çevrede Höyücek ya da Üyücek adıyla bilinmekte olup, aynı addaki yerleşmelerden ayırabilmek için bu ad verilmiştir. Bununla birlikte bazı yayınlarda Höyücek, bazı yayınlarda da Helvacı olarak geçmektedir. Aşağı Gediz Ovası'nın batı kesiminde küçük bir tepe görünümündedir. Günümüzde denizden 18 km. içerdeki yerleşmenin iskan edildiği tarihlerde Gediz Nehri'ne daha yakın ve muhtemelen deniz kenarında olduğu düşünülmektedir. Kaçak kazılar ve yol yapımıyla kısmen tahrip olmuş durumdadır.

Gelinciktepe, Malatya il merkezinin kuzeydoğusunda, Orduzu Beldesi'nin ve Arslantepe Höyüğü'nün 2 km. kuzeydoğusundaki kayalı üzerinde yer alan bir tepe üstü yerleşmedir. Kayalık yükseltinin özellikle güneybatı yamacındaki kaya oyukları yerleşme yeri olarak kullanılmıştır. Erozyonla ortaya çıkan büyük kaya blokları bu tür oyuklar ve kaya sığınakları yaratmıştır. Ayrıca savunma kolaylıkları da sağlamaktadır.

Uğurlu / Zeytinli, Çanakkale İli'ne bağlı Gökçeada'nın batı tarafında, Uğurlu Köyü'nün 900 metre doğu-kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Uğurlu Limanı'ndan yaklaşık olarak 1.400 metre, Ada'nın merkezine 23–24 km. uzaklıktadır. Bölge yerel olarak Zeytinli Mevkii olarak bilinmektedir. Yerleşme İsa Tepe'sinin doğu yamacında, bir yamaç yerleşmesi görünümündedir. Çanak çömlek buluntularına bakılarak 300 x 100 metrelik bir alana yayılmış olduğu söylenmektedir. Neolitik Çağ'a tarihlenen çanak çömlek buluntuları ise 100 x 100 metrelik bir alanda görülmektedir. Uğurlu / Zeytinli, şimdilik Doğu Ege Adaları'daki en eski yerleşmedir. Neolitikleşmenin Avrupa'ya aktarımından çok önemli bir konum göstermektedir. En erken yerleşimin Anadolu'dan gelen göçle MÖ 6.500 yıllarında başladığı anlaşılmaktadır. Bu yerleşim MÖ 5.000 dolaylarında Anadolu'dan bağımsız şekilde gelişen bir kültür olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sürük Mevkii, Adıyaman il merkezinin güneyinde, eski Samsat İlçesi'nin kuzeydoğusunda yer alan bir höyüktür. Yerleşme günümüzde Atatürk Barajı suları altında kalmıştır. Buluntu dağılımına göre 130 x 90 metre boyutlarındadır. Gritille'ye 2 km. mesafededir.

Girik Tepe, Adıyaman il merkezinin güneyinde, Karababa Dağı'nın kuzeybatısında, Bebek Köyü'nün 3,3 km. güneybatısına düşen bir höyüktür. Fırat Vadisi'ne uzanan dar bir vadinin kuzey kesiminde yer almaktadır.

Orman Fidanlığı, Eskişehir il merkezinin 5–6 km. güneybatısında, Eskişehir Belediyesi'nin Orman Fidanlığı içinde yer alan bir düz yerleşmedir. Yerleşme Yukarı Porsuk Çayı Vadisi'ni kuzey tarafından çeviren ve Karabayırlar olarak bilinen tepelerin vadiye bakan yamacındadır. Yukarı Porsuk Vadisi'yle Eskişehir Ovası'nın birleştiği yerdedir.

İkiz Höyük, Malatya il merkezinin 25 km. kuzeydoğusunda, Battalgazi İlçesi'nin doğu – kuzeydoğusunda, Kuluşağı Köyü'nün 500 metre kuzeybatısında yer alan bir höyüktür. Yerleşme, Karakaya Barajı Gölü sularının yüksek olduğu mevsimde sular altında kalır. Suların alçak olduğu mevsimde ise göle doğru uzanan bir sırt olarak görülmektedir. Dolayısıyla zaman içinde tamamen tahrip olmuştur. Höyük, birbirine bir boyunla bağlanan kuzeyde ve güneyde iki yükseltiden oluşur. İkiz Höyük olarak adlandırılması bundandır.

