İçeriğe atla

Kudurru

Fransız bitkibilimci André Michaux tarafından Bağdad yakınlarında bulunan geç dönem Kassitler'den Babilli bir kudurru (Cabinet des Médailles, Paris)

Kudurru, kadim Babil'de MÖ 16. yüzyıl ila 12. yüzyıl arası sınır taşı veya Kassitler tarafından tebaa'ya verilen arazi kayıtları bir nevi taşdan belge.[1]

Kelime Akadca "hudut" veya "sınır" demekdir (Arapça جدر "cadr", جدار "cidar" 'duvar'; çoğul. جدور "cudûr"; İbranice גדר "gader", çit, sınır). Kudurrular Babil'deki Kassitler hükmü süresinden geride kalan tek sanat eserleridir. Örnekler, Louvre Müzesi, Britanya Müzesi ve Irak Ulusal Müzesi'nde bulunmaktadır.

Kaynakça

  1. ^ Bahn, Paul G. (2000). The Atlas of World Archaeology. New York: Checkmark Books. s. 78. ISBN 0-8160-4051-6. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya</span> Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge

Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kahire</span> Mısırın başkenti

Kahire, Mısır'ın başkenti, Arap dünyası ve Afrika'nın en büyük kenti. Büyük bölümü Nil Irmağının doğu kıyısında, ırmağın Reşid ve Dimyat kollarına ayrıldığı noktanın biraz aşağısında yer alır. 1300 yılı aşkın süredir aynı alanda, aynı adla yer alan kent, Doğu ve Batı'nın, eski ile yeninin gelişigüzel bir bileşimini yansıtır. Kentin adı Mısırlılar tarafından çoğu kez ülkenin adı olan Arapça Misru, Mısır Arapçası Masr olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Babil</span> Mezopotamyada tarihi bölge ve devlet

Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Karkamış (antik kent)</span> Suriye - Türkiye sınırında, Fıratın batı kıyısında antik yerleşim

Karkamış, geçmişi Erken Bakır Çağına dek uzanan ve günümüzde Türkiye ile Suriye topraklarında yer alan antik kent. Hitit ve Asur İmparatorluğu dönemlerinde önemli bir şehir olan Karkamış, Roma döneminden sonra önemini kaybetmeye başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Adana Arkeoloji Müzesi</span> Arkeoloji müzesi

Adana Arkeoloji Müzesi, günümüzde Adana'nın Seyhan ilçesinin Döşeme Mahallesi'ndeki eski Millî Mensucat Fabrikası'nda bulunan müze kompleksinde hizmet vermekte olan bir müzedir.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Arkeoloji Müzeleri</span> Türkiyedeki ilk müze

İstanbul Arkeoloji Müzesi, çeşitli kültürlere ait bir milyonu aşkın eserle, dünyanın en büyük müzeleri arasındadır. Türkiye'nin müze olarak inşa edilen en eski binasıdır. 19. yüzyılın ortalarında Maarif Nazırı Mehmed Esad Safvet Paşa tarafından Müze-i Hümâyûn adıyla 1869 yılında kurulmuştur ve 13 Haziran 1891'de ana binanın inşaatı tamamlanıp ziyarete açılmıştır.

Utu, Akadca Şamaş adıyla da bilinen eski Mezopotamya Güneş tanrısıdır. Her gün dünyada olan biten her şeyi gördüğüne inanıldı ve adaletten ve gezginlerin korunmasından sorumluydu. İlahi bir yargıç olarak, yeraltı dünyasıyla ilişkilendirilebilirdi. Ek olarak, tipik olarak hava tanrısı Adad ile birlikte kehanet tanrısı olarak hizmet edebilirdi. Evrensel olarak birincil tanrılardan biri olarak kabul edilirken, özellikle Sippar ve Larsa'da saygı görüyordu.

<span class="mw-page-title-main">Türk ve İslam Eserleri Müzesi</span> müze

Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan, İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir.

