İçeriğe atla

Kuleşov Etkisi

Kuleşov etkisi (Rusça. Эффект Кулешова; İng. Kuleshov Effect), Sovyet film yapımcısı Lev Kuleşov tarafından 1910'lu yıllarda keşfedilen bir olgudur. İzleyicinin, birbirini takip eden iki çekimlik bir sekanstan, tek bir çekime oranla daha fazla anlam çıkardığını kanıtlayan zihinsel bir fenomene işaret eder.

Özellikleri

Son planı değiştirilmiş bir Kuleşov sekansı örneği

Kuleşov, Çarlık döneminin ikon aktörlerinden Ivan Mosjoukine'in yüzünün ifadesiz bir çekimini, bir tabak çorba, tabuttaki bir kız ve divanda uzanan bir kadın gibi farklı çekimlerle montajlayarak bir kısa film üretti. Filmi gören izleyiciler her seferinde Mosjoukine'in yüzündeki ifadenin değiştiğini düşündüler. Mosjoukine'in, çorba tabağına bakarken acıktığını, tabuttaki kıza bakarken yas tuttuğunu, divanda uzanan kadına bakarken ise şehvet duyduğunu iddia ettiler. Oysa Kuleşov her montajda, Mosjoukine'in aynı ifadesiz yüz çekimini kullanmıştı.

Sonradan Kuleşov ile birlikte bu deneyin ortak yaratıcısı olduğunu iddia eden Vsevolod Pudovkin 1929'da, seyircinin tepkisini şöyle tarif etmişti: "(Mosjoukine'in) oyunculuk yeteneğini yere göğe koyamadılar... Bırakılmış çorbaya bakarkenki düşünceli halinden etkilendiler, ölü çocuğa bakarken duyduğu derin hüzünden duygulandılar ve kadına bakarkenki şehvetinin altını çizdiler. Halbuki biz her üç montajda da aynı yüz ifadesini kullanmıştık." [1]

Deneyin sonunda, izleyicilerin bir imge dizisine, kendi duygusal tepkilerini kattıkları ve hatta üzerlerinde oluşan etkiyi aktörün yeteneğine bağladıkları ortaya çıkıyordu. Kuleşov, bu deneyden film montajının faydasını ve etkisini anlatmak için yararlandı. Bu keşfin bağımsız bir sanat biçimi olarak sinemanın temeli olması gerektiğine inanıyordu.[2] Sinema, parçalardan ve gerçekte birbirinden çok farklı olan bu parçaların birbirine bağlanmasından oluşur. Bu nedenle, Kuleşov'a göre, filmdeki görüntülerin içeriği değil, bunların bileşimi önemlidir.

Kuleşov, hayatının son yıllarında verdiği bir röportajda, Kuleşov Etkisinin keşfedişini, kişisel bir başarı olarak tarif etmektense, alçakgönüllülükle, Jacques Monod'un Rastlantı ve Zorunluluk teorisine atıf yaparak açıklar: "Evet, bir rastlantı sonucu ortaya çıktı. Ama aynı zamanda bu bir zorunluluktu. Çünkü sinemanın artık dört başı mamur bir sanat formu olarak ortaya çıkmasının zamanı gelmişti. Talihin bir cilvesi, bana kısmet oldu."[3]

Sinemaya Etkisi

Kuleşov etkisi, modern film yapımcıları arasında iyi bilinmektedir. Alfred Hitchcock, François Truffaut ile yaptığı nehir söyleşide, aktör James Stewart'ı örnek vererek Kuleşov etkisine değinmiştir.[4][5][6]

Hitchcock, CBC'deki Telescope programında yer alan ünlü "Mutluluğun Tanımı" söyleşisinde de, Fletcher Markle'a, birçok montaj biçimini ayrıntılı olarak açıklar.[7] “Saf montaj” adını verdiği son biçimi, Kuleşov etkisini kullanarak anlatır. İlk örnekte Hitchcock gözlerini kısar ve izleyiciye bebekli bir kadın gösterilir. Kamera daha sonra, bu kez gülümseyerek bakan Hitchcock'un yüzüne döner, kibar bir yaşlı adamla karşılaşırız. İkinci örnekte, bebekli kadın, bikinili bir kadınla değiştirilir. Bunun üzerine ortaya çıkan etkiyle ilgili olarak Hitchcock şöyle der: "Peki, şimdi ne oldu? Pislik bir ihtiyar!"

