İçeriğe atla

Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı

Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı
Kuruluş1970
Kuruluş yeriFatih, İstanbul
TürKültür ve sanat vakfı
Yasal statüVakıf
MerkezKöprülü Külliyesi, Çemberlitaş
Önemli kişilerSamiha Ayverdi · Ekrem Hakkı Ayverdi · İlhan Ayverdi vd.
Eski adıKubbealtı Cemiyeti

Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı ya da Kubbealtı Cemiyeti, 1970 yılında Fatih'te kurulan kültür ve sanat vakfıdır. Çemberlitaş'ta bulunan Köprülü Külliyesi'ni merkez olarak kullanan vakfın kurucuları arasında Samiha Ayverdi, Ekrem Hakkı Ayverdi, İlhan Ayverdi, Nihad Sâmi Banarlı, Fevziye Abdullah Tansel, Ergun Göze gibi yazar ve mütefekkirler bulunmaktadır.

Hakkında

Vakıf kuruluş amacını Türk kültürüne hizmet olarak açıklamakta ve bu gayede nesilleri milli bir fikriyat ekseninde toplamak amacıyla yayıncılık, sanat ve dil gibi sahalarda etkinlik göstermektedir. Çemberlitaş'taki medrese binasında bu doğrultuda seminer, konferans, tez sunumları, konser, anma günleri düzenlenirken Osmanlı Türkçesi, Farsça, Tasavvuf müziği ve hat sanatı eğitimleri vermektedir. Vakıf bünyesinde yayıncılık sahasında Kubbealtı Yayıncılık ve Kubbealtı Akademi Mecmuası bulunurken [1][2] üç ciltlik Misalli Büyük Türkçe Sözlük de İlhan Ayverdi tarafından yayımlandı.[3] Bu sözlüğe çevrimiçi olan Kubbealtı Lugatı'yla ulaşılabilmektedir.[1]

Köprülü Külliyesi 1984 yılından beri vakfın merkezi olarak kullanılmaktadır.[4] Vakfın belirgin amacı ise geleneği geleceğe sağlıklı bir şekilde aktarmaktır.[5] Vakıf mecmuasının müdürlüğünü bir süre Nihad Sâmi Banarlı idare etti.[6] Vakıf, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2014 Yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'ne de layık görüldü.[7]

Fotoğraf galerisi

Kaynakça

  1. ^ a b "Vakıf Hakkında". Kubbealtı. 7 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 
  2. ^ "'Aşk izdivacı'ndan doğan yayınevi". Dünya Bizim. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 
  3. ^ Bıyıklı, Mustafa. "Osmanlıca Açısından Arap Harfli Ve Latin Harfli Türkçe Lügatlerde Ve Sözlüklerde Kelimelerin Karşılaştırmalı Analizleri" (PDF). AYK. s. 283. 23 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 
  4. ^ "Türk Dili ve Edebiyatına Hizmet Eden Vakıflar…". Çukurova Üniversitesi Haber Merkezi. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 
  5. ^ "Gelenekten geleceğe". Yeni Şafak. 8 Kasım 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 
  6. ^ Delirorman, Altan. "Işıklı hayatlar: Nihad Sâmi Banarlı, Ekrem Hakkı Ayverdi, Sâmiha Ayverdi". s. 67. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 
  7. ^ "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün sahipleri belli oldu". Anadolu Ajansı. 24 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Nisan 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Ekrem Hakkı Ayverdi, Türk mühendis, mimar, tarihçi, yazar. Türk mimarisine çok sayıda eser kazandırmış ve pek çok eseri de restore etmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sözlük</span> dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı

Sözlük, bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını), söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, sözcüğün kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren yazılı eserdir. Eski dilde lügat, kamus denir. Leksikografi sözlükbilimidir. Sözlükçüye leksikografır denir. Lügatça, sadece bir kitapta geçen terimleri anlatır (glossary).