<span class="mw-page-title-main">Karatepe (antik kent)</span> Osmaniye Kadirlide bir antik kent

Karatepe, Osmaniye ili Kadirli ilçesi sınırları içerisinde bulunan MÖ 8. yüzyılda, Geç Hitit Çağı’nda Hitit Kralı Asivatas tarafından kuzeyden gelecek saldırılara karşı bir sınır kalesi olarak kurdurduğu Asitivada (Aslantaş-Karatepe) Kalesi’nin çevresi günümüzde Açık hava Müzesi’dir. Karatepe Adana’nın yaklaşık 135 km doğusunda, Osmaniye iline 25 km Doğusundaki Aslantaş Baraj Gölü kenarındadır. Doğal bir tepenin üzerindedir. Toros Dağları’nın eteklerindedir. Karatepe eskiden bir kervan yoluna da hâkimdi.

<span class="mw-page-title-main">Meydancık Kalesi</span>

Meydancık Kalesi, Mersin'in Gülnar ilçesinde yer alan kale yerleşimi kalıntıları. Kalenin orijinal adı Hititçe olan Kiršu'dur. Osmanlı döneminde ise Beydili Kale olarak adlandırılmakta idi.

Kassitler, Birinci Babil Hanedanı'nın yıkılışından sonra MÖ 1531-1155 yılları arasında Babil topraklarına hakim olan Antik Çağ halkıdır. Orta Kronolojiye göre Kassitler'in Babil yönetimi MÖ 1595'te başlamaktadır.

Zamua antik İran'da kurulmuş bir krallık.Diyala Nehri'nden Urmiye Gölü'ne kadar uzanan bölgede Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırlarındaki Süleymaniye ili içerisinde Şehrizor ovası merkezli bir antik çağ krallığıydı.Ameka ve Arashtua adında iki güney kralliğina sahipti.Zamuayı oluştanların Guti halkı olduğu düşünülür.Babil kayıtlarına göre Kassitler Zamua bölgesinden Babil'e gelmişlerdi.

<span class="mw-page-title-main">Mezopotamya sanatı</span>

Mezopotamya sanatının adı çoğu arkeolojik kayıtlarda geçer. Bu kayıtlar, erken avcı-toplayıcı topluluklardan, Sümer, Akad, Babil ve Asur imparatorluklarının yaşadığı Tunç Devri'ne kadar geçen süreyi kapsar. Sonraları bu imparatorlukların yerini Demir Çağı'nda Eski Asur ve Eski Babil imparatorlukları almıştır. Genellikle medeniyetin beşiği olarak görülen Mezopotamya, önemli kültürel gelişmeleri de beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri de en eski yazı örnekleridir. Mezopotamya sanatı MÖ 4000 tarihinden Persli Ahameniş İmparatorluğu'nun bölgeyi fethettiği MÖ 6. yüzyıla kadar Batı Avrasya'daki en soylu, en gelişmiş ve en detaylı sanat olma yolunda Antik Mısır ile rekabet içinde olmuştur. Ana vurgu oldukça dayanıklı taş ve kilden yapılmış çeşitli heykeller üzerindedir. Çok az sayıda resim günümüze ulaşmıştır ama belirtilene göre, birkaç istisna dışında, boyamalar genellikle geometrik ve dekoratif bitkisel şekiller yapmak için kullanılmıştır. Buna rağmen çoğu heykellerin de boyandığı görülür. Ayrıca çok sayıda silindir mühür de günümüze ulaşmıştır. Küçük boyutlarına rağmen bunların çoğunun üstünde karmaşık ve detaylı sahneler vardır.