Kuleşov'un 1910'ların sonlarında ve 1920'lerin başında yaptığı montaj deneyleri Sovyet montaj sinemasının teorik temelini oluşturdu. 1920'lerin sonlarında ünlü yönetmenler Sergei Eisenstein, Vsevolod Pudovkin ve Dziga Vertov'un elinde doruğa ulaştı. O dönemin önemli filmleri arasında, Potemkin Zırhlısı, Ekim, Ana, Petersburg'un Sonu ve Kameralı Adam sayılabilir.

Araştırmalar

Kuleşov etkisi psikologlar tarafından ancak son yıllarda incelenebilmiştir. Prince ve Hensley (1992) orijinal deneyi yeniden yaptılar ancak iddia edilen etkiye ulaşamadılar. Çalışma 137 katılımcıyla gerçekleştirilmişti, ancak veri kirliliği yaratabilen denekler-arası desen metodu kullanılmıştı.[8] Mobbs et al. (2006) denek-içi bir fMRI testi yaptı ve negatif, pozitif veya nötr değerler elde etti. Nötr bir yüz ifadesi, hüzünlü bir ifadenin arkasından gösterildiğinde hüzünlü, mutlu bir yüzün arkasından gösterildiğinde mutlu bulunmuştu.[9] Daha yakın zamanlarda Barratt, Rédei, Innes-Ker ve Van De Weijer (2016), 24 film sekansı kullanarak 36 katılımcıyı beş duygusal (mutluluk, üzüntü, açlık, korku ve arzu) ve bir nötr koşulda teste tabi tuttular. Nötr ifadelerin uyarıcı materyalin niteliğine göre derecelendiğini göstererek Mobbs et al.'ın bulgularını doğrulamış oldular.[10]

Sonuç olarak, Kuleşov etkisini deneysel olarak test etmede başlangıçta sorunlarla karşılaşılmış olsa da, araştırmacılar artık bir yüzün gösterildiği bağlamın, yüzün nasıl algılandığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu konusunda hemfikirler.

Kuleşov etkisinin sesle harekete geçirilip geçirilemeyeceğini araştıran Baranowski ve Hecht, farklı yüz kliplerini mutlu müzik, hüzünlü müzik veya müziksiz sahnelerle montajladılar. Müziğin, katılımcıların, yüz ifadeleriyle ilgili duygusal yargılarını önemli ölçüde etkilediği sonucuna ulaştılar.[11]

Ayrıca bakınız

  • Montajın faydalarını ortaya koyan bir başka Kuleşov deneyi de Yaratıcı Coğrafya deneyidir.
  • Tekinsiz vadi hipotezi
  • 1982 tarihli Koyaanisqatsi filmi montaj tekniklerinin sıra dışı kullanımına iyi bir örnektir.