<span class="mw-page-title-main">Sâmiha Ayverdi</span> Türk mütefekkir ve mutasavvıf

Sâmiha Ayverdi, Türk mütefekkir ve mutasavvıf yazardır.

İlhan Ayverdi, İlhan Tolun. Türk dil bilimci, edebiyat öğretmeni.

<span class="mw-page-title-main">Misalli Büyük Türkçe Sözlük</span> İlhan Ayverdi tarafından hazırlanan sözlük

Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misâlli Büyük Türkçe Sözlük, 2005 yılı sonunda Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı tarafından yayımlanan, İlhan Ayverdi'nin hazırladığı üç ciltlik sözlük.

<span class="mw-page-title-main">Külliye</span>

Külliye, cami ile birlikte hamam, medrese, mektep, imaret, türbe, kütüphane, aşevi, darüşşifa, çarşı, tekke, zaviye binalarından oluşan yapılar topluluğu.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Kültür Sanat Vakfı</span> kültür sanat vakfı

İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Nejat Eczacıbaşı önderliğinde kurulmuş kâr amacı gütmeyen ve kamu yararına çalışan bir kültür kurumudur. Vakfın temel amaçları İstanbul'u dünya kültür-sanat başkentleri arasında ön sıralara taşımak, kültür ve sanat yoluyla ulusal ve evrensel, geleneksel ve çağdaş değerler arasında sürekli ve kalıcı bir etkileşim sağlamak ve kültür politikalarının oluşturulmasında etkin rol oynamaktır.

<span class="mw-page-title-main">Köprülü Kütüphanesi</span> Osmanlı Devletinde müstakil bir binaya sahip olarak kurulan ilk vakıf kütüphanesi

Köprülü Kütüphanesi, Osmanlı Devleti'nde müstakil bir binaya sahip olarak kurulan ilk vakıf kütüphanesidir. Aslen Köprülü Mehmet Paşa Külliyesi'nin içindeki bir yapı olarak tasarlanmış ancak Köprülü Mehmed Paşa öldüğünde sadece hamam ve medrese kısmı tamamlanabilmiş, yapının geri kalanı Fazıl Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır ve kendi kitaplarıyla babasının kitaplarını birleştirerek kütüphaneyi 1661'de bitirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Gazi Atik Ali Paşa Camii</span>

Atik Ali Paşa Camisi ve Külliyesi, II. Mahmud Türbesi'nden Çarşıkapı'ya uzanan Yeniçeriler Caddesi üzerindedir. Külliyenin inşa edildiği alan, Bizans döneminde I. Konstantin tarafından yaptırılan dikilitaşın bulunduğu Konstantin Forumu’nun sınırları içindedir. Külliyenin banisi aslen Bosnalı olan “Hadım, Tavaşi, Şehit, Eski” lakapları ile de anılan ve iki defa sadrazam olup 1511’de Şah Kulu Vakasında şehit olan Atik Ali Paşa’dır. Külliyenin Vakfiyesi 1509 tarihlidir. Cami, “Sedefçiler”, “Eski Ali Paşa”, “Çemberlitaş”, “Dikilitaş”, “Vezirhanı” ve “Sandıkçılar Camisi” isimleriyle de tanınır. Fetih sonrası İstanbul’un en eski eserlerinden biridir.

Nihad Sâmi Banarlı,, Türk edebiyat tarihçisi, yazar, şair ve edebiyat öğretmenidir.

Ali Nejat Ölçen Türk iktisatçı, politikacı, araştırmacı yazar.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı mimarisi</span> Osmanlı mimarisine genel bakış

Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.

Türkiye İnsan Hakları Kurumu Vakfı (TİHAK), Merkezi Ankara'da olan bir sivil toplum kuruluşudur.

Genç Osman Destanı, 17. yüzyılda Kayıkçı Kul Mustafa tarafından yazılan ve Türk halk edebiyatının en önemli epik eserlerinden biri sayılan duygusal koçaklamadır. Yapıtta Osman adındaki genç bir yeniçerinin savaş sırasındaki yiğitliği ve ölümü anlatılmaktadır.