<span class="mw-page-title-main">I. Nebukadnezar</span> MÖ 1125-1104, İkinci İsin Hanedanı ve Dördüncü Babil Hanedanın dördüncü sultanı

I. Nebukadnezar, MÖ 1125-1104, İkinci İsin Hanedanı ve Dördüncü Babil Hanedanın dördüncü hükümdarıydı. Babil Kral Listesi C'ye göre 22 sene hüküm süren ve hanedanın en önde gelen kralıydı. Elam'a karşı zaferi ve kült putu Marduk'u kurtarması ile bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Babil (antik kent)</span>

Babil ya da Babylon, Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyinde yer alan antik şehirdir. Babil'in Asma Bahçeleri antik dünyanın yedi harikasından biri oldu. İştar Kapısı da kentin öne çıkan simgelerinden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Mušḫuššu</span> mitolojik yaratık

Muşuşu veya mušḫuššu , antik Mezopotamya mitolojisinde yer alan bir yaratıktır. Bir kartalın pençelerine benzeyen arka ayakları, kedi gibi ince ön bacakları, uzun boynu ve kuyruğu, boynuzlu bir kafası, yılan benzeri bir dili ve bir tepesi olan pullu bir ejderhadır. En bilinen Mušḫuššu, MÖ 6. yüzyıla ait Babil şehrinin yeniden inşa edilmiş İştar Kapısı'nda bulunmaktadır. “Mušḫuššu” biçimi, Sümercedeki 𒈲𒄭𒄊 MUŠ.ḪUS kelimesinin Akadcadaki yalın hâlidir.

<span class="mw-page-title-main">Akrep insan</span> Akad mitoloji figürü

Akrep insan, birçok Akadca efsanede geçen yaratıktır. Gılgamış Destanı'nın Babilce versiyonu ile Enûma Eliš destanı, bu efsanelerden ikisidir. Akrep insanlar ayrıca akrabuamelu ya da girtablilu olarak da bilinir. Akrep insanlar, bir insanın başı, kolu ile bir akrebin gövdesine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Amoriler</span> Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır

Amoriler, Sami dilleri konuşmuş Suriye ve Güney Mezopotamya kökenli eski bir halktır. MÖ 21. yüzyıldan MÖ 17. yüzyıla kadar bölgenin büyük bir kısmına hükmetmiş halk içinde Babil'in de dahil olduğu pek çok şehir devlet kurmuşlardır. Akad ve Sümer metinlerinde geçen Amurru kelimesi hem halkı hem de halkın ana tanrısını tanımlamak için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dur-Kurigalzu</span>

Dur-Kurigalzu, M.Ö 14. veya 13. yüzyılda Kral Kurigalzu I veya Kurigalzu II tarafından günümüz Bağdat'ın 30 kilometre batısında kurulmuş Kassit şehriydi. Şehir saray ve tapınaklarla doluydu. Basra Körfezi'ndeki Bahreyn'e kadar ve güneyde uzanan Babil' kadar ki krallığın merkeziydi. Yapılan kazılarda anıtsal bir zigurat, üç tapınak, boyalı duvar süslemeleri olan bir saray ve kare sütunlu bir ambülatuvar ortaya çıkarıldı. Dur-Kurigalzu, başkent Babil'i kuzeyden ve doğudan gelebilecek Asur ve Elam saldırılarına karşı korumak amacıyla inşa edilmişti.

<span class="mw-page-title-main">Nabu-apla-iddina</span> Babilli siyasetçi

Nabû-apla-iddina Babil'in E hanedanının altıncı kralıdır ve en az otuz iki yıl hüküm sürmüştür. Nabû-apla-iddina'nın hükümdarlığının büyük bölümünde Babil II. Aşurnasirpal'in yönetimi altında Asur'da önemli bir rakiple karşı karşıyaydı. Nabû-apla-iddina hem açık bir savaşı hem de önemli miktarda toprak kaybını önleyebildi. Kardeşinin önderliğindeki bir birlik askerini Suhu'daki isyancılara yardım etmek için göndermesi de dahil olmak üzere bazı düşük seviyeli çatışmalar yaşanmıştır. Hükümdarlığının ilerleyen dönemlerinde Nabu-apla-iddina, II. Aşurnasirpal'in halefi III. Salmanasar ile bir antlaşma yapmayı kabul etmiştir. Nabu-apla-iddina, içeride tapınakların yeniden inşası üzerinde çalışmış ve hükümdarlığı sırasında birçok eski eserin yeniden kopyalanmasıyla bir tür edebi canlanma yaşanmıştır.