Kaynakça

  1. ^ Vsevolod Pudovkin (1974). "Naturshchik vmesto aktera". Sobranie sochinenii. Moskova. 1: 184. 
  2. ^ M Russel. "The Kuleshov Effect and the Death of the Auteurism". Forum. 
  3. ^ "Lev Kuleshov on the origins of the "Kuleshov effect"". YouTube. 10 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  4. ^ "Alfred Hitchcock'un Anlatımıyla Kuleşov Efekti". Film Loverss. 30 Ağustos 2018. 5 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ A Companion to Alfred Hitchcock. John Wiley & Sons. 2011. s. 60. ISBN 9781444397321. 
  6. ^ "11". Hitchcock/Truffaut. Simon and Schuster. 1983. s. 216. ISBN 9780671604295. 
  7. ^ "Hitchcock Explains the Kuleshov Effect to Fletcher Markle. 1964". YouTube. 2 Eylül 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  8. ^ Stephen Prince (1992). "The Kuleshov effect: Recreating the classic experiment". Cinema Journal. 31 (2): 59-75. 
  9. ^ Dean Mobbs (14 Ağustos 2006). "The Kuleshov Effect: The influence of contextual framing on emotional attributions". Social Cognitive and Affective Neuroscience. 1: 95-106. 
  10. ^ Daniel Barratt (6 Nisan 2016). "Does the Kuleshov effect really exist? Revisiting a classic film experiment on facial expressions and emotional contexts". Perception. 45: 847-874. 
  11. ^ Andreas M Baranowski (2016). "The auditory Kuleshov effect: Multisensory integration in movie editing". Perception. 0 (0): 1-8. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ingmar Bergman</span> İsveçli oyun yazarı ve yönetmen

Ernst Ingmar Bergman, İsveçli oyun yazarı ve film yönetmeni.

<span class="mw-page-title-main">Lezbiyen</span> homoseksüel kız veya kadın

Lezbiyen, başka bir kadına fiziksel ve/veya duygusal çekim hisseden kadındır. Lezbiyen, eşcinsel kadın anlamına gelmektedir. Hem kadınlara hem de erkeklere çekim hisseden kadınlar ise biseksüeldirler. Kişinin kendini tanımlaması veya kendine biçtiği cinsel kimlik, davranışlarıyla örtüşmüyor olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Pornografi</span> Cinsel ilişkinin tasviri

Pornografi, cinsel konunun yalnızca cinsel uyarılma amacıyla betimlenmesidir. Pornografi, dergi, animasyon, yazı, film, video ve video oyunları gibi çeşitli medyalarla sunulabilir. Bu tanım seks gösterileri ve striptiz gibi canlı gösterileri içermez. Günümüz pornografik betimlerinin birincil konuları, hareketsiz fotoğraflar için poz veren pornografik modeller ve filme alınmış cinsel eylemlerde bulunan oyunculardır.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Hitchcock</span> İngiliz film yönetmeni (1899 – 1980)

Sir Alfred Joseph Hitchcock CBE, Birleşik Krallık doğumlu Amerikalı gerilim filmleri yönetmenidir. Londra'da dünyaya gelen ve mühendislik eğitimi gören Hitchcock; Psycho, North by Northwest, Vertigo, Rear Window ve The Birds gibi klasikleşmiş filmleriyle tanınır. Tüm zamanların en iyi yönetmenlerinden biri olarak kabul edilir. Gerilim ve cinayet filmleri ustasının 70'e yakın filmi mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Kara film</span>

Kara film, öncelikle, kahramanlarını çürümüş ve itici algılanabilecek bir dünyanın içine yerleştiren Hollywood suç filmlerini tanımlamak için kullanılan bir sinema terimidir. Hollywood'un klasik kara film dönemi, 1940'ların başından 1950'lerin sonuna kadar uzanır. Bu dönemin az ışıklı, siyah beyaz çekilmiş kara filmleri, Alman Dışavurumcu sinemasından etkilenmiştir. Diğer taraftan ilk örnek teşkil eden hikâyeler ve klasik kara filmlere yönelik tutum, Büyük Bunalım döneminde Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan suç filmlerinden doğmuştur.

Bellek ya da hafıza, yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücüdür.

Avrupa Avantgarde Sineması, özellikle iki dünya savaşı arasındaki dönemde, Avrupa sinemasında etkili olan bir dizi akıma verilen toplu isimdir.