Fener alayı, bayramların gecelerinde veya sosyal spor veya diğer amaçlı topluluklar tarafından, halkın ellerinde meşale veya fenerler ile yaptıkları gösterilere verilen isimdir. Halk tarafından gündüzleri kutlanan zaferlere "Zafer Alayı", geceleri yapılan kutlama gösterilerine ise "Fener Alayı" deniliyordu.

100 Türk Edebiyatçısı, 59. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde Millî Eğitim Bakanlığının (MEB) ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilere hem Türk Dili ve Edebiyatı dersi müfredatı ile ilişkilendirilerek yazarların kitaplarının okutulması hem de boş zamanlarını değerlendirmek üzere öncelikle başvurabilecekleri yazarların kaynak eserleri olarak tavsiye edilmesi için derlenmiş Türk yazarlar listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Yollıg Tigin</span> İkinci Göktürk Kağanlığının 5. Kağanı

Yollıg Tigin ya da tahta oturduktan sonraki adıyla Ay Kağan, Türkçenin Tonyukuk'tan sonra bilinen ilk yazarı ve İkinci Göktürk Kağanlığı'nın 5. kağanıdır. Bir Göktürk hükümdarı olmasına rağmen Türkiye Türkçesinde "Ay Kağan" değil "Yollıg Tigin" olarak bilinir. Bunun nedeni henüz bir tigin (prens) iken yazdığı Göktürk Yazıtları'nda "Yollıg Tigin" adını kullanmasıdır. Tonyukuk Yazıtı ile birlikte Bilge Kağan ve Köl Tigin yazıtları; Türk siyasi tarihinin dayandırıldığı ilk Türkçe belgeler olduğu için, Yollıg Tigin; hükümdarlığından çok sanatçı yönüyle ön plana çıkmıştır.

Atsız Mecmua, adını Nihal Atsız'dan alan ve 1931 yılında yayın hayatına başlayan dergi. Aralıksız olarak 17 sayı çıkmıştır. Dergide edebiyat, tarih, milliyetçilik, Türk halk edebiyatı, sosyal konular ve çeşitli fikirler üzerine yazılar yayınlanmıştır. Derginin ana ekseni Komünizm karşıtı yazılar ile Türkçülük ve Turancılık düşüncesidir. Yazı kadrosunda Mehmet Fuad Köprülü ve Zeki Velidi Togan gibi isimlerinde de olduğu bu dergi, 25 Eylül 1932 tarihinde kapatılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Masumiyet Müzesi (müze)</span> Müze

Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk'un aynı adlı eserinden yola çıkarak oluşturduğu müzedir. İstanbul'da 19. yüzyıldan kalma bir ev yazar tarafından müzeye dönüştürüldü. Müze, bir romanın kurmaca evreninden yola çıkılarak oluşturulan ilk müzedir. 17 Mayıs 2014'te Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nü aldı. Romanın kahramanı Kemal Basmacı'nın aşkı Füsun'un evine yaptığı ziyaretler ve o ev ziyaretinde topladığı eşyalardan oluşan Masumiyet Müzesi, romanda Füsun ile ailesinin yaşadığı ev olarak yer alıyor. Müzede, kitabın seksen üç bölümüne düşecek şekilde seksen üç ahşap vitrin düzenlenmiş durumda.

İstanbul Fetih Cemiyeti, İstanbul Fatih merkezli olarak Temmuz 1950'de kurulan dernektir. Çarşıkapı'da bulunan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Külliyesi'ni merkez olarak kullanan dernek kuruluş amacını İstanbul'un Fethi'nin hatırasını kültürel olarak yaşatmak ve sürdürmek olarak açıklarken kentteki eski eser ve abidelerin korunmasına da önem vermekte ve bu doğrultuda muhtelif faaliyetler sürdürmektedir. Cemiyetin aynı isimde bir de yayınevi bulunmaktadır.