Akmakca, Kütahya il merkezinin güneybatısında, 1970 depreminden sonra terk edilmiş olan Dayınlar Köyü'nün aşağı yamacında yer alan bir düz yerleşmedir. Yerel adı Akmakca Mevkii olmasından dolayı bu ad verilmiştir. Yerleşmenin 100 metre çapında bir alana yayılmış olduğu belirtilmektedir.

Fındık Kayabaşı, Kütahya il merkezinin kuzeydoğusunda, Sabuncupınar İlçesi'ne bağlı Fındıkköy Köyü'nün 3 km kadar kuzeydoğusunda yer alan bir düz yerleşmedir. Kütahya – Eskişehir demiryolunun 500 metre güneyindedir. Yerleşme, kayalık bir yükseltinin kuzey yamacı üstündedir. Günümüzde oldukça eğimlidir. Ancak yerleşme gördüğü dönemde teraslama yapılarak düzeltilmiş olduğu düşünülmektedir.

İncirlitepe Düz Yerleşmesi, Isparta il merkezinin kuzeybatısında, Gönen İlçesi'nin güneybatısında, Gümüşgün Köyü'nde yer alan bir düz yerleşmedir. Burdur Gölü'nün kuzey ucuna doğru, İncirlikaya'nın ovaya bakan güney terası üzerindedir. Yüzey buluntularına bakılarak yerleşmenin 100 x 30 metrelik bir alana yayılmış olduğu düşünülmektedir. Ovada, Gümüşgün Köyü ile Gölbaşı Köyleri arasındaki İncirlipınar Höyüğü ile karıştırılmaması için İncirli 1 adıyla da bilinmektedir. Yerleşme, günümüzde ova seviyesinden 7 metre yüksekliktedir.

Kumluktepe Höyüğü, Kayseri il merkezinin güneybatısında, İncesu İlçe merkezinin 1,5 km. kuzeydoğusunda, Kayseri – Niğde demiryolunun güneyinde, İncesu tren istasyonunun 250 metre güneyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, yaklaşık 150 metre çapında ve 5 metre yüksekliktedir. Yerleşme bazı yayınlarda İncesu Höyüğü ve Kumtepe Höyüğü olarak geçmektedir.

Kanlıtaş Höyük, Eskişehir il merkezinin kuzeyinde, Aşağıkuzfındık Köyü'nün 1 km. doğusunda, "Kanlıtaş Mevkii" olarak bilinen yörede yer alan bir höyüktür. Yerleşme, vadinin ortasındaki kayalık bir yükseltinin kuzey yamacındadır. Tepe, 30 metre çapında olup 4 - 7 metre yüksekliktedir.

Kanal Höyük, Konya il merkezinin güneybatısında, Seydişehir İlçesi'nin 7,5 km. doğusunda, Bağra Köyü'nün batısında yer alan bir höyüktür. Arkeoloji yayınında Kanal Höyük olarak yer almaktadır. Yerel adları Höyük; Bağlası Höyük; Höyük Bağları'dır. Beyşehir Kanalı Çayı'nın getirdiği kalın bir alüvyon dolguyla kaplı Beyşehir Ovası'nın kabaca tam ortasındadır.

Yazır Höyük, Eskişehir il merkezinin güneydoğusunda, Günyüzü İlçesi'nin batısında, Dutlu Köyü'nün doğusunda yer alan bir höyüktür. Höyüğün bulunduğu mevkii Örenbağları olarak bilinmektedir. Yerleşme, yakından geçen Yazır Deresi'nden 20 metre yükseklikte doğal bir yükselti üzerindedir. Çanak çömlek dağılımına göre yerleşme alanı çapı 95 metrelik bir alandır. Ankara – Sivrihisar karayolunun 6 km. güneyindedir.