<i>Sapık</i> (film, 1960)

Sapık, Alfred Hitchcock tarafından çekilen, senaryosu Joseph Stefano tarafından psikozlu bir katili hakkında yazılan 1960 tarihli korku ve gerilim filmidir. Film, Robert Bloch'un Wisconsinli katil Ed Gein'nin suçlarından esinlenerek yazdığı aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Film, bir sekreter olan Marion Crane ve yalnız yaşayan bir motel sahibi Norman Bates arasındaki karşılaşmayı anlatır. Film Türkiye'de 24 Ocak 1965'te gösterime girmiştir.

<i>Mulholland Çıkmazı</i> 2001 çıkışlı Amerikan–Fransız yapımı film

Mulholland Çıkmazı, yönetmenliğini ve senaristliğini David Lynch'in üstlendiği; psikolojik gerilim, gizem ve dram türlerindeki 2001 çıkışlı bir Amerikan-Fransız filmidir. Başlıca rollerinde Naomi Watts, Laura Elena Harring ve Justin Theroux yer alır. Kara film unsurları, ilgisiz gibi görünen fakat birbirleriyle bağlantılı vinyetler ve gerçeküstü öğeler barındıran film, Los Angeles'a gelip halasının evinde kalırken hafızasını kaybedip aynı evde saklanan Rita ile karşılaşan ve onunla arkadaş olan Betty Elms adlı, gözü yükseklerde bir oyuncunun hikâyesini anlatır.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nde sinema</span>

Sovyetler Birliği'nde sinema veya Sovyet sineması veya Devrim sineması diye Sovyetler Birliği'nde üretilen sinema filmleri adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Amigdala</span> Beyin lobu

Amigdala beynin medial temporal lobunun derinlerinde yerleşen nöronların oluşturduğu badem şeklindeki beyin bölümü. Amigdala terimi ilk olarak 1822'de Karl Friedrich Burdach tarafından kullanılmıştır. Amigdala adı, yapının badem benzeri şekli nedeniyle "badem" anlamına gelen Yunanca amigdale kelimesinden türemiştir. Duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasındaki birincil role sahip bölge. Limbik sistemin bir parçasıdır.

Azalmış duygulanım, bazen duygusal küntlük, duygusal donukluk veya duygusal uyuşma olarak da bilinir, bireyde azalmış duygusal tepkenlik durumudur. Bu durum, özellikle normalde duygusal tepkiler uyandırması beklenen konular hakkında konuşurken, duyguların sözlü veya sözsüz olarak ifade edilememesi ile karakterize edilir. Bu durumdaki bireylerde, ifade edici jestler nadirdir ve yüz ifadesi veya ses tonlamasında çok az değişiklik vardır. Ayrıca, azalmış duygulanım otizm, şizofreni, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, depersonalizasyon-derealizasyon bozukluğu, şizoid kişilik bozukluğu veya beyin hasarının belirtileri olabilir. Ayrıca bazı ilaçların yan etkisi olarak da gözlenebilir.

<i>Kayboluş</i> (film, 1988)

Kayboluş, 1988 Hollanda-Fransa ortak yapımı psikolojik gerilim filmidir. Özgün adı Spoorloos olan filmin uluslararası adı The Vanishing dir. Ortak yapımcı ülke Fransa'da ise film L'homme qui voulait savoir adıyla gösterildi (Tr: Bilmek İsteyen Adam)

Psikolojide, Stroop etkisi, uyaranlardaki uyumsuzluk nedeniyle bir görevin reaksiyon süresinde gecikmenin meydana geldiği bilişsel etkileşimin bir göstergesidir.

Doğrulama yanlılığı ya da teyit yanlılığı, kişilerin kendi inançlarını, düşüncelerini ve varsayımlarını destekleyen ya da teyit eden bilgileri kayırma, dikkate alma ve öne çıkarma eğilimidir. Bu yanlılığa sahip kişiler inançlarına, düşüncelerine ve varsayımlarına ters düşen, karşı duran, onlarla çelişen bilgileri ihmal etme, yok sayma eğilimi gösterir. Bilişsel eğilimin bir çeşidi ve tümevarımın sistematik hatasıdır. İnsanlar bilgiyi seçici olarak topladıklarında veya anımsadıklarında ya da belirli bir eğilime göre bu bilgiyi yorumladıklarında doğrulama yanlılığına eğilim gösterirler. Etkisi, duygusallıkla yaklaşılan konularla, iyice yerleşmiş ve değişmesi zor inanışlarla ilgili olduğu takdirde çok daha güçlüdür. İnsanlar aynı zamanda müphem ve belirsiz kanıtları da kendi görüşlerini destekleyici yönde yorumlamaya eğilimlidir. Yanlı araştırma, yorumlama ve bellek karşı tarafların aynı kanıtlara ulaşması durumunda bile anlaşmazlığın daha keskinleşmesi olan tutum kutuplaşmasını, doğru olmadığının kanıtları gösterilmesine rağmen inançlarda ısrar, ilk olarak edinilen bilgiye daha fazla güvenme olan irrasyonel öncüllük etkisi ve iki olay ya da durum arasında bir bağlantı olduğuna dair yanlış algılama olan yanılsama korelasyonunu açıklamak için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İsveç sineması</span>

İsveç sineması, 20. yüzyılda İskandinavya'nın önde gelen sinema endüstrisi olarak bilinir. Bu popülerlik büyük ölçüde Victor Sjöström ile Ingmar Bergman'ın; daha yakın dönemlerdeyse Roy Andersson, Lasse Hallström ve Lukas Moodysson gibi yönetmenlerin başarılarından kaynaklanmaktadır.

Psikofizyoloji psikolojinin psikolojik süreçlerin fizyolojik temelleri ile ilgilenen dalıdır. Psikofizyoloji 1960'larda ve 1970'lerde genel bir araştırma alanı iken, şimdi oldukça özelleşmiş ve sosyal psikofizyoloji, kardiyovasküler psikofizyoloji, bilişsel psikofizyoloji ve bilişsel sinirbilim gibi alt uzmanlıklara dallanmıştır.

Yaratıcı coğrafya ya da yapay manzara, 1920'lerin başında Rus film yönetmeni ve teorisyeni Lev Kuleşhov tarafından bulunan bir film tekniğidir. Farklı yerlerde ve/veya farklı zamanlarda gerçekleştirilen birden fazla çekimin, devamlı aynı yerde ya da aynı zamanda çekilmiş gibi görünecek şekilde montajlanmasıdır. Yaratıcı coğrafya tekniği, sinema ve televizyon filmlerinde sürekli olarak kullanılmaktadır.

Flaş bellek, duygusal olarak uyarıcı bir anın veya olayların detaylandırılmış ve son derece can alıcı parçalarının 'enstantene' resmidir. Flaş bellek terimi şaşkınlık uyandıran, gelişigüzel aydınlanmalar, detay, görüntünün özü gibi kelimeleri akla getirir. Bununla beraber flaş bellekler bir parça gelişigüzel ve tamamlanmışlıktan da uzaktır. İnsanlar genellikle hatıralarından bir hayli emin de olsalar, araştırmalar bu hatıraların birçok detayının unutulduğunu göstermektedir.

Hazırlama etkisi, bir uyarana maruz kalmanın, bilinçli bir rehberlik ya da niyet olmaksızın bir sonraki uyarana tepkiyi etkilediği bir olgu. Örneğin, HEMŞİRE kelimesi DOKTOR sözcüğünü takip ederek EKMEK sözcüğünü takip etmekten daha çabuk tanınır. Hazırlama, algısal, çağrışımsal, tekrarlayıcı, pozitif, negatif, duyuşsal, anlamsal veya kavramsal olabilir. Bununla birlikte, araştırma henüz hazırlama etkilerinin süresini kesin olarak belirlememiştir, ancak başlangıcı neredeyse anlık olabilir.